Deli

[galipyetkin]

Delikanlı.
Yılmaz Yunak


"Gözüpektir.

Hiç kimseden, hiçbir şeyden korkmaz.
Ne TOMA durdurur onu, ne gaz, ne barikat; kafasına koyduğunu yapmaktan kimse men edemez onu.

Namusludur.
Namusun en büyük erdem olduğunu yüreğinin ta derinliklerinde hisseder.

Vatanseverdir; bu uğurda canını ortaya koymaktan asla kaçınmaz.

Mukaddes bir tiki vardır; caddelerde, sokaklarda kahpece gezinen bir Seri Katil askeri gördü mü, hemen alır eline çuvalı koşar!
Haksızlığa karşıdır delikanlı; bir yerde bir haksızlık gördü mü, üstüne gitmekten kendini alamaz.
Her şeyden önce yiğittir delikanlı adam; güçlü ve yüreklidir, kahramandır.
Tarihin her döneminde rastlanır ona; güçlünün yanında değil, haklının yanındadır.
Ezene karşı hep ezilenin yanında olmuştur.
Erkekten de çıkar delikanlı, kızdan da; ortak paydaları fedai oluşlarıdır.
Fedaidir delikanlı; bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyeceğini gösterir dosta düşmana.
Bugünün fedaisinin ülküsü Türk Vatanı’dır.
Türk Milleti’nin bekası ve güvenliğidir.
Emeğin sermayeye üstünlüğüdür.
Hele bir de eğitimliyse…
İşte o zaman niteliğinin doruğuna çıkar delikanlı.

Bunların hepsi üniversiteli…

*** *** ***

Kızlı-erkekli 1919 delikanlı.
Anlamlı bir sayı.
1919 ruhunu özümsemiş, antiemperyalist görüşü bütün benliğini kapsamış.
1919 fedaileri....
17-19 Mayıs 2014 tarihinde Samsun’dan Ankara’ya yürüyor delikanlı.
“Çankaya’ya Samsundan çıkılır!” diye haykırıyor.
Elinde şanlı Türk Bayrağı, dosta düşmana Türk delikanlısının nelere kadir olduğunu gösteriyor.
Yürüyor delikanlı özgürlüğe, demokrasiye doğru.
DENİZ'ler geçti bu topraklardan; bunlar o delikanlıların kardeşleri.
“Ne Amerika, ne Rusya; bağımsız türkiye!” diye haykıranların takipçileri, bugün “Ne ABD, ne AB. Bağımsız Turkiye” diye nara atıyorlar yiğitçe!
Çok kısa bir sürede ismini tüm dünyaya yaydı delikanlı.
TGBli diyorlar onlara; Türkiye Gençlik Birliğii…

*** *** ***

Kanının kaynamasından olsa gerek, doğru bir örgütlenmeden yoksun delikanlı bir anda lümpenliğe kayar gider.
Bu fedailer doğru bir önderliğin mayasından vücut bulmuşlar; ne zaman ne yapmak, nereye kadar yapmak gerektiğini biliyorlar.
Şiarları şecerelerini ortaya koyuyor:
"Vatan-emek-namus" diyorlar; Vatan-emek-namus....
Vatan’ın birliği ve bölünmezliğinden yana tavır koyarken; sermayeye karşı emeği savunurken; yalana dolana, talana, rüşvete ve yolsuzluğa karşı namusu ön plana çıkarırken insanlık ve yiğitlik dersi veriyorlar.
Ne ilginçtir; daha bu yaşlarda, dünyanın tüm nimet ve rızıklarının, tüm kullar arasında eşit ölçüde bölüşülmesini savunuyorlar.
Onların kitabında hırsızlık yok, gasp yok, sömürü yok…
Doğru adına ne varsa bu yiğitlerde…

TGB’li diyorlar onlara; Türkiye Gençlik Birliği…

Bu fakir iddialı ve ısrarcı:
Gelecekte bu Ülkeyi, bugünün bu delikanlıları yönetecekler.
Ne mutlu onları yetiştiren ana-babalara.
Ne mutlu bu delikanlılara.
Ne mutlu onları yetiştiren bu coğrafyaya, bu topraklara, ne mutlu Türkiye’ye.
Öpülesi alınları ve ellerinde Türk Bayraklarıyla düşüyorlar yollara.

Onlara TGB’li diyorlar; Türkiye Gençlik Birliği…

Hepsi birer MUSTAFA KEMAL askeri; yiğitlerim, koçlarım, kahramanlarım benim!
Allah her zaman doğrudan yanadır. Allah yollarını açık etsin inşallah. Allah yardımcıları olsun inşallah

Allah'a emanet olun..."

Bir 68'li olarak
Saygılarımla.
Galip Yetkin