4. January 2011, 01:04 PM | #61 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Dostum zümer süresi 3 ayeti kerimesi müşrikler için nuzül etmiş.
Onlar ALLAHA yaklaştırsın diye putlara taparlardı. Rabıtada tapmak yoktur.Hangi rabıta usulünde Şeyhe secde etmek yada tapmak vardırki.Öyle olsa zaten şirk olur. Yazıda Şirk olmayacağını uzun uzun izah etmeye çalıştığım halde halen kalkıyorsun zümer süresi 3. ayetini delil olarak veriyorsun. Ayetlerin kimin için nüzul ettiğini ne manaya geldiğini düşünerek kaynak verseniz daha iyi değilmi. Sen Bu ayeti kerimeyi genelleme olarak kaynak yapmaya kalkarsan yukarda yazımdaki ayeti kerimelerle çelişir. ALLAHU TEALA nın ayetleri arasında çelişki olurmu hiç. ALLAH için biraz mantıklı eleştiri yada müzakere edelim. Bende ayeti kerimeden kaynak vermişim.Sende ayet kaynağı vermişsin.Mademki sana göre tearuz ediyor o zaman hadisleri kaynak alalım. |
4. January 2011, 01:54 PM | #62 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Snobyx kardeşimizin anlatmak istediğini az çok anladım.
Şöyle arzedeyim; Değerli ebu Maruf kardeşim. Öncelikle sizin rabıtadan anladığınız;yanlış tahmin etmiyorsam,müridin şeyhini rabıtası;aşığın maşuğu hayal etmesi gibidir. Nasıl ki aşık sevdiğini bir an olsun aklından çıkaramıyorsa,müridde şeyhini öyle aklından çıkaramaz. Bunda bir beis göremiyorum. Lakin, tarikatlerde intisab etmiş salik adayına talim edilen (yukarıda Dost1 kardeşimizin delillerle verdiği örneklerde olduğu gibi) mürid şeyhini karşısında bir dağ veya yüce bir varlık gibi düşünür. Şeyhinin pâk alnından akan beyaz renkli nur huzmesi, müridin kalbine (veya alnına) akar. O nur müridin kalbinden tüm vücuduna yayılır. (ki, 20 küsur yıllık tarikat hayatımda bana da talim edildiğinden,yani ilmel,aynel ve hakkal yakin olarak yaşadığımdan dolayı, konu hakkında Dost1'in astığı yazılanların doğruluğunu tasdik ediyorum.) Şimdi diyeceksiniz ki,"Ne var canım bunda? Seven sevdiğini dağ gibi de görür,derya gibi de görür." Bu konuda size itirazım olamaz. Ama seyrü sülukun ilerleyen zamanlarında yapılan rabıtalar ve hatmei haceganlar vasıtasıyla, şeyhten istimdatlar da husule gelir ki; fatiha suresindeki, "iyyake na'budu ve iyyake nestein" akidesine ters durumlar oluşmaya başlar. Mürid, şeyhine olan bağı ve muhabbetinden ötürü, başı sıkıştıkça normal bir insanın beş duyusuyla yapamayacağı şeylerde bile "himmet,medet" istemeye başlar. Belki inanmayacaksınız bana;belki yine zann iddialarında bulunacaksınız ama daha kötü olaylara bile şahit oldum. İnanın ki; gerek meşayıhın,gerekse tasavvuf ehlinin yazmış olduğu eserlerde tezimi doğrulayıcı pek çok konuya şahit olacaksınız. Sofi öyle hale geliyor ki;"Allah'ın izniyle" diyeceği yerde,"şeyhimin izniyle"; "Allah yaptı" diyeceği yerde "şeyhim yaptı"; "Allah en iyisini bilir" diyeceği yerde "şeyhim daha iyisini bilir" demeye kadar gidiyor. Tabi tevhid ehli,saf müslümanları tenzih ederim. Lakin siz de takdir buyurursunuz ki, tüm bunlar Allah korusun insanı şirke,küfre kadar düşürebilecek tehlikeli şeylerdir. Rabbim cümlemizi küfre ve şirke bulaşmaktan korusun. Hanif müslümanın bir tek savaşı vardır. İyi niyetle bile olsa insanı ilerde şirke düşürmesi muhtemel tüm kapıları kapatmaktır. Bu tehlikede gördüğü müslüman kardeşlerini kurtarmaya çalışmaktır. Allah'a emanet olunuz. Selametle |
4. January 2011, 03:22 PM | #63 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Alıntı:
Yazdığım ayetlerde hiçbir yorum yapmadım sadece Rabbimiz insanlara ne diyor ona dikkat çekmek istedim.Siz bu ayetlerin o günün müşrikleri için indiğini düşünmekte özgür olabilirsiniz ama ben de bu ayetin muhatabının tüm zaman ve mekanlarıda kapsayacak şekilde tüm insanlık olduğunu düşünüyorum.Yani ayetin izdüşümünü kendimde ve toplumumda arıyorum.Hamd olsun Rabbimizin ayetlerinin hiçbir zaman boşa inmediğinide hayretle idrak ediyorum.Ve gene Hamd olsun Kitabın bir kısmına iman bir kısmını inkar edenlerden değilim. Ayrıca vahyin özel bir zümre veya olaya bağlı olarak inmesi onun genele hitab etmesinin önünde engel değildir.
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır. |
|
4. January 2011, 05:46 PM | #64 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
Niyetinizin gerçektende çok iyi olduğunu hissediyorum. Zaten bu tür hassasiyetler olmasa cahil sofiler dahada zıvanadan çıkabilir.Bende tasavvuf ehli olduğum halde kardeşlerimi bu hassasiyet üzerinde sıkça uyarıyorum. İnşaALLAH hepimiz Rabbime en iyi şekilde kulluk ederiz.Rabbim hepimize Kelimeyi tevhidin manasını gerçek anlamda idrak edip o çizgi üzerinde iman etmeyi nasip etsin. saygılarımla |
|
ebu Maruf Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (5. January 2011) |
4. January 2011, 05:52 PM | #65 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
O günkü müşriklere denirken onların vesile inancına nisbeten demiştim.Yoksa sadece o zamana inmiş bir Ayet demek ALLAH a iftira olur yazdıklarımdan o şekilde anlaşıldıysa hakkınızı helal edin.Dediğiniz gibi özel bir zümreye inmesi genele hitap için engel değildir.Bu ayetin müşrikler üzere nüzulundaki maksat ALLAHU ALİM onların vesile olarak saydıkları putlara tapmalarıdır.Onlar Putlara secde ederlerdi. Benim bahsettiğim şeyde işte budur.Bu nüzul sebebini bu günde yaşansa bu şirktir.Tabiki bu yapılmasın diye Ayeti kerime uyarıyor. Lakin tasavvuftaki Rabıtanın bundan çok farklı bir şey olduğundan bu Ayetin Muhatabı ehli rabıta olmadığını izahen nüzul sebebini anlatmaya çalıştım. selametle |
|
4. January 2011, 06:22 PM | #66 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Alıntı:
Uydurma olduğu gayet açık... demek Kuranı okuyup anlamadan yüzüne mal gibi bakmak ibadet ha? bu konuda raabimin ayetini sizlerin suratınıza çarpmaktan büyük zevk alacağım... Cum’a 5 Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez. Kuranla dahi çelişiyorsunuz--- dininizin kıymetini bilin size bakın ne boş şeyleri emretmiş.. yada isterseniz hakikatlere Kurana yönelin. onu oyuncak etmeyin.. Hala boş kuruntularınızın peşinden koşun bakalım, hakkından ayrılığa düştüğümz bu konunun hükmünü mahşerde ALlah verecektir... Zaten size sayılı günlerden başkacada ateş yok öyle değil mi? |
|
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (5. January 2011) |
4. January 2011, 09:06 PM | #67 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Ben de Allahı hayal etmem mümkün olmadığı için Allaha karşı muhabbetim ve yakınlığım artsın diye karşıma Allah yazan porselen bir tabak astım. Artık ona doğru namaz kılıyorum. Gözümü kapatınca hep onu düşünüyorum. Allah'a kendimi bir nebze daha yakın hissediyorum. Zaten tabağın kendi mübarek değil üstünde Allah yazıyor diye mübarek kılar onu Allah. Yani tabağa değil, onun nazarında Allaha tapıyorum. Sakın müşrik falan demeyin yemin olsun sırf beni Allah'a yaklaştırsın diye o mübarek tabağı düşünüyorum.
Desem hiç doğru olur mu? Böyle yaparsam Allahın gazabına uğrarım ve yaptığım bana güzel gösterilir doğru yolda hidayette olduğumu sanar, saplandıkça saplanırım. Resmen zümer 3 ile muhatap olurum. Yollar çok kaygan. Yanlışta isem Allah beni bataklığa sapar gibi doğru sandığım yola saplandırmasın, çıkarıp doğru yoluna iletsin. Çünkü kimin hidayette olduğunu yalnızca o bilir. Ayrıca bkz: http://www.hanifler.com/showpost.php?p=7893&postcount=5 http://www.hanifler.com/showpost.php?p=7898&postcount=6 Konu Anonymous tarafından (4. January 2011 Saat 09:25 PM ) değiştirilmiştir. |
Anonymous Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (5. January 2011) |
4. January 2011, 10:47 PM | #68 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Yapma be dostum biz namaz kılarken Beytullaha doğru kılmıyormuyuz?
Bunu ALLAHU TEALA emretmiyormu? Şimdi biz taştan bir evemi tapıyoruz.Biraz düşün istersen. Ordaki inceliği iyi anlayalım.Kaldıki Şeyh rabıta edilirken ona doğru secde olayı yada namaza durma olayı yoktur. |
6. January 2011, 06:45 AM | #69 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
Değil şeyhi, peygamberi rabıta etseniz yine aynı şeyleri söylerim. Allahın ve ayetlerinin üzerine düşünmek akletmek ve onları hayatına uygulamak varken rabıta denen uygulamayı şeytanın "akıl örtücü" yöntemlerinden birisi olarak görüyorum. Allaha yaklaşmak veya yakın hissetmek için aracıya ihtiyacınız yoktur. Yalnızca bunu kalpten istemek ve kalpten teslim olmak, Allahın hoşnut olacağı amelleri yapmak ve her zaman Allahın huzurunda olduğunuzu bilmek yeterlidir. Eğer söylediklerimde yanlış varsa bile Allah hepimizi doğru yoluna iletsin, kalpleri mühürlenenlerden etmesin. Allah bizi "onlar şirk koşmadan iman etmezler" ayetinde bahsedilenlerden etmesin, Allah bizi "kendilerine Kuran geldikten sonra yoldan sapanlar"dan etmesin, tevhid yolundan ayırmasın kardeşim. ayrıca: http://www.hanifler.com/showpost.php...5&postcount=19 Konu Anonymous tarafından (6. January 2011 Saat 07:01 AM ) değiştirilmiştir. |
|
Anonymous Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (6. January 2011) |
6. January 2011, 08:16 AM | #70 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
|
|
Bookmarks |
Etiketler |
mürid, mürşid, nakşibendi, nakşibendilik, rabıta, tarikat, tarikatta |
|
|