hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > NÜZUL SIRASINA GÖRE TEBYîNÜ'L -KUR'AN İŞTE KUR'AN ve VİDEOLARI Hakkı Yılmaz > İniş Sırası ile Sureler > 92.Nisa Suresi

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 19. February 2018, 02:22 AM   #171
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Nisâ 24'ün ve 25'in "meal"lerinde
öyle ifadeler var ki
Arapça metinlerinde yok, YOK, yok.

Örneğin Diyanet Vakfı'nın 24 "meal"i:

(Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah'ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.

Ne yapmak gerektiğini
kısa kısa
belirtmeye çalışayım.

*

(Harp esiri olarak)...
iptal.

*

sahip olduğunuz...
Arapça metindeki "mâ meleket eymânukum"un bu sözde mealine göre ÖZNE siz imişsiniz yani çoğul ikinci şahıs. Oysa Arapça metinde YÜKLEM melik olup yönetti anlamını taşıyan "meleket"tir ve ÖZNE üçüncü şahıstır yani ettiğiniz yeminler ne ise o.

Buna göre
mâ meleket eymânukum: yeminlerinizin melik olup yönettikleri.

Bu ham bir konu olup nerdeyse hiç sorgulanmamış,
ön tekerler tıngır mıngır izlenmekle yetinilmiştir.
Onun için söylenmesi gerekenin bundan ibaret olduğu sanilmasın.

*

Arapça metinde
cariyeler lafzen geçmediği gibi
cariye anlamına gelebilecek hiç ama hiç bir ifade yok.
Allah aşkına iptal edin.

*

Arapça metinde
evli kadınlar da denmiyor,
söylenen şudur:

Ve iffeti korunan kadınlar... ama yeminlerinizin melik olup yönettikleri hariç
Vel muhsenâtu minen nisâi... illâ mâ meleket eymân ukum

*

Bunlardan başkası...

Sibakta
uhille lekum min verâe zâlikum
bunların ötesi size helal kılındı
dendiğine göre bunlardan kasıt "yeminlerinizin melik olup yönettikleri"dir.

Size haram olanlar işte bunlardır
yani yeminleriniz tarafından size BAĞLI kılınan genç kızlarınız.

Bunların ötesinde
iffeti korunan bütün kadınlar size helal kılınmıştır,
evlenirlerken ailelerinden BAĞIMSIZ olanlar dahil.

Kısacası Arapça metinde
1.evli mevli yok,
2.muhsenât size helal kılındı deniyor.

*

Bir daha:
yeminlerinizin melik olup yönettikleri SiZE haram kılınmıştır
çünkü siz varlıklısınız, onların bakımını üstlenip aileleri olmuşsunuz;
SiZ ailelerinin izniyle sizin toplumunuzdaki yoksullar eş alacak onları
tıpkı 18'den küçük biyolojik kızlarınız evlenirken yapıldığı gibi.

Sırf evlenmede size BAĞLI davranıyorlar diye
18'den küçük öz kızlarınız cariye midir ki
yeminlerinizin size bağladığı genç kızlarınız cariye olsun?

*

Mehir kesiminden sonra
(bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur...

İyi ama neden hiç artırım değil,
neden ille indirim,
neden indirim de indirim?

Nalıncı keseri misiniz siz
neden hep kendinizden yana hep kendinizden yana yontarsınız?

*

Gerekiyorsa
devam etmek üzere
şimdilik sevgiyle.
.

Konu Hasan Akçay tarafından (19. February 2018 Saat 07:36 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19. February 2018, 10:44 AM   #172
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Nisa-24. ayette şöyle başlar:

"ve el muhsanâtu : ve evli kadınlar
min en nisâi : kadınlardan

Ne demektir bu iki satırda anlatılan ifade?
"nisa" kelimesine "kadın" anlamını verirseniz, hiçbir mânâ ifade etmez

Evli kadınlarla zaten evlenemezsiniz. AMA EVLİ ERKEKLERLE DE EVLENEMEZSİNİZ. Evliliği veya teklifini yalnızca erkek yapmaz.
Sakın evli kadınlara askıntı olarak onları kocalarından ayırıp kendinize karı yapmaya çalışmayın. Karı boşanmaya teşebbüs etse bile ne olur biliyor musunuz?
Ortada ne karı kalır, ne koca adayı olarak sen kalırsın ne de koca. Bizim toplumumuz bu işi kolay ve kısa yoldan hallediveriyor. 3'er paralık birer kurşun yeterli oluyor.
İki tane toprağa misafir, bir kodeslik ve iki taraftan da sefil çocuklar, ve rezalet.

Eğer "nisa" kelimesine "işçi/çalışan" manasını verirseniz "bir iş yerine bağlı olarak çalışan(evli) işçi" mânâsını yakalarsınız.
Bir deneyin de bakın: Kurulu bir iş yerinin çalışan işçisini/ustasını sizinle çalışması için ayartmaya kalkmayın. ............
Çünkü o iş yerinin işini bozduğunuz gibi, iş verenini satan usta/işçi kendisini ayartan iş vereni de satar.

Nisa 24. ayet acaba kısaca hangisini anlatıyor dersiniz.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (8. November 2021 Saat 02:06 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20. February 2018, 01:41 AM   #173
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Karşılaştırmak için
Nisâ 25:

Arapça metin:

Ve men lem yestetı’ minkum tavlen en yenkıhal muhsenâtil mu’minâti fe min mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul mu’minât. Vallâhu a’lemu bi îmânikum. Ba’dukum min ba’d, fenkihûhunne bi izni ehlihinne...


İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir. Hep aynı köktensiniz (insanlık bakımından aranızda fark yoktur). Öyle ise... sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikâhlayıp alın... (Diyanet Vakfı)

Ve sizden her kim hür mü’min kadınları nikâh edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da, yeminlerinizin mâlik olduğu, mü’min genç kızlarınızdan nikâhlamak var. Ve Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Sizin bazınız, bazınızdandır. O hâlde... yakınlarının izniyle onları [yeminlerinizin mâlik olduklarını] nikâhlayın... (Hakkı Yılmaz)


İffeti korunan müminelerin BAĞIMSIZ olanlarını eş almaya güç yetiremeyenleriniz için yeminlerinizin BAĞLI kıldığı mümin genç kızlarınız var. İmanınızı Allah bilir ama birbirinizdensiniz siz. Onları ailelerinin izni ile eş alın... (Benim çeviri denemem)

2 soru:

1.
Muhsenât
BAĞIMSIZ kadınlar mıdır,
hür kadınlar mı?

2.
Mâ meleket eymânukum min feteyâtikum
yeminlerinizin size BAĞLI kıldığı genç kızlarınız mıdır,
ellerinizin altında bulunan cariyeleriniz mi?

Bir sonraki iletimde
kendi görüşümü açıklamaya çalışacağım inşallah
ama açıklamam yalnızca bir görüştür,
bunun göz önünde bulundurulması gerekir.
.

Konu Hasan Akçay tarafından (20. February 2018 Saat 06:11 PM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20. February 2018, 07:02 PM   #174
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Muhsenât
BAĞIMSIZ kadınlar mıdır,
hür kadınlar mı?

Hür = köle değil

"Muhsenât hürdür yani köle değildir" denilebilmesi için
köleliğin helal kılınmış olması yani köleliğin islamda var olması gerekir.
Oysa köle edinmek haram kılınmıştır (47:4), islamda kölelik yoktur.

Bkz Prof Abdülaziz Bayındır, https://www.youtube.com/watch?v=mF5h-h1YZUI

*

Muhsan: iffeti koruyan (66:12)

"Yeminlerinizin malik olduğu genç kızlarınız"ın iffeti de
"muhsenât"ın iffeti de koruma altındadır.

Şu farkla:

"Yeminlerinizin malik olduğu genç kızlarınız"ın iffeti islam tarafından korunur (Bkz 4:25'teki uhsinn),
yeminlerinizin malik olmadığı muhsenât ise BAĞIMSIZ kadınlardır. Onlar iffetlerini kendileri korurular
(Bkz 5:5'teki kitab ehlinin gayrimüslim "muhsenât"ı)
.

Konu Hasan Akçay tarafından (20. February 2018 Saat 07:21 PM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 21. February 2018, 03:49 AM   #175
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Nisâ 25'in Arapçasındaki "mâ meleket eymân ukum"a
Diyanet Vakfı'nın mealinde cariyeleriniz denmiş:

İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın.

Hakkı Yılmaz ise
her ne kadar "muhsenât"a hür kadınlar demişse de
"mâ meleket eymân"a cariye diyememiş, çekinmiş:

Ve sizden her kim hür mü’min kadınları nikâh edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da, yeminlerinizin mâlik olduğu, mü’min genç kızlarınızdan nikâhlamak var.

Oysa bu çekingenlik hiç bir işe yaramıyor
çünkü hür olan, köle olmayan demektir.
Siz toplumdaki bazı kadınlara hür dediğiniz anda ötekilere hür olmayan diyorsunuz zaten.

Hür olmayan kadınlar = cariyeler

Sorun belki kullandığınız dilde,
belki Türkçeyi yeteri kadar iyi bilmiyorsunuz
.

Konu Hasan Akçay tarafından (21. February 2018 Saat 05:14 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 22. February 2018, 02:06 PM   #176
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Biz lügatten yaptığımız bir araştırmada Nisa-25. ayette geçen "min feteyâti-kum" diye geçen ve " sizin genç cariyelerinizden",
"Sayın Akçay tarafından ise 'genç kızlarınız'
olarak çevirisi yapılan ifadenin "fetat" kelimesinin ikili çoğulunu,
yani erkek ve dişiden oluşan ikilinin çoğulunu yani "dişili-erkekli" anlamını verdiğini tespit ettik.
"cariye" ifadesi kabul görmeyeceğine ve kelime de lügat anlamına göre yalnızca "kızlar" diye çevrilemeyeceğine ve de (biz evlenme ifadesini karı-koca oluşumu olarak anlamıyoruz) sizlerin anlayışlarına göre Nisa-25. ayetin o kısmı ne anlatıyor?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (23. February 2018 Saat 10:05 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 22. February 2018, 03:30 PM   #177
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

FETEYÂT
"fetat"ın
2'den çok anlamındaki çoğuludur,
2 (iki) anlamındaki çoğulu değil.


Bkz 1

The Arabic English Lexicon* by E W Lane
http://www.studyquran.co.uk/PRLonline.htm

fata n.m. (pl. fityan) 12:30, 12:36, 12:62, 18:10, 18:13, 18:60, 18:62, 21:60
fatayat n.f. (pl. of fatat) 4:25, 24:33


Bkz 2

The Quranic Arabic Corpus
(http://corpus.quran.com/wordbyword.j...r=4&verse=25):

فتياتكم -feminine plural noun

___________________________________

*"The Arabic English Lexicon"ın kaynak edindiği kadîm sözlükler:

Al-Mufradaat fi Ghariib al-Qur'aan,
Lisaan al-Arab,
Taaj al-Aruus min Jawaahir al-Qaamuus
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 22. February 2018, 05:12 PM   #178
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Bilgilendirilme için teşekkürler.

Bir de şu araştırmayı tavsiye ederim:

http://www.alirizademircan.net/dokum...sellikleri.pdf

Alıntılanan şu kısım bile bu yazının muhakkak okunması gerektiğini gösteriyor; çünkü mealcilerin mealleştimelerindeki etkisi altında kaldıkları aykırı algı ve bilgilerini belirliyor.

"............. İslâm öncesi dönemde başta savaşlar, baskınlar, işlenen cinayetler
ve ödenmeyen borçlar sebebiyle insanlar önce esîr edilir
sonra da köleleştirilerek alınıp satılır ve köle edilen kadınlarla
da nikah akdi yapılmaksızın cinsel ilişkiye girilirdi.
İslâm bu uygulamayı dondurdu;
mevcut kölelerin salıverilmesini sürece bıraktı. (Bize göre "yetimler olarak" Nisa -3'e tabi tutuldular.)

İslâm meşru savaş sonucu insanların esîr edilmesini onayladıysa
da esirlerin köleleştirilmelerini ve nikahsız olarak cinsel partner
edinilmelerini onaylamadı.

Kur’ân hükmü olarak onların karşılıksız
veya fidye/tazminat karşılığı özgürleştirilmeleri görevleştirildi.
İlişki için evlilik şartı getirildi Hz. Peygamberimiz de Kur’an hü-
kümlerini uyguladı.

Peygamberimiz ve ilk büyük dört halife
döneminden sonra yönetimde babadan oğula intikal sistemiyle
birlikte kölelik uygulamasına dönüldü ve savaş esirleri köleleştirildi
ve odalık kılındı............... "


Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (23. February 2018 Saat 04:29 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 22. February 2018, 06:51 PM   #179
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

FETEYÂT
erkek + dişi değil
yalnızca dişilerdir:

Prof Süleyman Ateş (Kur'ânı Kerîm Tefsîri, Nisâ 25):

İnanmış feteyâtınızdan... ifadesindeki
el-feteyât "el-FETÂT"ın çoğulu olup
fetâ genç delikanlı, yiğit cömert erkek anlamına gelir,
FETÂT ise genç, güzel, cömert kız demektir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 22. February 2018, 09:05 PM   #180
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm,
Değerli kardeşlerim.
Tefekkürlerimize ışık olması dileğiyle.

Nisa Suresi 22-25 ayetlerindeki pasajda yer alan muhsanât-muhsınîn sözcüklerindeki anlam farklılığı dikkat çekmektedir. Sözcüğün doğru anlaşılabilmesi için asıl anlamının tesbit edilmesi gerekir: Sözcüğün türediği ح ص ن [h-s-n] kökünün anlamı, “engel olma, koruma altına alma” demektir. Şehri koruyan sûr'a ve kaleye, حصن [hısn] denir. Konumuz olan المحصنات [muhsanât] sözcüğünün anlamı ise, “koruma altına alınmış kadın” demektir.
Arap toplumunda kadın, iki yolla koruma altında olurdu:
A) Hürriyet.
O günkü toplumda hür kadınlar zinayı kendilerine yakıştırmazlardı.
B) Evlilik akdi.
Buna göre muhsanât kelimesinin anlamı, “kocası tarafından korunan kadın” demek olur. O günkü toplumda evli kadın da zina etmez ve zina etmeyi çok büyük bir vebal sayardı. O nedenle zina ve fâhişelik, genellikle câriyeler tarafından yapılırdı.
Öyleyse, 24. âyetteki المحصنات[el-muhsanât] ile, “evli kadınlar” 25. âyetteki el-muhsanât ile de “hür kadınlar” kastedilmiştir.
24. âyette, Yeminlerinizin sahip oldukları hariç, muhsan kadınlar [nikâhlı/evli kadınlar] da haram kılındı buyurulmuştur. Müslümanlara iltica edip de himâyeye verilmiş kadınların diyar-ı küfürdeki kocalarının varlığı önemli değildir. İltica ile iş bitmiştir. Mümtehine sûresi'ndeki, Ey iman etmiş kimseler! Mü’min kadınlar göçmenler olarak size geldiği zaman, hemen onları imtihan edin. –Allah onların imanlarını daha iyi bilir.– Artık, eğer siz de onların inanmış kadınlar olduğunu öğrenirseniz artık onları kâfirlere geri döndürmeyin. Bunlar [göç eden mü’min kadınlar], onlara helâl değildir, onlar da bunlara helâl olmazlar. Onlara [kâfir kocalarına] sarfettiklerini verin. Ücretlerini [mehirlerini] kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarfettiğinizi isteyin. Onlar da sarfettiklerini istesinler. İşte bu, Allah'ın hükmüdür, ki aranızda O hükmeder. Allah çok bilendir, çok iyi yasa koyandır ifadesine dikkat edilmelidir.

Bir diğer önemli konu da MÂ MELEKET'İN MEHİRİ konusudur.
Burada üzerinde durulması gereken bir husus da, Ve sizden her kim hür mü’min kadınları nikâh edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da, yeminlerinizin mâlik olduğu mü’min genç kızlarınızdan nikâhlamak var. (…) Ve örfe uygun bir şekilde ücretlerini [mehirlerini] verin buyruğudur. Bundan anlaşıldığına göre, yasalar çerçevesinde himâye altında bulunan kadınlarla evlenmek, hür kadınlarla evlenmekten daha kolay ve daha masrafsızdır. Zira sosyal konumları gereği bunların mehiri, günlük ihtiyaçları ve hayat standartları hür kadınlara göre daha az ve düşüktür. Çünkü bunlar sosyal konum itibariyle düşük, ahlâkî değer ve soy-sop itibariyle de meçhuldür. Bu nedenle de evlilik tercihinde ikinci planda kalmaktadırlar.
Âyetteki, O hâlde fuhuşta bulunmayan, gizli dost edinmeyen sahiplenilmiş kadınlar olmak üzere yakınlarının izniyle onları [yeminlerinizin mâlik olduklarını] nikâhlayın ifadesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, himâyeye tevdi edilmiş kadınlarla da ancak nikâhlanmak sûretiyle cinsel ilişki kurulabilir. Onlarla da nikâhsız ilişki kurmak, zinadır ve haramdır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
nisa, suresi


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:48 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam