hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > GELENEK DİNİ > Mezhepler ve Tarikatlar

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 30. May 2010, 02:49 PM   #21
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Barış is on a distinguished road
Standart

"Rabıtadan maksat, şeyhini heran,her durumda gözünün önüne getirip; o her durumda yanındaymış ve seni görüyormuş gibi düşünmektir. Yani her zaman huzurda bulunmaktır. Böylelikle şeyhinin seni hep gördüğünü düşünüp günah işlemezsin."

Pekala; Cenab-ı Allah bizi görmüyor mu?

Şeyh efendi Allah'tan daha mı büyük te, ben Allah'tan korkacağıma şeyhten korkuyor ve o beni görüyor diye günah işlemeye korkuyorum?


Alah razı olsun.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Barış Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (1. January 2011)
Alt 31. May 2010, 04:59 AM   #22
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Allah hepimizden razı olsun.
aklın yolu birdir ve Kuran akıl sahiplerine seslenir.
Çoğu yerde "Hiç mi düşünmüyorsunuz,Kuran'ı akıl sahiplerine gönderdik" der.

Yie Allah bize şahdamarımızdan daha yakındır. Bunu O (C.C.) bize söylüyor. Yani biz Cenab-ı Allah'tan makul ve mantıklı istediğimiz her şeyi O görüyor, ve dualarımıza icabet ediyor. Tevessül de neyin nesi. Hergün yapılan Hatme-i Haceganda okunan, günde beş vakit ve günde 40 defa okuduğunuz fatihalarda, "Yalnız sana kulluk eder, ve yalnız senden isteriz" diyoruz. Ama malesef her başımız sıkıştığında "medet yaaa Gavvvvs!, himmet Seydaaaa!" diye istimdat istiyoruz.

Şimdi diyeceksiniz ki, "Yeri geldiğinde yanınızdaki birisinden bir bardak su istiyorsunuz"
Bu bambaşka birşeydir. İnsan gücünün beş duyusuyla yapabileceği herşeyi yardım olarak istiyebiliriz. Allah bizden bunun hesabını sormaz. Amaaaa istimdat istemek ayrı birşeydir. Bizler tarikat ehli olarak insan gücünü,havsalasını aşan her yerde "medet,himmet" ister olmuşuz.
Sen sınava çalışma şeyhinden himmet (kopya) iste; hastalan, doktora gideceğine şeyhinden manevi doktorluk bekle;arabana kasko yaptırma, arabanı bile şeyhin korusun. Tövbe haşaa!

Konu Miralay tarafından (31. May 2010 Saat 05:10 AM ) değiştirilmiştir.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (6. June 2010)
Alt 31. May 2010, 01:53 PM   #23
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Çok doğru Miralay kardeşim.

Eğer şeyhden medet ummak doktordan tedavi ummakla aynı anlama gelseydi, kabede puta tapan müşriklerin putperestlerin putlardan istediği yardımlarda aynı kefeye konulurdu.

Tam aksini kabe put perestleriyle şeyhin tasarrufu altında zuhurattan yetişen müridler aynı kefede kalıyor.;
- İkiside aynı şeyi söylüyor, biz onlara sadece bizi Allaha yaklaştırdığı için bağlıyız ve seviyoruz.

-İnsanlardan kmileri diğer insanları Allahı sever gibi hatta daha çok seviyor.

-Hristiyanlar İsa peygambere tanrının oğlu diye yakıştırma yapmışlar ama onlar bizim tarikatlılardan daha temizler çünkü tasavvufun daha girişinde karşıalıan mantığa göre onlar Muhammedi direk Tanrı sıfatına sokuyorlar. Bırak oğlunu direk baba yapmışlar yani.
Konu; Cebrail vahiy getitirken sen beni görünce dayanamazsın demiş, peygaberimizde git vahiy aldığın yerdeki elin sahibine bak demiş, bi bakmışki anaaaaam orta kim oturuyor kimi çok komik ve iftira bir kıssas.

----Bütün bunlar bir araya gelince bana kimse tarikatı suçlama inanmıyorsan karışma diyemez, derse kendisi vebaldedir, eğer hak iseniz tartışmaya açık olacaksınız, bakın peygamberimiz ve kuran tartışmaya açık geldi, insanlar eleştirdiler kınadılar ve yalanladılar ama ne yazıkki başarılı olamadılar çünkü hak batılın beynini parçalar. Biz onların taocu büyücü felsefelerine ve korkutmalarına aldanmayız, Biz burdan hakkı kafalarına fırlatacağız beyinleri parçalanacak, bu nedenle Muhiddin arabi gibi buna inanmayan inanmasın ama okuyana okumayın demeyin vebaldir yalanlarıyla aldanmayız. Biz Muhammedin ümmetiyiz, muhammet gibi batıl ve yalana savaş cihad açtık. Ölürsekde şehidiz. Aksini idda eden bu dünyada hala aklını kullanmayacak olursa yarın ahirette gerçekleri gördüğünde bakacak ona hangi şeyh şefaat edecek. Miralay kardeşimin verdiği örnek gibi şefaat mi edecek yoksa şikayet mi edecek hepsi bir mezar ötede ortaya çıkacak.

Kimse kimsenin ne kölesi nede kulu. Herkez allahın kulu ve kölesidir. Köleliği dahi azad etmeyi güzel bulan islam, kula kulluğu yasaklamıştır. Mürşitten (dikkat ediniz gerçek adı mürşit olamaz, münafıktır asıl adı kavram karmaşasına dikkat edin, mürşit yol gösteren demek ve kuran ve ilim tek mürşittir) himmet istemek gibi çok hafif gözüken bu olay belki çıkar bulurum umudyla gemiden kurtulup karaya ayak basınca, Allahtan başka yine dostlar edinenden farksızdır.

Kuranı sahte sanıp oradaki tanrı yerine kendilerini koymaya çalışanlar kuranın gerçek olduğunu anladığında ve Allahın yerine kimsenin konulamaz olduğunu (kendileri için) daha da kötüsü Allahın diri olduğunu ve buna çok celallendiğini bileceği gün, işte o gün ben rabbimi dinleyeceğim; HANİ ALLAHLA BERABER ORTAK TUTTUKLARINIZ NEREDE??? MÜLKÜN SAHİBİ KİMDİR??? SİZİN SAHİBİNİZ KİMDİR??? Şimdi gavs seyda kurtarsın sizi sırattan.

Vatikandaki papa ve papazlar, İsraildeki yahudi mason loca başkanları, Hindistandaki Buda-budist başları, Türkiyedeki kutbul aktap, Arabistandaki mürşidi kamiller çıkıp, biz yalancıyız, biz hak değiliz biz sadece sizlerin inançlarınızı ve samimiyetlerinizi kullanıyoruz ve bunun karşılığjda pek az bir dünya çıkarına ahiretmizi satıyoruz dedmediği sürece bu devran böyle gidecek. Hakikat Kurandadrı. ne mutlu Müslümanım diyene.

Müslüman olmak istemeyen de lütfen müslümanım demesin, o kurana sarılanların temiz yüreklerini ve akıllarını kirletmesin. Bir sürü tercih var bunlardan dilediğini seçsin
-Hristiyan
-Katolik (aynı şey ha mürşid ha isa aynı kefeye koy sabah akşam himmet iste)
-Alevi
-Sofi
-İhvan
-Mecusi
-Mürit
-Talip
-Budist
gibi şeler seçebilir. Mümkün mertebe kuranda olmayanından seçsin, kuranı dinin temeli almayan kişi, kendisine kurandan isim seçmesin, hizbullah bile demesin. Dini çıkarına siyasetine alet etmiş olur vebaldir. Biz müridiz desin, gavsın müridi. O zaman ses çıkarmam, saygıda duymam ama karışmam. Müslümanlığı kirlettiğiniz yeter, artık kimse size budist inançlara sahipsiniz diye karşı gelmiyor islamın beyaz örtüsünü çıkarın üzerinizden rahatça dininize sarılın. Kuran anlaşılamaz diye hem saldırıda bulunup hemde karşı tepki yememek için ben müslümanım ayağına yatmayın fitneci yobazlar.

Neymiş, doktordan sağlığa vesile ile mürşitten Allaha vesil aynı şeymiş. Eğer öyle olsaydı putlarda aynı amaçla kullanılıyordu dininizi Allaha öğretmeyin. Allah ticareti helal kılmıştır ama faizi haram. Faiz içeriğine bakıldığında para ticaretidir, para satıyorsunuz. Ama haramdır!! Allah doktordan sağlığa kavuşmayı helal kılmıştır ama dinde kendisine ortaklar konulmasını haram! Kendisine klavuzlamaya klavuzlanandan daha muktedir kim olabilir ki (ayettir). Bir arkadaştan, olan bir suyu su istemeyi helal kılmıştır ama Allahtan başkasından olmayan suyu istemeyi haram!!! İşte aralarındaki Fark budur. Şeyhten ancak elinin tuttuğunu isteyebiliriz. Ama isteyecekseniz onlardan değil bizden isteyin. Onlar kelime oynuyla (yaldızlı laflarla) hem sizi kandırır hemde mahcup olursunuz. Daha da doğrusu kimseden bişey istemeyin sadece Allahtan isteyin en doğrusu budur. Ancak yinede çaresiz kalırsanız hanif müslümanları dostlar ve veli edinin.
Nasıl anlarız diyen olursa;;;, güzel ahlaklı olurlar, güler yüzlü olurlar, hep iyi ve güzeli tavsiye ederler. çalışkandırlar, ihmal etmezler, neredeyse yorulmazlar, temizdirler, paylaşırlar, canlılara değer verirler, boş işlerle uğraşmazlar, boşa vakit geçirmezler, kazandıklarında mutlaka başkalarına verecek payı ve o payda hakkı olan ihtiyaç sahiplerini gözetirler, münafık ve fitnenin düşmanıdırlar, kafirlere karşı çok sert ve bazen acımasız olunabiliniyor ama müslümanlara karşı çok merhametlidirler. Irzlarını korurlar, haya ederler, zinaya yaklaşmazlar (bırak yapmayı, yaklaşmazlar... eroine yaklaşır mısın?), hep kurana dayanır kurandan örnek verirler, soruarı cevabını vahiyde ararlar, ihanet ve yalan nedir çok geç yaşta öğrenmişlerdir o yüzden falza anlamazlar. İnsanların Allah hakkında yalan söyleyebileceklerini anladıkları gün hayata çok daha şaşkın bakarlar v.s.

Şimdi hepsini ttekrar düşününce nasıl oluyorda hala günümüzde tarikatlı oluyor ben anlamıyorum. Belki bir kazanç sağlar diye mürşidi savunanları zaten çok yoluna gitti (yeryüzündekilerin çoğunun gideceği yer-kimi mürşitten, kimisi patronundan, kimisi mal mülk sahibi birisinden aynı bağla bağlanır, ortak yanları aynı, bir takım şeyler kazanırız umudu) ama olaya sessiz kalanlarda yine aynı kefedeler. Onlarda zarardan korkuyorlar. Belki kazanç elde etme hırsı yok ama sanıyorumki zararları dokunmasın diye sessiz kalıyorlar... eee bunca yıldır gelen yalancıların dolandırıcıların aslında sadece toplumun görüşüne ayak uydurarak dolandırıcılık yaptıklarını, elleriyle yazıp yazıp Allah katındandır diye sattıklarını nasıl bilebilirsin ki... Üstelik kendilerini çok iyi bir şekilde alim görünümüyle gizlemişlerse. Şimdi aynı adamlar kişisel gelişim furyası peşindeler. yok secret yok kuantum yok nlp yalan dolan. Gerçekler kurandadır dışında arayan ancak köpük bulur köpük. Orda yazanın desteklemediği hiçbir bilgi geçerli değildir zamanla yıkılmaya ve mucitleri tarafında "aaaa yanlış bulmuşuz ama bu sefer bu gerçeeeeek" denmeye mahkumdur.

yatırdan doğru adam çarpacak evliya Kuranı hayatına sokmak için cihad edeni mi çarpar yoksa onun anlamını kapatıp, kendi nefsine uyanımı? Allahla beraber ortaklar koşanı mı?
Nasıl ki Allaha ulaşmakta vesileler arayınız ayetindeki -Vesileler=Tarikat değil, rahmet ummaya daha yakın hal ve hareketler ise, tam tersi olarak.... Allaha Ortaklar koşmayınız ayetindeki -ortaklar Tarikatlerdir, şeyhlerdir. v.s.dir

Yine tutamadım kendimi çok konuştum, nesse vardır bir hayır

Konu hiiic tarafından (31. May 2010 Saat 02:05 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (6. November 2010), Miralay (31. May 2010)
Alt 31. May 2010, 02:33 PM   #24
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Ellerine sağlık Hiiiç kardeşim
Bunun üzerine diyecek söz bulamadım beni affet.
Son noktayı koymuşsun zaten. Hemde ne nokta. Arasında virgüle yer yok
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (31. May 2010)
Alt 31. May 2010, 02:36 PM   #25
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

Müzakerenin daha anlamlı olması dileğiyle "DUNİLLAH" kavramı ile ilgili bir çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Piyasadaki birçok meal ve tefsirde (!), geçen bütün “min dunihi ve “min dunillahi” ifadeleri, “min ğayrihi” ve “min ğayrillahi” anlamlarında, yani; “ondan başka, Allah’tan başka” şeklinde Türkçeye çevrilmiştir. Oysa “dun” sözcüğünün esas anlamı; “seviyesi düşük; ast” demektir. Dolayısıyla bu ayetlerin; “Allah’ın astları” şeklinde Türkçeye çevrilmeleri gerekir.

Allah’ın astları”ndan kasıt ise; O’nun yarattıklarıdır, yani melek, insan, cinn, şeytan, hayvan cinsi yaratıklardır. “Dun” sözcüğünün yine bu anlam ekseninde olarak “siva, vera (öte, başka)” manasında da kullanılması söz konusu olabilir ve nitekim Sebe suresinin 41. ayetinde bu manada kullanılmıştır. Kur'an ayetlerinde “dun” sözcüğünden, seviye olarak Allah’ın altındaki bir seviyenin kastedildiğinin anlaşılması gerekmektedir. Bu da, Allah tarafından yaratılanların seviyesi anlamına gelir ki, bize göre Allah’ın altındaki tüm yaratıklar, “Allah’ın astları” kapsamındadır.

Ayete dönülecek olursa, Rabbimiz bizlere Allah’ın astlarından birisine “veliler”, yani yol gösteren, yardım eden ve koruyan yakınlar olarak uymamamızı öğütlemektedir.

Başka bir ifadeyle; yakınlık kurulacak, güvenilecek, izinden gidilecek kişi veya kurum Allah gibi mükemmel olmalıdır. Yüce Allah’ın taşıdığı tüm sıfatlar dikkate alınarak düşünülürse bu, uyulacak kişinin Allah’ın sıfatlarını taşıyan birisi olması anlamına gelir. Öylesi de olamayacağına göre, “O’nun astlarından velilere uymayın” ifadesi ile bizlere; “sadece Allah’la yakınlık kurun, sadece Allah’ın yardım edeceğini, sadece O’nun sizi karanlıklardan aydınlığa çıkaracağını, yol gösterici olanın sadece O’nun olduğunu, sadece O’nun şefaatinin olduğunu ve sadece O’nun koruyucu olduğunu kabullenin, O’nun astlarında böyle nitelikler kabullenmeyin ve onlarla yakınlık kurmayın” mesajı verilmektedir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a aemanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (31. May 2010), Miralay (31. May 2010)
Alt 4. June 2010, 09:27 PM   #26
myro
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 34
Tesekkür: 1
14 Mesajina 15 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
myro has much to be proud ofmyro has much to be proud ofmyro has much to be proud ofmyro has much to be proud ofmyro has much to be proud ofmyro has much to be proud ofmyro has much to be proud ofmyro has much to be proud of
Standart Yağ-Kaymak Meseleleri değil bunlar

Forum ahlakı bakımından sanki bir mücadele varmış gibi birbirinizi pohpohlamanızı anlamıyorum. Bunu forumdan yapmanızı hiç anlamıyorum. Bir fikriniz varsa yazarsınız. Fikrinize uygun bir şey yazılmışsa sizin yazmanızın gereği kalmamış demektir. Maksat hasıl olmuş demektir. Bu durumda izlersiniz. Birbirinizi pohpohlamanızı ayıplıyorum.

Sayın Hiiç; kusura bakmayın ama kendi uydurduğunuz şeylere kendiniz cevap veriyorsunuz. Sizi daha önce de uyarmıştım. Referanssız konuşmayınız(yazmayınız).

Kimse "biz onlara sadece bizi Allaha yaklaştırdığı için bağlıyız ve seviyoruz." demiyor. Bu sizin iftira ve uydurmanız.(kusura bakmayın bunun başka tarifi yok)

Rabıta konusunu ben tarikat terimi olarak açıkladım. Bu açıklama ile size ne maksatla yapıldığını anlattım. Yine devam ediyorum.

Rabıtadan maksat müridi günahtan alıkoymaktır. Bu bir merhaledir dedim. Bunun bir ilerisi rabıtayı resülullahtır. Yine aynı maksatla. Mürid zaten Allah'ın varlığını hiç aklından çıkarmıyorsa tarikata ne gerek var. Olmuş demektir. Bu mertebedeki insan günah işleyemez. Bir Kul her an Allah'ın onu gördüğünün bilincinde ise nasıl günah işler. Siz bu mertebeye ulaşmışsanız ne mutlu.

Bu noktadan bakınca tarikat mensubunu tekfir edemezsiniz.

İddia ile söylüyorum, herhangi bir meşhur ve düzgün bir tarikatta tekfire sebep tek bir şey söyleyemezsiniz. Uydurmadan, şu şöyle dedi bu böyle dedi demeden gerçeklerle konuşursak tabii. Bu konuda işin gerçeğini merak edene Süleyman Uludağ'ın kitaplarını tavsiye ederim.

En iyisini Allah bilir. Selametle.
myro isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 4. June 2010, 11:43 PM   #27
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Forum ahlakı bakımından sanki bir mücadele varmış gibi birbirinizi pohpohlamanızı anlamıyorum. Bunu forumdan yapmanızı hiç anlamıyorum. Bir fikriniz varsa yazarsınız. Fikrinize uygun bir şey yazılmışsa sizin yazmanızın gereği kalmamış demektir. Maksat hasıl olmuş demektir. Bu durumda izlersiniz. Birbirinizi pohpohlamanızı ayıplıyorum.
Biz birbirimizi pohpohlarız, birbirimize dayanırız, güç veririz, eğer doğruyu söylüyorsa arkasında dururuz, birbirimizi severiz. Bu tür gereksiz tartışmaları sevmeyiz, sence bu ahlaksızlık mı? Kurana göre ahlak anlayaşını öğrenmek için ilgili forum başlığını kullanabilir, sorabilirsiniz.



Alıntı:
Kimse "biz onlara sadece bizi Allaha yaklaştırdığı için bağlıyız ve seviyoruz." demiyor. Bu sizin iftira ve uydurmanız.(kusura bakmayın bunun başka tarifi yok)
Lütfen cevaplayınız;
-Mürşit dediğiniz evliyadan sayılan beşer kişi; Allahla kul arasında bir vasıta değil midir? (yani allaha yakınlaştırmıyor mu)
-Mürşit Allaha ayna değil midir?
-Mürşitin Allahtan ayrısı gayrısı yok mu?

Eğer bahsettiğiniz gibi bu cevaplarada yine "evet değildir, yoktur" diyorsanız tebrik ederim, siz zaten tarikat tuzağına düşmemişsiniz, ancak bilmediğiniz bir kurumu nasıl savunma cesaretine sahipsiniz onu anlamış değilim? ya ben sizin yüzünüden gider mürşide teslim olup beni Allaha yakınlaştır ona kavuştur diye intisap edip şirk işlersem bunun vebalini kim verir sorarım size? Lütfen kelimelerinizin arkasının neye varacağını tartınız.


Alıntı:
Rabıta konusunu ben tarikat terimi olarak açıkladım. Bu açıklama ile size ne maksatla yapıldığını anlattım. Yine devam ediyorum.

Rabıtadan maksat müridi günahtan alıkoymaktır. Bu bir merhaledir dedim. Bunun bir ilerisi rabıtayı resülullahtır. Yine aynı maksatla. Mürid zaten Allah'ın varlığını hiç aklından çıkarmıyorsa tarikata ne gerek var. Olmuş demektir. Bu mertebedeki insan günah işleyemez. Bir Kul her an Allah'ın onu gördüğünün bilincinde ise nasıl günah işler. Siz bu mertebeye ulaşmışsanız ne mutlu.
Bu bahsettiğiniz rabıtaya karşılık kuranda delil varmıdır? Birde bana referanssız konuşuyorsun derken?

Allah hakkında kesin delil indirmediği bir şeyi ayeti kerimeyle yasaklamıştır. Bu bahsettiğiniz olay islamda ve kuranda yoktur bu nedenle bunu islama yakınlaştıramazsınız. Ama saygı duyarım, ben budistim diyerek istediğiniz surata istediğiniz an rabıta yapabilirsiniz, saygı duyarım buyrun tercih sizin. Ama bunu islam ve kuranla bağdaştırmayınız çünkü delili yoktur, be Kuranda nede Hadiste delilsiz olan bu olaya karşılık, kurandan meal benzetme yoluyla 1 ayet o anlama delil gösterilmeye çalışılmıştır, halbuki rabıtayı yasaklayan onlarca ayete karşılık bir ayetin hiç bir anlamı yoktur sevgili kardeşim. Üstelik benzetilmeye çalışılan ayettek rabitu kelimesi atlarla ilgili bir kelimedir. Sadece ayetin anlamı değiştirilmek istenmektedir. Bu kirli oyunu tekfir etmememizi söylüyorsunuz yani.... Hadistende ebubekir efendimizin peygaberi sürekli hatırladığı hadisi öne sürülmüştür ancak bu hadiste şeyhin 2 kaşının arasından nur akmasından bahsetmez. Rabıta islama göre yasaktır. Aksini söylüyorsanız lütfen kuran okuyun. hala tatmin olmadıysanız tekrar okuyun. hala olmadıysanız olana kadar Kuran okuyun.


Alıntı:
Bu noktadan bakınca tarikat mensubunu tekfir edemezsiniz.

İddia ile söylüyorum, herhangi bir meşhur ve düzgün bir tarikatta tekfire sebep tek bir şey söyleyemezsiniz. Uydurmadan, şu şöyle dedi bu böyle dedi demeden gerçeklerle konuşursak tabii. Bu konuda işin gerçeğini merak edene Süleyman Uludağ'ın kitaplarını tavsiye ederim.
Tamam başardınız, bundan sonra tarikatlara tekfirde bulunmayacağım, vebali sizedir. Budistleri yada putperestleride tekfir etmiyeceğim, bir papanın peşinden giden ve İsa peygamberden himmet isteyen hristiyanlarıda tekfir etmiyeceğim.
Ancak tarikatı savunupta biz müslümanız, bizim kitabımız kuran, tek vekil ve velimiz Allah diyeni tekfir ederim. Her sözümün kuranda dayanağı ve referansı vardır, eğer aksini söylüyorsanız, söylemeyecek duruma gelene kadar kuran okuyunuz.

Konu hiiic tarafından (4. June 2010 Saat 11:47 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (5. June 2010)
Alt 5. June 2010, 05:37 AM   #28
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Myro kardeşim öncelikle yazdıklarınızdan dolayı sizi tebrik ederim. İnşaAllah bundan dolayı da beni ayıplamazsınız.
Forumlar insanların birbiriyle bilgi alışverişi yaptığı ama daha çok sohbet içerikli bölümlerdir. Biz burada kardeşlik adına birbirimizi pohpohlarız da, eleştiririz de.
Tekfir etmeye gelince...
Biz Ali'yi,Veli'yi,Ayşe'yi,veya Maria'yı yani herhangi bir şahsı tekfir etmiyoruz.
Gidilen yolun insanı şirke götürdüğünü ve bu yolların Kur'an'la,tevhidle hiçbir bağlantısı yoktur diyoruz.

Bana kalırsa siz ya hiç bir tarikata mensub olmamışsınız,ya da tarikatleri tasavvuf tarihi kitaplarından okuyarak değerlendirme yapıyorsunuz.

Gerçekten bir tarikate mensub olsaydınız; kafanıza doldurulan saçma sapan hikayelerle,kıssalarla,evliya hayatlarından bölümlerle beyninizin yıkandığını müşahede edecektiniz.
Yine bir tarikate mensub olsaydınız; zamanla tevhid inanışından ne kadar uzaklaştırıldığınızı, Kur'an ve namaz yerine zikrin ve rabıtanın daha önemli olduğunu, dini bir soru sorduğunuzda ne kadar ayıplanacağınızı ve sorularınıza cevap bulamayacağınızı görecektiniz.
Çok şükür ki, hiçbir tarikate intisab etmeyip te, kulaktan duyma bilgilerle,okuduğunuz tasavvuf tarihi kitaplarıyla kanaat sahibi olmuşsunuz da, hala tevhide bağlısınız. (ki ben binlerce mensubu olan,şeyhin yanına gittiğinizde iğne düşecek kadar boş yer bulamayacağınız bir tarikate mensubtum. Hem de 20 yıllık uykuda ve Allah affetsin şirkle dolu bir hayat...) Bu yönden sizi tebrik ederim.

Yine hiiiç kardeşimin de temennisini size acizane arz ediyorum. Lütfen Kur'an'ı okuyunuz. Bize ışık tutacak sadece O'dur.
O bir rehberdir,ışıktır,mubindir, ve hatta değil fener; zifiri karanlık gecede yanan bir projektördür.

Selam, saygı ve muhabbetlerimle

Konu Miralay tarafından (5. June 2010 Saat 05:40 AM ) değiştirilmiştir.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (3. January 2011), hiiic (5. June 2010)
Alt 5. June 2010, 07:32 AM   #29
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart

Şu Çok önemlidir İnsanlar yanlış yaparlar allah ise hatadan münezzehtir. biz insanları kendimize değil de allaha çağırabiliyorsak bizim yaptığımız yanlışlar bize aittir. Önemli olan tarikat şeyhleri insanları kendilerine mi çağıırıyorlar yoksa allaha mı çağırıyorlar. kendilerine çağırıyorlarsa ve insanlar allahın emirlerini değil de onların emirlerini ön planda tutuyorlarsa. bunlar kendilerinin bağlandığı şeyhlerini allaha orttak koşmuyorlar Mı? evet bir konu hakkında şeyhleri bir şey söylese söyledikleri şey kurana ters olsa bile şeyhlerinin söylediğini kabul ederler. şeyhlerimizin bir bildiği var derler. işte budur allaha ortak edinmek.
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (5. June 2010)
Alt 5. June 2010, 10:39 AM   #30
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Aslında bizde kimseyi bir yere çağıramayız ne haddimize.
Tam aksine keşke beni çağırsalar, yol gösterilmeye kendimin daha çok ihtiyacı var ve rabbime hep beni doğru yola ilet ordan ayırma diye dua ediyorum. Dualarımı işiten rabbim bir kaç felsefi din dışı oluşumun ardından sonunda kuranı anlayabileceğim bir yol nasip etti.
Şeyh denilen kişi Allaha kimi hangi hakla çağırır? eğer elinde imkan olsa Allaha ulaşmak için kendileri yol ararlardı. Ha ama kendisine çağırır, Allahla kandırılanların basamağıda bu zaten. Tıpkı tefeci gibi sana önce biraz iman pompalar, zaten arayıştasındır çünkü bu yüzden ordasın, 2-3 ayetten birkaç hadisten okur sonra elindeki avucundaki tüm imanını alır birde bakmışsın ki kuranın bahsettiğinden apayrı bir yol tutmuşsun.
Şeyh eğer fırsat bulsa Allaha ulaşmak için kendisi yol arardı.
Yani bizde kimseye yol gösteremeyiz yada Allaha çağıramayız, ancak belki Allahın rızasına kavuşuruz umuduyla sünnet gereği bildiklerimizi paylaşırız. İmana getirme ibi bir özelliğimiz yok, iman Allahın işi. O tarikatçinin vicdanına öyle sancılar verirki sonunda doğruyu zorla gösterir, Allah samimi kullarına doğru yolu kesinlikle gösterir. Eğer doğruyu bulamıyorsa o kulun samimiyetinde ben inanmam, bu nedenle tarikatçilerin samimiyetine inanmıyorum. onlar hakikaten rab yerine koyduklarına tapmıyorlar, ahirettede bu sözle araları ayrılacak, siz bize zaten tapınmıyordunuz kendi heveslerinize tapıyordunuz denilecek. Samimi olan kul hakikati araştırır, ve gerçekten tutarlı ayetleri görünce direk secde eder.
Buradan ne söylesek boş. Ayetlere secde edicek samimiyet olmadıktan sonra heleki kendi şeyhine bile samimiyetle inanmadıktan sonra yani Allah bir kere doğru yolu nasip etmedikten ve o kişiyi sapıklıkta bıraktıktan sonra, akşama kadar konuş onun hali soluyan köpeğin haline benzer. üzerine varsanda bir varmasanda. dilini çıkarmış sadece solur. onlar sapık fikirlerinde bocalar halde bulunur.

Kimse kimseyi bir yere çağıramaz. Ancak bildiklerini paylaşarak insanların yararlanmasını ve istifadesini sağlar ki buda rahmet ummaya layık bir ameldir. O bilgiye vesileler açarak Allah ulaştıracaktır. Bir yere çağıran kişiye teslim olmak kuranda yasaklıdır zaten. hakkında delil indirmediğim şeyin peşinden koşma diyor Allah. Yani seni bir yere çağıran davet edene uymadan onu bi ölç biç delil ara. yok körü körüne bağlanırsan ve sorgulamazsan kusura bakma birde üstelik müslümanlara bilmeden saldırırsan evah işte o zaman yandı gülüm keten helva. Biz peşine takıldığımız kimseleri ölçdük biçtik çok şükür, akıl mantık ve vahiy yolumuzu aydınlattı, inşallah o nur sönmez de karanlıkta kalmayız.

Allah kuranı en saf ve berrak haliyle çevirip istifademize sunanlardan razı olsun.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (7. June 2010)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
bir, daha, dışının, ibn arabi, tarikat, vahdet-i vücud


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:03 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam