hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kur’an

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 1. July 2015, 09:35 PM   #1
Saadettin Sipehsalar
Katılımcı Üye
 
Saadettin Sipehsalar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2015
Mesajlar: 43
Tesekkür: 5
18 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Saadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud of
Standart Namaz ve Oruç Vakitleri

NAMAZ VE ORUÇ VAKİTLERİ

Müslim[1], Allah’a teslim olan ve onun yolunda her zorluğa göğüs geren kişilere Allah’ın verdiği addır[2]. Dini, eğip bükmeden uygulayanlar onlardır. “Allah’a çağıran, iyi işler yapan ve “ben müslimlerdenim” diyen kişinin sözünden daha güzelini kim söyleyebilir?”(Fussilet 41/33)

Bu yazıda namaz ve oruç vakitleri, müslim olanlar için anlatılacaktır. Kendisini yahut bir kişiyi veya kurumu, dini konularda yetkili sayanlar, hedef kitlemizin dışındadırlar.

Kur'ân'da namaz vakitleri, ayrıntılı olarak açıklanmıştır. “Namazı kıl“ emriyle başlayan iki âyet vardır:

وَأَقِمِ الصَّلَاةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ

“Namazı, gündüzün iki tarafında ve gecenin zülfelerinde tam kıl.” (Hûd, 11/114)

أَقِمِ الصَّلَاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلَى غَسَقِ اللَّيْلِ وَقُرْآنَ الْفَجْرِ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا

“Namazı, Güneşin dülûk’ndan gecenin ğasakına kadar, bir de fecrin kur'ân’ında tam kıl. Fecrin kur’ânı meşhûddur.“ (İsrâ 17/78)

Bunlar, birbirini açıklayan ayetlerdir. Bu âyetleri, anlamaya yardımcı olan âyetlerin başlıcaları şunlardır:

ومِن الليلِ فتهجد بِهِ نافِلةً لك عسى أن يبعثك ربك مقامًا محمودًا

“Gecenin bir kısmında namaz için uyan; bu senin için ek görevdir. Belki Rabbin seni güzel bir makama yükseltir.“ (İsrâ 17/79)

وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ بُكْرَةً وَأَصِيلًا . وَمِنَ اللَّيْلِ فَاسْجُدْ لَهُ وَسَبِّحْهُ لَيْلًا طَوِيلًا

“Rabbinin adını, sabah akşam aklında tut. Gecenin bir kısmında ve gecenin uzun bölümünde ona secde et ve kulluğa devam et (teheccüd namazı kıl)[3].” (İnsan 76/25-26)

ومِن اللّيلِ فسبِّحه وإِدبار النّجومِ

“Gecenin bir bölümünde ve yıldızların geri dönüş vaktinde ona kulluk et.” (Tur 52/49)

İlgili kavramlar ile namaz ve oruç vakitlerini, bu âyetlerin ve bunları açıklayan diğer âyetlerin ortaya koyduğu hükümlerle anlamaya çalışacağız.

Konu Saadettin Sipehsalar tarafından (1. July 2015 Saat 09:41 PM ) değiştirilmiştir.
Saadettin Sipehsalar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. July 2015, 09:36 PM   #2
Saadettin Sipehsalar
Katılımcı Üye
 
Saadettin Sipehsalar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2015
Mesajlar: 43
Tesekkür: 5
18 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Saadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud of
Standart

I. KAVRAMLAR

Kur’an’da konan ölçülere göre Dünyanın her yerinde her gün, gece ve gündüz olur. İbadet vakitlerini belirlemede bu ölçülere uyulursa kutup bölgeleri de dâhil hiçbir yerde bir sıkıntı doğmaz. Önce bazı temel kavramları görelim.
A- GÜNEŞ

Güneş, ziyâ üreten gök cismidir. Allah Teâlâ şöyle der:

هُو الذِي جعل الشمْس ضِياء

“ Güneşi ziyâ yapan odur…” (Yunus 10/5)

Biz, Güneşin kendini değil, ziyâsını yani ışınlarını görür, o ışınlar kümesine Güneş deriz.



Ziyânın kümeleştiği nokta; Güneş[4]

Ziyâ; vakit hesabı yapma imkânı veren Güneş ışınıdır. Güneşin ilk ziyâsı, seher vaktinde doğu ufkunun üst tarafından başlar, sonra bütün ufku; daha sonra da her tarafı sarar. Akşam yavaşça batıya çekilir, gecenin ortası olunca ziyâdan eser kalmaz. Allah Teâlâ şöyle demiştir:

قُلْ أرأيْتُمْ إِن جعل اللهُ عليْكُمُ الليْل سرْمدًا إِلى يوْمِ الْقِيامةِ منْ إِلهٌ غيْرُ اللهِ يأْتِيكُم بِضِياء أفلا تسْمعُون . قُلْ أرأيْتُمْ إِنْ جعل اللهُ عليْكُمُ النهار سرْمدًا إِلى يوْمِ الْقِيامةِ منْ إِلهٌ غيْرُ اللهِ يأْتِيكُمْ بِليْلٍ تسْكُنُون فِيهِ أفلا تُبْصِرُون

De ki, hiç düşündünüz mü; Allah geceyi kıyamet gününe kadar uzatsa Allah‘ın dışında size ziyâyı getirecek ilah kimdir; dinlemez misiniz? De ki, hiç düşündünüz mü; Allah gündüzü kıyamet gününe kadar uzatsa Allah‘ın dışında size rahatlayacağınız geceyi getirecek ilah kimdir? Görmez misiniz? (Kasas 28/71)

Sabahın ve akşamın alacakaranlığında gece ile gündüz iç içe olur. Rahatlayacağımız gece, gecenin ortasıdır. Çünkü gecenin ortası, canlıların dinlenme vaktidir.

Ziya; yılın her gününde, Dünyanın her yerinde, farklı sürelerde gözükür. Kutup bölgelerinde, Güneşin doğmadığı günlerde bile ondan gelen ziyaya göre vakitleri hesaplarız.

Beyaz gecelerde, yatsı ile seher vakti arasında görülen ziya değil, nurdur. Nurun ne olduğu Ay başlığı altında görüelcektir.

Güneşin bir de duhâsı vardır. Duhâ, gündüzün ortaya çıkar. Onu anlatan âyetler şunlardır:

والشمْسِ وضُحاها .والْقمرِ إِذا تلاها . والنهارِ إِذا جلاها . والليْلِ إِذا يغْشاها .

“Güneşi ve duhâsını düşünün[5]. Onu takip ettiğinde Ay’ı düşünün. Onu gösterdiğinde gündüzü düşünün. Onu örttüğünde geceyi düşünün.” (Şems 91/1-4)

Şu ayette duhâ gündüz anlamındadır:

أَوَأَمِنَ أَهْلُ الْقُرَى أَنْ يَأْتِيَهُمْ بَأْسُنَا ضُحًى وَهُمْ يَلْعَبُونَ

“Ya da o kentlerin ahalisi oyun halinde iken duhâda baskınımıza uğramayacaklarından emin midirler?” (Araf 7/98)

Bu âyetler, gündüzü duhâ ile tanımlandığını, gecenin duhâyı örttüğünü gösterdiği için bizi, dünyanın her yerinde ve her zaman geçerli şu tanımlara ulaştırır:

Gündüz: Duhânın ortaya çıkması ile kaybolması arasındaki zaman dilimidir.

Gece: Duhânın kaybolması ile ortaya çıkması arasındaki zaman dilimidir.

Öyleyse gece ile gündüzün temel belirleyicisi duhâ’dır. Bu sebeple kutup bölgelerinde Güneşin doğmadığı veya kısa süreliğine görüldüğü günlerde Güneş, dağın arkasından doğup batıyor gibidir. Ama duhâsı, günün başından sonuna kadar var olmaya devam eder. Güneşin hiç batmadığı veya kısa süreliğine gözükmediği günlerde de gündüzü duhâ ile tanıyabiliriz. Güneşli geceler şu âyetlerdeki gölgeliğe benzerler:

وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَى . فَقُلْنَا يَا آدَمُ إِنَّ هَذَا عَدُوٌّ لَكَ وَلِزَوْجِكَ فَلَا يُخْرِجَنَّكُمَا مِنَ الْجَنَّةِ فَتَشْقَى . إِنَّ لَكَ أَلَّا تَجُوعَ فِيهَا وَلَا تَعْرَى . وَأَنَّكَ لَا تَظْمَأُ فِيهَا وَلَا تَضْحَى

“Bir gün meleklere; “Âdem’e secde edin” dedik de hemen secdeye kapandılar ama İblis direndi. Dedik ki; “Bak Âdem! Bu sana da, eşine de düşmandır. Sakın sizi şu bahçeden çıkarmasın yoksa mutsuz olursun. Burada ne acıkır ne de çıplak kalırsın; susuz kalmaz, duhâdan da etkilenmezsin.” (Taha 20/116-119)

Âdem aleyhisselamı duhânın etkisinden koruyan, bahçedeki gölgeliklerdir. Beyaz gecelerde de gece, kişiyi duhânın etkisinden koruyan gölgeliğe benzer.

Şu âyete göre duhâ, gece ile gündüz arasındaki ısı farkının sebebidir.

ولا الظلُماتُ ولا النورُ . ولا الظل ولا الْحرُورُ .

“Karanlıklarla aydınlık bir olmaz. Gölge ile sıcaklık da aynı değildir.” (Fatır 35/20-21)

Âyetteki el-harûr = الحرور kelimesine Güneş anlamı da verilebildiği için[6] ona gündüz, gölgeye de gece denebilir. O zaman ayetin meâli şöyle olur:

“Karanlıklarla aydınlık bir olmaz. Gece ile Gündüz aynı değildir.”

Alacakaranlıklarda var olan Güneş ışınları da ısı verir ama duhâ gibi değildir. Şu âyetlere göre duhâ, gündüzü, bir deniz gibi dalgalandırır:

وَالضُّحَى . وَاللَّيْلِ إِذَا سَجَى

“Duhâyı iyi düşün. Durgunlaştığı zaman geceyi iyi düşün.” (Duhâ 93/1-2)

Secâ = سَجَى’nın anlamı, durgunlaşmadır; dalgalı denizin durgunlaşmasını ifade için kullanılır[7]. Bu da beyaz geceleri tespitte ölçü olur. Güneş havada olmasına rağmen, bir durgunlaşma ve serinlik başlarsa gecenin başladığına hükmedilir. Beyaz geceler gölgelik gibi Güneşin duhâsını örttüğü için insanları ve hayvanları dinlendirir. Nitekim Tromso’da, Haziran ayının son haftasında, geceleyin pencerenin perdesini kapatma ihtiyacı duymuyor, odayı dolduran Güneş ışığından rahatsız olmuyorduk.
Saadettin Sipehsalar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. July 2015, 09:38 PM   #3
Saadettin Sipehsalar
Katılımcı Üye
 
Saadettin Sipehsalar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2015
Mesajlar: 43
Tesekkür: 5
18 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Saadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud of
Standart

B- AY

Ay, kendindeki ışığı bize yansıtan gök cismidir. Bir âyet şöyledir:

هُو الذِي جعل الشمْس ضِياء والْقمر نُورًا

“ Güneşi ziyâ, Ay’ı nûr yapan odur…” (Yunus 10/5)

Nûr, yayılan ve görmeye yardımcı olan ışıktır[8]. Ay’dan yansıyan ışık nûr olduğu gibi beyaz gecelerde, duhâdan arındırılmış Güneş ışığı da nûrdur. Allah Teâlâ şöyle demiştir:

وجعل القمر فِيهِن نورًا وجعل الشمس سِراجًا

“Allah, göklerin içinde Ay’ı nur, Güneşi de kandil yapmıştır”. (Nuh 71/16)

Güneş, kandile benzetilmiştir. Çünkü kandil, ışığın kaynağıdır. Işığın kaynağı olan Güneşin ziyâsı, Ayın üzerine nûr olarak iner. Biz Ay’ı, ondan yansıyan nur kadar görür; ona hilal, yarımay veya dolunay deriz.
C- DÜNYA

Dünya bir beşik gibidir; 20 Hazirana kadar sağa, 20 Aralık’a kadar da sola eğilirken 22 Eylül ve 20 Mart günlerinde dik duruma gelir. 21 Mart, ilkbaharın, 21 Haziran yazın, 23 Eylül sonbaharın ve 21 Aralık da kışın ilk günüdür.



Allah Teâlâ şöyle buyurur:

الذِي جعل لكم الأرض مهدًا

Sizin için yeri (Dünyayı) bir beşik yapan odur. (Taha 20/53)

الذِي جعل لكم الأرض مهدًا وجعل لكم فِيها سبلًا لعلكم تهتدون

Sizin için yeri (Dünyayı) bir beşik yapan odur. Hedefinize ulaşabilmeniz için orada size yollar açmıştır. (Zuhruf 43/10)

ألم نجعلِ الأرض مِهادًا . والجِبال أوتادًا

“Biz, yeryüzünü bir beşik, dağları birer kazık yaptık değil mi?" (Nebe' 78/6-7)

Dünyanın beşik gibi olması, Güneşin doğuş ve batış noktalarının ve gölge yönünün sürekli değişmesini gerektirir. Gölge ile ilgili âyetler daha sonra gelecektir. Diğer âyet şudur:

فلا أُقْسِمُ بِرب الْمشارِقِ والْمغارِبِ إِنا لقادِرُون

“Doğuların ve batıların Sahibini[9] iyi düşünün; o elbette ölçüler koyar[10].” (Meâric 70/40)

“Doğular ve batılar” ifadesi, doğuş ve batış noktalarının çokluğunu gösterir. Güneş sadece, 20 Mart ve 22 Eylül günlerinde tam doğudan doğar ve tam batıdan batar. 20 Aralık ve 20 Haziran günlerine kadar doğuşun ve batışın iki uç noktasına ulaşıp geri döner. Bunu gösteren âyet şudur:

رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ . فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

“O, iki doğunun sahibidir. İki batının da sahibidir; (Ey insanlar ve cinler) Bu durumda Rabbinizin (Sahibinizin) hangi nimeti karşısında yalan söyleyebilirsiniz?” (Rahman 55/17-18)
Saadettin Sipehsalar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. July 2015, 09:40 PM   #4
Saadettin Sipehsalar
Katılımcı Üye
 
Saadettin Sipehsalar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2015
Mesajlar: 43
Tesekkür: 5
18 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Saadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud ofSaadettin Sipehsalar has much to be proud of
Standart

NOT: Arkadaşlar uzun bir makale ve içerisinde görseller bulunduğu için foruma eklemek kolay olmuyor. En geç yarına kadar makaleyi buraya eklemiş olacağım. Lütfen makale tamamlamadın eklediğim kısımları okuyup yorum yapmayın. En sen kaynakça kısmını ekledikten sonra makale tamamlanmış demektir o zaman şahsi düşünceleriniz eklersiniz.
Saadettin Sipehsalar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
için, müslim, namaz, olanlar, oruç, sadece, vakitleri


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:16 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam