hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > EĞİTİM - ÖĞRETİM > Güzel Sanatlar > Resim-Fotoğraf

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 3. December 2010, 12:22 PM   #11
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
snobyx is on a distinguished road
Standart

Selamlar,
Önceki iletimde Cari Açığa değinmiştim ve nasıl finans edildiği noktasında kalmıştım.Bunu anlamadan evvel Dünyanın genelinde ne olduğuna bakmak lazım.Çünkü Türk ekonomisi büyük oranda dünyadaki finansal hareketlere duyarlı hale gelmiş,tabiri caizse göbekten bağlı bir haldedir.

Şu anda dünyada en büyük ekonomik güç(Dünya bankası ekonomik verilerine göre) yaklaşık 14,5 trilyon $ GSMH ile Birleşik Devletlerdir.Bunu Euro bölgesini saymaz isek 5'er trilyon $ ile Çin ve Japonya takip etmektedir.Türkiye ise 650-700 milyar $'lık GSMH'sı ile 17.sıradadır.

Dünyanın toplam GSMH'nın %24'ünü oluşturan,ekonomik büyüklük olarak çin ve japonyanın 3 katı olan Amerika ise bu günlerde çok büyük ekonomik sorunlarla boğuşmaktadır.Sorununun adı ise Cari Açığa dayalı tüketim çılgınlığıdır.Birleşik devletler 2000'li yılların başından beri gitgide artan Cari Açığı ile iç tüketimi kamçılamış,buna paralel olarak gitgide büyüyen istihdam ve üretim sorununu hasır altı etmiş ve bugüne gelmiştir.Uykudan uyanan Amerikan yönetimi Dış ticaretini dengelemek için dolaylı yoldan para basmak suretiyle halkının alım gücünü düşürerek ithalatını yavaşlatmakta,kamu maliyesinin borç yükünü reelde hafifletmekte,ihracatçısının rekabet gücünü artırmakta ve dünyaya ''Ben artık daha fazla tüketmiyeceğim''mesajı vermektedir.Tabi bu işe en fazla Çin bozulmaktadır ve o da kendine özgü önlemler almaktadır.Peki bu durumun Türkiye'ye yansıması nedir?Şu bir gerçekki dünyada çok büyük bir sermaye birikimi oluşmuş olup bu para yüksek kazanç getiren ülkelere hızla akmanın yolunu aramaktadır.

İşte bu noktada bizim hükümetimiz dünyada ki yabancı yatırımcıya şunu söylemektedir.
1-Arkamdaki yüksek halk desteği ile siyasal istikrarı sağlıyacağım.Eskiden olduğu gibi iç nedenlerden dolayı ülkemde siyasal kriz çıkarmıyacağım.Hatta olası pürüzleri ve muhalefeti sizin finansal ve medyanın manipülasyon desteği ile bertaraf edeceğim.
2-Döviz kurunu düşük tutacağım(TL değerli kalacak),TL bazında borsada,faizde ve diğer finansal araçlarda değerlendirmekte olduğunuz paranızın elde ettiği kârı develüasyonla sıfırlamıyacağım.Hatta TL'nin değerini mümkünse sizin ülkemden çıkış tarihinizden evvel dahada yükseltip kârınızı katmerlendirmenize yardım edeceğim.Bu sebeple elimde ne var ne yoksa özelleştirip Türkiye'ye daha fazla döviz sokacağım.Malum siz bizi yaktığınız yangın ile baş başa bırakıp kaçıp giderken piyasadan ucuz döviz bulup paranızı kurtarmalısınız.
3-Getirilerinizin daha yüksek olması için bütün yasal düzenlemeleri halledeceğim.Örneğin yılbaşından bu yana %30 getiri getiren İMKB'de ki elde ettiğiniz kârdan 2007 yılında geçirdiğim düzenleme ile %0 stopaj alacağım.Yani siz benim ülkemi sonuna kadar sömürün ben genede sizden vergi falan almıyacağım.Aman merak etmeyin,Türk vatandaşlarından alcağım elbette,nasılsa onlar kümeste kaçacakları yer yok.
4-Kamu maliyesini dengede tutmak için dünyanın en pahalı akaryakıtını halkıma kullandıracağım.ÖTV,KDV daha bilmem ne vergi varsa oranlarını artıracağım.Hatta yeni vergiler icad edeceğim.Onlardan alıp sizin kurduğunuz düzene aktaracağım.Merak etmeyin onlar hiçbirşeycikler anlamaz.Karınları doyuyor,azıcıkda ısınıyorlar ya onlara yeter.
5-İşçi haklarını ve ücretlerini olabildiğince azaltacağım.Sözleşmeli işçilik ile istediğim an kapı önüne onları koyacağım.Merak etmeyin sizin hakkınız olandan onlara gram koklatmıyacağım.Ama sağlıktan iyi oy topluyorum,ayrıca yandaşlarımda hep hastane açtı,SGK'nın içini boşaltmak lazım,orada biraz halka hizmet etmem lazım.Yoksa bu deveyi nasıl inciklerinden keseriz,pardon güderiz.

Evet,olay budur.Sıcak para denilen kısa zamanda yüksek gelir getiren bu sermaye akımı bizim gibi ülke halklarının kanıyla beslenir,semirir gelişir.Bu kurulu düzenin koruyucu ve kollayıcıları ise bu finansal çevrelerin desteklediği hükümetler ve medyadır.Firavun küresel sermayedir,Haman hükümet,Sihirbazlar ise Medya.

Sorusu olan varsa teknik detaylar ile daha fazla açıklayabilirim.

http://en.wikipedia.org/wiki/List_of...y_GDP_(nominal)

http://en.wikipedia.org/wiki/List_of...ccount_balance
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.

Konu snobyx tarafından (3. December 2010 Saat 12:32 PM ) değiştirilmiştir.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
kamer (6. December 2010), Miralay (4. December 2010)
Alt 4. December 2010, 08:25 AM   #12
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Herkese ve özellikle de snobyx kardeşime selamlar

Açıkladığın bilgiler çok önem arzetmektedir. Dediğiniz gibi bakış açısı olayın önemini değiştirmektedir.

"Dahilde İşleme İzin Belgesi" adında bir teşvik belgesini bilenleriniz vardır.
Bu belgeye göre, yurtdışından ithal ettiğin hammaddenin sektörüne bağlı olarak belli bir yüzdesini dışarıya ihraç etmek zorundasın. Bu şartla ithalat yaptığında gümrük vergisi,kdv ve diğer vergilerden muaf tutuluyorsun. Mesela ben çelik sektöründe çalışıyorum. Çelik sektöründe 100 ton ithalat yaptıysan %95'ini ihraç etmek zorundasın. 100.000 usd ithalat ettiysen, %1,25 fazlasıyla yurtiçine döviz girdisi yapmalısın. Yapamadığın takdirde, devlet muaf tutarak almadığı vergileri faiziyle geri istiyor.

Buraya kadar ne kadar güzel değil mi? Ülkeye fazlasıyla döviz girdisi sağlaman şartıyla hammadde ithalatını yapabiliyorsun.

Ama kazın ayağı öyle değil. Ben üretim yaparken fire olarak adlandırılan "aramal" denilen malları da yurtiçine satmak zorundayım. Çünkü bu aramalları yurtiçine satamazsın; zaten alıcısı da çıkmaz dışarıda.

Bizde buna mukabil taahhüt ettiğimiz miktar ve dolardan daha fazlasını yurtdışına sattığımız halde geçenlerde her belgemiz için faizli vergi ve ceza ihbarnameleri geldi.

Nedenini sorduğumuzda bize,"siz ithal ettiğiniz hammaddeden ürettiğiniz mamüllerin bir kısmını yurtiçine sattınız. Tamamını ihraç edecektiniz" diye cevap geldi.
Biz de," Zaten biz üretim yaparken bir kısmını yurtiçi hammadeden kullanarak,taahhüdümüzü fazlasıyla gerçekleştirdik." dediysek te, kabul edilmedi.

Şu anda mahkeme aşamasında.

İktidara yakın çevrelere sorduğumuzda ise, onların bu uygulamadan haberleri bile yok. Yani onlara böyle bir ihbarname gönderilmemiş bile.

Madem böyle bir uygulama olacaktı; bize bunu önceden söyleselerdi de biz de o teşvik belgelerini kullanmasaydık. Eğer biz bu faiziyle vergi ve cezaları ödemeye mahkum edilirsek,bu belgeyle kazanacağımız ne kadar fayda varsa hepsi çöpe gidecek.

Bu sadece bir örnek. Ayrıca dikkat ederseniz,karayolları haddinden fazla trafik polisi kaynıyor. Önlerine gelene ceza kesiyorlar. Vergi daireleri de boş durmuyor; durduk yere dünyanın cezalarını mükelleflere kesiyorlar. Anlaşılan devlet bütçe açığını cezalarla kapatmayı düşünüyor.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
kamer (6. December 2010), snobyx (4. December 2010)
Alt 4. December 2010, 10:22 AM   #13
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
snobyx is on a distinguished road
Standart

Selamlar arkadaşlar ve Miralay kardeş,

Ben de ihracat yapan bir tekstil fabrikasında çalışıyorum.Dahili işlem belgesi hakkında yaşadığınız sıkıntıları anlıyorum çünkü biz de benzer durumlara düşmememek için akla karayı seçiyoruz.Çünkü bizim ve sizin suçunuz Türkiye'de İhracatçı,Üretici olmaktır.Halbuki maliye bakanının oğlu olsanız,Türkiye'ye ithal mısır sokmak isteseniz bir bakarsınız ki gümrük vergileri mısır için düşürülmüş.Ne tesadüf değil mi?Siz gümrükten mısırınızı geçirdikten birgün sonrada eski vergi oranına yükseltilmiş,hay Allah bir yanlışlık oldu galiba dercesine.Neyse burası Türkiye olur böyle vakalar...

Şaka bir yana bugün hükümetin uyguladığı ekonomik politikanın adı Yüksek Faiz-Düşük Kur politikasıdır.Şimdi arkadaşlar diyecekki ya bu hükümet geldi geleli faizler düştü,ne yükse faizi.Burdan başlayalım.Faiz oranları eskiden %100'lerde idi,bugün ise %7-10 civarlarında.Fakat esas Faiz Reel Faiz denilen enflasyondan arındırılmış olan faiz getirisidir.Eskiden faizler yüksekti ama çok yüksek bir enflasyon olduğu için para birimi sürekli değer yitirmekte ve reel faiz kazancı ise düşmekte idi.Bugün ise para birimimiz bırakın değer kaybetmeyi tam tersine değer kazanmakta faizin üstüne geliri katmerlendirmektedir.Dolayısı ile geçmiş ile bugün arasında ödenen Reel faiz arasında bir fark olmayıp,bilakis bugün daha fazla reel faiz ödemekteyiz.Düşük kur politikasının amacı budur.

Bu yüksek reel faiz sebebiyledir ki Türkiye dünyada sıcak para denilen sermaye akımlarının gelmeyi tercih ettiği ülkelerden biri olmuştur.Sıcak para girdikçe kur dahada düşmekte TL değerlenmekte,ithalat ise azmaktadır.Sonuç ise ekonomik uyuşuturucu olan sıcak paraya daha fazla bağlanmaktan geçmektedir.

Bu politika esasında krizden çıkış politikasıdır.Borç krizine girmiş bir ülkenin ekonomik istikrarı geri getirmek için uygulamayı tercih ettiği bir politikadır.Kesinlikle bir büyüme modeli değildir.Tam tersine kısa vadede büyütsede orta vadede daha büyük bir borç krizine götürecek bir politikadır.Türkiye bu politikaya 2001 krizinden sonra Kemal Derviş döneminde geçmiştir.Kriz ortamında tercih edilmesi sebebi ile bir miktar anlayı gösterilebilinir fakat 2002 yılı ile iktidara gelen AKP bunu bir büyüme modeli olarak uygulamaya başladı.Üretime dayalı büyüme modeli tercih edileceğine iç tüketime dayalı büyüme modeli Türkiye'de başlamış oldu.Sonuçta Türkiye'de sanal bir bahar havası doğdu ve gittiği yere kadarda devam edecek.

Bu politikayı yürütebilmek için ise çok sıkı bir maliye politikası ve siyasi istikrar gereklidir.Çünkü büyüme yabancılardan borçlanmaya dayandığı için uluslarası piyasalar siyasal güven ve düşük bütçe açığı talep etmektedirler.Doğrusu şu ki 8 yıllık performansıyla AKP bunun ikisinide başarabilmiştir.

Fakat bunun halk üzerinde kısa-orta ve uzun vadeli yansımaları olacaktır.Bu yansımaları ve çıkış politikasını bir sonraki iletimde yazayım.

Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
kamer (6. December 2010), Miralay (6. December 2010)
Alt 4. December 2010, 10:46 AM   #14
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
snobyx is on a distinguished road
Standart

Selamlar,
Siyasal istikrar için bütün anti demokratik uygulamalar yapılmaktadır.Örneğin yüksek ülke seçim barajı,çağdışı partiler ve seçim kanunu,Lider Sultası,İktidara yandaş bir medya oluşturulması,Hukukun üstünlüğü ilkesinden vazgeçilmesi gibi.Bunların tamamı düzeni korumakla görevli siyasal gücün devamının sağlanması için yapılmaktadır.Büyük ihtimalle 2011 seçimlerinden sonra sistem tümü ile değiştirilip,Demokrasi adı altında yeni anayasa ile daha otoriter bir yapı oluşturulacaktır.Amaç düzene çomak sokmak isteyenlerin önünü tıkamaktır.

Sıkı maliye politikasının getirdiği sonuçlara bakarsak,örneğin yüksek ötv ve kdv nedeni ile rafineri çıkış fiyatı yaklaşık 1 lira olan benzini 4 lira civarında dünyanın en pahalı benzini olarak kullanırsınız.Devlet dolaylı vergiler ile kazanandan alamadığı vergiyi fahiş olarak kümesteki tavuklardan alır.Bu sebepledir ki tarım girdileri yükselir,dünyanın en pahalı etini yersiniz.Hatta yurt dışından ucuz olduğu için canlı veya dondurulmuş hayvan ithal edersiniz.
Devletimiz bütçe açığının büyük kısmınıda ithalatdan alınan vergiler ile kapamaktadır.Cari açık sistemi yürütmekte,iç talebi artırmakta buna bağlı olarak ithalat artmakta dolayısı ile devletin gümrük vergi gelirleri artarak bütçe dengelenmektedir.

Bazen bir bakarsınız gereğinden fazla sıcak para sisteme girmekte(Ne yapsın yabancılar bulmuşlar böyle fırsatlar ülkesini)ve döviz daha da değer kaybetmektedir.Böyle durumlarda merkez bankamızın bir görevide piyasadan döviz alarak kuru dengelemektir.Peki Cumhuriyet tarihinin en büyük döviz rezervlerine sahip olduğumuz bu dönemde bunlar nasıl kullanılmakta ve bu rezervleri biz nasıl oluşturmaktayız.Şu linkten yazıyı okumanızı özellikle rica ederim.

http://haber.gazetevatan.com/Haber/330676/1/Gundem

Türkiye'de artan nüfus artışına paralel yatırım yapılmadığı ve iç tüketim dizginlenmediği için işsizlik oranıda her geçen yılla dahada yükselecektir.Diplomalı işsiz sayımız hamdolsun tabela üniversitelerimiz ile iyice artacak,toplumsal olaylar,anarşi ve terör gündemden ileriki yıllarda düşmeyecektir.Buna birde bireysel cinnet haberleri artan bir ivme ile eklenecektir.

Peki ne yapmalıyız???
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.

Konu snobyx tarafından (4. December 2010 Saat 10:48 AM ) değiştirilmiştir.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
kamer (6. December 2010), Miralay (6. December 2010)
Alt 4. December 2010, 11:15 AM   #15
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
snobyx is on a distinguished road
Standart

Selamlar,

Ne yapmalıyız sorusunun o kadar çok cevabı var ki.İnsan nereden başlayacağını bilemiyor.Rad Suresi 11 de dediği gibi önce biz kendimizden başlamalıyız değişime.Sonra toplum tabandan değişecek ve en sonunda yönetimde istediğimiz gibi olacaktır.Ne yazık ki hiç araştırmayan,kafa yormayan günlük yaşayan bir toplumuz.Geleceğe dair ne vizyonumuz ne de toplumsal hedeflerimiz var.Çürüme tüm bünyeyi sarmış.

Ama Rabbimizden umut kesilmez.Biz kendimizi değiştirmek istersek o bizlere fırsatlar verecektir.Eğer yapmazsak bizlerden daha hayırlısını yerimize getirecektir.

Konu ekonomi olduğu için yapılması gerekenleri şöyle düşünüyorum.Önce nereye gideceğiz ona bakalım.

Bu politika ile bir süre daha ekonomik büyüme devam edecektir.Seçimden sonraki yıllarla ise Türkiye ciddi bir büyüyememe ve istihdam sorunu ile yüzleşmeye başlayacaktır.Zengin fakir uçurumu artacak ve işsizlik en büyük sorun olacaktır.Düşük faiz oranlarının cazibesi ile tüketici kredisi kullanan milyonlar,talebin yarattğı etki ile varlık balonlarını şişirecektir.
Elbette en sonunda bu balonlar patlayacak,milyonlarca insana kredi veren bankalarda ellerinde TOKİ'nin yaptığı yüzbinlerce konut ve taşıtla sallanacaktır.Enflasyon,durgunluk ve hiper enflasyon sırası ile yaşanabilmesi muhtemel tehlikelerdir.

Bu sebeple derhal tüketim ekonomisinden üretim ekonomisi modeline geçilmelidir.$'a karşı %30 değerli olan para birimimiz,sıcak parayı caydırıcı önlemler alarak ayarlanmalıdır.Kısa vadeli yatırım için gelen yabancı sermayenin kazancından vergi alınmalıdır.Uzun vadeli yatırım amaçlı gelen yabancı sermaye ve istihdam yaratan doğrudan yabancı yatırımları teşvik edilmelidir(Vergi,eneji,işçilik,altyapı destekleri ile).

Vergi tabana yayılmalı ve adil toplanmalıdır.Nereden buldun yasası çıkarılmalı,kayıt dışı süratle kayıt altına alınmalıdır.Her iki senede bir mali af getirilmemelidir.Kazanandan daha çok vergi alınmalı,kazancı tüketim harcamalarına bakılarak denetlenmelidir.

Lüks tüketime dayalı ithalatı engellemek için vergi önlemi alınmalıdır.Türkiye'de benzer muadil malların üretimi teşviklerle desteklenmelidir.Sanayi kollarında kullanılacak makine techizat ithalatı,yüksek teknoloji içeriyorsa ve İç talebe yönelik üretim yapıyorsa kolaylaştırılmalıdır.

İhracattaki niceliği artırmaktansa niteliği artırmak için inovasyon ve arge çalışmalarına hız verilmelidir.İhrac mallarının katma değeri artırılmalı,enerji işçilik vergi gibi girdi maliyetler düşürülmelidir.

Faizler ve kur sürekli dünya piyasaları takip edilerek günün gereklerine göre ayarlanmalı(en azından çaba gösterilemeli) Türkiye'nin tasarruf oranı yükseltilmelidir.

En önemlisi ekonomik durumu halka bütün gerçekleri ile izah edecek,sağlam,halkçı,sosyal adaleti savunan,demokrat bir hükümeti oluşturabilmektir.

Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
kamer (6. December 2010), Miralay (6. December 2010)
Alt 13. December 2010, 02:34 PM   #16
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

popüler bir konu

uçakları kim yapıyor?

pc leri, leptop, yazıcıları, büro makinalarını kim yapıyor?

dünya pahası hastane ilaçlarını ve makinalarını kim yapıyor?

fabrikaları yapanlara makinayı kim yapıyor?

otomasyon ve lektronik haberleşmeleri kim yapıyor?

bunları yapan insanlar bunları satın alacakları bir pazar bulmak zorundalar.

satın alacak pazar eritre, somali olmayacağına göre bunları satın alacak üreten bir ülke olmak zorunda ki para(emeğin) karşılığını o ülkeden alabilsin.

abd israil ve ab nin üreten ve para kazanan ülkelere ihtiyacı var. ki fabrika makinası satabilsin, elektronik eşya satabilsin.

2000 li yıllarda öne çıkarılan ülkelerin hepsi gelişmekte olan ülkeler.

akp halkı borçlandırıyor. devleti değil. bunun için halk ne kadar çalışıp abd, israil ve ab malları alırsa siyonist zihniyetin cebleri dolar.

çalışalım ama harcamayı kendi mallarımız arasında yapalım eyvallah ama öyle değil

Konu pramid tarafından (13. December 2010 Saat 02:37 PM ) değiştirilmiştir.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (13. December 2010)
Alt 30. April 2013, 01:06 PM   #17
kuman
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
kuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud of
Standart

2010 yılında konuşan kardeşlerime sesleniyorum bugünde konuşun ve 3 senede ne değişti ne değişmedi görelim.

Banim açımdan yapılması gereken ilk şey dolaylı vergiler toplamda %30 indirmek dolaysız vergileri %70 çekmek bu olmadıkça bu ülkeden adam olmaz.

İhaleleride fiyat üstünden değil zaman üstünden belirleyin ihalede fesat ta kalmaz (Bir işin maliyeti zaten devlet tarafından biliniyor Köprümü yapacak ne kadar maliyet 1 milyar, 950 milyon dahi olmaz)

Madenlerede tarıma da Eğitimi de Sağlıkta devlet haricinde kimseyi sokmayın giren olursada uzaktan olsun bi zahmet. Yapın bunları sorun kalmaz

Gerçi bunları yaparsanız iç savaş falan çıkabilir benden uyarması
kuman isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
kuman Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (1. May 2013), dost1 (30. April 2013)
Alt 30. April 2013, 04:38 PM   #18
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Ne kadar iyiye gittiğimize ve ne kadar geliştiğimize çok güzel bir örnek... gurur duyuyoruz...

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."

Konu bartsimpson tarafından (30. April 2013 Saat 04:41 PM ) değiştirilmiştir.
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (30. April 2013)
Alt 12. October 2018, 08:13 PM   #19
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
snobyx is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
snobyx Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamlar,

Ne yapmalıyız sorusunun o kadar çok cevabı var ki.İnsan nereden başlayacağını bilemiyor.Rad Suresi 11 de dediği gibi önce biz kendimizden başlamalıyız değişime.Sonra toplum tabandan değişecek ve en sonunda yönetimde istediğimiz gibi olacaktır.Ne yazık ki hiç araştırmayan,kafa yormayan günlük yaşayan bir toplumuz.Geleceğe dair ne vizyonumuz ne de toplumsal hedeflerimiz var.Çürüme tüm bünyeyi sarmış.

Ama Rabbimizden umut kesilmez.Biz kendimizi değiştirmek istersek o bizlere fırsatlar verecektir.Eğer yapmazsak bizlerden daha hayırlısını yerimize getirecektir.

Konu ekonomi olduğu için yapılması gerekenleri şöyle düşünüyorum.Önce nereye gideceğiz ona bakalım.

Bu politika ile bir süre daha ekonomik büyüme devam edecektir.Seçimden sonraki yıllarla ise Türkiye ciddi bir büyüyememe ve istihdam sorunu ile yüzleşmeye başlayacaktır.Zengin fakir uçurumu artacak ve işsizlik en büyük sorun olacaktır.Düşük faiz oranlarının cazibesi ile tüketici kredisi kullanan milyonlar,talebin yarattğı etki ile varlık balonlarını şişirecektir.
Elbette en sonunda bu balonlar patlayacak,milyonlarca insana kredi veren bankalarda ellerinde TOKİ'nin yaptığı yüzbinlerce konut ve taşıtla sallanacaktır.Enflasyon,durgunluk ve hiper enflasyon sırası ile yaşanabilmesi muhtemel tehlikelerdir.

Bu sebeple derhal tüketim ekonomisinden üretim ekonomisi modeline geçilmelidir.$'a karşı %30 değerli olan para birimimiz,sıcak parayı caydırıcı önlemler alarak ayarlanmalıdır.Kısa vadeli yatırım için gelen yabancı sermayenin kazancından vergi alınmalıdır.Uzun vadeli yatırım amaçlı gelen yabancı sermaye ve istihdam yaratan doğrudan yabancı yatırımları teşvik edilmelidir(Vergi,eneji,işçilik,altyapı destekleri ile).

Vergi tabana yayılmalı ve adil toplanmalıdır.Nereden buldun yasası çıkarılmalı,kayıt dışı süratle kayıt altına alınmalıdır.Her iki senede bir mali af getirilmemelidir.Kazanandan daha çok vergi alınmalı,kazancı tüketim harcamalarına bakılarak denetlenmelidir.

Lüks tüketime dayalı ithalatı engellemek için vergi önlemi alınmalıdır.Türkiye'de benzer muadil malların üretimi teşviklerle desteklenmelidir.Sanayi kollarında kullanılacak makine techizat ithalatı,yüksek teknoloji içeriyorsa ve İç talebe yönelik üretim yapıyorsa kolaylaştırılmalıdır.

İhracattaki niceliği artırmaktansa niteliği artırmak için inovasyon ve arge çalışmalarına hız verilmelidir.İhrac mallarının katma değeri artırılmalı,enerji işçilik vergi gibi girdi maliyetler düşürülmelidir.

Faizler ve kur sürekli dünya piyasaları takip edilerek günün gereklerine göre ayarlanmalı(en azından çaba gösterilemeli) Türkiye'nin tasarruf oranı yükseltilmelidir.

En önemlisi ekonomik durumu halka bütün gerçekleri ile izah edecek,sağlam,halkçı,sosyal adaleti savunan,demokrat bir hükümeti oluşturabilmektir.

Selametle...
Yıllar önce bu günlerin geleceğini buralarda tartışmışız.Uyarı vazifemi yapmama vesile olan bu platformun yöneticilerine teşekkür ederim.Rabbimiz de umarım razı olmuştur.
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (13. October 2018)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
çok, gidiyor, iyi, türkiye


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:34 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam