hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > NEBİLERİN SONUNCUSU MUHAMMED PEYGAMBER > Hayatı Kişiliği

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 26. October 2011, 10:21 PM   #1
ozaner
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesajlar: 35
Tesekkür: 7
19 Mesajina 40 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
ozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud of
Standart Peygamberi nasıl sevmeli

Tarihin hiçbir döneminde bu kadar çok peygamber sevgisi??/ olmamıştır.milyonlarca insan peygamber sevgisi ile yanıp tutuşmakta şiirler, şarkılar gazeller naatlar yükselmekte bazıları tam bir huşu içinde bu sevgiyi doyasıya yaşamaktadırlar. Peygamberi sevmekten daha doğal ne olabilir. Rabbimiz vahyini onun üzerinden bize aktarmıştır.Onu sevmeden ve onu anlamadan vahyi anlamak zordur. Onun için Peygamberi peygamberlik kurumu ajite etmeden duygusala bağlamadan Vahyin gözünden onu anlamak gereklidir.Fakat onu anlamak değilde, anmak moda olmuştur. Hatta bu alanda bir sektör ve bir din algısı oluşmuştur. Bu algı oldukça tehlikelidir. Zira dinin kaynağı Allahtır. Yani yeryüzünde olan biten her şeyi Allahçasını bilmek ona göre davranmak zorunluluğu vardır. Yani Peygamberlik dahil her şeyi Allahın verdiği bakış açısı ile değerlendirmek ve ona göre davranmak zorundayız.Hemen bunun altından peygamber düşmanlığı çıkarmamak gerekir zira diğeri de Allahın hakkına girmek ve bir tür Allah düşmanlığı olacaktır. "Biz her peygamberi, ancak Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesi için gönderdik." (4/Nisâ, 64)

PEYGAMBERİ NASIL SEVMELİ
Toplumda en ucuz dindarlık peygamberlik üzerinden yapılan dindarlıktır. Bir iki ağıt gazel şiir şarkı tüttürdünüzmü hatta üzerine fon müziği eklerseniz dinin en güzel boyutunu yaşarsınız.?En azından buna kendinizi inandırabilirsiniz bu arada söylediğiniz sözler şiirler nereye gider farkında bile değilsinizdir. Haşa Allahın sıfatlarını peygambere yükleyip efkarın boyutunuda derinleştirebilirsiniz.oysa;

“Ben yalnızca bana vahy olunana uyuyorum.” (6/En’âm, 50; 7/A’râf, 203...) demesi kimsenin umrunda bile değildir.Olmadık iftiraları peygambere güya seviyormuş gibi yaparak yüklenme adet haline gelmiştir.Tabi bu davranışın bir bilinç altı vardır. Peki bu niçin yapılır.Çoğunlukla Vahye muhatap olmak çok güç ve çok meşakketli bir iştir.Yani birden yeryüzünü değiştirmeye ve muhalif olmaya aday olmak zorunda kalırsınız.Dahası ve en önemlisi insanın yaşamı alışkanlıkları özgürlük algısı bambaşkalaşır ve bu ınkılabı kendi içinde yaşamak zorunda kalırsınız , toplum ve birey açısından çok,çok zordur.Toplumdaki statü alışkanlıklar cahiliye ölçüleri terk etmek daha da zordur. Bunun kolay yolu sadece şekilsel çevrim olarak şekilsel ve nakilsel bir yol bulmaktır. Zaten bu yollar yüzyıllar öncesinden keşfedilmiştir ve sizin önünüze hazır olarak serilir. Bu ölçünün müdavimleri yatmaz uyumaz bir şekilde bu sapkınlığı dağıtma peşindedirler. Birileri kalkıpta Rabbimizin emri bu değil dediğinde sözü dinlemeden ve anlamadan ,anlamak işlerine gelmez hemen yaftalayıp suçlayıp susturma peşindedirler.Hakikat artık can düşmanları olmuştur. Zira hakikatın ortaya çıkması onların din sermayesinin çökmesi yok olmas ı demektir ,onun için olanca güçleri ile hakikatın ortaya çıkmaması için uğraşırlar. Peygambere bağlılık ve peygamber sevgisi üzerine kurulmuş bu din algısı bizzat peygamber tarafından men edilmiştir.

"Ey Rasül! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler topluluğunu hidâyete erdirmez." (5/Mâide, 67)





PEYGAMBERİ SEVMEK ONUN SEVDİĞİNİ SEVMEKTİR.

Peygamberi sevdiğini söyleyenler ,peygamberin nesini sevmektedir. Peygamberin saçını sakalını yeleğini sevmeden önce onun sevdiği ve hayatını onuna vakfettiği vahyi ve onun anlaşılmasını sevmek gerekmez mi , yani Vahiy insanlara nasıl ulaştırılır ve nasıl anlaşılması sağlanır.Bu bağlamda önceki topluluklarında uygulamalarını da peygamberler aracılığı ile öğreniriz.Bu durum vahyin bütünselliği açısından önemlidir. .Bazı ibadetler mütevatir uygulamalarla bize kadar gelmişlerdir. Namazın kılınışı, Haccın uygulanışı gibi. ‘Uygulanmış Esaslar’ anlamında bize ameli intikali akli bir zaruret ve neticedir,tarihten bize kesintisiz olarak gelmiştir.Sorun bu uygulamaların bize gelişi değil algılanışıdır. Denetlenen ve sürekli direkt uyarılan bir kul olarak peygamberin uygulaması olması bizim için yeterlidir.Zira peygamber bir kul olarak gerektiği zaman uyarılmıştır.

Sorunumuzun bir parçasıda şudur Peygamberimizin sünneti nedir.Hangileri sünnettir. Sünneti biz sadece hadis kitaplarından mı öğreneceğiz.Kuran bu duruma nasıl bakmaktadır.Sünnet konusunda derin bir tefekkür ve analiz gereklidir.Öncelikle Allahın sünneti nedir bunu algılamak gerekecektir.sünnet kavramının aklımızda biraz daha netleşmesi gerekmektedir. Peygamberimizin en büyük ve en önemli sünneti neydi bir analiz yapmamız gerekmez mi.Bir davranışın sünnet olabilmesi nelere bağlıdır bütünsel bir sentez ve devamında analitik bir yaklaşımla incelemek gerekecektir.

"İçlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, mü'minlere büyük bir lütfuta bulunmuştur." (3/Âl-i İmrân, 164)

Nitekim, kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi tezkiye eden (temizleyen), size Kitabı ve hikmeti öğreten ve size bilmediklerinizi öğreten rasûller gönderdik.” (2/Bakara, 151)


“O kimseler ki, Allah’ı ve peygamberlerini inkâr ederek kâfir olurlar. Allah ile peygamberlerinin arasını açmak isterler. Ve ‘peygamberlerden bir kısmına inanırız, bir kısmını inkâr ederiz!’ derler. Böylece iman ile küfür arasında bir yer tutmak isterler.” (4/Nisâ, 150).


Başka bir hatada peygamberi vahyin karşısındaki duruşunu ve davranışını iyi analiz edememektir.Allah bir insan peygamber seçmesi insan kullarının vahyin karşısındaki duruşu ile ilgilidir.yani peygamberin vahyin rehberliğindeki uygulamaları altarnatif ve bağımsız uygulamalar olarak değerlendirmektir.Elbette peygamberlerin çerçevesi çizilmiş alanda uygulama yapması mümkündür.Eğer direk ve motamod uygulama istenseydi.Bir insan peygamber değil melek veya iradesiz bir varlık şeçilirdi. Yani uygulamaların alanının iradeye bağlı olması örneğinde iradeli olması ile ilgilidir.Tabi bu irade sınırsız ve sorumsuz değil, bilakis sınırları belli olan ve değer üretme olanağını ve kulluğun derecesini yükselte bilme ile ilgilidir.

Peygamberin örnekliği aşağıdan yukarı bir örneklik değil,yukarıdan aşağı bir örnekliktir.Yani zanna ve nefse dayalı değil vahye dayalı bir örnekliktir. Yani peygamberi tanımak için önce Kuran ı tanımak gerekir.zaten vahyi tanımak kendini tanımak ve evreni tanımak ve Rabbi anlamaktır. Anmak değil asıl olan anlamaktır.


Peygamberi sevmek Kitabı sevmekten ve Rahmanı tanımak ve sevmekten geçer,Yani peygamberi sevmek onun sevdiklerini ve ömrünü vakfettiği İslamın evrensel boyutunu sevmek .Rabbine katışıksız saf temiz ve pak bir sevgi ile iman etmekle başlar.Bu yaklaşım birilerini rahatsız edebilir,ancak bir kez olsun Rabbimize bir kulak verelim gerçekte risalet nedir.Peygamberi göklere çıkarmak onu aşırı yüceltmek onu sevmek değil ona yapılabilecek en büyük kötülüktür. Peygamberimiz en çok onu çoksevenlerden???? Çekmektedir. “Gelseydin “ diyenler haşa gelseydi en çok fırçayı yiyecek olanlar değimli, o na ağıt yakanlar onun ömrünü verdiği hakikatı niçin görmezden gelir. Hemen o nu yerin dibine geçirmekten dem vurulur. Biz Rabbimizin kitabından tanıyoruz Rabbimiz ne demişse o .Peygamberliği kavramak için ; niçin peygamber aracılığı ile bir vahiyle tanıştık ? bir melek veya başka bir varlık la değil. Acaba bilmeden başkalaştırmak mı istiyoruz yada önümüze bu şekilde mi sunulmaktadır. ?? zaten insan bile değil onun getirdiğine biz nasıl uyalım ?? demek için asvalt mı döküyorlar Yani Kuranı anlamadan peygamberi anlamak imkansızdır “peygamberimizi son peygamber olarak değil de peygamberlerin sonuncusu “ olarak algılıyoruz bu bize ne anlam katmaktadır. Biraz düşünelim biraz tefekkür edelim Rabbim bilgi kapılarını açacaktır inşallah, Arabesk söylemlerle anlamsız nereye gittiği belli olmayan şarkılarla şiirlerle ancak kendimizi tatmin?? Etmiş oluruz.



Elif Lâm Râ. (Bu Kur'an,) Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan nûra/aydınlığa, yani her şeye gâlip (ve) övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır." (14/İbrahim, 1)
ozaner isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ozaner Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 8 Kisi:
Araştıran (31. March 2013), Bilgi (30. April 2012), dost1 (16. November 2011), hiiic (26. October 2011), merdem (11. February 2013), pramid (16. November 2011), sevginur (9. November 2012), yeşil (7. November 2011)
Alt 26. October 2011, 11:50 PM   #2
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Kur'an da bahsedilen peygamberler onları göklere çıkarmak övmek için değildir. Örnek almak içindir.

Bunun için Allah kuranda;
-Allahın emrine güvenmeyerek kendi bildiğini okuyan Adem peygamberden başlayarak,
-İsyan eden Yunusu (Enbiya 87)
-Adam öldüren, 2 lafı konuşmaktan çekinen, korkak Musayı (Kassas 33)
-Evlatlığının karısına gönlü düşen, gariban ağmaya yüzünü ekşiten Muhammedi (Ahzap 37 & Abese 1...)
-Efendisinin karısına cinsel istek duyan ve azkalsın fuhuşa girecek Yusufu (Yusuf 24)
-Oğlunun ölümüne içerleyerek ve Allahın hükmüne körlük eden Yakubu
-Allahın vahyini almasına rağmen, yeniden dirilme hususunda şüpheye düşen İbrahimi (Bakara 260)
-Yine Allahın sözü karşısında şüpheye düşen zekeriyayı (Meryem 8)
-Meşakat ve sıkıntı karşısında ölümü temenni eden Meryemi
-Hatalı kararlar hükümler verebilen Lokman'ı ve savaşta dünyamalı için esir satan Muhammedi
-Kocalarının kontrolünden çıkmış ve helaklık duruma gelmiş peygamber karılarını
-Puta tapan peygamber babaları ve yoldan çıkmış peygamber çocuklarını
-ve yine cürret ederek; Allahı görmek isteyen Musayı, helak konusunda pazarlığa tutuşan İbrahimi, Allahtan evladını diriltmesini/bulmasını isteyen Nuhu, Allahtan sofra indirmesini isteyen İsa ve havarilerini...

ve daha nicelerini anlatır, örnekler verir. Kİ Onlarında insani özellikleri ortaya çıksın... Haklarında abartılmasın ve onlarında hatalı oldukları, bizler gibi günaha ve hataya meyledebilecekleri bilinsin... böylece farklı insanlar kendileriyle örneklerdeki peygamberleri karşılaştırabilsin...

Bu kitap Allah katından insanlara örnekler içeren kıssalarla doludur. Allah insanların hata ve noksanlarını söylemekten çekinmez.
İbret almak isteyen alır. Burada masal anlatılmıyor, hayatın gerçekleri (Allahın sünneti) var.
Peygamber(ler) nasıl sevilir kişiden kişiye idrakten idrağa değişir ama nasıl sevilmez görmek istiyorsanız tarikata girin.

gerçekler bunlar. Allahın indirdiği gerçekler. Ama abartı ve yersiz tevazu yaparak insanları göklere çıkaranların peygamber sevgisiyle alakaları olmadığı gibi örnek alınacak peygamberleri, örnek alınamaz sonsuz kişiler haline sokuyorlar.

Asıl olan Allahtır, vahyi dilediğine verir... önemli olan parmağa değil, parmağın gösterdiği yere bakmaktır. Övgüye layık olan Allahtır peygamberler değil... Allahın dilemesine bağlı olarak Peygamberin biri gider diğeri gelir hepsi aynıdır farkları yoktur ve hepsi kusurlu insandır ama Allah sonsuza kadar gözeticidir, mutlak hakim en büyük güçtür ve Övgüye layıktır.

O kullarının çok üzerinde hüküm ve irade sahibidir, dilediğini yapar... Dilediğine merhamet eder dilediğini zelil ve perişan eder, dilediğini dünyada verip ahirette pişman edecekken dilediğini dünyada kendisine yöneltecek fitne ve belalarla belalandırıp Ebedi hoşnutluğa davet eder...

Yaratan ve dünya imtahanı gereği, kendisini şüpheli bir perde arkasından bildiren Allaha Hamd olsun. Bu Kuran onun katından gelmiştir, Muhammet yazsaydı orada kendisinin hata ve noksanlarını böyle yazmazdı, bu günün şeyhleri gibi kendisini kusursuz bildirme hatasına düşüp Tagut olurdu...

Konu hiiic tarafından (27. October 2011 Saat 01:32 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 8 Kisi:
Bilgi (17. June 2012), dost1 (16. November 2011), hakikat_yolcusu (20. September 2012), kuman (4. April 2013), merdem (11. February 2013), ozaner (28. October 2011), sevginur (9. November 2012), yeşil (7. November 2011)
Alt 16. November 2011, 07:30 AM   #3
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

değerli ozaner kardeşim, diline, eline ve zihnine sağlık.....
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
ozaner (16. November 2011), sevginur (9. November 2012)
Alt 17. March 2012, 06:23 PM   #4
halilim
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 6
Tesekkür: 0
3 Mesajina 6 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
halilim has much to be proud ofhalilim has much to be proud ofhalilim has much to be proud ofhalilim has much to be proud ofhalilim has much to be proud ofhalilim has much to be proud ofhalilim has much to be proud ofhalilim has much to be proud of
Standart

yetkili kardeşlerim emegi geçen herkezden allah c.c razı olsun hz. ali'nin bir sözünden bahsedecegim bana bir harf ögretenin kölesi olurum bu site benim çok işime yarıyacak inşallah ümmeti muhammet bu siteden haberdar olur çok faydalı olacagına inancım sonsuz çok teşekkür ederim.hayırlı geceler inşallah
halilim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
halilim Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Bilgi (30. April 2012), dost1 (22. March 2012), sevginur (9. November 2012), yeşil (17. March 2012)
Alt 20. September 2012, 05:45 PM   #5
hakikat_yolcusu
Katılımcı Üye
 
hakikat_yolcusu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 51
Tesekkür: 14
9 Mesajina 13 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
hakikat_yolcusu has much to be proud ofhakikat_yolcusu has much to be proud ofhakikat_yolcusu has much to be proud ofhakikat_yolcusu has much to be proud ofhakikat_yolcusu has much to be proud ofhakikat_yolcusu has much to be proud ofhakikat_yolcusu has much to be proud ofhakikat_yolcusu has much to be proud of
Standart

sevgili hiiic, yazınız çok aydınlatıcı gerçekten. üzerinde çalışmam ve düşünmem gerekecek bir konu olmuş...

saygılarımla...
hakikat_yolcusu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hakikat_yolcusu Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
sevginur (9. November 2012)
Alt 9. November 2012, 03:12 PM   #6
sevginur
Uzman Üye
 
sevginur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 300
Tesekkür: 477
198 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
sevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud of
Standart

Değerli hicc ve ozaner kardeşlerim..
hani biz peygamber sevgisini aşırılıkta bulunanları uyardığımızda tepki alıyoruz..bazen bogazımıza düğümleniyor onların yüceltmeci tavırlarına öğüt vermeye kalktığımızda.. Bilgiyi okudugumda şunu fark ettirdiniz öğüt kuranla muhteşem oluyormuş.. zira ben laf kalabalığı yapmışım.. Bundan sonra not alma düşüncesindeyim inşALLAH ..Allah razı çok razı olsun sizlerden..

selam olsun hepinize
__________________
De ki: “Ey kâfirler!
Ben sizin taptıklarınıza tapmam/ Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam.
Siz de benim taptığıma tapıcı değilsiniz/ Siz de benim yaptığım ibâdeti yapmazsınız.
Ve ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim/ Ben asla sizin yapmış olduğunuz ibâdeti yapıcı değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz/ Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz.
Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir.”
Kâfirûn Sûresi
sevginur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
sevginur Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (9. November 2012)
Alt 9. November 2012, 05:09 PM   #7
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

....

Konu hiiic tarafından (27. February 2017 Saat 07:31 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (9. November 2012), merdem (11. February 2013), sevginur (9. November 2012)
Alt 9. November 2012, 06:14 PM   #8
sevginur
Uzman Üye
 
sevginur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 300
Tesekkür: 477
198 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
sevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud of
Standart

evet hele ki bazı sapıklar (ki buna başta saidi nursi öncülük ediyor) peygamberlere olağan üstü haller biçiyorlar. Allahın bildirmediğini ve hatta yasakladığını onlar bildiriyorlar. Peşlerinden sürüce kitap ehli müşrik sürüyoralr.
buna örnek verirmisin hicc kardeşim .. saidi nursinin sözlerinin Risale-i Nurların kutsal sayılması için akla gelen her şeyi söylemiştir. Diyor ki; “Sözler”[17] şüphesiz Kur’ân’ın nurlu parıltılarıdır. Açıklanmaya muhtaç yerleri eksik olmamakla birlikte tümüyle kusursuz ve eksiksizdir[18].” “Risale-i Nur bu asırda, bu tarihte bir “urvet-ül vüska”dır. Yani çok sağlam, kopmaz bir zincir ve bir “hablullah” yani Allah’ın ipidir. Ona elini atan, yapışan kurtulur[19].

17] Sözler, Risale-i Nurlar’ın bir bölümünü oluşturur.

[18] Barla Lâhikası, Yirmi Yedinci Mektub ve Zeyilleri, c. II, 1415. İfadeler sadeleştirilmiştir. Aslı şöyledir: “Mübarek Sözler şübhesiz Kitabı Mübin’in nurlu lemeâtıdır. İçinde izaha muhtaç yerler eksik olmamakla beraber küll halinde kusursuz ve noksansızdır”.

[19] Said Nursî, Şualar, On Birinci Şua, Onbirinci Meselenin haşiyesinin bir lahikasıdır, a.g.e, c. I, s. 985.
süleymaniye vakfı'ndan alıntı
teşekür ederiz..


Vay o kimselere ki, kendi elleriyle kitap yazarlar, sonra “bu Allah katındandır” derler. Hedefleri, onun karşılığında bir şeyler almaktır[16]. Vay o ellerinin yazdığından dolayı onlara! Vay o kazandıklarından dolayı onlara!.” (Bakara 2/79)
__________________
De ki: “Ey kâfirler!
Ben sizin taptıklarınıza tapmam/ Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam.
Siz de benim taptığıma tapıcı değilsiniz/ Siz de benim yaptığım ibâdeti yapmazsınız.
Ve ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim/ Ben asla sizin yapmış olduğunuz ibâdeti yapıcı değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz/ Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz.
Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir.”
Kâfirûn Sûresi
sevginur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
sevginur Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Araştıran (6. April 2013), dost1 (9. November 2012), hiiic (9. November 2012)
Alt 9. November 2012, 06:46 PM   #9
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!
Amenerrasul adıyla meşhurlaşmış olan ayeti sizlerle paylaşmak istedim.

Bakara;285: Amener Rasûlü bi ma ünzile ileyhi min Rabbihi vel mu'minun küllün amene billahi ve MelaiketiHi ve KütübiHi ve RusuliHi, la nuferriku beyne ehadin min RusuliHi, ve kalu semi'na ve eta'na ğufraneke Rabbena ve ileykel masıyr "

"Elçi, kendi Rabbi'nden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine iman ettiler: “Biz Allah'ın elçileri arasında ayırım yapmayız.” Ve “Biz duyduk ve itaat ettik. Rabbimiz, bağışlamanı dileriz, dönüş ancak Sanadır” dediler."


Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (9. November 2012), sevginur (9. November 2012)
Alt 9. November 2012, 07:15 PM   #10
sevginur
Uzman Üye
 
sevginur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 300
Tesekkür: 477
198 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
sevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud of
Standart

ve aleykum selam dost1 kardeşim,
Peygamberlerden tercih yaparak birbirlerinin arasını ayırmayız.ama geleneksel islam anlayışında bunu farkında olmadan yaptık.Biz de kendimizi bu konuda hesaba çekiyoruz.işittik ve isyan ettik affet yarabbi.!! Dogrusunu ışittik ve hemen gereğini yerine getirdik.
Allah sayılarınızı artırsın..
teşekür ederim
__________________
De ki: “Ey kâfirler!
Ben sizin taptıklarınıza tapmam/ Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam.
Siz de benim taptığıma tapıcı değilsiniz/ Siz de benim yaptığım ibâdeti yapmazsınız.
Ve ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim/ Ben asla sizin yapmış olduğunuz ibâdeti yapıcı değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz/ Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz.
Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir.”
Kâfirûn Sûresi

Konu sevginur tarafından (9. November 2012 Saat 07:19 PM ) değiştirilmiştir.
sevginur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
sevginur Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (9. November 2012), hiiic (9. November 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
nasıl, peygamberi, sevmeli


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:44 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam