hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kur’an

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 30. May 2010, 11:46 AM   #1
halukgta
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
halukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud of
Standart Kur'an gerçekten zor anlaşılır bir kitapmıdır?

Benim bir yazıma karşılık cevap veren bir kardeşimiz beni uyararak aşağıdaki cevabı yazmış. Her zaman hata yapabileceğim bilinciyle bu cevabı da ciddiye aldım ve kur’anın verdiği bilgiler doğrultusunda tekrar kendimi yargılayarak, izlediğim yolun doğruluğunu test etme, kur’an ile karşılaştırma gereği duydum. Gelin bunu birlikte yapalım. Bir kardeşimiz bakın benim yazdığım yazılara karşılık neler söylemiş.


(KURAN´i kendi ideallerinize, kafanıza veyahut ta keyfinize göre yorumlayamazsınız. Üstelik bunu meale bakarak hiç yapamazsınız.
MEALDEN HÜKÜM CIKARILMAZ. HÜKÜM orijinalden ancak çıkarılabilir, bunu yapmak içinde ictihad yapacak kadar ilme sahip olmak gerekir.
Bir tıp kitabini okuyarak, ameliyata giremezsiniz. Tip Fakültesini bitirmeniz, doktor olmanız gerekir.)

Yukarıdaki düşünce de bir mantığın eseri onun için dikkatle düşünüp kur’an süzgecinden geçirmeden reddetmek büyük yanlış olur. Bu sözleri birlikte düşünelim. (KURAN´i kendi ideallerinize, kafanıza veyahut ta keyfinize göre yorumlayamazsınız.) Bu söz bence çok doğru. Eğer herkes kendi düşüncesine göre yorumlar yaparsa din, din olmaktan çıkar beşerin yarattığı kendi dini olur. Bu sözlere itirazım asla olamaz. Hiçbir kitabın yazarı zor anlaşılan ve herkesin okuduğunda kendince başka manalar çıkaracak bir kitap asla yazmaz. Kitabı yazanın amacı, okunduğunda herkes tarafından anlaşılsın ve olabildiğince kitap anlaşılır olsun. İşte Rabbin kelamına söylenen sözleri de bu mantıkla değerlendirelim lütfen. Devamındaki sözler üzerinde düşünelim şimdide.

(Üstelik bunu meale bakarak hiç yapamazsınız.
MEALDEN HÜKÜM CIKARILMAZ. HÜKÜM orijinalden ancak çıkarılabilir.)

Önce meal ne demek onu anlayalım. Bu kelimeyi sözlükten baktığımızda tam karşılığı olarak şöyle yazıyor. (Anlam, kavram, mefhum Ortaya çıkan şey, sonuç, netice.) Demek ki meal edilen kitabın anlamını hiç değiştirilmeden ortaya çıkan sonuç netice olduğunu görüyoruz. Demek ki mealde kendi düşünceni eklemeden bire bir çeviri olduğu çok açık. Tabi elimizdeki meallere baktığımızda onca değişik anlamların verildiğini gördükçe yapılan yanlışların vebalinin büyük olduğunu söylemek isterim. Demek ki burada bile kendi düşüncelerimize, inançlarımıza, ideallerimize uyacak sözlerle meal yapılan kur’anlar olduğu çıkıyor ortaya. Birde kur’an tefsirleri var. Tefsir sözcüğü de kapalı anlaşılmayan bir sözü açıklamak, yorumlamak anlamında kullanılmıştır. Şimdi bu bilgiler ışığında arkadaşımızın söylediği sözleri değerlendirelim. Rabbin söylediklerini meale bakarak anlamamızın mümkün olmadığını söylüyor. Hâlbuki meal hiç değişikliğe uğratılmadan sözlerin bire bir tercümesi idi. Meale bakarak hüküm çıkaramazsınız dediğinde her şeyden önce bizleri, anlayarak kur’anı okumaktan alıkoyar bu düşünce. Madem ben mealden Rabbin ne söylediğini anlayamayacağım neden anlayarak okuyayım? İşte bu düşünce bizleri kur’anı anlamamıza en büyük engel olmuştur. Önümüze birbirinden farklı mealler konunca insanlar korkmuş, ürkmüş ve tedirgin olmuşlardır. Rabbim buna sebep olanları elbette cezalandıracaktır. Şimdide mealden hüküm çıkaramazsınız sözü üzerine düşünelim. Allah sözlerini anlaşılmayacak ya da zor anlaşılacak bir şekilde mi göndermişte bizler anlayamıyoruz. Ya da Rabbim hükmünü açıkca vermemişte bizler mi hüküm çıkaracağız? İşte yapılan en büyük yanlış da buradan kaynaklanıyor zaten. Eğer Rabbin verdiği hüküm açık değil de zor anlaşılır ise, her kez kendince hükümler verecekse, nasıl olurda bu dinde birlik ve beraberlikten söz edebiliriz? Allah bizlerin hüküm çıkarması için değil verilen hükmü uygulamamız ve anlamamız için indirdiğini söylüyor kur’anı. Gelin kur’ana bakalım gerçekten Rabbim muhkem ayetleri açıkca söylememiş mi bizlere? Gerçekten kur’an herkesin anlayamayacağı zor bir kitap mı?

Enam 57: De ki: Şüphesiz ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir. Hüküm ancak Allah'ındır. O hakkı anlatır ve O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır.

Demek ki din ve iman adına hükmü yalnız Rabbim veriyormuş. Bizlere düşende verilen hükmü uygulamak olmalıdır. Rabbin kur’anda anlaşılması zor bir hüküm verip daha sonrada bizlerin sorumlu olacağını söylemek Rabbim e karşı yapılacak en büyük saygısızlık değil midir sizce?

Arkadaşımızın sözlerinde geçen; ( HÜKÜM orijinalden ancak çıkarılabilir.) sözleri üzerine düşünelim şimdide. Bu düşüncenin doğru olduğunu kabul edersek milyarlarca insanın Arapça bilmesi gerektiği gibi bir zorunluluk çıkar ortaya. Çünkü bizim dinimizde, inancımızda diğer dinlerin kendilerince uyguladıkları bir dini sınıf yoktur. Bu durumda madem kendi inancımızı bizzat yaşayacağız o zaman herkes Arapça öğrenmelidir diye bir sonuca varmamız gerekir. Elbette bunu söylemenin mantıklı olmadığı açıktır. Eğer bunu kabul edersek dini öğrenebilmek için çok azınlık olan bir sınıfın emrine girip onların sözlerine göre iman etmiş olmuyor muyuz? Daha açıkçası İslam da ruhban sınıfı yoktur dediğimiz halde, açıkca bir ruhban sınıfı yaratmış olmuyor muyuz farkında olmadan? İşte bunun farkında bile değiliz. Bakın Allah Araplara neden Arapça bir kur’an indirdiğini ne kadar güzel anlatıyor aklı zere kadar olan, Rabbin ne demek istediğini ne anlatmak istediğini çok iyi anlayacaktır.

Fussilet 44.; Eğer biz onu başka dilde bir Kuran yapsaydık onlar mutlaka, "Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?" derlerdi….


Demek ki Yüce Rabbim o günkü topluma indirilen ayetlerin iyice anlaşılması ve itaat edilmesi için, o toplumun dilinden indirmiş kur’anı. Yoksa tüm Dünya âlem Arapça okusun anlamasa da olur dememiştir. Açıkça amacın söyleneni anlamak ve uygulamak olduğu anlaşılıyor. Buradan yola çıkarak her ırk ve millet de kur’anı anladığı dilden okumalı ve yolunu bilerek anlayarak çizmelidir. Rabbin sizler için kolaylaştırdım dediği kitap nasıl olurda başka dillere çevrilmez? Bunu Rabbim söylemiyor da birileri bize empoze ediyorsa, bunun amacını, maksadını çok iyi düşünmeliyiz. Amaç herkesin kur’ana müracaatını kesip, toplumu istediğimiz yöne çevirmek ve onları amacımız doğrultusunda kullanmak olduğu aşikârdır.

Şimdi aynı soruyu soralım kendimize Rabbim kur’anı Arapça indirip bizlerinde mecburen Arapça öğrenmesini mi istemiş olabilir, yoksa herkes anladığı dilden okusun ve öğrensin mi demek istiyor bu ayetiyle yorum sizlerin. Günümüzde dikkat edin kur’anı anlamadan okumanın sevap olduğunu söyleyenler, bizleri dini yaşamak için kur’ana değil, kendi yazdıkları tefsirlere yönlendirmiyorlar mı? Bu durumda soralım kendimize, her birisinin bir diğerinden çok çok farklı tefsirleri ve Rabbin hükümleri karşısında hangi velinin ya da âlimin, mezhebin kitaplarına uymamız en doğru seçim olur, önerisinde bulunan ve Rabbin katında en doğrusunun o olduğunu söyleyebilecek, garanti verebilecek var mı aramızda? Bakın kur’anı anlayarak okumaktan uzaklaştırıldığımızda nasıl bir ikilem ve yanlışın içinde bocaladığımız çıkıyor ortaya.

Yine verilen cevapta bakın nasıl bir yöntemden bahsediliyor. (bunu yapmak içinde ictihad yapacak kadar ilme sahip olmak gerekir.) Demek ki kur’anın muhkem ayetlerini yani dinin anası, temeli olan Rabbin açıkça ve her konuda örnekler verdim dediği ayetleri anlamak öyle herkesin harcı değil, arkadaşımızın sözlerinden bu anlaşılıyor. Demek ki kur’an öyle kolay anlaşılan bir kitap değil demek ki, bu arkadaşımızın söylediğine göre. İslam ı yaşamak için bir velinin sözleri ardı sıra, imanımızı yaşamamız gerektiği çıkıyor ortaya bu sözlere inanırsak. Bakalım bu düşünce doğrumu Rabbimde onaylıyorsa neden olmasın, bizde öyle yaparız. Gelin birlikte bakalım. Önce gerçekten bir velinin ardına düşmemizi mi istiyor ona cevap arayalım, daha sonrada kur’anın açıklığı ya da detaylı olup olmadığına delil arayalım.

Araf 3: Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

Bakar mısınız lütfen rabbim ne diyor? Size indirilene uyun sakın velilerin ardına düşmeyin. Ama bize arkadaşımız ne söylemişti hatırlayalım? (ictihad yapacak kadar ilme sahip olmak gerekir.) Demek ki kur’anın muhkem ayetlerini anlayabilmemiz için âlim olmamız gerektiği söyleniyor. Fakat Yaratan sana indirdiğime uy diyerek bizi dikkatle kur’ana özellikle yönlendiriyor, madem anlaşılması zor neden yapıyor rahman acaba bunu. Bakın Rabbin sözleri ile bizlere söylenen uyuyor mu? Madem anlayamayız demek ki kur’anı anlayan bir âlim velinin peşi sıra giderek onun yönlendirmesi ile yaşamamız söyleniyorsa din, neden açıkca Rabbim bizleri uyarıp VELİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN diyor. Bu ayetleri hiç mi görmüyoruz da, bize söylenen ayetlerin tam tersi fikirlere inanıyoruz düşünen yok mu? Bakın Allah kur’an için neler söylüyor, acaba anlaşılması zor, açıklanmayan detaylı olmayan, özet bilgilerden oluşan bir kitaptan mı bahsediyor?

Nisa 174: Ey insanlar! Şüphesiz size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik.

Nahl 89: Her ümmet içinde kendi nefislerinden üzerlerine bir şahit getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahit olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.

Aliimran 105: Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır

Hud 1: Elif, Lam, Ra. (Bu,) Ayetleri muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından ‘birer birer (bölüm bölüm) açıklanmış’ bir Kitap'tır.

Yunus 15: Onlara ayetlerimiz açık açık okunduğu zaman (öldükten sonra) bize kavuşmayı beklemeyenler: Ya bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir! dediler…….

Hicr sur.1.ayet; Elif, Lâm, Râ. İşte sana o Kitap'ın ve açık anlatımlı Kuran'ın ayetleri.


Kamer 17. Andolsun biz, Kuran'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

Nur 34: Yemin olsun ki, size, gerçeği açık-seçik anlatan ayetler, sizden önce gelip geçmiş olanlardan örnekler, korunanlar için de bir öğüt indirdik.

İsra 89: Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler.

Kehf 54: Andolsun ki, gerçekten Biz bu Kuran'da insanlara ibret olacak her türlü misali tekrar tekrar açıklamışızdır. İnsan ise her şeyden çok mücadelecidir (tartışmaya tutkundur).

Yukarıdaki ayetlere onlarcasını daha ilave edebiliriz. Siz bu ayetleri kur’an mealinden okuyup tebliğ aldığınızda kur’anın anlaşılması zor, herkes tarafından anlaşılamayacak bir kitap olduğunu, onun içindir ki bizler okuduğumuzda anlayamayız bunları bir veli ya da âlim bizlere anlatmalıdır düşüncesini mi çıkardınız Rabbin sözlerinden? Öyle çıkarana elbette sözüm olamaz. Çünkü kimse kimseden sorumlu değildir. Benim bu anlamı çıkarmamı da kimse beklemesin lütfen. Rabbim ayetlerinde kur’an için kesin bir delil apaçık bir nur indirdik diyorsa, kitaba sarılanlara hidayet ve rahmete ulaştıracak diyorsa, apaçık delilleri bırakıp sakın parçalanmayın başka sözlere inanmayın diyorsa, öğüt almak için yemin ederek kolaylaştırdığını söylüyorsa, bizlere gerçekleri anlatan apaçık ayetlerin olduğunu belirtiyorsa, her türlü misali değişik ifadelerle verdiğini, ibret alınacak misalleri tekrar tekrar açıkladığını söylüyorsa, lütfen artık beşerin sözlerine değil, RABBİN SÖZLERİNE İNANALIM.

Bu kadar açık Rabbin sözlerine karşı bunların tam tersini söyleyip, kur’anı her kez anlayamaz diyor da, kur’anı bizzat anladığımız dilden okumak yerine, anlamadan okumaya yönlendiriliyor ve velilerin, âlimlerin sözleriyle imanımızı şekillendirmemiz isteniyorsa, bu yolun Rahmana ulaşıp ulaşmayacağını çok iyi düşünmeliyiz. Bakın Rabbim daha o gün, yani mahşer günü gelmeden peygamberimizin şahitliğinde onun nasıl üzücü bir söz söyleyeceğini bizlere hatırlatmasını iyi analiz edelim. Dikkat edin bu ayetin gelişinde peygamberimiz yaşıyor ve bu ayet ona tebliğ ediliyor, bunu da unutmayalım. Sanırım bu ayeti okuyan ve tebliğ alan peygamberimiz çok daha fazla azimle çalışmış ve gelecekte olacakların üzüntüsü kaplamıştır benliğini bundan hiç kuşkum yok. Bakın peygamberimiz o çetin gün geldiğinde ne söyleyecekmiş?
Furkan30; Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran' ı devre dışı tuttular.
Gerçektende günümüzde kur’anı devre dışı bıraktığımız çok açık anlaşılıyor affet Rabbim bizleri. Bizler eğer kur’anı anlaşılması zor herkesin anlayamayacağı bir kitap gibi görüp, onu beşerin kitapları ile karşılaştırma saygısızlığını gösterirsek nasıl olurda ona müracaat ederiz hiç düşünüyor muyuz bunu? Bana cevap yazan kardeşimiz bakın Rabbin eşi benzeri olmayan, hatta hadi bir benzerini getirsinler diyerek bizlere meydan okuduğu ayetini hatırlayın, tüm bunları görmezden gelerek, sırf beşeri inançlarımıza mesnetsiz deliller bulmak adına, beşerin yazdığı kitaplarla nasılda mukayese ettiğimizin örneğine bakın lütfen.

(Bir tıp kitabini okuyarak, ameliyata giremezsiniz. Tip Fakültesini bitirmeniz, doktor olmanız gerekir.)

Demek ki rabbin kelamı KUR’AN ile beşerin ilmi kitapları aynı kefeye konarak delil aranıyor. Yaratanın, yemin ederek kolaylaştırdım dediği kitap ile herkesin sahip olamayacağı bir ilmi karşılaştırıp, kendi inançlarına delil aranmaktadır. Dini hâlbuki Rabbin apaçık kolaylaştırdım sözlerine inatla zorlaştırmaktan ve bu yönde örnekler vererek toplumu yanlışa, kur’an dışına yönlendirmekten çekinilmemiştir. Günümüzde onca ilim ve okullar vardır ki uzaktan eğitimle yapılır ve diplomalar verilir meslekler edinilir. Bunları görmezden gelip işi yokuşa sürmek ve dini zorlaştırmak adına verilen bu örnekler acaba bana cevaben verilen sözlerin başında bahsedilen, KURAN´i kendi ideallerinize, kafanıza veyahut ta keyfinize göre yorumlamanın yolu değil de nedir sizce? Kur’anı bizler okuduğumuzda anlayamayacak isek, Rabbim aşağıdaki sözleri ne için söylüyor olabilir dersiniz?

Muhammet 24: Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?

Casiye 20: Bu Kur'an, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir o.

İbrahim Sur.52.ayet: İşte bu, onunla uyarılsınlar, Allah'ın tek ilah olduğunu bilsinler, aklı ve gönlü işleyenler de ibret alsınlar diye, insanlara yöneltilmiş bir tebliğdir.

Yukarıdaki ayetlerde Rahman bizlerin ayetler üzerine düşünmemizi emrediyor. Dikkat edin herkes anlayamaz bu ayetleri velilerinize götürün o size anlatır demiyor. Özellikle düşünmeyenlere aklını kullanmayanlara Rabbin söylediği söz çok önemli. Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var? İşte Allah korusun olabilecek en kötüsü de bu zaten. Kalplerimizi Rabbin mühürlemesi. Bunu da Rabbin apaçık kelamı dururken beşerin sözlerine iman edenler ve hiç iman etmeyenler için yaptığını birçok ayetinde Rabbim söylüyordu. Rabbim kur’anın kalp gözlerini açacağını, iman edenler için kılavuz ve rahmet olacağını söylüyor bizlere. Düşünün lütfen Rabbin kelamı, güneşi, rehberi nasıl olurda anlaşılması zor olur da bizlere rehberlik eder? Rabbin sözleri ile bizlere söylenenler uyuyor mu? Aklı ve gönlü işleyenlerin ibret alacağı ve bizlere rabbin gönderdiği bir tebliğ olduğunu söylüyor Rahman. Lütfen düşünün Allah bizlere bir tebliğ yapıyor ama o tebliği bizler okuduğumuzda anlayamıyor da çok özel veli ve âlimler anlıyor? Peki, yukarıda verdiğim Rabbin sözlerine uyuyor mu bu sözler? Hani bizim dinimizde ruhbanlık yoktu? Hani bizim rehberimiz kur’andan aldığımız hükümlerle, dini Allah ile kul arasına kimse girmeden yaşayacaktık? Bakın bu düşünceye de uymuyor. Düşünebiliyor musunuz kur’anı anlaşılır olmaktan çıkarıp zorlaştırdığımız da, herkesin anlayamayacağı bir kitap olarak gördüğümüzde Rahmanın nasıl bir adalet anlayışı olduğunu söylüyoruz önce ayeti yazalım daha sonrada yaptığımız yanlışın büyüklüğünü kendi nefsimizde düşünelim.

Zühruf 44: Ve muhakkak ki o (Kur'an) hem senin için, hem kavmin için bir şereftir ve ileride bundan sorulacaksınız.

Bakar mısınız Allah ileride sizleri kur’andan sorumlu tutuyorum ondan hesaba çekeceğim diyor, ama bizler okuduğumuzda anlayamadığımız zor bir kitap olduğundan bahsediyoruz. Sizce bunu söylemekle Rabbin adaleti konusunda ne demek istediğimizin farkında mıyız? Hiç sanmıyorum, çünkü aklı bir tarafa koymuş, hiç düşünmeden iman etmekle meşgulüz. Allah bizleri ıslah etsin inşallah.

Yukarıda yazdıklarımı ve kur’an delillerini bir an unutulalım ve başka bir mantıkla düşünelim bana verilen cevapları. Diyelim kur’anı herkes okuduğunda anlayamaz onu peygamberler ve veliler, âlimler anlar. Hemen soralım kendimize, madem kur’an ayetleri Rabbimden elçisine tebliğ edildiğinde anlaşılır değil (HÂŞÂ), peygamberimiz tebliği aldıktan sonra neden bizlerin anlayacağı şekilde, bizlere kur’anı yazmamışta olduğu gibi, kelimesine bile dokunmadan nakletmiştir? Madem açık ve anlaşılır değil, Allahın resulü neden açık, anlaşılır yazmamıştır? Gördüğünüz gibi bunu düşündüğümüzde ne kadar mantıksız bir yere kadar geldik. Böyle düşündüğümüzde böyle mantıksız bir sonuç elde ederiz.

Olur ya birisi şöyle bir mantıkla cevap verebilir. Allahın elçisi Rahmandan gelen ayeti değiştiremez ancak izah eder açıklar. Buda bir mantık, gelin şimdide bunu düşünelim. Hatırlayınız peygamberimiz ilk dönemlerinde sözlerinin yani hadislerinin toplum içinde dolaşmasına ses çıkarmamış, fakat sözlerine söylemediği ilavelerin eklenmeleri ve dilden dile dolaşırken anlamlarının değiştirildiğini görmesi üzerine kesin bir tavırla, hadislerin yayılması, yazılması ve söylenmesini yasaklamıştır. Düşünün birkaç yılda peygamberimizin sözleri dilden dile naklederken değiştiğini hiç ilgisi olmayan şekle büründüğünü gören peygamberimizin tavrını, birde 1400 yıl geçtikten sonra günümüze kadar gelen sözlerin ne durumda olacağının yorumunu sizlere bırakıyorum. Çok ilginçtir günümüz hadisler içinde de geçer peygamberimizin hadisleri yasakladığı bilgisi. Bir kısmı bunu kabul ettiği halde daha sonra izin verdiğine inanarak, yanlışın devamı konusunda kapı aralanır. Fakat peygamberimizin ölümünden sonra dört halifenin de hadis yazımına ve aktarılmalarına izin vermemesi hatta bunu yapanlara karşı mücadele vermesi nedense göz ardı edilir. Yasaklandığını gösteren hadislerin karşısına, inatla serbest bırakıldığını gösteren hadisler gösterilmiştir. Bu konu çok ama çok önemli bir konudur İslam âleminde. Dört halife devri bittikten, İslam dini mezheplere bölündükten sonra ne yazık ki hadisler toplanmaya başlanmış ve her mezhep kendi düşüncesine inancına göre İslam a yön vermeye çalışmıştır. Buda İslam ın nerelere gittiğinin kur’andan ne kadar uzaklarda yaşandığının göstergesidir. Şunu hatırlatmak istiyorum. Peygamberimiz devrinden sonra toplanan ve kayda alınan daha sonra imha edilen hadis sayısının yaklaşıl on bin civarlarında olduğu söylenir. Bugün ise kayıtlı hadis sayısının iki, üç milyondan fazla olduğu söyleniyor. Düşünebiliyor musunuz güzelim dinimiz ne hale gelmiş. Bu durumda içimize sokulan yalan ve uydurma hadis sayısının yüzde hesabını yapmak biraz zor olsa gerek.

Bizler din ve iman adına kur’an dışından gelen ve kur’an süzgecinden geçen her türlü bilgiyi almalı ve faydalanmalıyız bunda hiçbir sakınca olamaz. Fakat hadislerin dine hüküm koyacağını söylemek Rabbin kelamına tamamen ters düşer. Peygamberimiz bizleri kur’an ile uyarma görevi almıştır. Onun ile bizlere hükmeden, hayatını kur’ana göre yaşayan bir önderin ümmetiyiz bizler. Eğer peygamberimize sevgimizi, saygımızı göstermek onun izinden gittiğimizi haykırıyorsak, KURANIN EMRETTİĞİ YOLDAN GİTMELİYİZ. Kur’ana uyan ve onu yaşayan, başöğretmenimiz Hz. Muhammet in yolundan gidiyor demektir. Onun adına onun söylemediği sözlere, kur’anın süzgecinden geçmeyen bilgilere inanan, onun ümmeti olduğunu asla söyleyemez. Bizleri uyaran Rabbin elçisi benim sözlerimin olduğunu ancak kur’an ile karşılaştırdığınızda anlarsınız diyorsa, kur’ana uymayan onun hükümlerine ters düşen sözlerin, artık peygamberimizin sözü olmadığının farkına varalım lütfen.

Yazdığım yazıdan dolayı, beni uyarıp tekrar düşünmeme sebep olup, araştırmalarımı ve düşüncelerimi tazelediği için ve imanıma daha da güç kattığı için, o arkadaşıma şükranlarımı da sunuyorum. Rabbim cümlemizi kur’anın ışığından istifade eden, onun nuruyla nurlanmış kulları arasına alsın inşallah bizleri. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

İsra 36: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.
halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
halukgta Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
aşık74 (8. June 2010), Barış (8. June 2010), Miralay (31. May 2010)
Alt 30. May 2010, 10:44 PM   #2
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Ya bu adamlara gıcık oluyorum...!

-Kuran anlaşılmaz onu herkez anlayamaz sırlıdır çok manaları vardır, o ilk okuduğun mana o anlamada değildir falan filan derler.
Sonra örnek olarak kurandan ayet gösterirler, bu ayette bak şöyle diyor derler (işine gelen ayeti kabul ederler diğerlerini reddederler aslında. Onlar hakkında hüküm kuranda mevcuttur.)

-Kuran arapçadır meal kuran değildir derler, sonra yine işlerine gelen yerden ayet okurlar.

-Kurandan 2-3 tane ancak uydurursan bahsedilen manaya gelen ayet bulurlar, onu delil diye sayarlar, vesileler arayınızı tarikata felan yorarlar (ama vesileler arayınız tarikat(ler) arayınız, birden falz tarikata üye olunuz olmalı, ama sadece tek tarikat istiyorlar, zaten kendi içinde fiyasko) ama koskoca zümmer suresini okuduğunda bunları kabul etmezler, dini Allaha has kılın rehbere gerek yok manalarını onlarca delili görmezler.

-Kuranı temel kitap almazlar, sanki farklı dönemlerde olmuş gibi peygamber sözüyle kuranı ayırırlar, sanki peygamber vahiyi ayrı bi kenara koymuş ve onu sadece namazda okumuş (!) ama normalde kendisi hep hadis okumuş.

-Kuran mealini yok sayarlar, anlaşılmaz derler, okuyacaksan arapça oku sevap puanı kazan derler, bonus gecelerde hep arapça oku +2 taksitli bonus puanlar kazan felan derler....., ama icma, kıyas fıkıh bilmem ne öğrenmemizi söylerler. Zaten bütün bunlar kurandan çıkmıyor mu? ben anlamıyorum kuranda bütün bunlar yok mu? yoksa bunların kaynak neresi? papanın yazıtlarını mı kullanıyorlar?

v.s.

Her taraftan bakıyorum ama ne yazıkki bu insanlarda dinsel anlamda bir samimiyet bulamıyorum. ne akıl ne mantık ne kuran hepsinde bocalıyorlar. Belkide kendileri bile ne söylediklerine inanmıyorlar, eğer inanıyorlarsa şaşarım vay hale vaaayy... birde üstelik her taraftan delil gösteriyor olmana karşılık seni dinsiz ilan edebiliyorlar... Ama sen onları tekfir edemezsin (!) onlar tekfire karşı ama onlar seni tekfir eder... adalet nerde? kuran okusanız adalet nerde anlardınız... hala HA harfini çıkarmaya çalışanlar var.

Neden mi? çünkü bu zamana kadar gelmiş alimler evliyalar yaan mı söyleyecek? Ataları yalan mı söyleyecek? Atalarını ne üzere buldularsa o üzere devam etcekler ya... Ama İmamı azam din kurmaya çalışmadı hatta benden laf duyarsanız kurana bakın demesine rağmen, yada farsça namaz kılınabilir fetvası vermesine rağmen bunlar İmamı azamın yolunuda kirlettiler onu bile din yaptılar, siyasi hedflerine kulp yaptılar. İmamı azam farsça namazı serbest bırakıyorda ey müslüman hanefi mezhebi olduğunu söyleyen zavallı ademden gelme insan kardeşim, sen hangi akılla hangi vicdanla yada hangi hakla namaz arapçadan başka dille kılınmaz dersin? yazık çok yazık. hatta dibine kadar araştırılsa belkide imamı azam böyle bir namazdan bile bahsetmedi, bilemiyeceğim.

Bu zaman kadar ben çok safmışım onu bildim.. Vallahi Allah bu siteyi yapandan bu sitede yazandan bol bol bol razı olsun. Allah meal çevirenden, onu istifadeye sunanlardan, işleyenlerden, parça parça konu konu bizlerle paylaşandan, örneklerle ve öğütlerle açıklayıp günümüzü aydınlatanlardan bol bol razı olsun, her işlerinde yardımcı olsun inşallah.

Yukarıda sana cevap yazan gibi samimiyetsiz ve itici kullarınıda ona havale ettim, ben bilemem ama hidayet verirse böyle saçma birşeyin peşine düşen hakikatin peşine düşerse islama katkısı olur kanısındayım. Bilemiyorum
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
aşık74 (8. June 2010), Barış (8. June 2010), halukgta (31. May 2010), kamer (30. May 2010), Miralay (31. May 2010)
Alt 31. May 2010, 08:11 AM   #3
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Selam
Sevgili Hiiiç kardeşim

Size katılmamak elde değil.

Zaten her halukarda savunduğum bir düşüncedir; yine de hatırlatmakta fayda mülahaze addediyorum.

Bizler şimdiye kadar öğretilen ilmihal kitaplarını kendimize ölçü almışız.
İlmihallerde,hadis kitaplarında,alimlerim görüşlerinde mevcutsa Kuran doğrudur. Aksi halde haşa Kuran eksiktir,noksandır.

Halbuki, Kuran'da varsa bu kitaplar doğrudur, Kuran'da yoksa bu kitaplar eksiktir demek aklımızın ucuna gelmez.

Kendimize ölçü birimi olarak bu kitapları kabul etmişiz.

Örneğin, benim dişimde dolgu var; guslüm caiz mi? "Şafi mezhebine uyarsın", e ama üzerimdeki necaset avuç içindeki çukurdan fazla; namazım olur mu? "O zaman Hanefiye uy!"

Haydaaaaa!

e peki ben hangisine uyacağım. Birisi "heeee" diyor, ötekisi "yok" diyor.

Hal böyleyken, "Kuran ne diyor, Cenab-ı Allah'ın emri ne diyor bu konuda" dediğimizde ise; "Sen Kuran'a bakma! Alimler ne diyorsa onu yap"

Oldu canım "uyarım"
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
aşık74 (8. June 2010), Barış (8. June 2010), halukgta (31. May 2010), hiiic (31. May 2010)
Alt 31. May 2010, 12:07 PM   #4
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alimin de adını kötüye çıkarıyorlar. Hani derlerya müslümandan kaçacaksın iş yapmayacaksın diye bir laf var. müslümanın adını kötüye çıkaran münafıklar (müslüman gibi görünürler ama asıl amaçları fitne ve kendi çıkarlarıdır) nasıl müslümanların adını kirlettilerse, alim görünüşlü münafıklar da (bakınca alim sanarsın sarık vardır cübbe de vardır, sakal desen 2 karış ama kalpleri fesat doludur amaçları fitne ve kendi çıkarlardırı, kuranı ve dini onun aslı ve gerçeğini bozarlar) alimlerin adını kötüye çıkarıyorlar.

Aksi taktirde alime canım feda olsun. Bakınız ne mealler yapmışlar, ne güzel yazıları var. Ama bu alim görünüşlüler yok mu bu münafıklar. Bizimle ve dinimizle ve samimiyetimizle dalga geçiyorlar, alimin adını lekeliyorlar.. Dikkat edelim lütfen bunlar alim felan değil, onlara alim diye anmayalım, onlar; şeyh, derviş, devirşmiş, kamil şeyh, şeytan vekil münafık yada yobaz, isimleri bunlar..

yoksa gerçekten alim ne diyorsa onu yapmayı uygun görüyorum. Alimin dediğinde tutarlılık ve hayır görüyorum.
-------------
Birde alimciler var asıl en aktifleri onlar, ölmüş ne kadar adam varsa hepsini mübarek ilan edip hepsinden laf taşıyan (zaten taşıdıklarını yarısı ya yalan yada aynı kişinin tam tersi sözleride mevcut) var. Alimci yaaaa şu alim ... demiş bu alimde ... demiş, kuranda yazmasa bile bunlar ... dediğine göre kesinlikle ...... dir, bu şeriattır 12 farzdır 83 icmalık 14 ü fıkıhlık 16 sı da zıkkımlıktır. v.s.

Örnek olarak; Haluk kardeşime gelen mail yazısı

KURAN´i kendi ideallerinize, kafanıza veyahut ta keyfinize göre yorumlayamazsınız. Üstelik bunu meale bakarak hiç yapamazsınız.
MEALDEN HÜKÜM CIKARILMAZ. HÜKÜM orijinalden ancak çıkarılabilir, bunu yapmak içinde ictihad yapacak kadar ilme sahip olmak gerekir.
Bir tıp kitabini okuyarak, ameliyata giremezsiniz. Tip Fakültesini bitirmeniz, doktor olmanız gerekir


Asıl kendilerini anlatmışlar!! hem kendileri söylüyorlar hemde kendileri yapıyorlar. Kuranı kafanıza ve keyfinize göre yorumlayamazsınız, orda yazanlar zaten yorum gerektirmez orda yorumluk bir şey yok, ayeti 100 kişiye sor ne anladın de hepsi aynı şeyi anlayacaktır (kitabın anası muhkem ayetlerden bahsediyorum, müteşabihlere inandık iman ettik)

Sanki bu zaman kadar gelen ve kabul ettikleri kişiler kendi kafasına yahut keyfine göre mana çıkarmadı birisi kan abdesti bozmaz dedi diğer iğne ucu kadar aksa bozar dedi birisi (afedersiniz) osumak abdesti bozar dedi diğeri bilmeden osusanız abdest bozulmaz dedi (o da nasıl oluyorsa artık)... sanki bunlar kendi kafalarına keyiflerine göre anlam çıkarmışlar. Alimciler çok fena alimlerin de adını lekeliyorlar. Bu kabul ettikleri alimler dünyaya gönderilse tekrardan, bunları deynekle kovalarlar.
Bütün mesele münafıklıktan kaynaklanıyor, hatta hepsi için söylememekle beraber bu alimcilerinde büyük bir bölümü minafıktırlar, kendilerine çalışırlar. Ayetlerden 2-3 tane bulup manalarını değiştirirler sonra manayı keyifinize yorumlamayın derler.


Aksi takdirde samimi bir müslümanın hanif müslümanlıktan başka kabul edebileceği bir yol yoktur. Akıl ve vahyin egemenliğinde, hayatın ve ahiretin gerçeklerinin dini. En büyük amelin güzel ahlak ve salih amel olduğu, Allahı anmak, dayanacak güç toplamak ve yardım istemek için kişisel samimiyetle dua edilen v.s. dinden başka din yoktur... Tarih boyunca da geldimi bilmem.
-------------
Her türlüsüyle din yaşanır ama bu türlüsüyle yaşanmaz. her türlüsünden akıl alınır danışılınır istişare edilir ama bu türlüsüyle yapılmaz. bu türlüsü çok başka, her türlüsüne laf anltılır kuran anlatılınca anlar ama bu türlüsüyle baş edilmez. Güya müslümandır kendisi ve alimlerine (kendi keyfine göre seçtiği alimler tabiki bunlar) uymayanlar dinden çıkmıştır, kendisidir tek doğru yoldaki. HAlbuki şeytan onlara doğru yolda olduğunu sandırır.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
aşık74 (8. June 2010), Barış (8. June 2010), halukgta (31. May 2010), Miralay (31. May 2010)
Alt 31. May 2010, 12:56 PM   #5
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Hiiç Kardeşim!

Yazınızın okurlarca daha iyi değerlendirilebilmesi dileğiyle yazınızda vurgu yaptığınız
"münafık" sözcüğü ile bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim.

“ منافقMünafık” sözcüğü, “yer altındaki ev, barınak, in” anlamına gelen “ نفق nefeka” sözcüğünden gelir. Kertenkele ve yaban faresinin yer altındaki yuvalarına “ نفقة nüfeka” ve “ نافقةnâfika” denir.
Yaban faresinin yer altında birden çok yuvası olur. Başını birinden çıkarır, kaçtığı zaman yer altındaki yuvalardan hangisine gittiği bilinmez. O nedenle de yakalanmaz.
Münafığa bu ismin verilmesinin sebebi, birden çok inancının olmasıdır. O, bir bakarsın İslam dinine girmiş, bir bakarsın ondan çıkmış bir başka inanca girmiştir. (Lisanü’l Arab, c. 8, s. 656, 657 nfk” mad.)

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetel.
Allah'a emanet olunuz
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Barış (8. June 2010), halukgta (31. May 2010), hiiic (31. May 2010), Miralay (31. May 2010)
Alt 8. June 2010, 07:38 AM   #6
bob
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 52
Tesekkür: 15
19 Mesajina 33 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
bob is on a distinguished road
Standart

Merhaba.

Bana göre, Kuran'ın tümü herkes tarafından, kolayca, apaçık şekilde anlaşılabilecek bir kitap değildir.

Kuran muhkem ayetleri dışındaki ayetlerini, yani çoğunluğunu, yani afaka ilişkin ayetler dışındaki ayetlerini, yani enfüse ait ayetlerini, yani iç dünyaya ait ayetlerini, yani mecazi anlatımlar içeren ifadelerini sadece bilgi sahiplerine, emek verenlere, üzerinde düşünenlere açar.

Daha ileri gideyim. Kuran'ın tümünü görünen anlamları ile anlamanın son derece yanlış sonuçlara götürdüğünü görmekteyiz.
bob isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
bob Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (8. June 2010)
Alt 8. June 2010, 08:10 AM   #7
halukgta
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
halukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud of
Standart

Kur’an anlaşılır ve açık derken zaten muhkem ayetlerden bahsediyoruz. Muhkem ayetlerinde dinin temeli ve anası olan ayetler olduğunu da Rahman söylüyor. Diğer müteşabih ayetler konusu ise ilim adamları tarafından zamanla bulunacağı da açıklanıyor. Gelelim kur’anın özellikle verdiği dersler çıkarmamız gereken geçmişten verdiği örnek ayetlere. Elbette bu ayetlerden her insan aklı ve yeteneği nispetinde nasiplenecektir bunda hiç şüphe yok. Günümüzde de yapılan bu ayetleri ne yazık ki herkes kendi inançlarına alet etmekte ve Rabbin ne söylediğinden ne anlattığından çok, kendi inançlarına delil yapmaya çalışılmaktadır. Kur’an dağda gezen çobana da bir şeyler verir okuduğunda, ilim tahsil etmiş insana da, elbette her insan kapasitesince nasiplenir. Rahman dinin anası olan ayetlere öyle örnekler vermiştir ki dağdaki çobanın bile anlayacağı düzeyde anlatmıştır. Aynı konudan birkaç örnekle verdiği emri adeta pekiştirmiştir. Bazen de bizleri düşünmeye davet ederek ayetler arasında bağlantı kurmamızı sağlamıştır. Zaten ayetlerin sonunda bizlere seslenirken, hala düşünmüyor musunuz demiyor mu Rabbim? Namaz vakitlerini nasıl tarif ettiğini düşünün. Oruca başlama vaktinin tarifi bile Rabbin bu kitabın muhkem ayetlerinin nasıl anlaşılır olması için, Rabbin özenle anlatımı dikkat çekicidir. Dinin özünü teşkil eden tüm konular bu kadar basit bir anlatımla verilmiştir kur’anda. Elbette birçok ayette de düşünmemiz ve akletmemiz gerektiğini, bu aklı boşuna bizlere vermediğini anlatmak istiyor Allah. Sanırım buda imtihanın bir bölümü olsa gerek, hem de en zor bölümü.

Okulda öğrencileri düşünün aslında ders olarak işlenen kitap herkesin anlayabileceği en kolay şekilde yazılmıştır. Fakat her öğrenci aynı seviyede anlaması mümkün değildir. Bazı öğrenciler amma da zor bir kitap anlayamıyorum bir türlü der. Fakat birçok öğrencide hayret neresini anlayamıyorsun bana göre çok kolay dediği örneğini hepimiz hayatımızda yaşamışızdır. Şimdi bu durumda bazı arkadaşlarımızın söylediği gibi bu kitaba çok zor mu demek gerekir, yoksa azimle çalıştığımızda çok kolay mı dememiz gerekir? Hiçbir yazar kitabının zor anlaşılması için yazmaz. Kitabı yazanın anlatmak istediği konuyu en kolay ve anlaşılacak bir şekilde yazması en önemli amacıdır. Kitabı okuyan elbette kendi kapasitesince ilk okuduğunda anlar. Fakat daha çok çaba gösterdiğinde oda fark eder anlaşılmayacak hiçbir kitap yoktur, yeter ki gerekli çabayı göster. Birde düşünün bu verdiğim örnek beşerin yazdığı kitap için. Ya Yüceler Yücesi Rabbim in gönderdiği kitapsa nasıl olurda bizlerin uyması gereken, doğru bir insan olmak için önerdiği yolların anlatıldığı, bizlere rehber olsun diye gönderdiği bilgiler anlaşılması zor olur? Bunu düşünmeyi ya da söylemeyi bırakın, aklımdan bile geçirmem. Sanırım söylediklerim anlaşılmıştır. SAYGILARIMLA halukgta
halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
halukgta Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (8. June 2010), Miralay (8. June 2010)
Alt 8. June 2010, 08:56 AM   #8
bob
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 52
Tesekkür: 15
19 Mesajina 33 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
bob is on a distinguished road
Standart

Halukgta kardeşim,
Sizi tanımıyorum. Ama size ortak paydamız nedeniyle kardeşim demeyi uygun gördüm.

Sizinle benim Kuran'a bakışımızda temel farklılıklar var. Temel, çünkü, henüz sizinle neyin muhkem neyin müteşabih ayet olduğu konusunda bile hemfikir değiliz.

Bana göre müteşabih, ne ilimadamları tarafından zamanla bulunacak ayetlerdir, ne de namaz ve oruç vakitleri muhkem ayetlerdir.

Muhkem ayetler üzerinde ihtilaf olamayacak, açık,kesin,değişmeyecek ayetlerdir. Örneğin, evrensel ahlak kuralları ve evrenin görünen ayetleri.

Müteşabih olanlar ise, sembolik, mecazi, batıni ve içiçe anlamlar içeren ayetlerdir. Bu konu, böyle anlaşılmadığı için, islam dünyasında herhangi bir konuda dahi uzlaşı yoktur.

Bugün,bu site gibi islami sitelerde birçok örneğini gördüğümüz, iblis aslında nedir, şeytan aslında nedir, melekler nedir, ruh nedir, cin nedir,cennet nedir vs. gibi konuların tartışılıyor olmasının nedeni Kuran'ın apaçık olması, her okuyanın bundan kendince nasiplenmesi vs. değildir. Bu konular, kendini ancak bilgi ile donatmış, üzerinde düşünen, araştıran kişilere açılacaktır. Müteşabih budur.

Yoksa, Kuran, ilimadamları tarafından ileride keşfedilecek, örneğin, evrenin genişlemesi, büyük çatırdı gibi müteşabih olarak tanımlanan konuları haber veriyor değildir.
bob isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 8. June 2010, 12:08 PM   #9
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

bob kardeşim öncelikle selam olsun

benim anlayamadığım konu şu:

Biz Kur'an'ı anlayamacaksak neden bize hitaben indirildi, neden "apaçık,mubin kitap" dedi rabbimiz?

Madem Allah bize bu muhteşem kitabı rehber olarak indirdiyse, neden içinde gizli anlamlar içersin?

Tamam, rabbim kendisi diyor,"bu kitapta muhkem ve müteşabih ayetler var" diye

ama neden?

Biz Arapça olarak,yüzünden, nağmeli okuyalım diye gönderdiğini hiç sanmıyorum

Konu Miralay tarafından (8. June 2010 Saat 12:11 PM ) değiştirilmiştir.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (8. June 2010)
Alt 8. June 2010, 01:34 PM   #10
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Bob Kardeşim!

Alıntı:
bob Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Halukgta kardeşim,
Sizi tanımıyorum. Ama size ortak paydamız nedeniyle kardeşim demeyi uygun gördüm.

Sizinle benim Kuran'a bakışımızda temel farklılıklar var. Temel, çünkü, henüz sizinle neyin muhkem neyin müteşabih ayet olduğu konusunda bile hemfikir değiliz.

Bana göre müteşabih, ne ilimadamları tarafından zamanla bulunacak ayetlerdir, ne de namaz ve oruç vakitleri muhkem ayetlerdir.

Muhkem ayetler üzerinde ihtilaf olamayacak, açık,kesin,değişmeyecek ayetlerdir. Örneğin, evrensel ahlak kuralları ve evrenin görünen ayetleri.

Müteşabih olanlar ise, sembolik, mecazi, batıni ve içiçe anlamlar içeren ayetlerdir. Bu konu, böyle anlaşılmadığı için, islam dünyasında herhangi bir konuda dahi uzlaşı yoktur.

Bugün,bu site gibi islami sitelerde birçok örneğini gördüğümüz, iblis aslında nedir, şeytan aslında nedir, melekler nedir, ruh nedir, cin nedir,cennet nedir vs. gibi konuların tartışılıyor olmasının nedeni Kuran'ın apaçık olması, her okuyanın bundan kendince nasiplenmesi vs. değildir. Bu konular, kendini ancak bilgi ile donatmış, üzerinde düşünen, araştıran kişilere açılacaktır. Müteşabih budur.

Yoksa, Kuran, ilimadamları tarafından ileride keşfedilecek, örneğin, evrenin genişlemesi, büyük çatırdı gibi müteşabih olarak tanımlanan konuları haber veriyor değildir.
Allah razı olsun. YAzınızın aklıma düşürdüğü ayeti paylaşmak istedim.
Ali İmran;7: "HUvelleziy enzele aleykel Kitabe minhu ayatun muhkematun hünne Ümmül Kitabi ve uharu müteşabihat* fe emmelleziyne fi kulubihim zeyğun feyettebiune ma teşabehe minhübtiğael fitneti vebtiğae te'viylih* ve ma ya'lemu te'viylehu illAllahu, ver Rasihune fiyl ılmi yekulune amenna Bihi küllün min ındi Rabbina* ve ma yezzekkeru illâ ulul elbab"

O , Kitab’ı sana inzal etti. Ondan ayetler muhkemdirler; ki onlar Ümmül’Kitab/ Kitab anası/Kitab’ın aslı dır. Ve diğerleri ise müteşabihdirler. Amma kalplerinde zey’ /maksattan dönmüşlük, seçememezlik, perde olanlar, fitne isteyerek ve onun te’vilini arzu ederek ondan müteşabih olanına tabi olurlar. O’nun te’vilini ancak Allah ve ilim’de rasih/derinleşmiş, araştıran inceleyen olanlar bilir. şöyle derler: “O’na iman ettik/güvendik; hepsi Rabbimizin indindendir”. öz akıl sahiplerinden başkası tezekkür edemez.

İman ile bilgi konusuna çok kısa bir örnek vermek istiyorum.
İman, güvenmek ve bu güvene dayalı inançtır. Bilgi ise iman edilen şeyin görülmesidir.

Bob Kardeşim bana :
-"Benim evim var." der.
Ben,Bob Kardeşime güvenirim ve "Bu sözüne iman ettim." derim.
Bob Kardeşim: İşte bu ev benim" diyerek gösterdiğinde ve eve girdiğimizde o sözkonusu olan ev benim için iman olmaktan çıkmıştır bilgiye dönüşmüştür.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (9. June 2010)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
anlaşılır, bir, gerçekten, kitapmıdır, kuran, zor


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:44 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam