3. September 2016, 10:02 AM | #91 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Nisâ 3'ü
öncesi ve sonrasiyla birlikte buyurun birlikte okuyalim: Verin yetimlere mallarini, emvaluhum. Pisi temizin yerine koyup degistirmeyin. Onlarin malini kendi malinizla yemeyin, büyük günahtir bu. (Nisâ 2) Yetimlerin haklarini koruyamayacaginizden korkuyorsaniz EVLENDiRiN size yetki veren kadinlarin ikiserini ve üçerini ve dörderini ama adil olamayacaginizdan korarsaniz yalnizca birini ya da yeminleriniz kime malikse onlari. Yoksul düsmemeniz için uygun olan budur. (Nisâ 3) Kadinlara mallarini karsilik beklemeden verin ama size o maldan bi kismini kendileri biraktilar ise onu çekinmeden ve saglikla yiyin. (Nisâ 4) Akli ermeyenlere mallarini vermeyin, ki Allah sizin de aykata kalmanizin araci yapti o mallari ama doyurun onlari, giyindirin ve kedilerine güzel sözler edin. (Nisâ 5) Yetimleri, onlar cinsel güç edinene kadar, gözetin. Ondan sonra kendilerini olgun bulduklariniza mallarini verin, büyüyüverirler diye hizla tüketmeyin. (Nisâ 6) |
3. September 2016, 12:44 PM | #92 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Cinsel dürtüler, hadi hükmetme kaprisi ile yapılmış 4/3. ayetin çevirisi, Kitabın bütünlüğünün verdiği mesaja aykırı.
Ayrıca: "NİSA" kelimesi "kadın" anlamında değil, "iş" anlamında; "NİKAH" kelimesi "birleştirmak, buluşturmak" anlamında kullanılmıştır. "MEHİR" de "maharettir. "İkişer, üçer, dörder" ifadesi 35/1. ayette de müteşabih olarak yazılıdır: ve genel olarak yardımlaşarak, içe sinecek şekilde, fayda sağlayacak oranda kanat germe anlamına gelir. Bu anlayışla 4/3 ayetini tercüme etmek, (Nisa Suresinin ilk 10 ve 127. ayetlerine de) konu birliği içerisinde ona bir anlam yüklüyor. Buyurun: "Eğer yetimler konusunda haklarını vermede korkunuz yoksa(işiniz, durumunuz müsait ise, yani altından kalkabilecek iseniz), o zaman sizin için temiz olan işlerinizle bunları/yetimleri/işsizleri ikişer, üçer, dörder (yardımlaşarak, yardımlarınız içe sinecek ve fayda sağlayacak şekilde), maharet edinecekleri şekilde(veya maharetlerine uygun şekilde) nikahlayın/iş sahibi yapın/iş ile buluşturun/meslek öğrenmek üzere çalıştırın. Bu şekilde(çalışılmasından, yani işçilerin fazlalığından dolayı) adil olamamaktan çekinir seniz o zaman bir tanesi ile ilgilenin; ya da evinizdeki/elinizin altındaki "beslemeyi" işe gönderin/meslek öğretin." (Meslek öğrenmeye yönelik okumak veya okutmak da "iş" kapsamı içinde düşünülmelidir.) 4/4 ayetin ilk cümlesi ile de yerleştirilecekleri işlerdekl becerilerine/yeteneklerine/maharetlerine(mehir) uygun "sadukat/hak ediş" ödeyin denir. 4/127. ayette de "yetimlerin kadınları" diye çeviri yapılıyor. Ne özelliği var yetimin kadını olmanın? Yetimin erkek büyükleri olamaz mı? Cinsiyet harici ne fark var? İkisi de muhtaç. "Yetimlerin kadınları" diye çevirdiğinizde ne yaparsanız yapın düzgün bir mânâ elde edemiyor, ayette eklemeler-çıkarmalar yapıp Allahçılık oynuyorsunuz. Niye "yetimlerin kadınları" yerine "yetimlerin işleri" diye çevirmiyorsunuz? Çünkü 4/3 ayeti meali ve buna dayanak yaptığınız felsefe tepenize devrilir. Bu hususlar "Temizlik ve İbadet" başlığının, "Hac ve Kurban" bahsinde, "Hac İzlenimleri" konusu altında tartışılmıştı. İsteyen "evlendirerek" ve bir babalık yaparak "verdim gitti" diyerek çöpçatanlığa devam eder. Son tavsiyem "nisa," ve "nikâh" kelimeleri ve de 4/1-10 ve 4/127. ayetler üzerinde derinlemesine düşünmek/tedebbür etmek. Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (4. November 2019 Saat 08:31 AM ) değiştirilmiştir. |
3. September 2016, 01:16 PM | #93 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Galip bey, YETÂMEN NiSÂ yetimlerin erkek büyükleri olamaz çünkü ELLÂTî diye tanimlanmis. ELLÂTî disildir. Arapça gramerden anlayan birine danisin lütfen. Bilmemek ayip degil. Utanip ta danismaktan çekinmeyin.
|
3. September 2016, 03:35 PM | #94 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Fikri sabiti değiştiremezsiniz vesselam.
(Biz "nisa" diye kadından madından bahsetmedik ki.) NİSA kelimesini İŞ olarak anlarsanız YETÂMEN NİSA ne olur? Efendim. ELLATİ dişildir bu nedenle yetimlerin erkek büyükleri olamazmış. Ya ne olur? Herhalde kadın büyükleri olur. Kadından, madından bahsedenler biz değil, fetva bekleyen saptırıcılar. Neyin fetvasını istiyorlar? Kadınlar hakkında fetva istiyorlar. Kadınlar da bildiğimce dişidir, dolayısı ile niteleyen sıfat da dişil olur. Nisa Sure'sinin ilk 10 ayetinin konusu YETİMLER'DİR. Ama siz nisa kelimesini "iş" değil de "kadın" diye çevirirseniz konu yetimlerden sapar ve kadınlara baş rolü veri verirsiniz ve konu kadınlar oluverir ve sizin kadınlarınızı niteleyen sıfatlar da dişil. Fetva bekleyen erkekler evlenmekten de bahsederse evlenilinecek olanı niteleyen sıfatlar da dişil olur. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (5. March 2018 Saat 07:43 PM ) değiştirilmiştir. |
4. September 2016, 06:50 AM | #95 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Nisâ 3'ün iki yerinde KORKU geçiyor:
1.Yetimlerin haklarini koruyamayacaginizdan korkuyorsaniz, 2.adil olamayacaginizdan korkuyorsaniz. Bunlardan birincisi "Ya yetimlerimin mallarini yanlislikla kendi malima katip yersem!" korkusudur. Ayetlerin ilk muhataplari olan samimi müminler bundan elbet korkmustur çünkü Allah bunun büyük bi günah oldugunu ayet 2'de belirtip onlari uyarmistir. Nisâ 3'te bu korkudan kurtulmanin yolu gösteriliyor: Evlenecek olgunluga erisen yetimlerinize mallarini verin, böylece yanlislikla kendi maliniza katip yiyeceginiz yetim mali bulunmaz elinizde. EGER o arada, size kendilerini evlendirme yetkisi verdiler ise, her birini kendisinin de sevdigi talibiyle evlendirin. Ikiser, üçer, dörder, beşer... yani elinizden geldigince ama EGER istiyorlarsa ve size "Bana bi babalik daha yap!" deyip yetki veriyorlar iSE. Yoksa karismayin. Özellikle mallarina hiç karismayin. "Sana is kuruverecegim" ayaklarina yatip mallarina el koymayin. Kendi mallarini kullanabilecek olgunluga erdiler ki mallarini veridiniz onlara. Içten müminlerseniz musallat olmayin artik. Ikinci korkuyu sonra anlatayim, Allah isterse. Konu Hasan Akçay tarafından (4. September 2016 Saat 07:12 AM ) değiştirilmiştir. |
12. October 2016, 01:17 AM | #96 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Basit bi soru soruyorum, cevap yok.
Miladî 8. yüzyilin baslarinda Mushafi harekeleyen zevat Nisâ 3'teki "nkhlayin"in evlenin anlamina gelmesi için inkihû diye okunmasini tercih etmisler. Allah'in hükmü filan degil bu, o beserin tercihidir ve feci bir hatadir. Dogrusu, nkhlayin evlendirin anlamindadir ve, tipki Nûr 32'deki gibi, enkihû diye KIRAAT edilmek zorundadir. Bir sürü kaniti var bunun. Bir tanesi, örnegin, ayetimizde "Ellerinizin altindakileri nkhlayin!" deniyor olmasi -fe nkh mâ meleket eymânukum. Iyi ama mümin kadinlar da sahiptir "mâ meleket eymân"a, örnegin peygamber esleri de sahiptir (Ahzâb 55). Onlar da nkhlayacak "ellerinin altindakiler"i. Allah'in emri bu. "Bana ne!" diyemezler. Ama ADI ÜSTÜNDE peygamber esleri onlar, zaten evliler. Bi daha evlenemezler... ki ayette onlara "Ellerinizin altindakileri KENDiNiZE nkhlayin!" densin. "Evlendirin" deniyor, BASKALARINA nkhlayin! -enkihû. Bu kadar basit, bu kadar açik ve net. Neden cevap yok? |
12. October 2016, 04:27 AM | #97 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Benin şu sözümü, yememis içmemis, Süleyman Ates'e ulastirmislar:
Gerçek Kur'ân, harekesiz mushaftadir. Örnegin Topkapi Müzesi’nin kutsal emanetler bölümünde sergilenen Osman mushafinda 4:3’te, ‘evlenin’ anlamina gelen ‘fenkihu’nun karsiligi ‘nkh’dir. Hemzesiz, esresiz, ötresiz... Kisacasi, harekesiz. Allah’ın sözü odur. Abul Taher'in THE GUARDIAN gazetesindeki bir yazisinda yaptigi açiklamaya göre MS 694 -716 döneminin Irak valisi olan Haccac bin Yusuf, Kur’ân’a binden fazla elif harfi sokmakla övünüyor. (QUERRYiNG THE KORAN, The Guardian, August 8, 2000). Diyanet İsleri eski baskani koskoca ilahiyat profesörü sayin Ates'in cevabi: Mushaflara hareke konmasi, sadece Haccac’in isi degildir. Hz. Ali’nin talebesi Ebul-Esved ed-Dueli ile baslayan bu is tedricle gelismistir. Amaç, okumada kolaylik saglamaktir. Tabii bu iste mushafi ezberlemis olanlarin yardimi büyüktür. Öyle bir kisinin okumasiyla Kur’ân harekelenemez. Haccac’a karşi olanlar da pekâlâ kendileri bildiklerini yazabilir veya yazdirabilirlerdi. Kur’ân’ı bir kişi mi yazdı ki böyle tutarsız, kasitli, AKIL ve mantik disi, gülünç savlar ileri sürülsün? Simdi sayi Ates'in bir de kendi yazdigi "Kur'an-i Kerîm tefsîri"nde Mümin 4'e düstügü nota bakalim. قال ربي...Kale rabbi... Diyanet Isleri'nin çevirisi: Peygamber onlara dedi ki... Süleyman Ates'in çevirisi: De ki... 4 ncü- ayetteki قَالَ fiilini, Medine ve Basra kari'lerinin tamami ve Kûfelilerin de bazilari emir kipinde قُلْ seklinde okumuslardir. Sözgelisine daha uygun oldugu için tercümede biz bu kiraari esas aldik... Noldu mushafi ezberlemis olanalrin yardimi? |
12. October 2016, 06:03 PM | #98 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Sayın Hasan Akçay sitem ediyor!...
Basit bi soru soruyorum, cevap yok. Neden cevap yok? Halbuki bunlara daha evvel bir görüş bildirmiştik. Şimdi de şöyle yapalım: Sayın Hasan Akçay'ın uzun zaman önce yapmış olduğu Ahzab Suresi'nin bir çeviri -yorumu var. Bu yorumun 12 numaralı başlığı: çok eşlilik" olup, bu başlık altında 50.-51.ve 52. ayetlerin mealleri verilmiş. Sonraki 12/1 numaralı paragraf ise "Peygamberin çok eşliliği" başlığını taşımakta olup içeriği şöyledir: "Bu üç ayet Peygamberin çok eşliliği hakkında. 50. ayet peygamberin çok eşli durumunu tesbit edip edip o durumunun tebliğ görevini zora soktuğunu akla getiriyor. 51. ayet o zorluğu ortadan kaldıracak anlık önlemi. 52. ayet ise kalıcı çözümü duyuruyor. Sonraki 12/2 numaralı paragrafın başlığı ise: "Çok eşlilik zulümdür."" Ve devam eder; çok eşliliğin zulüm olduğunu 4/23'te Allah söylüyor: "İki kızkardeşi bir arada eş almanız yasaktır"(kız kardeş Araf Suresinde "yoldaş" anlamını verir: burada da kullanılabilir.) (İki yoldaşı bir arada eş almanız yasaktır).Burada bir problem daha var. Burada anlatılmak istenen , aynı yolun yolcusu yani "yoldaş" olmaları mı? Yoksa iki kız kardeş arasındaki kan bağı olmasından dolayı mı? Yoksa her ikisi birden mi? Zulüm olduğu için yasaklanan, kız kardeşlerin/yoldaşların bir arada eş alınmasıdır. YANİ ÇOK EŞLİLİK. Çok eşliliğin adaletsizlik anlamında zulüm olduğunu istisnasız bütün müfessirler de söylüyor. Örneğin Elmalının 4/3 yorumu şöyle: "ve eğer birden fazla kadınlar arasında da adalet yapamayacağınızdan korkarsanız-ki korkmalısınız...." Buna rağmen kalkıp 4/3'te Allah'ın çok eşliliği caiz kıldığını öne sürüyorlar. Burada bir çarpıklık yok mu? PEYGAMBERİN ÇOK EVLİLİĞİNDE BİR ÇARPIKLIK YOK MU? Yani Allah zulüm eder mi? Hayır. Allah insanlara asla zulüm etmez; onlar kendi kendilerine zulmediyorlar. (10/44) Evet. O gün Sayın Akçay öyle söylemiş. Buna ne dersiniz? Alıntı:
Bir çarpıklık yok mu? Bir de: "eşleri" yerine "çalışanları/işçileri"; "evlenme/ evlendirme" yerine "iş" ile buluşturma "iş verme", ""işçi statüsüne alma" diye nitelense.... Bu duruma ne dersiniz? Bu durumda Peygamberin EŞİNİ de bazılarının ifadesine göre Peygamberin "EŞLERİNİ" de, başka EVLİ KADINLARI da erkeklerle, erkekleri de başka başka "kadınlarla" evlendirebilirsiniz. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (10. February 2018 Saat 02:13 PM ) değiştirilmiştir. |
|
13. October 2016, 08:43 PM | #99 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 |
Selamun aleyküm, değerli galibyetkin kardeşim.
Alıntı:
Sanırım Halil İbrahim Ülkü'nün yazdıkları ve dübür anlam diye nitelendirdiklerinin etkisinde kaldınız. ( Okuduklarım içinde bu kişiden başka böyle anlam veren olmadığı için sanırım ifadesini kullandım. Nisa suresinin söz konusu ayetleri yetim hukukuk ile ilgilidir. İslamiyet ÇOK EŞLİLİĞE ASLA ONAY VERMEZ. Çok eşliliğe fıkıhta getirilen delillerin birincisi İkinci Halife Ömer'in devlet başkanı olarak izin vermesi. Ali ve Çocuklarının çok eşliliği de Kendilerinin peygamberin yerine geçen olarak görülmesi ve Peygambere özel olan çok evliliği kullanmalarıdır. Nisa suresinin iki kızkardeşi bir arada almayınız çevirisi yanlıştır. İki kızkardeşin arasını birleştirmeyinizdir. Nisa üçdeki "Ma tabe Leküm" oldukça evlendiriniz türündeki okumaya gidilemez. Nisa 1. ayeti de gözönüne alırsanız olay daha net görülür. KURANDA ÇOK EŞLİLİK YOKTUR. NİSA İLK 10 AYETİ YETİM HUKUKU İLE İLGİLİDİR. kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi saygı ve muhabbetle, Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
|
14. October 2016, 07:01 AM | #100 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
Bakin, MAL sahibidir o yetimler. Yoksul degil. Konu onlarin malini SiZiN yememeniz. Yani basi dertte olan, o yetimler degil SiZSiNiZ. Çünkü onlarin malini yemek suretiyle büyük günah isleyip cehennemin yoluna girebilirsiniz. Çare olarak almaniz gereken 2 önlem öneriliyor: Önlem 1 Yetimlere "mallar"ini verin, "emvâl"uhum. Pisi temizin yerine koyup degistirmeyin. Onlarin malini kendi malinizla yemeyin, büyük günahtir bu, hûben kebîra (Nisâ 2). Bu kadar açik ve net. Yetimlerin mallarini kendi malinizla yemiyceksiniz.. Onun için yetimleriniz henüz büyümemis ve yetimlikten çikmamisken agziniza her lokma götürüsünüzde "Acaba bunun içinde yetimlerimin mali var mi?" diye titizlenecek, elinizden geleni yapacaksiniz onlarin malini yememek için. Birinci öneri bu. Sonra? Önlem 2 Yetimlerin haklarini koruyamamaktan korkuyorsaniz nikahlayin size yetki veren o kadinlari ikiser ikiser, üçer üçer, dörder dörder (Nisâ 3). Yani yetimleriniz evlenecek olgunluga erip KADIN ve ADAM olur olmaz mallarini kendilerine vererek serbest birakacaksiniz onlari (Nisâ 6). Elinizde yanlislikla yemeniz olasi yetim mali tutmayacaksiniz. Ve eger size "Son bi babalik daha yap, bizi nikahla" derlerse nikahlayacaksiniz. Örnegin siz Galip 2 yetiminizin her birini kendi sevdigi talibine nikahlayacaksiniz, ben Hasan 3 yetimimi, peygamber esi Hatice 4 yetimini (Ahzâb 55)... Böylece paylasacagiz yetimleri bas göz etme görevini. Nikahlayin demek burada BASKALARINA nikahlayin demek. Çünkü "Ellerinizin altindakileri nikahlayin" da deniyor. Ama peygamber esleri ADI ÜSTÜNDE eslerdir, evlidir; "ellerinin altindakiler"i kendilerine nikahlamalari mümkün degil. Benim "ellerimin altindakiler"in ise erkek olanlari var, ben onlari kendime nikahlayamam. Nisâ 3: Yetimlerin haklarini koruyamamaktan korkuyorsaniz nikahlayin size yetki veren o kadinlari ikiser ikiser, üçer üçer, dörder dörder ama adil olamamaktan korkarsaniz onlarin yalnizca birini ya da ellerinizin altindakileri -mâ meleket eymânukum... Konu Hasan Akçay tarafından (14. October 2016 Saat 11:47 AM ) değiştirilmiştir. |
|
Bookmarks |
Etiketler |
nisa, suresi |
|
|