hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Şirk ve Müşrikler > Şirk

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 21. February 2013, 04:11 PM   #1
Eren Erdem
Uzman Üye
 
Eren Erdem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 122
Tesekkür: 3
67 Mesajina 122 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Eren Erdem is on a distinguished road
Standart Şirk, Şirket, Mülkiyet...

Selamlar.
Bu başlık altında yazdığım bazı makaleleri paylaşacağım.
Esenlikle
Eren Erdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 21. February 2013, 04:13 PM   #2
Eren Erdem
Uzman Üye
 
Eren Erdem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 122
Tesekkür: 3
67 Mesajina 122 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Eren Erdem is on a distinguished road
Standart

KAR, KİRA, FAİZ, MÜLKİYET (Aydınlık / 5 ağustos 2012)


Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi’nin 279. Ayetinde bir ifade geçer; fe’zenû bi harbin minallâhi ve resûlih arapça okunuşu bu şekilde olan bölümün Türkçesi “o taktirde bilin ki, Allah ve Resulü savaş açmıştır..”
Peki kime? “Riba yiyenlere (Bkz.Bakara 272-279 arası).”
Riba ne manaya gelir? Lisan’ül Arab’a göre “şişmek, kendiliğinden çoğalmak” manasına gelir. Peki hangi prensip üzerinden biçimlenir? Hemen söyleyelim; “Necm suresi 39. Ayet bu hususta temel prensibi belirler.”
O ayet ne diyor?
Ve en leyse lil insane illa ma sea / İnsan için sayı/emek harcadığı/emek harcamakta olduğu dışında bir karşılık yoktur.
Vatandaş diyor ki; emek verdim bu daireyi aldım. Evet, bu durumun “karşılığı” o daireden yararlanmaktır. Bir başkasının “emeğinin” karşılığını, daha önce harcanmış bir emekten ötürü gasp etmek, “şişme/riba” olur.
Allah ve Resulü “riba yiyenlere” savaş açmıştır. Riba kelimesini görünce; “faiz” diye yapıştırırlar. Halbuki tam manası “emeksiz kazançtır.” Faiz bunun bir koludur.
Bu açıdan “para değer kaybetmesin diye bankadan faiz almak ve bunu mübahlaştırmak” türedi modernist mealci aklın uydurmasıdır. Halbuki Allah ve Elçisi riba yiyenlerle savaşırken, müminler yan gelip yatmaz. Onlarda savaşır! Bu kadar açık bir ayeti görmezden gelmek, ya kasıtlı bir iştir, ya da cehalettir.
Paranız değer kaybediyor. Evet bu bir sorundur. Bu akarsuyun biryerlere aktığını gösteriyor. Ve sizi “köleleştiriyor.” O halde paranızı “o sistemin daha fazla gelişmesi için” bankalara yatırmak yerine, sistemi “yok etmek ya da çökertmek” için harcamanız gerekir. Bu hususta “rahatları bozucu bir fetva verdiğim için özür dilerim. Lakin işin aslı budur.”
Bu noktada bir incelikten bahsetmem gerekir. “Acziyet şerhi atacağım.”
Bir kimse, eğer çalışmaktan aciz ise, kendisine yardımcı kimsesi yok ise; elinde bulunan bir miktar parayla daire alıp kiraya vermesi “makul” karşılanabilir. Lakin burda acziyet şerhi vardır. Acziyeti makbul olmalıdır. Aksi taktirde bu da riba olur.
Çünkü sistematik olarak “bankaya 100.000 TL yatırıp 1000 TL faiz almak ile, aynı paraya daire alıp 1000 TL kira almak aynıdır.” İlkinde Banka parayı kullandığı için kira verir, ötekinde daireyi kullandığı için insanlar kira verir. İkisi de ribadır. Haramdır.
Ama dediğim gibi “acziyet şerhi var.” Yani oturduğu daire dışında bir dairesi daha olan gariban bir kadın, ya da erkek; bunu kullanıma açarsa, o halde kullanan aile onu sahiplenmiş olur. Belli bir miktar “infakta bulunur.” Bu bir sözleşme ile olmaz, gönüllü bir sözleşme ile icra edilir.
Peki ya ‘kâr-kazanç?’
Kârlar, kazançlar “sahib’ul say”dır. Yani Emek sahibinindir. İşletmeci, işin tamamlanması için harcadığı mesaiden fazlasını alamaz.
Ben o kadar emek verdim, o kadar kafamı kullandım gibi cümleler “makbul değildir.” Çünkü verilen emek/kuvve Allah’a aittir. Kişisel mülkiyet değildir. Yani kamunundur. Verdiğiniz emek nazarınca “yaşamınızı sürdürme hakkına sahipsiniz.” Hiçbir emek, kendisini aşan bir birikime sahip olmayı meşrulaştırmaz.
Sana neyi infak edeceklerini(vereceklerini) sorarlar Deki; ihtiyaçtan artanın tamamını (Bakara Suresi 219.ayet)
İnfak ve münafık aynı kökten iştikaktır. Yani; zıttır. Münafık, malları kendisinde toplayıp vermediği halde “Müslüman olduğunu iddia eden kişi” manasına gelir. Varın gerisini siz düşünün...
Bu hususta “maslahatçı hocalara sesleniyorum;” Aklınızı başınıza alın!
Kafanıza göre din uydurmayın!
Eren Erdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 21. February 2013, 08:28 PM   #3
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleyküm! Değerli Eren Erdem Kardeşim!

Alıntı:
Eren Erdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
KAR, KİRA, FAİZ, MÜLKİYET (Aydınlık / 5 ağustos 2012)


Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi’nin 279. Ayetinde bir ifade geçer; fe’zenû bi harbin minallâhi ve resûlih arapça okunuşu bu şekilde olan bölümün Türkçesi “o taktirde bilin ki, Allah ve Resulü savaş açmıştır..”
Peki kime? “Riba yiyenlere (Bkz.Bakara 272-279 arası).”
Allah razı olsun. Paylaşımınızdaki yazıda "savaş" olarak belirttiğiniz Bakara 279 da geçen "harb" sözcüğüne dikkatleri çekmek istiyorum ki tefekkürlerimiz daha bir bereketli geçsin.

حربHarb” sözcüğü, lügatlerde “ نقيض السلمnakızussilm; olumsuzluklardan uzaklığın karşıtı” diye tanımlanır. (Lisanü’lArab “ حربhrb” maddesi)

Yine lügatlerde noktalı خha (hı) harfiyle yazılan “ خربharb” sözcüğü de “ نقيض العمرانNakızu’lUmran: yapımının karşıtı; yıkım” olarak tanımlanır. (Lisanü’lArab “ خربhrb” mad.)

Türkçemizdeki “harab, harabe, tahrip” sözcükleri, sözcüğün öz anlamıyla dilimize gelmiş sözcüklerdir. Demek oluyor ki bu iki sözcükte anlam yakınlığı vardır.

Savaş” sözcüğü, “harb”, “muharebe” sözcüklerinin karşılığı olarak değerlendirilmesi doğru değildir; “harb” ve “muharebe” sözcüklerinin asıl anlamında ölme ve öldürme yoktur.

Kur’anda “ ح ر بharb” kökenli sözcükler on bir kez yer alır. Bunlardan:
Dört tanesi “ محرابmihrab”, ; (3/37-39, 19/11, 38/21)
Bir tanesi “ محاريبmehâriyb” ;(34/13)
Bir tanesi “ حاربhârebe”; (9/107)
Bir tanesi “ يحاربونyüharibune; (5/33)
Dört tanesi de “ حربharb” ; (2/279,5/64, 8/57, 47/4)
şeklindedir.

Bu sözcüklerin geçtiği âyetlere bakıldığı zaman, bu bozma, yakıp yıkıp harap etme işinin müşrik ve münafıklara özgü bir eylem olduğu görülecektir ki,yazınızın özeti de budur.

Burada sadece Bakara 279’da Ribacıların (emeksiz, risksiz, yatırımsız para kazananların) Allah ve Elçisi tarafından bozuma, yıkıma uğratılacağı tehdidi yer almaktadır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Bilgi (22. February 2013)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
mülkiyet, şirk, şirket


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:18 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam