hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > YARATILIŞ > Yaratılış > Kainat ve Alem

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 5. May 2010, 08:38 PM   #1
Taner
Site Yöneticisi
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 234
Tesekkür: 60
55 Mesajina 155 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
Taner will become famous soon enoughTaner will become famous soon enough
Standart OL diyen ÖL derse

Kavramsal düşünceler içerisinde gidip gelen zihin olanı sorgulamayı bırakıp olmayanı sorgulamaya başlar kimi zaman. Aslında olmayan hep gözümüzün önündedir amma velâkin görmek istemeyiz. Gerçekler acıdır, hem zihinde bıraktığı hem damakta bıraktığı tat çoğunlukla acıtır. Görmek istemez insan yaptığı hataları, kendine bir kitap bulur işine gelmezse uydurur. Uydurulan kitaplarla yaşamaktan gerçeği görmeye zaman bulamaz. OL diyen rabbi ÖL diyene kadar farkına varmadan yaşar ona verilen zamanı. O kadar alışır ki zamanla ona bahşedilen maddenin büyüsüne Entegratif aparatlarla süsler hayatı gerçekleri görmemek adına. Kimisine zen der kimisine ying berisine yang. Oluşumun farkında lığının farkına varmak istemez çoğu zaman içten içe hissetse de ona bahşedilen doğrular.

“OL” sürecinin evrimleşmesini anlamak lazım “ÖL”’e bilmek için aslına bakarsanız. “OL” mak kavramını anlamak hayli zordur insan için. Sözlük anlamına baktığımızda olmak “Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak” olarak anlatılsa da nereden ve ne şekilde olduğumuzu pek düşünmeyiz. Düşünmek istesek de zihnimizi parçalayan algımızı dağıtan iç huzurumuz her şeyi kendi bildiği gibi yaşamak adına düşündürmek istemez. Manevi olarak bahsi geçen süreç mana boyutundan insanın madde boyutuna geçerek evrimleşmesi olsa da bu evrimleşmenin nedeni ve niçin i bilinmez olduğu içindir ki genel olarak atmak ve tutmak eylemi gerçekleşir insan zihninde. Kimisi kendisine veli edindiği ağabeyler ve ablaların yolundan gidip kafasını çalıştırma gereği bile duymaz. Ezberletilen “Sınav için geldik biz bu dünyaya” cümlesi onlar için fazladır bu cümle bile ağır gelir insan bünyesine çünkü insan sınanmak istemez. Kendisi bilir en iyisini kendisi bilmediği zamanda muhtemelen en iyisini bilen bir ağabeysi vardır elbet. Ruh un varlığına katışan “nefs “ o kadar sever ki madde içerisinde yaşamayı huşû içerisinde hisseder kendisini. Olmayı unuttuğu gibi öleceğini de unutur. Olmak kavramının bilinmezini en iyi bilen Yaradan’a bırakıp yolumuza devam etmek gerekir diye düşünüyorum.

Olduktan sonrasına baktığımızda kişi ve zihin maddesel ve bilinçsel olarak evrimleştiği dünyada her şeyi yeni baştan öğrenmek zorunda kalır ki bu dönem en sancılı dönemdir aslına bakarsanız. Atalarının peşinden gitmeye zorlanan kişi aklını, zihnini ve mantığını çalıştırmadan kolay yoldan yaşama sevdasına alıştırılır. “Nefs”’i için en güzel uyuşturucuyu zerk ederler yeni doğan insanın bünyesine. Olmayı çalışmak, para kazanmak, evlenmek, ev almak, tatile çıkmak, çoluğa çocuğa karışmak olarak algılar. Hakikat gözünün önünde olsa bile körleştirilen algısı farkına varamaz işin iç yüzünü. Olmayı başaramayan bünye saptırılmış gerçekleri edinebilmek adına rant haline getirmiş sofuların, masterlar’ın, psikiyatristlerin, hocaların kesesini doldurmaya çabalar durur bir tutam olabilmek adına.
Bu kadar zırvaladıktan hala elle tutulur gözle görülür bir gerçek sunmadın diyebilirsiniz haliyle. Benim düşüncelerim beni bağlamakla beraber insanın öncelikle madde boyutuna geçtiğinin yanılgısını atması gerekir diye düşünmekteyim. İnsan her ne kadar cisimleşmiş olsa da her zaman bir parçası mana boyutunda varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Atılacak ilk adımdır belki de bu. Mevcut olan sistem ve düzen içerisinde top yekûn olarak aynı enerji ve devamlılığının içerisine tabi olduğunun farkına varmak. Bu oluşum içerisinde ne kadar yer kapladığının farkına varan kişi hayata bakışındaki farklılığı düşünmeden edemez. Kavramsal olarak baktığımızda “kefenin cebi yok” dememize rağmen hayatta kalabilmek adına yaptığımız uğraşların tamamının ne kadar anlam ihtiva ettiğinin sorgulamak gerekir diye düşünüyorum.

Olabilmek adına yapılan eylemleri sorguladığımızda farkına varmamız gereken şeyin hayat enerjimiz olsun, tüketeceğimiz emtialar olsun tümünü mevcut sistem içerisinden ödünç aldığımızı ve bu oluşum içerisinde madde ve atomların şekil ve şemailini değiştirdiğimizi idrak etmeliyiz. Sistemsel olarak baktığımızda her şeyin O’na döndürüldüğünü fark ettiğimizde istiflemek, biriktirmek adına yaptığımız eylemlerin gereksizliği paylaşım ve sükûnet ‘i beraberinde getirecektir.

Böyle bir bilinçlilik hali insan bünyesinde vuku bulduğunda olmanın ve ölmenin aslında çokta farklı şeyler olmadığını kavrayan insan. Bilinçsel olarak farkındalığın tadını çıkartırken. Ceplerini dolduracağı sofu, master, hoca, psikiyatr ihtiyacı duymadan kendi yolunu çizebilme kabiliyetine ulaşır. Olabilmek adına verilebilecek en güzel, en gerçekçi kaynak kur-an olmakla beraber okunmaya başladığında zihinde yarattığı başkalaşımı öncelikle kavramayı istemek daha sonrasında kendisini haklı çıkartacak ayetler, cümleler, sureler aramak yerine öncelikle kendisini sorgulayarak, yaptığı doğruları değil kendisini sisteme entegre edebilmek adına yaptığı hataları ve içinde bulunduğu eylemleri nasıl değiştireceğini arayarak okumaya çalışması öncelikle kişi daha sonrasında sistem için en iyisidir.


05/05/2010
Taner Yener ÇOLAK

Taner isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Taner Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (6. May 2010), mavera (7. May 2010), Miralay (14. May 2010)
Alt 7. May 2010, 06:08 PM   #2
mavera
Uzman Üye
 
mavera - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 126
Tesekkür: 43
65 Mesajina 146 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
mavera is on a distinguished road
Standart

Selamlar. Bu durumda,

"İnsan her ne kadar cisimleşmiş olsa da, her zaman bir parçası mana boyutunda varlığını sürdürmeye devam ettiği" için, "hayatta kalabilmek adına yaptığı uğraşlar" ona çok yük getirse de, "ceplerini dolduracağı sofu, master, hoca, psikiyatr ihtiyacı duymadan kendi yolunu çizebilme kabiliyetine ulaşır"

iyi niyetli bir düşünce / dilek midir, Kuran temelli bir gerçek midir?


"Olmayı çalışmak, para kazanmak, evlenmek, ev almak, tatile çıkmak, çoluğa çocuğa karışmak olarak algılayan" ve "hakikat gözünün önünde olsa bile körleştirilen algısı ile işin iç yüzünün farkına varamayan" bir kişi için, zaten bilip kullandığı bir yöntem olan "master, hoca, psikiyatr", yaşam koçu konumunda bir ücret / fayda olmadan alternatif gerçekten bahsetmek, o kişinin kendi kendisine herşeyi keşfedip, büyük resimi oluşturmasına göre daha kolay algılanacak daha kullanışlı bir yöntem olur mu, yoksa o konumlar tercih edilmemeli midir?



paylaşım için teşekkürler...
mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
derse, diyen


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:03 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam