hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kur’an

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 8. November 2010, 03:56 PM   #1
halukgta
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
halukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud of
Standart Kıssadan hisse alalım....

Sizlerle küçük, ama çok anlamlı bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Bu hikâyeden çıkaracağımız kıssadan hisse bana göre çok önemli. Önce hikâyemizi okuyalım, daha sonrada üzerinde düşünelim.

Her yıl yapılan 'en iyi buğday' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi:
—Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor, dedi.
—Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? Diye sorulduğunda,
—Neden olmasın, dedi çiftçi.
—Bilmediğiniz bir şey var; rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir. Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.



İşte hayatımızın, güzel yaşamamızın sırrı nerede gizliymiş görüyor musunuz? Kur’anı anlayarak okuyan bir insan, Rabbin bizlere önerdiği yolun paylaşmaktan geçtiğini hemen anlayacaktır. Hikâyede anlatılan en önemli nokta ise, kendisini düşünen çevresiyle paylaşır. Yaptıklarından verim almak isteyen de yine çevresiyle bütünleşir. Allah yarattığı kullarını tek başına değil birlikte bir güç olacak şekilde yaratmıştır. Biri birlerine her zaman muhtaç kılmıştır. Hâlbuki bizler elimizdeki paranın, malın, mülkün esas sahibinin bizler olduğunu zannederiz, tabi kısa bir süre. Fark ettiğimiz zaman ise iş işten geçmiş olur. Bir de bakarız, benim dediğimiz malları bırakıp gideriz bu Dünyadan. Hani bizimdi paralar, mallar, katlar, yatlar? İşte bu acı gerçekle şimdiden yüzleşmeliyiz. Elimizde ki malımızı, olmayanlarla paylaşmalıyız. Eğer bunu yaparsak adaletli, birbirine saygılı bir toplum yaratmış oluruz. En güzeli de elimizdeki parayı, malı mülkü de gerektiği gibi kendimiz kullanıp, onun zevkine varırız. Bir birine saygılı bir toplum yaratmadığımız sürece, elimizdeki parayı ve malı huzur içinde harcamak asla nasip olmaz. Çünkü birbirine düşman olan, bir birinin malında gözü olan bir toplum yaratmış isek, istediğimiz kadar paramız olsun, istediğimiz kadar malımız ve mülkümüz olsun, onu ağız tadıyla yemek, güven içinde harcamak ve yaşamak asla mümkün olmayacaktır.

Hikâyede anlatılan, iyi bir buğday tohumu yetiştirmenin sırlarını veren köylünün, şu sözlerinden gereken kıssadan hisseyi çıkarmalıyız.

(Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor.)

Bu sözleri düşünelim acaba bu köylü, tarlasının komşularına tohumlarını niçin paylaşıyordu? İşte bu sorunun cevabında, Rabbin kullarını nasıl birbirine muhtaç yarattığını, aşağıdaki sözlerden çok daha iyi anlıyoruz.

(Rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir. Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor. )

Köylünün verdiği cevabı lütfen dikkatlice düşünelim. Aslında köylünün yaptığı, çevresindekilere iyilik yapmak adına değil yapılan. Kendi buğdayının kaliteli, güzel olarak kalmasını sağlamak adına yapıyor tüm bunları. Bu örnek bizlere çok şeyler anlatıyor. Eğer çevremizde huzur ve mutluluk içinde yaşamak istiyorsak, mutlaka çevremizin de huzurlu olmasına yardımcı olmalıyız. Demek ki yalnız bizim huzurlu ve varlıklı olmamız yetmiyormuş. İşte rahman kur’an da böyle bir düzenin kurulması için bizlere bir güneş, rehber göndermiş, ama biz o güneşi, rehberi yüksek bir yere asıp, onu herkes anlayamaz diyerek, beşeri veliler edinip, Allahın kurmamızı istediği HUZUR VE MUTLULUK DÜZENİNİ beşerin sözlerine, onların adalet düzenine değiştirmişiz. Rabbim bizleri affetsin.
Rabbimden dileğim, paylaşmasını bilen, ondan zevk ve mutluluk alan, onun bilinciyle yaşayan kullarından eylesin bizleri.

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
halukgta Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (8. November 2010), Miralay (8. November 2010)
Alt 8. November 2010, 11:02 PM   #2
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Allah razı olsun Haluk kardeşim.
Sizi okurken aklıma yüce rayatanın Fecr suresinde bizlere verdiği bilgi geldi...
nimetin ve zenginliğin bolluğunun önemi yok, salatın ve şükrün önemi var.

Fecr / 6,7,8,9,10

(Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?

Fecr / 11,12

Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.

Fecr / 13

Nitekim, Rabbin de üstlerine türlü felaketler yağdırdı.

Fecr / 14

Rabbin elbette onların davranışlarını ve amellerini gözetlemekte, denetlemektedir.



Fecr / 15

İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde "Rabbim bana ikram etti" der.

Fecr / 16

Ama ne zaman onu deneyerek, rızkını kıssa, hemen: 'Rabbim bana ihanet etti, (beni hor kıldı, beni önemsemedi, beni küçük düşürdü, beni zillete düşürdü) ' der.

Fecr / 17

Böyle yanlış düşüncelere kapılmayın! İşin aslını öğrenmek istiyorsanız eğer, siz (Allah'tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama,) yetime ikramda bulunmuyorsunuz (yetime değer vermezsiniz).

Fecr / 18

Birbirinizi, çevresi, çaresi olmayan yoksulların (muhtaçlaırn) karnını doyurmaya teşvik etmiyorsunuz.

Fecr / 19

Size miras olarak kalan malları haram helâl gözetmeden, oburcasına yiyorsunuz.

Fecr / 20

Mal biriktirip, yığmayı da çok seviyorsunuz.

₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪

bu misallarle verilen hakikati görüncede aklıma şu ayet geldi

En’âm 114
(De ki): Allah'dan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size Kitab'ı açık olarak indiren O'dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur'an'ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma!


--------------------------------------

sonuçta komşularımıza iyi buğdaylardan vermediğimiz için bizlerde yoksulluk çekiyoruz, tarlamızdaki buğdaylarda kalite iityriyor...

İsrâ 26
Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.


ÇÜNKÜ

İnsan 8
Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.


yedirmenin aynı zamanda, giydirmek, eğitmek, tedavi etmek, sıkıntısını gidermek, savunmak, korumak gibi manalara geldiğinide düşünmek gerekiyor...
balık vermek çözüm değil, tutmasını öğretmek ve denizin nimetinden faydalanmak için onu temiz uttmak gerek.

şimdi kimi ülkeler (gelişmiş ülkeler) kendilerine verilen nimetle şımarıyor, bozgunculuk yapıyor, sömürgeleştirip köleleştiriyor ve savaş çıkarıyorlar,,, hala ders almıyorlar....
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
halukgta (9. November 2010), Miralay (9. November 2010)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
alalım, hisse, kıssadan


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:18 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam