hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kur’an

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 9. January 2012, 10:50 AM   #1
halukgta
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
halukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud of
Standart Çok eşlilik ve Kur'an ın önerisi.

Bizler Kur’an ı anlamaya çalışırken, eğer nefsimizin esiri olarak, beşeri itikatlarımıza delil aramak adına bakıyorsak, ondan doğru bilgiyi almamızda asla mümkün olmayacaktır. Çünkü Allah bizlere, niyetlerimize göre cevap verecektir.


Kur’an da Nisa suresi 3. ayette geçen, bazı kelimeler öne sürülerek, Allah bir erkeğin dört eşe kadar evlenmesine izin veriyor denmektedir. Gerçekten Allah, birden fazla eşle evlenmemizi öneriyor mu, yoksa zaten Kur’an ın indirildiği dönemde yaygın olan çok eşliliği, Allah indirdiği ayetleriyle, düzene mi sokmaya çalışıyor?


Gelin bu konuyu Kur’an bütünlüğünde, ayetler üzerinde düşünerek anlamaya çalışalım. Nisa suresi 3. ayeti daha iyi anlayabilmemiz için, bir önceki ayeti de yazalım ki, ayetler özellikle kimlerden ve ne maksatla bahsedildiği daha iyi anlaşılsın.



Nisa 2. Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır.


Nisa 3. Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o takdirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.



Nisa 2 ve 3. ayete baktığınızda, ilk önce bahsedilen konu yetimler ve bu yetimlerin ailelerinden kalan malları ile ilgili açıklamalar yapılıyor. Dikkat ederseniz, belki savaşlardan belki de başka nedenlerden dolayı, anne ve babalarını kaybetmiş ve onları koruma altına alan kişilerin durumlarından bahsediliyor, ayetlerin ilk bölümü.


Sakın yetimlerin mallarını, kendi mallarınıza katmayın diyor Allah. Onların malları için onlarla evlenmeye kalkarda, adaletsiz bir durum yaratırsanız, bu yanlış bir yol olur diyor bizlere. Adaleti koruyamama şüphesi varsa eğer, yetimlerle değil, size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Bu sözleri söyledikten sonrada bakın ne diyor Rabbim.



Eğer adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o takdirde bir tane alın.


Şimdi bu durumda siz nasıl bir mantık yürütürsünüz ve bu ayetten ne anlarsınız? Allah birden fazla evliliği yasaklamıyor bu açık. Eğer birden bire yasaklamış olsa, toplumun neredeyse tamamının böyle bir evlilik yaptığı ortamda, sizce bu yasak nasıl karşılanırdı toplum tarafından? İşte Kur’an ın güzelliği ve toplumu ikna ile eğitim şekli.


Ayette özellikle yetimlerin mallarının korunmasından bahsediyor ve üzerinde dikkatle duruyor. Toplumun geleneklerinden olan, birden fazla evlilik konusunu düzene sokmak için, birden fazla evliliği yasaklamadan, fakat topluma en doğru evliliğin önerisini yaparak, en adaletli evlilik yoluna doğru yönlendiriyor. Evlilikte adaleti ön planda tutmamızı söylüyor. Allah ın Önerisi de çok açık, adaletin olduğu tek eşli evlilik.


Allah Nisa suresi 129. ayetinde bizleri birden fazla evlilik için, bakın nasıl uyarıyordu ayeti hatırlayalım.



(Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz.)



Allah bunu söylerken, acaba bizlere ne anlatmak istiyor, işte burası önemli. Bizler eğer nefsimizin etkisiyle, Kur’an dan delil arıyorsak, buluruz ve deriz ki, bakın Allah çok eşliliği yasaklamamış. Doğrudur yasaklamamıştır, ama Allah bu konuda bizlere en güzel yolu göstermiş ve önerisini de yapmıştır.



Allah ın önerisi adaletin sağlanabildiği, tek eşliliktir. Sizce bizler adaletin asla sağlanamayacağı, bir evlilik yaparak mı mutluluğu huzuru buluruz, yoksa adaletin sağlanabileceği tek eşliliği seçerek mi huzurlu ve mutlu bir yuva kurarız? Elbette Allah seçimi bizlere bırakmıştır, ama doğru yolu göstererek.




Örneğin nisa suresi 3. ayetin sonunda, tek eşle evlenin dedikten sonra, o devrin bir gerçeği olan, bir öneride daha bulunuyor Allah, şimdide ona bakalım.



(veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. )



Dikkat ederseniz Allah ayette, adaletin sağlanması için tek eşliliği önerdikten sonra, sahip olduğumuz cariyelerden bahsediyor. Peki, şimdi cariye diye bir şey var mı? Madem Allah birden fazla evliği yasaklamamış ve Kur’an da var, ben de diyorum ki cariyede geçiyor, bende cariye almak istiyorum. Diyebilir miyiz? Daha da dikkat çekici olanı, ayetin sonunda Allah ın önerdiği güzelliğe bakar mısınız ne diyor Rahman bizlere. Tabi gören gözler, duyan kulaklar için.


(Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. )


Bakar mısınız lütfen Allah ın önerisine. Neymiş daha uygun olanı? Tek eşle evlenmek sizler için daha uygundur dediği halde bizler, hala nefsimizin etkisiyle nelerin peşinde gidiyoruz ve neler söylüyoruz.



Allah çok eşliliği yasaklamamıştır, çünkü çok eşlilik gerektiğinde lüzumu olduğunda, kullanılması gereken bir ruhsattır, izindir. Dünya ülkelerinde savaşlar ve hastalıklar sonucunda, kadın erkek dengesinin bozulması durumlarında, kadının korunması adına, zaten ülkeleri yönetenler tarafından, birden fazla evlilik bazen özendirilmiş ve uygulanmıştır.



Allah Kur’an ın indirildiği devirde yanlış olan, toplumun alışık olduğu birçok konuyu birden yasaklamamış, indirdiği ayetlerle, öneriler ve tavsiyelerle, zamana yayarak kalkmasını sağlamıştır. Örneğin kölelik, cariyelik gibi. Bugün diyebilir miyiz Kur’an da kölelik, cariyelik geçiyor, Allah yasaklamamış, hatta onlarla ilgili birçok hüküm de var Kur’an da. Kölelik, cariyelik geri gelmelidir, diyen var mı aramızda?



Çok eşliliğin Kur’an da yeri var, onun için serbesttir diyenlere sormak istediğim bir soru var. Kölelik ve cariyelikte Kur’an da geçiyor ve yasaklanmıyor. Hatta kanunlarla düzene sokuluyor. Acaba çok eşliliği savunanlar, geri gelmesini isteyenler, kölelik ve cariyeliğinde serbest bırakılmasını isteyebiliyorlar mı?



Eğer bunu söyleyemiyorlarsa, şunu dikkatle tekrar düşünmelidirler. Allah Kur’an ın indiği devrin gerçekleri olan, çok eşlilik, kölelik ve cariyelik konusunu, zamana yayarak indirdiği ayetleriyle, en güzel yaşamın tavsiyelerini yaparak, bizleri Kur’an ile imtihanımızla baş başa bırakmıştır.


Allah ın rehberine, onun tavsiyelerine uyan toplumlar mutluluğu bulmuşlardır. Kur’an ı yeterli görmeyen, orada her şeyin olmadığını söyleyerek, beşerin rehberliğiyle, hakkı batılla karıştıranların ne halde olduğunun örneklerini, ne yazık ki üzülerek izlemekteyiz.



Kur’an bizlere en güzel yol ve yöntemleri, önümüze sunmuştur ve imtihanda olduğumuzu hatırlatarak, doğru yaşamanın şifrelerini vermiştir. Bizlere düşen o basit şifreleri, nefsimizin ve beşeri ihtiraslarımızın etkisi altında kalmadan, Allah ın rehberinden bulup çıkarmak olmalıdır.



Elbette buda imtihanımızın en önemli bölümü olsa gerek. Tekrar hatırlatmak istiyorum, Rabbin önerisini. Allah tek eşlilik konusunda şu cümleyi bizlere söylediyse, sizce bu konuda ki son nokta ne olmalıdır? Karar ve seçim sizlerin.

(Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. )


Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
halukgta Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Miralay (21. March 2012), pramid (26. March 2012), yeşil (18. March 2012)
Alt 9. January 2012, 02:58 PM   #2
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

ALLAH ADALETİ EMREDER. ADİL OLUNUZ DER. ADALET İÇİN TEK EŞLİ OLMAK GEREKİR.

Nisa 3. Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o takdirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.

ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın İFADESİNİ ÜZERİMİZE ÇEKİP HEP BİZ EVLENELİM ANLIYORUZ. NİYE EVLENDİRMİYORUZ. HEP BANA HEP BANA..

YAZI İÇİN TŞK.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (18. January 2012), Miralay (21. March 2012), yeşil (18. March 2012)
Alt 18. January 2012, 05:47 PM   #3
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Din'i ana esaslarından saptırıp, cinsel arzularının tatmini için indirildiği anlayışında olanlara veya o yönde ayetleri saptıranlara cevap yine bu din içinde var.

Niye bu zalim sapkın zevkçilere Ahzab-52. ayet ile cevap verilmiyor ki?

Bayan arkadaşlar niye sessiz.....

Bakın Sayın Hasan Akçay ne diyor: ''..... Gerçekten çarpıcı ve üzücü bu durum. Bir din ki peygamberine ''EŞ ÜSTÜNE EŞ'' almayı yasaklar, Allah'ın elçisi harfiyen uyar. Ama O'nun ümmeti gider tersine..... O dinde ciddiyet kalır mı?...''

Bir de bunu ''peygamberin sünneti de sünneti'' yaygarasını kopartanlar yapıyorsa... Herhalde bunlar ''Bakchos'', ''Baal'' uyucuları.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (13. February 2012 Saat 04:50 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
dost1 (18. January 2012), hiiic (26. January 2012), Miralay (21. March 2012), yeşil (18. March 2012)
Alt 18. March 2012, 02:51 PM   #4
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ALLAH ADALETİ EMREDER. ADİL OLUNUZ DER. ADALET İÇİN TEK EŞLİ OLMAK GEREKİR.

Nisa 3. Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o takdirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.

ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın İFADESİNİ ÜZERİMİZE ÇEKİP HEP BİZ EVLENELİM ANLIYORUZ. NİYE EVLENDİRMİYORUZ. HEP BANA HEP BANA..

YAZI İÇİN TŞK.
Merhaba.

Degerli pyramid kardesim Allah'in sözleri sizin alintiladiginiz bu mealde fena halde carpitilmis ve Arapca metinde karsiligi bulunmayan sözler uydurulmus.

Örnegin carpitilan ifadeler ve dogru cevirileri:

size helal olan kadinlar: size yetki veren kadinlar
adaletten ayrilmamaniz icin: darliga düsmemeniz icin

Ve mealdeki su ifadelerin Arapca metinde karsiligi yok:

(yetim kizlar ile evlenip)
o takdirde bir tane alin
sahip oldugunuz cariyeler
ile yetinin

Nisâ 2 ve 3 ve 4'ün dogru mealleri söyle olabilir:

Nisâ 2:
Yetimlere mallarini verin. Temizi pisle degistirmeyin. Onlarin mallarini kendi mallarinizla yemeyin; büyük günahtir bu.

Nisâ 3:
Yetimlerin haklarini gözetemiyeceginizden korkuyorsaniz size yetki veren kadinlarin ikiserini ve ücerini ve dörderini evlendirin. Ama bunda adil olamiyacaginizdan korkuyorsaniz yalnizca birisini ya da yeminlerinizin sahip olduklarini. Darliga düsmemeniz icin uygun olan budur.

Nisâ 4:
Kadinlarin mallarini karsilik beklemeden verin. Ama onlar bir kismini gönüllü olarak size birakirlarsa saglikla ve cekinmeden yiyin.


3'ün bu mealindeki ifadelerin Arapca metindeki karsiliklari:

Ve eger korkuyorsaniz ki: وان خفتم
yetimlerin haklarini gözetemiyeceksiniz: الا تقسطوا في اليتامي
evlendirin: ف انكحوا

Taskent mushafinda
ف satirin sonuna,
نكح ise izleyen satirin basina yazilmis. Harekesiz.
Yani su sekilde:

ف.................................................. ...............
.................................................. ..............نكحو

Bunun Nûr 32'deki "و نكحو" dan hic bir farki yok. Ve
onu istisnasiz herkes evlendirin diye tercüme ediyor.

Devam:

size yetki veren: ما طاب لكم
kadinlarin: من النساء
ikiserini ve ücerini ve dörderin: مثني و ثلاث و رباع

Ama korkuyorsaniz ki: فان خفتم
bunda adil olamayacaksiniz: الا تعدلوا
o zaman bi tekini: فواحدة
ya da: او
yeminlerinizin sahip olduklarini: ما ملكت ايمانكم

Uygun olan budur: ذلك ادني
darliga düsmemeniz icin: الا تعولوا

عول kökünden gelen "تعولوا"nun
dogru anlami icin Duhâ 8'e bakilabilir:

ووجدك عائلا فاغني-Rabbin seni yoksul bulup varlikli kilmadi mi?

Sevgi ile,
Hasan Akcay
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Hasan Akçay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (21. March 2012)
Alt 19. March 2012, 03:17 AM   #5
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

1926 da bir medeni kanun aldık. Aldığımız yer ALLAHIN bizzat bolluk ve bereket kapılarını açtığı İsviçre. O adamların hukuku doğru olmasaydı Allah onlara bu kadar bolluk vermezdi...

O kanunda 1 kadınla evlenme zorunluluğu var. 2 kadınla evlenmek değil hukuksal alanda tartışma konusu olmak, rezillik olarak değerlendiriliyor bu tür toplumlarda.

Allah diyorki; içinizden her zaman doğruya ileten bir topluluk vardır.
İşte bu gün doğruya ileten topluluklar batıda. Arabın rezilliğini, kültürünü din zannedersen, değil 4 kadın 720 huri de kadındır diyip 100 lerce alabilirsin.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19. March 2012, 03:38 PM   #6
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Bazi anahtar kelimeler var. Eger onlarin anlamlari dogru tesbit edilirse Kuran gercekten kolay bir okumadir, apaciktir; Allah'in ne dedigi kolayca anlasilir.

Iste o kelimeler:

مول - emval (Nisâ 2): mallar
اموال اليتامي - emvalel yetîm (Nisâ 10): yetimlerin mallari
اجورهن - ucûrehunn (Ahzâb 50): kadinlarin mehirleri
صدقاتهن - sadukâtuhunn (Nisâ 4): kadinlarin mallari
طاب - tâbe (Nisâ 3): temiz kilmak, birisinin onu kullanmasini sakincasiz kilmak
طبن - tibne (Nisâ 4): temiz kilmak, birisinin onu kullanmasini sakincasiz kilmak
نحلة - nihlaten (Nisâ 4): (arilarin ürettikleri bali vermesi gibi) karsiliksiz

Nisâ sûresinin ilk 10 ayetinin hepsi yetimlerin mallari (اموال اليتامي) hakkinda. Örnegin Ayet 2'de Yüce Allah belirtiyor ki yetimlerin mallarini bir inanirin kendi mallarina karistirip yemesi büyük günahtir, حوبا كبيرا.

Ve Ayet 10: Haksizca yetimlerin mallarini yiyenler karinlarinin icine ates yiyorlar; cehennem atesine atilacak onlar.

Iste Ayet 3'te sözü edilen korku (خفت), imani icten olan birisinin "Aman Allah'im, ya yetimlerimin mallarini yanlislikla kendi mallarima katip ta yersem!" korkusudur. Öyle mevcut carpik meallerde öne sürüldügü gibi erkeklerin cok esli olup ta "Eyvah! Ya bir esimle daha cok yatarsam, ötekilerin hakkini yersem!" diye aglamasi degil. Timsahin göz yaslaridir o.

Timsahin göz yaslarini dökenler, Nisâ 4'teki صدقاتهن ifadesini de kadinlarin mehirleri diye carpitirlar. Oysa "kadinlarin mehirleri"nin Arapca metinlerdeki karsiligi اجورهن ifadesidir.

Sadukâtuhunn yetimelere verilen "sadakalar" (sadukât) olup yetimelerin kendilerine aittir, tipki Nisâ 2 ve 10'da sözü edilen emvâl (مول) gibi. Yetim kizlar evlenme yasina erip gunlastiginda yani nisâ olduklarinda onlari himayesi altindan bulunduran kisi onlara mallarini derhal geri vermek zorundadir cünkü Allah öyle buyuruyor (Nisâ 6):

Yetimleri onlar evlenme cagina erinceye kadar sinayin. Olgunluga ermis oldugunu gördüklerinize mallarini verin. "Büyüyüverirler!" diye carcabuk yemeyin.

Eger imani cakma degil icten olan biri iseniz himayeniz altindaki yetimelerin size emanet edilmis olan"sadukât"ini ve "emval"ini "Aman Büyüverirler de mallar elimden kacar!" diye carcabuk yemeye filan yeltenmeden onlar evlenme cagina erdiginde derhal geri vereceksiniz.

O andan itibaren artik sizin eski yetimeleriniz onlar. Ekonomik olarak kendi ayaklarinin üzerinde durabilirler; size muhtac degiller, size bagli hic degiller.

Kimi severlerse onunla evlenirler. Onlarin kimle evleneceginden size ne? Arti, sizin baska kadinlarin ikiseri ve üceri ve dörderiyle evlenmenizden onlara ne? Onlar kendi yoluna, siz kendi yolunuza.

Yani carpik meallerde öyle öne sürüldügü gibi Allah "Siz cok esli olun da yetimeler kurtulsun!" filan demiyor cünkü sizin cok esli olmanizla onlarin kurtulmasi arasinda zerre kadar alaka yok.

Yazi fazla uzadi. Gerisini bir sonraki iletimde getirmek üzere burada kesebilir miyim.

Sevgi ile,
Hasan Akcay

Konu Hasan Akçay tarafından (19. March 2012 Saat 03:45 PM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Hasan Akçay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (21. March 2012)
Alt 19. March 2012, 07:32 PM   #7
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Sayın Hasan Akçay.

Ulaşamıyorduk, tekrar sizi okumak mutlu ediyor. Merhaba.

Yazınızın bütünlüğünü bozmadan ''mehr'i açıklayabilir misiniz.

Teşekkürlerimle
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20. March 2012, 02:07 AM   #8
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın Hasan Akçay.

Ulaşamıyorduk, tekrar sizi okumak mutlu ediyor. Merhaba.

Yazınızın bütünlüğünü bozmadan ''mehr'i açıklayabilir misiniz.

Teşekkürlerimle
Galip Yetkin.
Merhaba sayin Galip Tekin. Nasilsiniz.

Ilgili ayetlerden benim anladigima göre mehir: Arap örfünde erkegin bir ese sahip olmak icin geline ödedigi bedel. Mehirin degerini belirlemek icin damat ve gelin adayi pazarlik ederler (4:24). Eger adam sonra esini bosarsa kadin evden mehiriyle birlikte cikar (4:20). Ac acikta kalmamak icin.

Bu iki bakimdan mehir baskadir sadukât baska.

Yani bir: sadukât kadinin kendi malidir, yetimenin hamisine emanet edilmistir; erkek onu karsilik beklemeden (nihlaten) iade eder. Mehir ise erkegin malidir, parasidir; erkek onu bir ese sahip olmanin karsiligi (bedeli) olarak verir.

Iki: sadukât pazarlikla belirlenmez. Sadakalar gönülden ne koparsa odur; mehir ise pazarlikla belirlenir.

Nisâ 4'teki NIHLATEN kelimesi onun icin önemli. NIHLATEN karsilik beklemeden demek. "Kadinlara onlarin sadukâtini (sadukâtihinn) karsilik beklemeden verin!" buyrugundaki "sadukât"in mehir degil kadinin kendi mali oldugunu ve onu iade eden erkegin kadinla evlenmek degil onu evlendirmek durumunda oldugunu gösteriyor.

Ne yazik ki mecvcut meallerde bu da göz ardi edilmis. Benim gördügüm bi tek M Esed "nihlaten"in karsilik beklemeden anlamina geldiginin ayirdindadir ama o da "sadukât"a mehir deyip celiskiye düsmüs.

Sevgi ile,
Hasan Akcay
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20. March 2012, 12:04 PM   #9
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Hasan Bey.

Sizin yüzünüzden arkadaşlar benimle dalga geçecekler ''soyadını bile bilmiyorsun, senin soyadın Yetkin değil Tekin'' diye......(bu işin latifesi).

Sayın Hasan Bey.

Yahudilerin havrası, Hristiyanların manastırı gibi bir kuruma Araplar hiç sahip olmamışlardır. Bunlar birer islami kuruluşlardır(Hacc-40, Bakara-136). Buradakiler ibadet, dini eğitim vs... yanında bizzat üretim yapan kendilerine yeterli kişilerdir. Burada üretim yapanlar emekleri karşılığı o kurumun kendine has beyt-ül mal'ında toplanandan ''maişet''lerini karşılar, aç-açık kalmazlar ve bu maişetten arta kalan da muhtaçlara dağıtılmak üzere beytül malda kalırdı. Bu kalan ''alınteri'' olup buna ''sadaka'' denilir. Eğer bu kurumlardakilerden birinin mesela küçük çocuğu için akstra bir ihtiyacı doğmuş ise bu sebeple yapılan ödemeye de ''sadaka'' denilir. Dilenciye verilen paraya da ''sadaka'' deniliyorsa da İslam'ın sosyal ve ekonomik politikası nedeniyle böyle bir olgu yoktur, çünkü dilenci yoktur.
Manastır ve havra dışında iş tutan müslümanlar ise teferruata girmeden Bakara 219 ve Nahl 71' e tabi olup bunlar Muminu-4-5/ ''zekat'' ile sorumludur.

Esas konumuza gelince: 8-10 yaşlarında çulsuz bir kimsasize sahip çıkan bir kimse veya aile, bu çocuk reşit olunca hayata atılmak isterse ve yetkinse, onu zorla alıkoyamaz ki. Şimdi çulsuz gelen bu çocuğa sahip çıkan bu kişi veya aile bizim ''Çocuk Esirgeme'' gibi ''seni yedirdik içirdik vs.. çulsuz geldin çulsuz git'' deyip poposuna bir de ''bizi unutma ha!'' ile tekme atıp koyverecek midir?.

İslam, bizlerin harpte esir alınmış hatun kişi-cariye, odalık, besleme diye terbiyesizce tanımladığımız bu iffetli ve izzetli, hizmetli değil aile efradından olması gereken, ve halen bazı yerlerde ''emmi'', ''eme'' diye çağırılan bu erkeklerin-kadınların o aile veya kişiye verdiği emeğin o aileden aldığından fazla olduğunu bu nedenle ''alınterinin'' o aile veya kişide bir alacak olarak biriktiğini kabul ile, bu biriken ''alınterinin'' ayrılma anında kendilerine iade edilmesini ister. Bu sizin bahsettiğiniz '' sadukat''tır. Eğer gelirken hakikaten bir malı varsa veya miras almışsa tabi ki bunların aynen veya misli ile kendisine iade mükellefiyeti tartışılmazdır.

Benim kısaca ifade edilmiş anlayış ve görüşüm budur.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (4. October 2018 Saat 10:58 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (21. March 2012)
Alt 20. March 2012, 01:29 PM   #10
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Merhaba sayin Galip Yetkin.

8-10 yaşlarında çulsuz bir kimsasize sahip çıkan bir kimse veya aile, bu çocuk reşit olunca hayata atılmak isterse ve yetkinse, onu zorla alıkoyamaz ki.

Nisâ 1-10'da sözü edilen yetimler culsuz degil emval (اموال) sahibidir.

Culsuz olan kimsesizler "ma meleket eymân"dir ama konu onlar degil. Onlar emval sahibi yetim kadinlarin ikiserini ve ücerini ve dörderini evlendirmeye kalktiginizda yoksul düsüyorsaniz ve birilerini hâlâ sevabina evlendirmek istiyorsaniz evlendireceginiz garibandir yani mal sahibi "yetâme"ye (يتامي) secenek.

Size göre, eger dogru anliyorsam, Nisâ 3'teki "yeminlerinizin sahip olduklari"yla örnegin Nûr 32'deki köleleriniz (ibâdikum -عبادكم) ve cariyeleriniz (imâikum - امائكم) birdir.

Hayir, bir degiller.

Cariyeler ve köleler Muhammed 4'ten önce edinilen gercek anlamdaki kölelerdir (Ing. slaves). Mâ meleket eymânukum ise bakimini üstlendiginiz gariban. Bunlar evleri yurtlari savasta ellerinden ciktigi icin size siginan esirler olabilecegi gibi "culsuz" yetimler de olabilir.

Bu konuyu sizin gibi uygar bir inanirla müzakere etmeyi cok özledim. Görüslerinizi ögrenmeyi cok isterim.

Sevgi ile,
Hasan Akcay

Konu Hasan Akçay tarafından (20. March 2012 Saat 01:37 PM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Hasan Akçay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (21. March 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
çok, eşlilik, kuran, önerisi


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:20 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam