hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Namaz

Konu Kapatılmıştır
 
Seçenekler Stil
Alt 24. December 2009, 02:35 AM   #1
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart Hudû ve tazarru nasıl sağlanır?

HUDÛ ve TAZARRU NASIL SAĞLANIR?

Hudû ve tazarrunun ne olduğuna dair izahattan sonra sıra, nasıl sağlanabileceği hususuna geldi. Burada, psikoloji'de, “Bir ferdin, neyi gözleyeceğine dair bir seçme faaliyeti” olarak tanımlanan “dikkat” konusu ön plana çıkmaktadır. Öyleyse, hudû ve tazarru için namazda dikkati dağıtan iç ve dış faktörleri uzaklaştırmak, dikkati celbeden iç ve dış amilleri de oluşturmak gerekir. Şöyle ki:

Önce amaçladığımız şeyi belirlememiz ve onu diğer şeylerden ayırıp ilk sıraya koymamız gerekir. Vakti geldiğinde yapacağımız en önemli görev namaz olmalı, diğer iş ve ihtiyaçlarımız geri plana itilmelidir.

Fıtratı gereği insan, duyduğu, gördüğü, dokunduğu, kokladığı ve tattığı her şeye ilgi duyar ve akıl yürütür. Onlarla ilgili olumlu-olumsuz birçok düşünce üretir. Onun için, dua ederken, namaz kılarken, birşey duymamalı, dikkat çekici birşey görmemelidir. Namaz kıldığı yer sakin ve sade olmalıdır. Özellikle önünde ve namaz kıldığı yerin zemininde renkli, motifli, desenli halılar, seccadeler, duvarlarda yazılar, süslemeler, kilise çanı gibi dan dan vuran saatler bulunmamalıdır. Namaz kıldığı yer bir sanat galerisi niteliğinde olmamalıdır. Sakin bir yerde olup değişik seslerden, gürültü ve patırtıdan uzak durmalıdır.

Müslümanlar evlerinin bir noktasını namaz için tahsis etmeli, bu mekânda sık sık değişiklik yapmamalıdır. Zira insan her gördüğü yeni şey için de fikir yürütür, namaz kılarken zihni Allah'tan başka şeylere yönelir. Dolayısıyla dikkati dağılır, hudû ve tazarruu bozulur. Oysa, alıştığı ve âşina olduğu eski şeyler dikkatini fazla dağıtmaz.

Toplu, cemaat halinde namaz kılmaya gayret etmelidir. Birlik ve beraberlik içindeki hazırlık da hudu’ ve huşu’ oluşmasına yardım edecektir. Safta durmak insanın psikolojisini etkiler. Zira namaz safında, insanlar arasındaki zenginlik-fakirlik, şahlık-gedalık, âlimlik-câhillik, gençlik-ihtiyarlık, dil, ırk, makam ve mevki farkları yok olur. Kral ile hizmetçi, beyaz ile zenci vs. omuz omuza durur. Bunlar da hudû ve tazarrua neden olur.

Namaz kılınacağı zaman zihinsel birçok düşünce altında kalınacağı, onların da hudû ve tazarruyu bozacağı dikkate alınmalıdır. Bu bilince sahip olanlar, hazırlıklı olduklarından kolay kolay dikkatleri dağılmaz.

Dikkatin dağılmamasını temin eden bir yol da şudur: Namazda okunan her kelimenin anlamı düşünülmeli, sözcükler yavaş okunmalı ve sözcük ile anlamı aynı anda düşünülmelidir. Bir kelimenin anlamı zihinde canlanmadan diğer sözcüğe geçilmemelidir.
Namaz kılarken Rasûlullah Efendimizin de önerdiği gibi göz yere kapanılan yere odaklanmalıdır. Çünkü duyular bir yere yoğunlaştığı zaman diğer duyular zayıflar dış âlemden etkilenmez.

“Kıraat” bahsinde açıkladığımız gibi, namazda dua mahiyetindeki âyetler okunmalı, kıssa ve ahkâm âyetleri okunmamalıdır. Kıssa âyetlerinde zihin târihin derinliklerine, ahkâm âyetlerinde de sosyolojik düşüncelere dalar; namaz, dua ve niyaz olma esprisini kaybeder, târih ve sosyoloji dersine dönüşür.
En önemlisi de, biz Allah'ı görmüyorsak da O şüphesiz bizi görüyor. Öyleyse O'nu görüyormuş ve önünde duruyormuşuzcasına namaz kılmalı, dua etmeliyiz.
Gerektiğinde bir psikologdan destek almalıyız. Bu hususu ciddiye alıp sorun haline getirmeliyiz. Zira bu, basit takıntı ve saplantılardan daha önemlidir.
Hudû ve tazarrunun temini şüphesiz zordur, ama mümkündür. Sadece devamlılık ve çaba ister. Allah yardımcımız olsun!
ÖRNEK DUALAR
En iyi dua örnekleri Kur’ân'da bulunmaktadır. Kur’ân'da dua sözleri içeren 200 civarında âyet mevcuttur. Meselâ, Fâtiha sûresi, önce Allah'ı veciz bir şekilde niteleyen, sonra da tevhid ilkesini özümsemiş bir kul olarak insanlığın en çok muhtaç olduğu hidâyeti [doğru yola ulaşmayı] samimiyetle dileyen eşsiz üsluptaki ifadesiyle müslümanların en çok okudukları dua metnidir. Fâtiha'dan sonra en çok okunan dua ise, yine bir Kur’ân âyeti olan, Ey Rabbimiz! Bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver; bizi cehennem azabından koru! (Bakara/201) mealindeki ifadedir.

“RABB” İSMİ İLE DUA:

Kur’ân'da, Yüce Allah'ın yapılacak dualarda “Rabb” sıfatının kullanılmasını emrettiği görülür. Bütün peygamberler buna uygun davranmış ve dualarını daima Allah'ın “Rabb” sıfatına yöneltmişlerdir.
Rabb, “terbiye edip eğiten, yarattıklarını belirli bir programa uygun olarak birtakım hedeflere götüren, gelişmeyi programlayıp yöneten” demektir. Allah'ın “rabb” sıfatı, O'nun her şey üzerindeki “belirleyiciliği” anlamına gelir. Bu belirleyicilik, bir şeyin ilk var oluşundan varlık âlemindeki son noktasına kadar devam eden mutlak bir durumdur. Hiçbir varlık O'nun belirlediği programın dışına çıkamaz. Bu sebeple “rabb”, Esma-i Hüsna'daki anlamların hepsini kapsayan bir sıfattır.
Kur’ân'da tam 903 kez yer alan “rabb” sıfatı, Allah'ın Kendisi hakkında en çok kullandığı sıfatıdır. Kur’ân'da bu sıfat kullanılarak yapılan duaların bazı örnekleri şunlardır:
“Yarattığı şeylerin şerrinden ve çöktüğü zaman karanlığın şerrinden ve düğümlere tükürüp üfleyenlerin şerrinden ve kıskandığı zaman kıskananın şerrinden felâkın rabbine sığınırım” de! (Felâk/1-5)
“Cinn ve insten, insanların akıllarında, sinsice kötülük fısıldayan hannasın kötü fısıltılarının şerrinden, insanların ilâhına, insanların hükümdarına ve insanların rabbine sığınırım” de! (Nas/1-6)
İşte hakk olan, biricik hükümdar olan Allah ne yücedir! Onun vahyi sana tamamlanmadan evvel, okumayı acele etme ve “Rabbim, bana bilgiyi artır!” de. (Tâ-Hâ/114)
Ve de ki: “Rabbim! Onların beni küçükten terbiye ettikleri gibi, onlara rahmet et!” (İsrâ/24)
Ve de ki: “Rabbim! Beni bolluk olan bir yere indir/bana bolca ikramda bulun. Sen, indirenlerin/ikramda bulunanların en iyisisin.” (Mü’minûn/29)
Ve de ki: “Rabbim! Bağışla ve merhamet et! Ve Sen merhametlilerin en hayırlısısın.” (Mü’minun/118)
Kaynak:İşte Kur'an(Hakkı Yılmaz)

Devamı
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
Barış (11. April 2010), Derin Düşünce (25. February 2011), hiiic (7. August 2010), Miralay (22. September 2010), sevginur (10. February 2013)
Konu Kapatılmıştır

Bookmarks

Etiketler
dua, felak, fıtrat, hudu, huşu, islam, namaz, nas, nasıl, sağlanır, tazarru


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:17 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam