hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kadere İman > Kader

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 6. May 2009, 05:51 PM   #1
SARAH
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 137
Tesekkür: 11
70 Mesajina 80 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
SARAH has a spectacular aura aboutSARAH has a spectacular aura about
Standart Kader Gerçeğinin Bilimsel İspatı

Kader Gerçeğinin Bilimsel İspatı
Bir atom parçacığının nerede ve ne hızda hareket edeceğini 43 saniye önceden tespit eden bir model geliştiren Hollandalı fizikçi Hooft, kaderin varlığını bilimsel olarak ispatladı.

Kader, Allah'ın geçmiş ve gelecek tüm olayları bilmesidir. "Yaşanmamış olaylar", bizim için yaşanmamış olaylardır. Allah ise zamana ve mekana bağlı değildir bu kavramlardan münezzehtir çünkü tüm bunları yaratan Yüce Rabbimiz'dir. Bu nedenle Allah için geçmiş, gelecek ve şu an hepsi birdir ve hepsi olup, bitmiştir. Ve bu durum yalnızca doğa olayları, doğum, ölüm, hastalık veya savaşlar gibi belli başlı konularla sınırlı değildir. İnsanın kendi yaşamıyla ve davranışlarıyla ilgili en küçük ayrıntı dahi kadKader Gerçeğinin Bilimsel İspatı
Bu konuyu ele alan bir araştırmanın son derece çarpıcı bilimsel sonuçları geçtiğimiz günlerde Amerika'nın dünyaca ünlü bilim dergisi New Scientist'a kapak oldu. Nobel ödüllü Gerard Hooft'un yeni sonuçlandırdığı 10 yıllık araştırma, kader kavramını somut ve bilimsel delillerle ortaya koydu ve bilim dünyasında çok büyük yankı uyandırdı. Araştırmanın bir diğer dikkat çekici yönü ise, kader kavramına karşı çıkan bilim adamlarının bugüne kadar dayanak gösterdiği teoriyi çürütmüş olmasıydı.

Araştırma kapsamında Hooft, "Bir parçacığın nerede ve ne hızla hareket ettiğini" aynı anda tespit etme olanağı sağlayan bir model geliştirdi. Hooft, bir atomun 43 saniye sonra nasıl hareket edeceğini önceden bilme kapasitesine ulaştı.

New Scientist tarafından dünyanın en iyi matematikçileri arasında gösterilen John Conway ile Simon Kochen, araştırmayı "özgür irade" kavramının ölümü olarak yorumluyorlar. Princeton Üniversitesi'nde görev yapan Conway şöyle diyor:
"Eğer Hooft gibi bir insan atomun konumu ve hareketini aynı anda tespit edebiliyorsa, üstün bir zekaya sahip olan bir varlık evrendeki tüm parçacıkların etkileşimini takip edebilir. Bir başka deyişle özgür irademizle yaptığımız seçimlerin belirsizliğinin ardında belirleyici bir düzen vardır."
erinde belirlidir.

Kader Gerçeğinin Anlaşılmasının Önemi
Yüce Rabbimiz'in Kuran ayetleri ile bizlere bildirdiği, yukardaki araştırma sonucunun da ortaya koyduğu gibi, kaderin varlığı apaçık bir gerçektir. Bu önemli gerçekten uzak yaşayan insanlar, tüm yaşamları boyunca hep endişe ve korku içinde iken, kadere iman eden ve hayatını bu gerçek doğrultusunda sürdüren insanlar çok büyük lükse sahiptir. Örneğin kaderi düşünmeden yaşayan insanlar, çocuklarının geleceği için tevekkülsüzce endişelenirler. Hangi okulda okuyacağı, nasıl bir meslek sahibi olacağı, sağlığının nasıl olacağı, nasıl bir hayat süreceği gibi konularda sürekli bir sıkıntı ve endişe taşırlar. Elbette ki bu konularda kaderi unutmadan çeşitli önlemler almak, planlar yapmak normaldir. Ancak unutulmamalıdır ki, her insanın, daha tek bir hücre olduğu halinden ilk okuma yazma öğrendiği ana, üniversite sınavında verdiği cevaplardan hayatı boyunca hangi şirkette ne iş yapacağına, hangi kağıtlara kaç kez imza atacağına, hangi gün hangi yemeği yiyeceğine, hangi gün nerede ve ne şekilde öleceğine kadar her dakikası Allah Katında bellidir. Bu olayların tümü, Allah'ın sonsuz hıfzında saklı olarak durmaktadır. Örneğin şu anda, bu insanın cenin hali, ilkokuldaki hali, üniversitedeki hali, 35. yaş gününü kutladığı anı, işine başladığı ilk günü, öldüğünde melekleri gördüğü an, yakınları tarafından defnedildiği ve ahirette Allah'a hesap verdiği anlar, tek bir an olarak Allah'ın Katında bulunmaktadır.

O halde, her anı Allah'ın Katında yaşanmış, görülmüş ve halen Yüce Allah'ın hafızasında hazır bulunan bir hayat için endişelenmek, korku duymak, üzülmek ve onu kendi çabası ile değiştireceğini düşünmek büyük bir gaflettir. Bir insan ne kadar çabalarsa çabalasın, ne kendisi, ne çocuğu, ne de yakınları için Allah Katında hazır bulunan hayatı değiştiremez. Öyle ise, akıl ve vicdan sahibi bir insanın bu gerçeği kavrayarak, Allah'a ve Allah'ın yarattığı kadere gönülden teslim olması gerekir.

Kader Gerçeği Allah'ın Sonsuz İlminin ve Kudretinin Tecellisidir
Bir insan tüm hayatını bir film şeridi olarak düşünürse, biz bu şeridi video kasetten seyreder gibi seyrederiz ve kasedi ileri almak gibi bir imkanımız yoktur. Yüce Rabbimiz ise, tıpkı bu film şeridinde olduğu gibi hayatımızın tamamını aynı anda görür ve bilir. Zaten bu filmi tüm detaylarıyla tespit etmiş ve yaratmış olan O'dur. Biz nasıl bir cetvelin başını, ortasını ve sonunu bir kerede görebiliyorsak, Allah bizim bağlı olduğumuz zamanı başından sonuna kadar tek bir an olarak sarıp kuşatmıştır. İnsanlar ise sadece zamanı gelince bu olayları yaşayıp, Allah'ın onlar için yarattığı kadere tanık olurlar. Bu, dünya üzerindeki bütün insanların kaderleri için bu şekildedir. Bugüne kadar yaratılmış ve bugünden sonra da yaratılacak olan bütün insanların dünya ve ahiretteki hayatları, her anları ile Allah'ın Katında hazır ve yaşanmış olarak bulunmaktadır. Allah'ın sonsuz "hıfzı"nda, milyarlarca insanla birlikte tüm canlıların, gezegenlerin, bitkilerin, eşyaların kaderinde yazılı olaylar da hiç eksilmeden veya kaybolmadan durmaktadır. Kader gerçeği, Allah'ın Hafız (Muhafaza eden, Koruyan) sıfatının, sonsuz gücünün, kudretinin ve büyüklüğünün tecellilerinden biridir.

Kader denilince anlaşılması gereken, küçük büyük, herhangi bir ayrım olmaksızın tüm olayların, davranışların ya da kararların önceden takdir edilmiş olduğudur. Kaderinizde çay içmek varsa çay içer, tatlı yemek varsa tatlı yersiniz. Yaptığınız seçim size bu yönde verilen bir his dolayısıyladır. Hayatınız boyunca buna benzer sayısız tercih yaparsınız. Nasıl ki doğumunuz, geçireceğiniz hastalıklar, evliliğiniz veya ölümünüz Allah Katında belirli ise, yapacağınız tercihlerin tümü de Allah'ın dilemesi ile yapacağınız ve O'nun Katında yapılmadan önce bilinen tercihlerdir.

Yanlış Bir Kader Anlayışına Dikkat!
Bu noktada belirtilmesi gereken çok önemli bir nokta, yanlış bir kader anlayışından kaçınmak gerektiğidir. Bazı insanlar, "nasıl olsa kaderimde ne varsa o olacak, o zaman benim hiçbir şey yapmama gerek yok" diyerek çarpık bir kader anlayışı geliştirirler. Her yaşadığımızın kaderimizde belli olduğu bir gerçektir. Biz daha o olayı yaşamadan önce o olay Allah Katında yaşanmıştır ve bilgisi de tüm detayları ile Allah Katındaki Levh-i Mahfuz isimli kitapta yazılıdır. Ancak, Allah her insana sanki olayları değiştirme, kendi karar ve seçimine göre hareket etme imkanı varmış gibi bir his verir. Örneğin insan, su içmek istediğinde bunun için "kaderimde varsa içerim" diyerek oturup beklemez. Bunun için kalkar, bardağı alır ve suyunu içer. Gerçekten de kaderinde tespit edilmiş bardakta, tespit edilmiş miktarda suyu içer. Ancak, bunları yaparken kendi iradesi ve isteği ile yaptığına dair bir his duyar. Ve hayatı boyunca bu hissi her yaptığı işte yaşar. Allah'a ve Allah'ın yarattığı kaderine teslim olmuş bir insan ile bu gerçeği kavrayamayan bir insan arasındaki fark şudur: Teslimiyetli olan insan, kendi yaptığı hissini yaşamasına rağmen, bunların tümünü Allah'ın dilemesi ile yaptığını bilir. Diğeri ise, her yaptığını kendi aklı ve gücü ile yaptığını zannederek yanılır.

Örneğin, bir hastalığı olduğunu öğrenen teslimiyetli bir insan, bunun kaderinde olduğunu bildiği için son derece tevekküllü davranır. "Allah bunu kaderimde yarattığına göre, mutlaka büyük bir hayır vardır" diye düşünür. Ama "nasılsa kaderimde iyileşmek varsa iyileşirim" diyerek tedbir almadan beklemez. Aksine, olabilecek tüm tedbirleri alır. Doktora gider, beslenmesine dikkat eder, ilaçlarını alır. Ancak gittiği doktorun, doktorun uyguladığı tedavinin, aldığı ilaçların, bunların kendi üzerinde ne kadar etkili olacağının, iyileşip iyileşmeyeceğinin, kısacası her detayın kaderinde olduğunu unutmaz. Bunların hepsinin, Allah'ın hafızasında, daha kendisi dünyaya gelmeden önce hazır olarak bulunduğunu bilir.

Küçük büyük her türlü olayın, Allah'ın bilgisi dahilinde gerçekleştiği ve bir kitapta kayıtlı olduğu gerçeği bir ayette şöyle haber verilir:
Senin içinde olduğun herhangi bir durum, onun hakkında Kur'an'dan okuduğun herhangi bir şey ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur ki, ona (iyice) daldığınızda, Biz sizin üzerinizde şahidler durmuş olmayalım. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabbinden uzakta (saklı) kalmaz. Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kayıtlı) olmasın. (Yunus Suresi, 61)
Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır. (Hadid Suresi, 22)
Kader denilince anlaşılması gereken, küçük büyük, herhangi bir ayrım olmaksızın tüm olayların, davranışların ya da kararların önceden takdir edilmiş olduğudur. Kaderinizde çay içmek varsa çay içer, tatlı yemek varsa tatlı yersiniz. Yaptığınız seçim size bu yönde verilen bir his dolayısıyladır. Hayatınız boyunca buna benzer sayısız tercih yaparsınız. Nasıl ki doğumunuz, geçireceğiniz hastalıklar, evliliğiniz veya ölümünüz Allah Katında belirli ise, yapacağınız tercihlerin tümü de Allah'ın dilemesi ile yapacağınız ve O'nun Katında yapılmadan önce bilinen tercihlerdir
SARAH isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
SARAH Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (8. May 2009), HanifMuslim (7. May 2009), Miralay (7. May 2010)
Alt 7. May 2009, 12:59 AM   #2
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Barış is on a distinguished road
Standart

Selam Sarah Kardeşim,


Alıntı:
Kader, Allah'ın geçmiş ve gelecek tüm olayları bilmesidir.
Alıntı:
Kaderinizde çay içmek varsa çay içer, tatlı yemek varsa tatlı yersiniz. Yaptığınız seçim size bu yönde verilen bir his dolayısıyladır
Allah'ın bilmesi bizim seçimimizi ve irademizi nasıl ortadan kaldırıyor, bunun açıklamasını ben bu yazıda ve bilim adamının çalışmasında göremedim. Bu husustaki düşüncenizi paylaşırsanız sevinirim.

Kaderimizde çay içmek varsa çay içeriz. Örnek çok masum. Şöyle bir örnek düşünelim. Hatta güncel bir örnek de verebiliriz. Kaderimizde bir eve dalıp 47 kişiyi öldürmek varsa, gidip öldürürüz ve yaptığımız bu seçim bize bu yönde verilen bir his dolayısıyla mıdır?

Ben de düşüncemi paylaşayım. Allah'ın bilmesi, bizim seçimimizi/irademizi ortadan kaldırmaz. Allah zulmetmez, kötülük emretmez. Bizim seçim hakkımız olacak ki imtihanda olabilelim. Ve elbette ki Allah geçmiş ve gelecek tüm olayları/herşeyi bilir.

Selam ile.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Barış Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
dost1 (8. May 2009), HanifMuslim (7. May 2009), Miralay (7. May 2010), SARAH (7. May 2009)
Alt 7. May 2009, 08:26 PM   #3
SARAH
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 137
Tesekkür: 11
70 Mesajina 80 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
SARAH has a spectacular aura aboutSARAH has a spectacular aura about
Standart

Selam Sayın Barış.
Size katılıyorum. Fakat şunuda idrak etmekte gerekir. İstemediğimiz bir insanın bizi aniden ziyaret etmesi. Belki ilk başta sinirleniriz ama sonlarda güzel bir olaya vesile olur. Bunu dileyen Allah olmuyormu? Olayın vuku bulması için böyle olması gerekirdi ve oldu. Diyebiliriz. Örnekler genişletilebilir. Selam ile
SARAH isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
SARAH Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Barış (7. May 2009)
Alt 7. May 2009, 11:05 PM   #4
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Barış is on a distinguished road
Standart

Selam Sarah Kardeşim,

Ben de size katılıyorum. Hatta bazen şöyle deriz: Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler.

Esasen belki de daha önce yazdıklarıma ilk başta ters gibi gelecek bir şey söyleyeyim, tesadüf diye birşeyin olduğuna inanmıyorum ben. Bu da işin başka bir açısı.

Bize düşense, şu üç günlük dünyayı iyi değerlendirmek, gücümüz yettiğince hem bilgimizi hem salih amellerimizi artırmaya gayret etmek. Bunlar için gayret gösterirken de Rabbimize dayanmak, güvenmek, sığınmak.

Selam ve sevgi ile.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 8. May 2009, 04:23 PM   #5
SARAH
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 137
Tesekkür: 11
70 Mesajina 80 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
SARAH has a spectacular aura aboutSARAH has a spectacular aura about
Standart

Selam Sayın Barış,

Hani derler ya evrende tesadüf yoktur. Size sonuna kadar katılıyorum. Heplmiz hemen hemen ortayaşın üstündeyiz. Geri kalan zamanımızı hayırlı işlerde geçirmek, belki misyonumuzu tamamlamak adına, ne yapabilirsek. Seşlam ve dualarımla
SARAH isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. February 2011, 04:00 PM   #6
Derin Düşünce
Uzman Üye
 
Derin Düşünce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2011
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 120
Tesekkür: 413
79 Mesajina 268 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Derin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud of
Standart

Selam kardeslerim

kader ve ozgur irade birbirinden bagımsız tanımlanamıyor. Ben konuyu soyle anlıyorum ve bazı onemli noktalarda size katılıyorum. Kaderi Allahın ilim/alim sıfatından ayrı dusunmemeliyiz. Kader Allahın ilmidir. Yani tüm oluslardan, olacaklardan, olanlardan, benden, senden, onlardan ve fiillerimizden gafil olmamasinin tanimidir. Bir yaprak bile yokturki onun bilgisi dısında yere dussun, onun bilgisi dısında kıpırdasın. Allah alimdir.

İste tam burada kader, ozgur iradeye mudehale eder mi sorusu soruluyor? Hic alakası yok. Özgür irade insana yuklenmiş bir yuktur. Hani daglara teklif edilip kabul edilmeyen ama insanın kabul ettigi yuk.

Yukarıda Barıs kardesimizin orneginden yola cıkalım. Bir eve girecek ve 47 kişiyi oldureceksiniz. Buna niyetlendiniz ozgur iradenizle seciminizi yaptınız ve tetige bastınız. Öldürmeyi dilediniz. İste tam burada "Allah dilemedikce siz dileyemezsiniz" ayeti aklıma geliyor. Yani; Allah sizin dileyebilmenizi dilemistir. İste bu ozgur iradedir. İste ozgurluk, sonuclarindan tamamen bagimsiz bir deger oldugundandir ki, insanin asil emaneti budur. Ha derseniz ki Allah neden kotuluge museade ediyor? Cevap aynıdır. Allahın kotuluge razı olmaması yada hos gormemesi ile senin dileyebilme hurriyetini dilemesi aynı kavramlar degildir. Ozgurlugun kendisi sonuclarindan dahada onemli oldugundan kotuluk yapmasina katlanilmaktadir. Bu imtihandir. İnsanda bu ozgurlugunun sonuclarina katlanmak zorundadir. Zira senin ozgurlugunun vahim sonuclarina katlanmak istemeyecek diger ozgur insanlar sana mudehale edecektir.

Hani bir ayeti kerimede Allah soyle buyurur... "eger Allah dileseydi yeryuzundeki tum insanlar iman ederdi" Dikkat edin Allah bunu dilememistir. Cunku Allah bunu dilemis olsaydı, insanın dilemesi ortadan kalkardı. Peki teslimiyet nedir ozaman derseniz? Onuda insaalah onunla ilgi bir baslıkta konusuruz. Son sozum Allah insanın dileyebilmesini dilemistir. Secimler bizim elimizdedir.

selam ve dua...
__________________
Rabbim! ilmimizi, anlayışımızı, imanımızi ve sıdk üzere yakinimizi çoğalt! Rabbim! gerçeğe erdirdikten sonra kalplerimizi o gerçekten saptırma; bize indinden rahmet bağışla; kesinlikle sen sonsuz bağışlarda bulunansın. Rabbim! Dünyada ve ahirette sen bizim velimizsin. Bizim canımızi müslüman olarak al ve bizi iyilere kat. Rabbim! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında en iyi sen hükmedersin. Rabbimiz bizi, suan üzerinde bulundugumuzdan daha doğru olana ulaştır.

Konu Derin Düşünce tarafından (16. February 2011 Saat 04:20 PM ) değiştirilmiştir.
Derin Düşünce isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Derin Düşünce Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (17. February 2011), Miralay (17. February 2011)
Alt 16. February 2011, 04:34 PM   #7
Derin Düşünce
Uzman Üye
 
Derin Düşünce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2011
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 120
Tesekkür: 413
79 Mesajina 268 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Derin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud of
Standart

Ek olarak Huseyin Atay'ın kitabından su paragrafıda eklemek istiyorum.

Kur'an, kader kavramıyla "sünnetullah" da denen tabiat kanunlarını kastetmektedir. Bu kullanım, şu ayetlerde herkesin anlayabileceği açıklıktadır: Ra'd, 8, 17; Hicr, 21; Müminûn, 18; Ahzâb, 38; Şûra, 27; Zühruf, 11; Kamer, 49; Talâk, 3; Mürselât, 22) Ahzâb 38. ayette hem kader sözcüğü, hem de sünnetullah(Allah'ın tavrı-tarzı) tamlaması kullanılarak Tanrı'ın varlığa koyduğu yasaların değişmezliği gösterilmiştir. Bu ayette ayrıca, kader ile sünnetullah kavramlarının eşanlamlı olduklarına da dikkat çekilmiştir. Sünnetulahın değişme ve bozulmaya asla uğramayacağı bir çok ayette, pekiştirilmiş ifadelerle verilmiştir. (bk. İsra, 77; , 62; Fâtır, 43; Fetih, 23)

Kader kökünden gelen ve ölçüye bağlamak anlamında olan "takdir" sözcüğü de tabiat kanunları, değişmez ölçüler, yani sünnetullah anlamında kullanılmıştır. Bu kullanıma göre, Ay ve Güneş'in belirlenmiş Ölçülere göre seyretmeleri, göklerin düzenlenmesi, kısacası her türlü iş ve oluşun, her türlü yaratılış ve yaratışın seyri Allah'ın bir takdiridir, (bk. En'am, 95; Furkan, 2; Yâsîn, 38; Fussilet, 12)

Kur'an'daki kaderin anlamı budur. Ve bu anlamda bir kaderin değişmezliği, Allah'ın tabiata, varlığa koyduğu yasaların değişmezliğidir ki, Kur'an bunu açıkça ve defalarca ifade etmiştir.

Biz bu ayrımı, bir satranç benzetmesiyle anlatıyoruz: Satrancı, varlık ve oluşun seyri olarak alıyor ve diyoruz ki: Satrancın nasıl oynanacağına ilişkin kuralları Allah koyar. Bizim orada kural koyma yetkimiz yoktur. Allah, satrancın galip veya mağlubunu önceden belirlemez, ilan etmez. Ama Allah, ezel ve ebedi kuşatan ilmiyle satrancın galip ve mağlubunu bilir. Beceriksiz oynayanın yenilgisinin sebebi O’nun bilmesi de*ğildir. Yenilen veya yenen O bildiği için öyle bir sonuçla karşılaşmıyor; onların oyun şeklinin o sonuca götürceğini Allah biliyor.

Allah; varlık, iş ve oluşa ilişkin yasaları hem bilir, hem belirler; ama Allah, insanın fiillerine ilişkin sonuçları belirlemez, bilir. Bilmesi O'nun Tanrılığının bir gereği olduğu gibi, sonuçları belirlememesi de Tanrılığın bir gereğidir. Fiillerimizin sonuçlarını bilmekle kalmayıp aynı zamanda belirlerse bu bizi sorumlu tutmamasını gerektirir. Hem belirler hem sorumlu tutarsa bu zulüm olur. Oysaki Allah zulümden arınmıştır...
__________________
Rabbim! ilmimizi, anlayışımızı, imanımızi ve sıdk üzere yakinimizi çoğalt! Rabbim! gerçeğe erdirdikten sonra kalplerimizi o gerçekten saptırma; bize indinden rahmet bağışla; kesinlikle sen sonsuz bağışlarda bulunansın. Rabbim! Dünyada ve ahirette sen bizim velimizsin. Bizim canımızi müslüman olarak al ve bizi iyilere kat. Rabbim! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında en iyi sen hükmedersin. Rabbimiz bizi, suan üzerinde bulundugumuzdan daha doğru olana ulaştır.
Derin Düşünce isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Derin Düşünce Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
aşık74 (16. February 2011), dost1 (17. February 2011), hiiic (16. February 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
bilimsel, gerçeğinin, kader, İspatı


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:20 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam