hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HANİF MÜSLÜMANLIK > Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman!

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 5. November 2012, 10:05 PM   #481
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Yüce Allah; servetin, sadece zenginler arasında dolaştığında, toplumdaki dengelerin bozularak, fakirlerin haset ve kinini azdıracağını, böylece toplumun tehlikeye düşeceğini Haşr; 7–8 de:
o belde ehlinden elde edilenlerin, kendi içlerinden varlıklılar/belli başlı kimseler arasında kalmasının önüne geçme...
bu ayetlerin mesajını anlayabildiğinizi/ayetin amacının, sizin sandıklarınıza yakın olduğunu düşünmüyorum...

"sizden varlıklılar/belli başlı kimseler arasında"
ifadenin kendisine bakınca zaten varlıklı olunmaya engel olunmadığı belli, aralarında varlıklılar var ve o varlıklılar inanmış/kabullenmişler arasından/resulün getirdiğini kabullendikten sonra dahi malları ellerinde olanlar, varlıklı hallerinden vazgeçmeleri istenmiş olsaydı kendilerinden halaa "varlıklılar" olarak bahsedilmezdi...
yoksa bu kişiler her öğüde uyup sadece mal kısmına inkarcı olanlar mıydı, öylemiydiler....
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. November 2012, 10:06 PM   #482
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Bu Âyetin iki yönü vardır:

Birincisi, genel ifadesidir ki bu tüm zaman ve şartlara yöneliktir. Bu açıdan, infaktan kaçınanlar, kendi elleriyle kendi sonlarını hazırlarlar. Zira zengin-fakir arasındaki uçurum, toplumda sosyal patlama ve kargaşaya sebep olur:

(Haşr: 7–8) Allah'ın, o kent halkından, Rasûlü'ne verdiği ganimetler, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşmasın diye Allah'a, Elçi'ye yakınlık sahiplerine; göç eden fakirler –ki onlar, Allah'ın lütuf ve rızasını ararken yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'a ve Elçisi'ne yardım ederler. İşte onlar, doğruların ta kendileridir,– yetimlere, miskinlere, yolcuya aittir. Elçi, size ne verdiyse onu hemen alın. Sizi neden aloyduysa ondan geri durun. Allah'a da takvâlı davranın. Şüphesiz Allah, kovuşturması çok çetin olandır.

Demek ki servet, sadece zenginler arasında dolaştığında, toplumdaki dengeler bozulur, fakirlerin haset ve kinini azdırır, böylece toplum tehlikeye düşer.

Âyetin ikinci yönü de, savaş ortamlarına yöneliktir. Nitekim Enfâl Sûresinde şöyle buyrulmuştur:

(Enfâl: 60) Ve siz de gücünüzün yettiği kadar onlara karşı her çeşitten kuvvet biriktirin ve savaş atları hazırlayın ki, onlarla hem Allah'ın düşmanlarını, hem de kendi düşmanlarınızı, ayrıca Allah'ın bilip de sizin bilmediğiniz daha başkalarını korkutasınız. Ve Allah yolunda her ne harcarsanız o size eksiksiz ödenir ve siz hakksızlığa uğratılmayacaksınız.

(Muhammed: 38) İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağrılan kimselersiniz. Öyleyken sizden kimileri cimrilik ediyor. Ve kim cimrilik ederse kendi benliğinden cimrilik ediyordur. Ve Allah zengindir, siz ise fakirlersiniz. Eğer siz yüz çevirirseniz O [Allah], yerinize sizden başka bir toplum getirir. Sonra onlar, sizin benzerleriniz olmazlar.

Bu Âyetlerin öngördüğü şekilde bir askerî hazırlık, yüklü bir maliyet gerektirir. Ama itibarlı ve onurlu bir hayat sürdürebilmenin, dini, imanı, namusu ve vatanı koruyabilmek de buna bağlıdır. Eğer herkes infakta bulunursa, gerekli hazırlık yapılarak tedbir alınabilir. Aksi hâlde izmihlal kaçınılmazdır.

Âyetteki ولا تلقوا بأيديكم الى التّهلكة - ve lâ tulqû bi-eydiyekum ilettehlüketi = Eellerinizi/kendinizi ellerinizle tehlikeye bırakmayın ifadesindeki بأيديكم - bi-eydiyekum ibaresi, cüziyyet mecâzı mürseli ile "kendinizi" anlamında olabileceği gibi, "eliyle ayağıyla tehlikeye gitmek" anlamında bir deyim de olabilir. Buna göre ifade, "kendinizi ellerinizle tehlikeye bırakmayın" anlamında olur.
Hakkı Yılmaz
Alıntı:
39 – 41. âyetlerdeki “Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başka şey yoktur. Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir. Sonra karşılığı kendisine eksiksiz olarak verilecektir” ifadesi, özellikle çağımızın ekonomik sorunları için bir çözüm reçetesi içermektedir. Dikkat edilirse, bu reçete hem İbrahîm peygamber ve hem de Mûsâ peygamber döneminde verilmiş bir reçetedir. Yani tüm zamanlar için geçerli, evrensel bir reçetedir. Müslümanlar bu âyetlerin ne ifade ettiğini en doğru şekilde anlamalı ve uygulamalıdırlar. Kapitalizmin arka plâna attığı ama Sosyalizm ve Komünizm olarak isimlendirilen sistemlerin bütün üst yapılarını dayandırdıkları “emek” bu reçetenin tek enstrümanıdır. Bize göre yapılması gereken, önce bu âyetlerin ifade ettiği gerçekler doğrultusunda mevcut ekonomik sistemlerin yanılgı noktalarını tespit etmek, sonra da bu ilâhî ilkeye uygun zulümsüz, sömürüsüz, barış içinde bir dünya toplumu oluşturma çabası içine girmektir.
Hakkı Yılmaz
burada da olduğu gibi ifadeleri kopyalayıp yapıştırmakla konulara hakim olduğunuzu düşünmüyorum, yorumlarıma karşılık başka birinin ifadeleri kopyalanacaksa kişinin kendisiyle fikir alışverişi yapmayı tercih ederim ki sorularıma gerçek cevaplar alabileyim...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. November 2012, 11:01 PM   #483
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Aleykum selam ! Değerli Fers Kardeşim!

Alıntı:
Fers Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
selam

burada yer işgal etmek istemezdim, kusuruma bakılmasın...



adama evler babasından kalmış babasına dedesinden(ki bunların hiçbirine gerek yok kendisi kazanmışta olabilir) vs...
ne oldu şimdi günaha mı girdi arkadaşımız, evlerinin kirasının belli bir kısmını(ben yüzde otuz yazmışım siz yetmiş yazın) ihtiyaç sahiplerine dağıtırken(Allah razı olsun denecek iken) bu ayete posta mı koymuş sayıldı...

bu mantığın varacağı yer belli, öyleyse adem afrika/amazon yerlileri misali yaşamaya sabitlendi/zorlandı, ne güzel...
varsa imkanınız, varlıklı olmanın/zenginleşmenin/diğerlerinden fazla mal edinmenin haram/yasak/kötü davranış olduğuna dair alemlerin efendisinden ayet/delil getirip bilgilendirin beni...
Bu ne alınganlıktır böyle?
Siz varsayım üzerine bir örnek verdiniz. Biz de varsayımınıza Kur'an'dan ayetlerle sorular sorduk.

Varsayımınızı yeni varsayımlarla zenginleştiriyorsunuz: "Babasından kalmış ona da dedesinden kalmış." Biz de bu varsayımınıza aynı cevaplarla karşılık veririz. Müslümanım diyecek ve ihtiyaçtan fazlasını infak etmeyecek yığdıkça yığacak. İçini rahatlatmak için kira gelirlerinden infakta bulunacak.

Allah'a kul olma sevdasında bulunanlar gerçekten Kur'an ile rüşde ermiş olsalardı toplumu oluşturan bireyler arasında günümüzde görüldüğü gibi uçurumlar oluşmazdı. Yani birilerin on evi olacak birilerinin ise hiç olmayacak.

Merak etmeyiniz bu mantık, Yüce Allah'ın inanıp güvenenlerine Kur'an'da kıble olarak belirttiği " Salatın İkamesi"ni kendisine düstur edinen kişinin mantığıdır. Müslümanları Afrika/amazon yerlileri misali yaşamaya sabitleyerek zorlamadığı gibi sahip olduklarının paylaşımı ile de refahın tüm topluma yayılmasını sağlar.


Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah; "ve men kâne ğaniyyen felyesta'fif " der. Bu nasıl iffet ki müslümanın on tane evi var?

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Bilgi (6. November 2012)
Alt 5. November 2012, 11:10 PM   #484
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Fers Kardeşim!

Alıntı:
Fers Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ve mimmaa razaknaahum yunfikuune.../
bu ifadenin ne anlama geldiğini bilmediğinizi düşünüyorum...
Bu düşünceniz sizin zannınız. Zannınızın sağlaması paylaştığımız yazılardadır.
Alıntı:
Fers Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
diyelimki bu rızk sizin anladığınız manada,
bu evlerden alınan gelirler Allah ın verdikleri sınıfında değil midir, infak edilemez mi, infak ağacının meyvesinden her yıl faydalanıp ihtiyaç sahiplerine sürekli dağıtmak varken kökünden kesilip bir seferliğine kışlık odun mu yapılması gerekir...

bu verdiğim örneklerin içeriğini kavradığınızı/kavramak istediğinizi sanmıyorum elbetteki sadece ve sadece sizin alıntıladıklarınız doğru...

işin aslı, bu ifadeler için yoruma bile gerek yok...
Değerli Kardeşim!
Bir karar verseniz de öğrensek.

Hem, "bu verdiğim örneklerin içeriğini kavradığınızı/kavramak istediğinizi sanmıyorum" diyorsunuz hem de elbetteki sadece ve sadece sizin alıntıladıklarınız doğru..." diyerek cümlenizin sonunu açık bırakıyorsunuz.

Siz dilediğiniz zannı taşısanız da bütün yazılarımızın altında:
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
açıklaması vardır.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. November 2012, 11:32 PM   #485
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

selam

Alıntı:
Varsayımınızı yeni varsayımlarla zenginleştiriyorsunuz: "Babasından kalmış ona da dedesinden kalmış." Biz de bu varsayımınıza aynı cevaplarla karşılık veririz. Müslümanım diyecek ve ihtiyaçtan fazlasını infak etmeyecek yığdıkça yığacak. İçini rahatlatmak için kira gelirlerinden infakta bulunacak.
Allah'a kul olma sevdasında bulunanlar gerçekten Kur'an ile rüşde ermiş olsalardı toplumu oluşturan bireyler arasında günümüzde görüldüğü gibi uçurumlar oluşmazdı. Yani birilerin on evi olacak birilerinin ise hiç olmayacak.
hayat varsayım dediklerimizden ibaret, bunlar hayal diyebilenler bana göre yeniden düşünmeli...
varsayımla vereceğiniz karşılık akla uygunsa verin verebildiğiniz kadarını, bilgi bilgidir itaat etmesemde nasiplenirim...

Alıntı:
adama evler babasından kalmış babasına dedesinden(ki bunların hiçbirine gerek yok kendisi kazanmışta olabilir) vs...
ne oldu şimdi günaha mı girdi arkadaşımız, evlerinin kirasının belli bir kısmını(ben yüzde otuz yazmışım siz yetmiş yazın) ihtiyaç sahiplerine dağıtırken(Allah razı olsun denecek iken) bu ayete posta mı koymuş sayıldı...
varsayımımızdaki arkadaş kiraya ayırdığı on evin gelirinin yüzde yetmişini infak etti zaten kalan yüzde otuzunu yeni infaklar oluşturmasına yardımcı olacak ev/evler için sermaye yaptı bir kısmını da varislerinin geleceğine aktardı(bu da yeni bir varsayım) yani kalan yedi evinin tamamı infakta...

şimdi aklını kullanabilen/idrak edebilenler için bu ifadenin özü,

Alıntı:
bu evlerden alınan gelirler Allah ın verdikleri sınıfında değil midir, infak edilemez mi, infak ağacının meyvesinden her yıl faydalanıp ihtiyaç sahiplerine sürekli dağıtmak varken kökünden kesilip bir seferliğine kışlık odun mu yapılması gerekir...
bu ifadenin kahramanı olan infak ağacıdır, evleri bir seferde infak etmek ağacı kökünden tek bir sezon için kesmektir...

daha açık nasıl izah edebilirim...

kaldıki adam buna da zorunlu değil dilerse tümünü kendi yer, yok değil diyenler,

Alıntı:
varsa imkanınız, varlıklı olmanın/zenginleşmenin/diğerlerinden fazla mal edinmenin haram/yasak/kötü davranış olduğuna dair alemlerin efendisinden ayet/delil getirip bilgilendirin beni...
bu ifadeyi değerlendirsinler...


Alıntı:
hem de elbetteki sadece ve sadece sizin alıntıladıklarınız doğru..
bu sizin zannınız, sonuna ünlem eklemeyi unutmuşum...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. November 2012, 11:38 PM   #486
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

Alıntı:
bu mantığın varacağı yer belli, öyleyse adem afrika/amazon yerlileri misali yaşamaya sabitlendi/zorlandı, ne güzel...
varsa imkanınız, varlıklı olmanın/zenginleşmenin/diğerlerinden fazla mal edinmenin haram/yasak/kötü davranış olduğuna dair alemlerin efendisinden ayet/delil getirip bilgilendirin beni...
ihtiyaç fazlasını verme mantığı günümüz yaşamını alt üst eder, şehirler arası yolculuk yaptığınız otobüs markaları sermaye aktarımı sayesinde üretildi, bu sisteme karşıysanız binmeyin otobüs, uçak, gemi vs... izlemeyin televizyon, kullanmayın bu interneti o da sermaye aktarımının ürünü...

sıralamalar başladı mı ardı arkası gelmez...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. November 2012, 11:43 PM   #487
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

kendi yaşamınızı gözden geçirip ihtiyaç fazlasından ne anladığınızı ayrıntılayın, nereye kadar bu infak, neymiş bu ihtiyaç ve onun fazlası...

ev ihtiyaç değil midir sizin için, o evi almak için bir dönem ihtiyaç fazlanızı biriktirmeniz gerekir, yoksa eviniz babadan mı kaldı...

yahu nedir şu ihtiyaç fazlasının sınırları/ tam kapsamı...

kriterleri nedir ayetlerden deliller getirin bana zahmet olmassa, kur an mübin se infak açılımıda mübin dir, ayrıntıları olmalı, bir bir izah edilmeli, kişilerin hayal dünyasına bırakılmamalı...

yoksa yanıldım mı...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. November 2012, 11:44 PM   #488
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

hayırlı geceler....
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. November 2012, 11:56 PM   #489
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Fers Kardeşim!

Alıntı:
Fers Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
öyleyse tavsiyenize önce kendiniz uyun, necm 39 u tek başına şekillendirmeyin

necm/39, 40, 41
ve en leyse lil insaani illaa maa seaa.../ insan için çabasından başkası yok...
ve enne sa yehu sevfe yuraa.../ çabası yakında gösterilecek...
summe yuczaahul cezaael evfaa.../ sonra ona tam karşılık ödenecek...

buradaki çabayla sizin ifadenizin alakası olduğunu ve bu ayetleri anladığınızı/yorumlayabildiğinizi sanmıyorum...
Sizin yaptığınız gibi cümlenin bir iki kelimesini yazarak yargı oluşturmadığımı düşünüyorum.

Yazınıza neden olan yazımızda Âyeti anlam kopmayacak şekilde bütün olarak vermişiz:

Rabbimizin: “Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başka şey yoktur.” (Necm;39) ayeti ortada dururken on evi nasıl alabiliyorsunuz?"

Sonuç: İnsan için çalışıp didinmesinden başka birşey yok.

Aynı soruyu sizin belirttiğiniz gibi Necm39-41 vererek yapalım:

Rabbimizin: "Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başka şey yoktur. Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir. Sonra karşılığı kendisine eksiksiz olarak verilecektir.” ayetleri ortada dururken on evi nasıl alabiliyorsunuz?"

Sonuç: İnsan için çalışıp didinmesinden başka birşey yok. Olup olmadığını, verilip verilmediğini görürsünüz.

Anlamda -ilave açıklama dışında- bir bozulma oldu mu?

Biz yine de daha belirgin olsun diye Rabbimizin ; Necm;39- 41 de:

“Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başka şey yoktur. Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir. Sonra karşılığı kendisine eksiksiz olarak verilecektir.”
ifadesi, özellikle çağımızın ekonomik sorunları için bir çözüm reçetesi içermektedir. Bu reçete hem İbrahîm peygamber ve hem de Mûsâ peygamber döneminde verilmiş bir reçetedir. Yani tüm zamanlar için geçerli, evrensel bir reçetedir. Müslümanlar bu Âyetlerin ne ifade ettiğini en doğru şekilde anlamalı ve uygulamalıdırlar. Kapitalizmin arka plâna attığı ama Sosyalizm ve Komünizm olarak isimlendirilen sistemlerin bütün üst yapılarını dayandırdıkları "emek" bu reçetenin tek dayanağıdır. Yapılması gereken, önce bu Âyetlerin ifade ettiği gerçekler doğrultusunda mevcut ekonomik sistemlerin yanılgı noktalarını saptamak, sonra da bu ilâhî ilkeye uygun zulümsüz, sömürüsüz, barış içinde bir dünya toplumu oluşturma çabası içine girmek olmalıdır."

açıklamasını yapmışız.


Anlayıp yorumlayamıyacağımıza inanıyorsanız, neden soruyorsunuz?

Alıntı:
Fers Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ayrıca, "ayetleri kafasına göre kesip biçen/yarım yamalak inceleyen/sağına soluna, önüne arkasına, onlarca ayet öncesine ve sonrasına, diğer surelerle kıyaslanmasına akıl erdiremeyen" muamelesinin muhatabı değilim...
Değerli Kardeşim! Bu site forum sitesi.Sadece siz ve biz yokuz. Her insanın bilgi donanımı farklı olabilir. Sözlü değil yazılı iletişimde bulunuyoruz. Müzakerelerde okuyucuların farklı bilgi donanımlarında olabileceği gerçeği ile açıklamalarımızı detaylı yaparız. Bu durum,okuyucalara olan saygımızın gereğidir.

Sizin bilgi donanınımız yüksekse ve bu tür açıklamalar sizde bilgi donanımınızın düşük olduğu etkisi yaratıyorsa müzakerelerinize bu etkiyi yaratmayacak yerlerde ve kişilerle yaparsınız. Böylece sorun kendiliğinden ortadan kalkmış olur.


Alıntı:
Fers Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bu anlayış için söyleyecek sözüm/yorumum yok, işe yarayacağını düşünmediğim için üzerine daha fazla yorum yapmıyorum, varın nasıl biliyorsanız öyle algılayın...
Yazdıklarınız o kadar çelişki dolu ki:
"bu anlayış için söyleyecek sözüm/yorumum yok," diyorsunuz. Yorum yapmakla kalmayıp karşınızdakini anlayışsızlıkla suçluyorsunuz.
"işe yarayacağını düşünmediğim için üzerine daha fazla yorum yapmıyorum" diyorsunuz. İşe yaramayacağı yargısına rağmen bu yazdıklarınız ne oluyor?
"varın nasıl biliyorsanız öyle algılayın..." Bildiğimi sanmadığımız şeydeki algılamamız size neden dert oluyor ....

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
açıklaması vardır.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Bilgi (6. November 2012)
Alt 6. November 2012, 12:07 AM   #490
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Fers Kardeşim!

Alıntı:
Fers Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ve mimmaa razaknaahum yunfikuune.../
bu ifadenin ne anlama geldiğini bilmediğinizi düşünüyorum...
Bilmediğimizi düşündüğünüz sizin zannınız. birisinin bilmedikleri sizin

Alıntı:
Fers Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
diyelimki bu rızk sizin anladığınız manada,
bu evlerden alınan gelirler Allah ın verdikleri sınıfında değil midir, infak edilemez mi, infak ağacının meyvesinden her yıl faydalanıp ihtiyaç sahiplerine sürekli dağıtmak varken kökünden kesilip bir seferliğine kışlık odun mu yapılması gerekir...

bu verdiğim örneklerin içeriğini kavradığınızı/kavramak istediğinizi sanmıyorum elbetteki sadece ve sadece sizin alıntıladıklarınız doğru...

işin aslı, bu ifadeler için yoruma bile gerek yok...
"On evim var." varsayımınıza sorduğumuz sorular sizi ne kadar çok rahatsız etmiş böyle. Öylesine rahatsız etmiş ki sizi aralıksız yazma gereği duymuşsunuz.

Bilmediğini düşündüğünüz birisinin bilmediklerinden ne öğrenebilirsiniz ki bu soruları soruyorsunuz.

Ne güzel değil mi ? Hem "işin aslı, bu ifadeler için yoruma bile gerek yok..." deyip hem de yukarıdaki yorumları yapmak.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
açıklaması vardır.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
ant, ayet, bir, hergün, ibret, kolay, öğüt


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:26 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam