hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > GELENEK DİNİ > Hurafeler

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 22. August 2012, 01:24 PM   #1
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart Fantastik kahraman: Mehdi

SELAMUN ALEYKÜM,

Ehli sünnet ekole mensup kimselerin, hayal ürünü kişi ve olaylara; kendilerini ilgilendirmese bile gururla sahip çıkmalarının altında yatan psikolojiyi açıklamak üzere "mehdilik" konusunu burada incelemeyi öneriyorum.

Başka forumlarda, mezhepçi teslimİietçiler tarafından hararetle savunulan mehdi masalının; çıkış noktası olarak aşağıdaki rivayetleri değerlendirerek başlamak üzere, onları görüşlerinize sunuyorum.


İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan:
(Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu
"Dünyanın tek bir günü kalsa bile, (kıyamet kopmadan) Allah o günü uzatacak, adı adıma, babasının adı da babamın adına uygun Ehl-i Beytimden bir adam gelecek, zulüm ve haksızlıkla dolu olan yeryüzünü adalet ve insafla dolduracaktır."

Ümmü Seleme radiyallahu anhâ'dan:
(Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu
"Mehdi benim soyumdan ve Fâtıma'nın evladından gelecektir." Ebû Dâvud.


Ebû Saîd radiyallahu anh'dan:
(Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu
"Mehdi bendendir. Onun alnı geniş, burnu ince olacaktır. Zulümle dolu olan yeryüzünü adalete boğacak, tam yedi yıl hüküm sürecektir."


Şimdi yine kurandan ayrılarak, hristiyanların; "mesih gelecek" iddialarının dinimize sokulmasına yardımcı olan bu rivayetlerin amacını da ele almak üzere görüşlerimizi paylaşabilirmiyiz!..

saygılarımla...
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (23. August 2012), Miralay (22. August 2012)
Alt 23. August 2012, 10:41 PM   #2
Zinedov
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Zinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud of
Standart

Onların adına konuşayım:

"Aman sakın Allahın emirlerinin tümünü yapmayın, sadece anlamsız şekiller yapın, mazlumu korumayın, zalime/zalimliğe karşı çıkmayın, ıslah edici olmanıza da gerek yok, haksızlıklara, eşitsizliklere dur falan demeyin. SADECE KOYUN GİBİ YATIN. Çünkü Mehdi gelecek dertler bitecek"
__________________
www.facebook.com/zinedov

Konu Zinedov tarafından (29. August 2012 Saat 07:22 AM ) değiştirilmiştir.
Zinedov isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Zinedov Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
aorskaya (28. August 2012), Miralay (29. August 2012)
Alt 24. August 2012, 03:05 AM   #3
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Mehdi; hidayete ermiş olan, Allah dilediği müddetçe her dönem geliyor zaten.
Hadi; hidayete erdiren, ki o Allahtır, dilediğini hidayete erdirip mehdi ediyor ve dilediği amaçla aramızda yaşatıyor.

Bir mehdi geldiğinde atalarımızın uyduruklarından bizi temizliyor ve din algımızı değiştirip doğru yöne çekiyor. Mehdileri genelde dinciler sevmezler çünkü mehdiler hurafe avcılarıdır. Bu nedenle kimse onların Allah tarafından hidayete erdirildiklerini bilmezler hatta inkar ederler.
Son 100 yılın mehdisi de M.Kemal dir. Kuranı onun cesareti ve girişimi sayesinde daha net bir şekilde anlıyoruz. Kuranın çağdaş evrensel yüzünü 6 ilkeyle en güzel şekilde açıkladı. ama malesef her mehdinin peşinden olan oldu. Onları yalanladılar, hemde kimler? tabiki din adamları ve onların sürüleri...

bana göre konuyla çok bağlantısı olan ama pek çok kimsenin kel alaka diyeceği ayetleri de paylaşmadan edemiyeceğim. Allah hidayet versin.

mealcilere karşı gelip, harfine 10 sevapla arapça kuran okuyan, türkçe ezana bile hic bir delile dayanmaksızın tahammül edemeyen kişiler...
Bakara 170
Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?


din konusunda halifeyi baz alıp, Kuranın anlaşılmadığını, onu sadece halife ve şeyhlerin anlayıp açıklayacağını ima edenler.. dostlarının peşinden gidiyorlar...
A’râf 3
Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun. O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!


ahirette müritlerinin günahlarına kefil olan şeyhler ve onların böcek yuvasını kapatan, tekkeleri, zaviyeleri, türbeleri, şefaat umut edilen ve tacirliği yapılan yerleri kapatılanlara diş geçirmeye çalışan sözde müslüman ama amelce kafir hemcinslerimize gelsim. İbret olur inşallah... Ankebutun yuvası tekkelerin kapatılması hala çocuk acısı gibi yakıyor içlerini.
Ankebût 12
Kafirler, iman edenlere: Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz yüklenelim, derler. Halbuki onların hiçbir günahını yüklenecek değillerdir. Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler.



***

şimdi asıl mesele bu devirdeki mehdileri (hidayete ermişleri) bulup onları takip etmek. ama biz daha elimizdeki kitabın ne anlattığını anlayamamışsak, o kitabı tastik edip onun emirlerini hayata geçirenleri nasıl tanıyacağız ki? İsayı çarmıha geren musevilerden yada Hz Muhammedi inkar eden isevilerden ne farkımız kalacak? Mehdiyi inkar edeceğiz. Bizlerde mehdiler inkar eden müslümanlar olacağız. Halbuki onlar apaçık delillerle geldiler, hatta hamd olsun bize gönderdiği mehdiye, koskoca saltanata karşı hüküm ve hükümranlık verdi. Ona zafer verdi de anca anca kapılar aralandı. Allahın haberi olmaksızın yaprak bile düşmez, hele bir ülkede Allahın izni ve haberi olmadan devrim hiç ama hiç olmaz.

Konu hiiic tarafından (24. August 2012 Saat 03:07 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 24. August 2012, 12:04 PM   #4
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mehdi; hidayete ermiş olan, Allah dilediği müddetçe her dönem geliyor zaten.
Hadi; hidayete erdiren, ki o Allahtır, dilediğini hidayete erdirip mehdi ediyor ve dilediği amaçla aramızda yaşatıyor.

Bir mehdi geldiğinde atalarımızın uyduruklarından bizi temizliyor ve din algımızı değiştirip doğru yöne çekiyor. Mehdileri genelde dinciler sevmezler çünkü mehdiler hurafe avcılarıdır. Bu nedenle kimse onların Allah tarafından hidayete erdirildiklerini bilmezler hatta inkar ederler.
Son 100 yılın mehdisi de M.Kemal dir. Kuranı onun cesareti ve girişimi sayesinde daha net bir şekilde anlıyoruz. Kuranın çağdaş evrensel yüzünü 6 ilkeyle en güzel şekilde açıkladı. ama malesef her mehdinin peşinden olan oldu. Onları yalanladılar, hemde kimler? tabiki din adamları ve onların sürüleri...

bana göre konuyla çok bağlantısı olan ama pek çok kimsenin kel alaka diyeceği ayetleri de paylaşmadan edemiyeceğim. Allah hidayet versin.

mealcilere karşı gelip, harfine 10 sevapla arapça kuran okuyan, türkçe ezana bile hic bir delile dayanmaksızın tahammül edemeyen kişiler...
Bakara 170
Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?


din konusunda halifeyi baz alıp, Kuranın anlaşılmadığını, onu sadece halife ve şeyhlerin anlayıp açıklayacağını ima edenler.. dostlarının peşinden gidiyorlar...
A’râf 3
Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun. O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!


ahirette müritlerinin günahlarına kefil olan şeyhler ve onların böcek yuvasını kapatan, tekkeleri, zaviyeleri, türbeleri, şefaat umut edilen ve tacirliği yapılan yerleri kapatılanlara diş geçirmeye çalışan sözde müslüman ama amelce kafir hemcinslerimize gelsim. İbret olur inşallah... Ankebutun yuvası tekkelerin kapatılması hala çocuk acısı gibi yakıyor içlerini.
Ankebût 12
Kafirler, iman edenlere: Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz yüklenelim, derler. Halbuki onların hiçbir günahını yüklenecek değillerdir. Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler.



***

şimdi asıl mesele bu devirdeki mehdileri (hidayete ermişleri) bulup onları takip etmek. ama biz daha elimizdeki kitabın ne anlattığını anlayamamışsak, o kitabı tastik edip onun emirlerini hayata geçirenleri nasıl tanıyacağız ki? İsayı çarmıha geren musevilerden yada Hz Muhammedi inkar eden isevilerden ne farkımız kalacak? Mehdiyi inkar edeceğiz. Bizlerde mehdiler inkar eden müslümanlar olacağız. Halbuki onlar apaçık delillerle geldiler, hatta hamd olsun bize gönderdiği mehdiye, koskoca saltanata karşı hüküm ve hükümranlık verdi. Ona zafer verdi de anca anca kapılar aralandı. Allahın haberi olmaksızın yaprak bile düşmez, hele bir ülkede Allahın izni ve haberi olmadan devrim hiç ama hiç olmaz.
Selamlar,

Sevgili kardeşim,

Açılış yazımda nitelikleri verilen ve beklenen mehdi, güya İsa a.s. ın gelmesinin öncesinde dünya düzenini değiştirecek şekilde beklenen tek şahıstır.

Böyle bir ortamı yaratacak Mehdi kuranda yoktur. Sizin anlattıklarınız ise eleştiri konusu yaptığımız mehdi karakteri ile ilgisi yoktur.

Rabbimizin hidayete erdirdiği kişiler mutlaka vardır, olacaktır, inşallah bizlerde onlardan olabilirz. Bu ayrıdır, ancak Mehdi isimli, yada sıfatlı birisi beklenmektedir, bu yanlıştır. Yazıda ele alınan konu budur.

Ancak, sizin;
"Son 100 yılın mehdisi de M.Kemal dir. Kuranı onun cesareti ve girişimi sayesinde daha net bir şekilde anlıyoruz. Kuranın çağdaş evrensel yüzünü 6 ilkeyle en güzel şekilde açıkladı. ama malesef her mehdinin peşinden olan oldu. Onları yalanladılar, hemde kimler? tabiki din adamları ve onların sürüleri..."
şeklindeki yazınızı da kısaca ele almak gerekir.

1-Son 100 yılın mehdisi de M.Kemal dir.

Mustafa Kemal'in kişisel becerilerini, zekasını, öngörüsünü, bir çok alandaki bilgisini, organizyon becerisini, azmini, cesaretini, planlama ve hayata geçirme, hedefleme ve isabet büyüklüğünü tartışma konusu yapmak bile abesle iştigal olup, haksızlık olur.

Ancak; bütün bunlar Mustafa Kemali neden mehdi yapsın?

a- Mustafa Kemal'in din ile kişisel olarak ve toplumsal olarak kaygıları nelerdir? b- Hak din İslamın yaşanması için mi savaşlara katılmıştır, İnsanların dinlerine saldırıldığı içinmi kurtuluş mücadelesinde yer almıştır?

Mustafa Kemal, türklerin haketmediği bir esaret durumunu kabul edememiş ve kurtuluş mücadelesi vererek, Türklerin atası kabul edilmeyi becerebilmiş bir dehadır, Atatürk'tür. Ama, sizin tanımladığınız gibi bir mehdi değildir.

2- Kuranı onun cesareti ve girişimi sayesinde daha net bir şekilde anlıyoruz. Kuranın çağdaş evrensel yüzünü 6 ilkeyle en güzel şekilde açıkladı.

a- Kuranı anlamamız için girişimleri neler oldu, kuranın gerçekten anlaşılıp, gerçekten kurana göre yaşanmasını isteyen birimiydi size göre? Öyleyse bu girişimlerinin delillerini yazabilirmisiniz?

b- Kuranın çağdaş evrensel yüzü dediğiniz hususu açıklayan 6 ilkeyi yazabilirmisiniz?

3- şimdi asıl mesele bu devirdeki mehdileri (hidayete ermişleri) bulup onları takip etmek. ama biz daha elimizdeki kitabın ne anlattığını anlayamamışsak, o kitabı tastik edip onun emirlerini hayata geçirenleri nasıl tanıyacağız ki?


Size göre Atatürk, kuranı tastik edip, kuranın emirlerini hayatamı geçirmiştir, yada bunumu amaçlamıştır.

4- İsayı çarmıha geren musevilerden yada Hz Muhammedi inkar eden isevilerden ne farkımız kalacak? Mehdiyi inkar edeceğiz. Bizlerde mehdiler inkar eden müslümanlar olacağız. Halbuki onlar apaçık delillerle geldiler, hatta hamd olsun bize gönderdiği mehdiye, koskoca saltanata karşı hüküm ve hükümranlık verdi. Ona zafer verdi de anca anca kapılar aralandı.

Şimdi, Atatürk'ün islami kaygılarla savaşlara katılmadığını, İslamın yaşanması için mücadele vermediğini söyleyenler isayı çarmıha geren, muhammedi reddedenler gibimi olacaktır?

5- Allahın haberi olmaksızın yaprak bile düşmez, hele bir ülkede Allahın izni ve haberi olmadan devrim hiç ama hiç olmaz.

"Rabbimizin haberi olmadan, yaprak bile düşmez" doğrudur. Yine devrimler rabbimizin bilgisi ve izni dahilinde olmuştur tabiki. Ama, bu; rabbimizin bunları yapmakla görevlendirdiği yada bunları onayladığı anlamına da gelmez.

Çünkü; Firavun, Nemrut, Ebu Lehep, v.s. hepsi yine rabbimizin bilgisi ve izni dahilinde yaptıklarını yapmışlardır. Haçlı seferleri, Hitlerin kıyımı, batının köle ve sömürge faaliyetleride rabbimizin bilgi ve izni dahilinde olabilmiştir. Ancak, bunlar rabbimizin onayladığı şeyler değildir.

Dolayısıyla bu sözünüzde, Ata'nın mehdiliği için delil değildir.

saygılarımla...
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (24. August 2012 Saat 01:42 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (29. August 2012)
Alt 24. August 2012, 02:48 PM   #5
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
- Kuranı anlamamız için girişimleri neler oldu, kuranın gerçekten anlaşılıp, gerçekten kurana göre yaşanmasını isteyen birimiydi size göre? Öyleyse bu girişimlerinin delillerini yazabilirmisiniz?
Bir bismillahin B sinden 1000 mana çıkarılan devirlerde, kuranı meallemek büyük haksızlık ve günahtı. Aslında dinciler Kuran anlaşılır da bizim işler kesata uğrar diye endişe ediyorlardı. Hatta Elmalılı hamdi bile bu furyaya bir ara takılmış "türkçe kuran mı olur be hey şaşkın" diyerek düşüncesini dillendirmiş ama zamanla fikrini değiştirmiştir.

Kuran Bizzan Atatürkün bütün bu korkutmaca ve kandırmacılara karşı verdiği mücadele sonucunda meallenmiştir.
Kuranın bu gün mealini okuyor anlıyorsak ilk taşı o attırmıştır. Bizzat bedelini ve vebalini kendisi çekerek meallemiştir.
Yoksa hala harfine 10 sevaptan arapça kuran okuyor olurdunuz. Bunları görün artık.

Alıntı:
b- Kuranın çağdaş evrensel yüzü dediğiniz hususu açıklayan 6 ilkeyi yazabilirmisiniz?
Eğer gerçekten Kuranı okuyarsanız:
Şu 6 ilkenin Kuranın bir parçası olduğunu göreceksiniz....
-Halkçılık; eşitlik ayetlerinde
-Devletçilik; Yususf kıssasında bolca yer alıyor
-İnkilapçılık; ataların öğretilerine takılmış halkları, eskiye körü körüne bağlı toplumlar defalarca uyarılıyor
-Milliyetçilik; parçalanmayın bölünmeyin, hep birlikte birlik olun ayetlerini biliyor olmalısınız.
-Cumhuriyetçilik; siz ne kadar kafir düzen desenizde, istişare ayetlerinden tutun da, Kuranda saltanatı yeren, hatta saltanat sahiplerine hükümdar olarak Salih gibi malsız mülksüz kimseleri yönetici seçen Kuran sizinle aynı fikirdde değil.
-ve LAİKLİK: Adalet ayetlerinden tutun da, ilimin, bilimin, doğanın inclenmesi ayetlerine, objektif bir şekilde olayların incelenmesi ayetlerine hatta Peygambere bile "seni şah damarından" yakalardık diyerek torpil geçmeyen ayetlere kadar laiklik Kuranın özünde yatan ifadedir. Bir ağma Allahın ayet indirmesine vesile oluyorken, kim sadece müslüman olduğu hatta müslüman olduğunu iddia ettiği için diğerlerinden üstün oluyormuş?

Allah hidayet versin anlamayı nasip etsin diyelim. Bu Kurallar bütünü Allahın hidayet verdiği bir kimse (mehdi) tarafından halkımıza gönderilmiştir.

Alıntı:
Şimdi, Atatürk'ün islami kaygılarla savaşlara katılmadığını, İslamın yaşanması için mücadele vermediğini söyleyenler isayı çarmıha geren, muhammedi reddedenler gibimi olacaktır?
İslam için kaygı duymak mı? İslam için değil, zulüm gören için kaygı duymak önemlidir. Saltanatın ezdiği Anadolu halkı için kaygı duymak önemlidir, aşar verdisi altında ezilen çiftçi için kaygı duyulur. Sizin İslam kaygısı dediğiniz şey hayatın gerçeklerinden çok uzak hayaller alemi için kaygı duymaktır.
Zaten islamı günlük yaşantıya dökme sili dua ve bir takım boş gereksiz ritüeller olan geleneksel islam anlayışı, bu kafa yüzünden mazlumun hakkını gözmemekte, yetimin yemeğine özenmemektedir. varsa yoksa islamı kurtarmak adına cami yap, tespik çek. SOnra Allah versin.
Bir inancın dayandığı prensipler son derece bilimse olsa bile bazen inanç hurafeye dönüşebiliyor. Kurana dayanarak müslüman olduğunu iddia eden müşriklerin durumu gibi. İslamı koruma kaygısıymış )) İslamı korumak Allahın işdiri, onu koruyacak olan Allahtır, siz islamı bırakın da halkınızı koruma kaygısına düşün. Gerçek islam ve Allahın indirdiği Kuran da bunu emreder.


Alıntı:
Çünkü; Firavun, Nemrut, Ebu Lehep, v.s. hepsi yine rabbimizin bilgisi ve izni dahilinde yaptıklarını yapmışlardır. Haçlı seferleri, Hitlerin kıyımı, batının köle ve sömürge faaliyetleride rabbimizin bilgi ve izni dahilinde olabilmiştir. Ancak, bunlar rabbimizin onayladığı şeyler değildir.
İşte anlayış farkı burda. ben Cumhuriyete bakarak, kendisini Allah ilan etmiş firavunların, halifelerin ve padişahların hükümranlığını yıkan Musayı, Yusufu, Muhammedi görüyorum. Sen ise sözde islam devletini yıkan firavunu görüyorsun.

En doğrusunu Allah bilir, ayrılığa düştüğümüz bu konularda kesin bilgi ve hükmü Allah verecektir. Ben sadece sizi son mehdinin, kendisinden önceki kitabı da tastikleyerek uygulamaya soktuğu sisteme davet ediyorum. Hem görmez misin bu sistemle çalışan ülkelere Allah nede bolluk bereket veriyor. O sistemden çıkan şeriat devletlerinin ise üzerine pislik yağdırıyor. Görmez misiniz?

**
diğer sorduğun konularda yukarıda yazdıklarımın içierisinde yer aldığı için onlardan bahsetmedim. Tek ihtiyacın olan temiz bir akıl, önyargı ve ataların sokuşturduğu batıllardan uzak temiz bir akıl. Allahın vahyi zaten önümüzde...
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (29. August 2012)
Alt 28. August 2012, 11:06 AM   #6
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart


ALLAH'IN SELAMI ÜZERİNİZE OLSUN.

Sevgili kardeşim,

Yazınızda; yine, ilgisiz şeylerle çok ilgiliymiş gibi ilişki kurma çabaları ve düşülen hatalar var. Onları sabırla ele almaya çalışıyorum:

Bu kısımdaki bütün tartışmalar, şu iddianız üzerine oluşmaktadır.

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Son 100 yılın mehdisi de M.Kemal dir. Kuranı onun cesareti ve girişimi sayesinde daha net bir şekilde anlıyoruz. Kuranın çağdaş evrensel yüzünü 6 ilkeyle en güzel şekilde açıkladı. ama malesef her mehdinin peşinden olan oldu. Onları yalanladılar, hemde kimler? tabiki din adamları ve onların sürüleri...
Şimdi bunun üzerine benim anlattıklarımdan sonra sorduklarım ve onlara cevaplarınızı analiz edelim:

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kuranı onun cesareti ve girişimi sayesinde daha net bir şekilde anlıyoruz.
a- Kuranı anlamamız için girişimleri neler oldu, kuranın gerçekten anlaşılıp, gerçekten kurana göre yaşanmasını isteyen birimiydi size göre? Öyleyse bu girişimlerinin delillerini yazabilirmisiniz?
Sizin cevabınız:

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir bismillahin B sinden 1000 mana çıkarılan devirlerde, kuranı meallemek büyük haksızlık ve günahtı. Aslında dinciler Kuran anlaşılır da bizim işler kesata uğrar diye endişe ediyorlardı. Hatta Elmalılı hamdi bile bu furyaya bir ara takılmış "türkçe kuran mı olur be hey şaşkın" diyerek düşüncesini dillendirmiş ama zamanla fikrini değiştirmiştir.

Kuran Bizzan Atatürkün bütün bu korkutmaca ve kandırmacılara karşı verdiği mücadele sonucunda meallenmiştir.
Kuranın bu gün mealini okuyor anlıyorsak ilk taşı o attırmıştır. Bizzat bedelini ve vebalini kendisi çekerek meallemiştir.
Yoksa hala harfine 10 sevaptan arapça kuran okuyor olurdunuz. Bunları görün artık.
Siz, bu kısımda doğrularla yanlışları birbirine karıştırdığınızı gösteren sözler ettiğinizi göremezsiniz şimdi değilmi?

Ama; atasözü haline gelmiş bir deyişle, gerçekten de “sapla samanı birbirine karıştırmışsınız” bunu göstereyim size sevgili kardeşim…

Kurandaki her harfin 1000 sevabı (mana değil, sevap) olduğunu, ve Türkçesine gerek olmadığını iddia eden, yobaz, dini dünya menfaatine değişmiş (z)alimler için söyledikleriniz doğrudur. Ama; Elmalılı ile ilgili iddialarınız bile yarım doğrudur.

1- Sadece kuranıntürkçe meali istenilmemiştir. Aynı zamanda, Buharinin sahih kaynağınında meallenmesi istenilmiştir. Bunu bilmiyordunuz değilmi?

2- Meallendirme işi, M.Akif Ersoy’a verilmişken, M.Akif’in neden mealini teslim etmeyip, parasını iade ettiğini biliyormusunuz?

3- İlk tam meali, sizin yukarda eleştirdiğiniz Elmalılı’nın yaptığını biliyormusunuz? Peki, Elmalılının aynı zamanda ehli sünnet anlayışına göre meal yapma anlaşması yaptığını biliyormuydunuz? Hayır değilmi?

Şimdi, bunlar çerçevesinde yeniden düşünün ve Kuranın doğru yaşanması için Türkçeleştirilme gibi bir amaç, bir endişe duyulmadığını anlayınız.

Ayrıca; Türk anayasasından “devletin dini islamdır” hükmünü çıkaranların, böyle kaygıları olmayacağını da anlamaya çalışın. Ayrıca, bir devlette, diyanet gibi bir kurum kuruluyorsa, o devletin laik olamayacağını da idrak edin artık…

Okullarda okutulmaya çalışılan zorunlu din derslerine, azınlıkların daha yeni iade edilen mallarına el konulmasına, dinlerinin öğrenilmesi için açılan okulların engellenmesine daha değinmeme gerek varmıdır?

İyice düşünün, bundan sonra laikliği koyarken bile laik olunamadığını, laikliğin gerçekte değil görünüşte olduğunu anlayın artık…


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
b- Kuranın çağdaş evrensel yüzü dediğiniz hususu açıklayan 6 ilkeyi yazabilirmisiniz?
Eğer gerçekten Kuranı okuyarsanız:
Şu 6 ilkenin Kuranın bir parçası olduğunu göreceksiniz....
-Halkçılık; eşitlik ayetlerinde
-Devletçilik; Yususf kıssasında bolca yer alıyor
-İnkilapçılık; ataların öğretilerine takılmış halkları, eskiye körü körüne bağlı toplumlar defalarca uyarılıyor
-Milliyetçilik; parçalanmayın bölünmeyin, hep birlikte birlik olun ayetlerini biliyor olmalısınız.
-Cumhuriyetçilik; siz ne kadar kafir düzen desenizde, istişare ayetlerinden tutun da, Kuranda saltanatı yeren, hatta saltanat sahiplerine hükümdar olarak Salih gibi malsız mülksüz kimseleri yönetici seçen Kuran sizinle aynı fikirdde değil.
-ve LAİKLİK: Adalet ayetlerinden tutun da, ilimin, bilimin, doğanın inclenmesi ayetlerine, objektif bir şekilde olayların incelenmesi ayetlerine hatta Peygambere bile "seni şah damarından" yakalardık diyerek torpil geçmeyen ayetlere kadar laiklik Kuranın özünde yatan ifadedir. Bir ağma Allahın ayet indirmesine vesile oluyorken, kim sadece müslüman olduğu hatta müslüman olduğunu iddia ettiği için diğerlerinden üstün oluyormuş?

Allah hidayet versin anlamayı nasip etsin diyelim. Bu Kurallar bütünü Allahın hidayet verdiği bir kimse (mehdi) tarafından halkımıza gönderilmiştir.
Kardeşim, bir şeyin islamda bazı benzer yönlerinin bulunması onu islami yapmaz. İslamın parçası yapmaz.

Atatürk’ün ilkeleri, Türk ulusuna endekslidir. Türk Ulusunun kalkınmasına, ilerlemesine, rahatına ilişkin çözümlerdir. Bütün insanlığa ilişkin çözümler değildir, olmasına da gerek yoktur.

Çünkü, Atatürk, bütün insanları yaratan değildirki onların hepsinin problemlerini çözecek ilkeler belirlemeye çalışsın. O Türklerin lideri olarak, Türklerin menfaatlerine ilişkin ilkeler ortaya koymuştur.


Şimdi bu ilkeleri tek tek ele alarak, islamın gereği olarak konmadığını anlatmaya lüzum yoktur. Çünkü, aklını kullanan herkes, bunların islami yaşam anlayışı gereği ortaya konmadığını bilir, işin ilginci siz de bunu bilirsiniz.

Bunu, islamla ilgilendirmeye gerek olmadığını da bilmenize rağmen, tuhaf, anlaşılmaz bir şekilde islami olduğunu iddia edersiniz.

İlkelerin islami kaygılarla belirlenmediğini yeniden anlatmak yerine, ilkelerin her zaman ve her yerde geçerli olamayacağını, evrensel olamayacağını anlatmakla yetineceğim.


Çünkü, bugün bile bazı ekonomik gelişmeler, örneğin; devletçiliği reddetmeyi, devletin sadece sosyal yaşamı gözetmesini, yani, herkesin yaşama, korunma, eğitim, sağlık gibi hususları garanti etmesini, ekonomi ve diğer dinamiklere dokunmamasını gerekli kılmaktadır.

Yine; okullarda zorunlu din dersleri, diyanet gibi kurumların varlığı, azınlıkların mallarının gasbı gibi durumlar ise laikliğin yeterli olmadığının göstergesidir.

Zaten, iyi düşünen birisi; herzaman ve her dönemde bütün insanları kapsayacak şekilde adil, sosyal hükümleri rabbimizden başka kimsenin koyamayacağını iyi bilirler…


Hala, ikna olmazsanız, bu ilkelerin, türk ulusu ile sınırlı olduğunu görmek için, en bilimsel kurumların ilkelerle ilgili açıklamalarına bakabilirsiniz.

Yoksa, tek tek ilkeleri ele almak ve kurandakilerle kıyaslamak zor değildir benim için…

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şimdi, Atatürk'ün islami kaygılarla savaşlara katılmadığını, İslamın yaşanması için mücadele vermediğini söyleyenler isayı çarmıha geren, muhammedi reddedenler gibimi olacaktır?
İslam için kaygı duymak mı? İslam için değil, zulüm gören için kaygı duymak önemlidir. Saltanatın ezdiği Anadolu halkı için kaygı duymak önemlidir, aşar verdisi altında ezilen çiftçi için kaygı duyulur. Sizin İslam kaygısı dediğiniz şey hayatın gerçeklerinden çok uzak hayaller alemi için kaygı duymaktır.
Zaten islamı günlük yaşantıya dökme sili dua ve bir takım boş gereksiz ritüeller olan geleneksel islam anlayışı, bu kafa yüzünden mazlumun hakkını gözmemekte, yetimin yemeğine özenmemektedir. varsa yoksa islamı kurtarmak adına cami yap, tespik çek. SOnra Allah versin.
Bir inancın dayandığı prensipler son derece bilimse olsa bile bazen inanç hurafeye dönüşebiliyor. Kurana dayanarak müslüman olduğunu iddia eden müşriklerin durumu gibi. İslamı koruma kaygısıymış )) İslamı korumak Allahın işdiri, onu koruyacak olan Allahtır, siz islamı bırakın da halkınızı koruma kaygısına düşün. Gerçek islam ve Allahın indirdiği Kuran da bunu emreder.
İslam için kaygı duymak değil, islami kaygı duymak dedim.
İslami kaygılar deyiminden, islamın kendisi için kaygı duymayı, onu korumak gerektiğini anlayan size nasıl anlatabilirim, bunu deneyeyim.

Kardeşim, “islami kaygı duymak” islamın yok olacağının endişesini taşımak anlamına gelmez. İslam zaten rabbimizin koruması altında, islam için kimsenin kaygılanmasına gerek yoktur.

Ancak; korunan, duran islama uygun yaşamamanın, islami kararlar alamamanın kaygısı duyulmalıdır. Müslüman olanların bu kaygıyı taşımları gerekir. İşte islami kaygı kısaca budur.


Bunu şimdi anlayabileceğini umut ederek, diğer “tespik çekenler” sözüyle anlatmak istediklerine değinmiyorum…

Özetle; islami kaygı, kişinin kendi islami inanıcına ters düşmeme kaygısıdır. İslamın korunması kaygısı değildir.

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İşte anlayış farkı burda. ben Cumhuriyete bakarak, kendisini Allah ilan etmiş firavunların, halifelerin ve padişahların hükümranlığını yıkan Musayı, Yusufu, Muhammedi görüyorum. Sen ise sözde islam devletini yıkan firavunu görüyorsun.
Evet, anlayış farkımız tam da burada.

Ancak, bu farkı hem sizin tekrar ve net olarak görmeniz, hem de diğer okuyucuların kolay anlamaları için bu yazınıza dayanak olan yazımın tam alıntılanması gerekiyor. Siz neden, yazımı tam alıntılamadan bu cevabı veriyorsunuz? Bu tip davranışlarla haklı çıkmaya çalışmak, kendinizi ve başkalarını kandırmaktan başka neye yararki?


Şimdi, ikimizinde bu kısım yazılarını tam olarak alıntılayalım ve sonra görüşümü belirteyim.

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allahın haberi olmaksızın yaprak bile düşmez, hele bir ülkede Allahın izni ve haberi olmadan devrim hiç ama hiç olmaz.
"Rabbimizin haberi olmadan, yaprak bile düşmez" doğrudur. Yine devrimler rabbimizin bilgisi ve izni dahilinde olmuştur tabiki. Ama, bu; rabbimizin bunları yapmakla görevlendirdiği yada bunları onayladığı anlamına da gelmez.

Çünkü; Firavun, Nemrut, Ebu Lehep, v.s. hepsi yine rabbimizin bilgisi ve izni dahilinde yaptıklarını yapmışlardır. Haçlı seferleri, Hitlerin kıyımı, batının köle ve sömürge faaliyetleride rabbimizin bilgi ve izni dahilinde olabilmiştir. Ancak, bunlar rabbimizin onayladığı şeyler değildir.

Dolayısıyla bu sözünüzde, Ata'nın mehdiliği için delil değildir.
Sevgili kardeşim, sevgili okuyucular;

Görüldüğü gibi, “devrimlerin olması sanki rabbimizin emri gereği gibi lanse edilmiş ve delil olarakta rabbimizin haberi ve izni olması gösterilmiştir.

Ancak; rabbimizin bilgisi ve izni olması, onu emretmesi bir kere onaylaması anlamına da gelmez. Aksi, halde İblise izin verilmesi İblisin yaptıklarının emredilmesi, onaylanması, iman etmeme serbestisinin verilmesi, imansızlığın emredilmesi, onaylanması vb. sonucu da doğurur.

İşte, burada da rabbimizin devrimleri onayladığı izlenimi veren bu yazıya, bu anlatıma, onun doğru olmadığı anlatımım vardır.

Rabbimizin haberi olmadan yaprak düşmemesi gibi, devrimlerin yapılması da, firavunun, nemrutun, Ebu Leheb’in, Hitler’in yaptıkları da, batının kölecilik ve sömürgeleştirme faaliyetleride rabbimizin bilgisi dahilindedir, ama onun emri, onayladığı şeylerden değildir.

Bu nedenle, devrimlerin yapılmasına izin verilmesi, Ata’yı mehdi yapmaz…


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
En doğrusunu Allah bilir, ayrılığa düştüğümüz bu konularda kesin bilgi ve hükmü Allah verecektir. Ben sadece sizi son mehdinin, kendisinden önceki kitabı da tastikleyerek uygulamaya soktuğu sisteme davet ediyorum. Hem görmez misin bu sistemle çalışan ülkelere Allah nede bolluk bereket veriyor. O sistemden çıkan şeriat devletlerinin ise üzerine pislik yağdırıyor. Görmez misiniz?
Şimdi size göre, Atatürk mehdi oluyor ve kuranı tastikleyerek, laik demokratik bir cumhuriyetmi kuruyor?

Şu anda, kurana ters uygulamaları olan sistemin, islami sistem olarak kabulünümü istiyorsunuz?


Sevgili kardeşim, ne Atatürk kuran hükümlerini dikkate alarak bir sistem kurmuştur, ne de kurulan bu sistem islamidir.

Ancak; daha kuran üzerinde bile ortak noktaya gelinemeyen, kuranı ya terk edip rivayetler dini yaşan gelenekselciler ve ya da kurandaki gerçek olayları, kurandaki gerçek kavramları, sembol, mecaz kabul ederek, kuranın doğru anlaşılmasını engelleyen modernistler yüzünden gerçek islami yönetime geçilemediği sürece; demokratik sistem en iyi sistem olarak kabul edilmelidir.

Demokrasi ancak, bu şartlarda en iyi sistemdir ve gerekliliktir. Bunu iyi anlayın lütfen…


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Tek ihtiyacın olan temiz bir akıl, önyargı ve ataların sokuşturduğu batıllardan uzak temiz bir akıl. Allahın vahyi zaten önümüzde...
Şu kendi düştüğün durumları, akıl tutulmalarını göremeden, bizlere temiz akıl tavsiye etmenin ne kadar yerinde olduğunu okuyucuların takdirine bırakıyorum.

Üstelik, önümüzde olan vahiyi bile gerçekliğinden uzaklaştırmak pahasına, mecaz, semboller kitabı yapma çalışmalarına, ondaki kişi, kurum ve diğer şeyleri kavram kargaşasına dönüştürdüğünüzü görmeden, akıl öneren kardeşlerime, akıllarını doğru kullanmalarını, İbrahim hanifliğini örnek almalarını önererek yazımı bitiriyorum.

Saygılarımla…
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (29. August 2012)
Alt 28. August 2012, 12:48 PM   #7
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Mehdi geldi,
Kuranı anlayabileceğimiz forma soktu.
Dini Kuranı içine sokulmuş pisliklerden temizledi, Hurafelerden kurtardı.
Ulusu halkı için bağımsızlık mücadelesi verdi. Parçalanmış halkını örgütledi, birlik etti.
Sadece sömürgecilere değil, din-duygu sömürücülerine karşı da mücadele verdi.
Yoksulluğa, cahilliğe, hastalığa karşı mescitler kurdu.
v.s.

Mehdi geleceği zaman mehdiler çoğalacakmış derler
İlginçtir ki TBMM ye karşı ayaklanmaların bir kısmı, kendisini mehdi ilan edenler tarafından yapılmıştır (şey eşref, şerh recep) hatta menemende Kubilay'ı Şehit eden zümrenin başındaki derviş mehmet bile mehdiyim iddasıyla saldırmış. Sonrası saidi nursi de mehdilik sevdasındaydı.

EĞer mehdi bekliyen varsa ben mehdinin kimliğini ifşa ettim.
zaten mehdi bekleyenler bile mehdiye inanmayacakmış... o olduğunu anlamayacaklarmış...
Tıpkı peygamber bekleyen Hristiyanların, peygamber geldiğinde ona düşman olması gibi.
Kendi öz çocukları gibi tanıdığı halde onu inkar etmeleri gibi.
Çünkü; Din Elden Gidiyor (papalık gidiyordu)
Çünkü; Dİn Elden Gitti (Halifelik Gitti)

ALlah görenlerden, bilenlerden eylesin.
Allah hidayet versin, başka ne diyebilirim kiç
ALlahın gizlediğini ben nasıl açıklayabilirim ki.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 28. August 2012, 02:05 PM   #8
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mehdi geldi,
Kuranı anlayabileceğimiz forma soktu.
Dini Kuranı içine sokulmuş pisliklerden temizledi, Hurafelerden kurtardı.
Ulusu halkı için bağımsızlık mücadelesi verdi. Parçalanmış halkını örgütledi, birlik etti.
Sadece sömürgecilere değil, din-duygu sömürücülerine karşı da mücadele verdi.
Yoksulluğa, cahilliğe, hastalığa karşı mescitler kurdu.
v.s.

Mehdi geleceği zaman mehdiler çoğalacakmış derler
İlginçtir ki TBMM ye karşı ayaklanmaların bir kısmı, kendisini mehdi ilan edenler tarafından yapılmıştır (şey eşref, şerh recep) hatta menemende Kubilay'ı Şehit eden zümrenin başındaki derviş mehmet bile mehdiyim iddasıyla saldırmış. Sonrası saidi nursi de mehdilik sevdasındaydı.

EĞer mehdi bekliyen varsa ben mehdinin kimliğini ifşa ettim.
zaten mehdi bekleyenler bile mehdiye inanmayacakmış... o olduğunu anlamayacaklarmış...
Tıpkı peygamber bekleyen Hristiyanların, peygamber geldiğinde ona düşman olması gibi.
Kendi öz çocukları gibi tanıdığı halde onu inkar etmeleri gibi.
Çünkü; Din Elden Gidiyor (papalık gidiyordu)
Çünkü; Dİn Elden Gitti (Halifelik Gitti)

ALlah görenlerden, bilenlerden eylesin.
Allah hidayet versin, başka ne diyebilirim kiç
ALlahın gizlediğini ben nasıl açıklayabilirim ki.
Bunları, yukarıdaki yazıma ve sorduklarıma cevap olarak verdiğinizi düşünüyorsanız, sizi daha fazla sıkıştırmayacağım.

Sevgili okuyuculardan olumlu olumsuz katkılar olursa duruma göre konuya yeniden dönmek üzere sağlıcakla kalınız.

saygılarımla...
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
fantastik, kahraman, mehdi


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:01 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam