hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > BİLİM VE TEKNOLOJİ > İbret almak ve düşünmek > İbret almak

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 3. March 2009, 03:18 PM   #1
Hanne
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 68
Tesekkür: 1
36 Mesajina 71 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Hanne will become famous soon enoughHanne will become famous soon enough
Standart Kur'an daki sembolik anlatımlar

DÖRT AYAKLI HAYVANLAR GİBİ OLANLAR:

“Yemin olsun ki biz, insanlardan ve cinlerden bir çoğunu Cehennem için yarattık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar, gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Dört ayaklı hayvanlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar.” [ A’raf-179


1-IŞIĞI KAYBEDENLER,
“Onların(Münafıkların) durumu şu kişinin durumuna benzer: Bir ateş tutuşturmak istedi. Ateş, çevresindekileri aydınlattığında, Allah onların ışığını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı; artık görmezler.” [ Bakara-17 ]

2-PARMAKLARINI KULAKLARINA TIKAYANLAR,
(Onların-Münafıkların-durumu) “Yahut gökten boşalan bir yağmur haline benzerki; onda karanlıklar var, bir gök gürlemesi var. Yıldırımlar yüzünden ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Allah Muhit’tir, küfre sapanları çepeçevre kuşatmıştır.”
[ Bakara-19 ]

3-KALPLERİ TAŞ KESİLENLER,
“Sonra bunun ardından kalpleriniz yine kaskatı kesildi. Taş gibidir o. Belki daha da katıdır. Taşların bazıları vardır ki, çatır çatır yarılırda içinden su çıkar. Öylesi var ki, Allah korkusundan aşağılara düşer. Allah yapıp durduklarınızdan gafil değildir.”
[ Bakara-74 ]

3-BİN YIL YAŞAMAK İSTEYENLER,
“ Sen onları(yahudileri), insanların yaşamaya en düşkünü olarak bulursun. Şirk’e batanlardan bile... Her biri bin yıl ömür sürsün ister. Oysa ki, uzun yaşaması onu azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah, yapmakta olduklarınızı çok iyi görmektedir.”
[ Bakara-96 ]

4-SÖZÜN MANASINI ANLAMAYIP, ONU BİR NİDA VE SES OLARAK DUYAN HAYVANLAR,
“Kafirler, kendilerine hitap olunan sözün manasını anlamayıp onu bir nida ve ses olarak duyan hayvanlar gibidirler. Dilsiz, sağır ve kördürler. Düşünmezlerde..” [ Bakara-171 ]

5-KARINLARINA ATEŞ DOLDURANLAR,
“Allah’ın Kitaptan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır da... Onlar için korkunç bir azap vardır.” [ Bakara-174 ]

6-BİRBİRLERİNİN KORUYUCU GİYSİSİ OLANLAR,
“Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşamak size helal kılınmıştır. Onlar sizin için giysidir,siz de onlar için giysisiniz.” [ Bakara-187 ]

7-ÇOCUK YETİŞTİREN EKİN TARLALARI,
“Kadınlarınız sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza dilediğiniz şekilde varın. Öz benlikleriniz için önceden bir şeyler gönderin. Allah’tan korkun ve bilin ki, O’na mutlaka ulaşacaksınız. İman sahiplerine müjde ver.”
[ Bakara-223 ]

8-YEDİ BAŞAK BİTİREN BİR TOHUM,
“Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren bir tohumun durumu gibidir. Allah dilediği kimseye kat kat verir. Allah Vasi’ dir, yaratışını ve yaratıklarını genişletir; Alim’dir, her şeyi en iyi biçimde bilir.” [ Bakara 161 ]

9-ÜZERİNDE BİRAZ TOPRAK BULUNAN KAYA GİBİ OLANLAR,
“ Ey İman sahipleri! Allah’a ve Ahiret gününe inanmadığı halde, insanlara riya için malını infak eden kişi gibi, sadakalarınızı başa kakmakve eza suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerine biraz toprak varken tepesine şiddetli bir yağmur inip kendisini cascavlak bırakmış yalçın bir kayanın haline benzer. Böyleleri, kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, küfre sapan, bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.” [ Bakara-264 ]

10-YÜKSEK TEPEDEKİ BAHÇE,
“ Yalnızca Allah’ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı kökleştirip güçlendirmek için mallarını infak edenlerin örneği, yüksekçe bir tepede bulunan, sağnak yağmur aldığında ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneğine benzer ki ona sağnak yağmur isabet etmesede bir çisinti, bir nem bile yetişir. Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.” [ Bakara-265 ]

11-CEHENNEM ODUNLARI VEYA ATEŞİN YAKITLARI,
“Bilinmelidir ki inkâr edenlerin ne malları ne de evlâtları Allah huzurunda kendilerine bir fayda sağlayacaktır. İşte onlar cehennemin yakıtıdır.”
[ Al-i İmran-10 ]

12-ALLAH’IN İPİNE SARILANLAR,
“Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişilerdiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız “.
[ Al-i İmran-103 ]

13-KAVURUCU SOĞUK BİR RÜZGAR,
“Onların, bu dünya hayatında yapmakta oldukları harcamaların durumu, kendilerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinlerini vurup da mahveden kavurucu bir rüzgârın durumu gibidir. Onlara Allah zulmetmedi; fakat onlar kendilerine zulmediyorlar.”
[ Al-i İmran-117

14-PARMAK UÇLARINI ISIRANLAR,
“İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz, bütün kitaplara inanırsınız; onlar ise, sizinle karşılaştıklarında "İnandık" derler; kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden (kahrolup) ölün! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.”
[ Al-i İmran-119 ]

15-ATEŞ YİYENLER,
“Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar; zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.” [ Nisa-10 ]

16-HURMA LİFİ KADAR ZULME UĞRATILMAYANLAR,
“Bakmaz mısın, şu benliklerini ak-berrak gösterip duranlara! Hayır, sandıkları gibi değil. Ancak Allah, dilediğini temizleyip aklar. Ve bir hurma lifi kadar zulme uğratılmazlar.” [ Nisa-49 ]

17-HURMA ÇEKİRDEĞİNİN ÜZERİNDEKİ BENEK,
“Erkek veya kadın olsun, Mü’min olarak yararlı işler yapan herkes Cennet’e girer. Ve kendileri zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.” [ Nisa-124 ]

18-KARGA KADAR BİLE OLAMAYANLAR,
“Derken Allah, kardeşinin cesedini nasıl saklayacağını göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. O dedi ki: “Bana yazıklar olsun! şu karga kadar bile olamıyorum ki, kardeşimin cesedini saklayayım. “Bu arada pişmanlık duyanlardan olmuştu.” [ Maide-31 ]

19-KARANLIĞA GÖMÜLMÜŞ SAĞIR VE DİLSİZLER,
“Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola iletir.” [ En’am-39 ]

20-DİNLERİNİ OYUN VE EĞLENCE HALİNE GETİRMİŞ OLANLAR,
“Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felâkete dûçar olmaması için Kur'an ile nasihat et. O nefis için Allah'tan başka ne dost vardır, ne de şefaatçı. O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helâke sürüklenmiş kimselerdir. İnkâr ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.” [ En’am-70 ]

21-ŞAŞKIN BİR HALDE ÇÖLE DÜŞENLER,
“De ki: Allah'ı bırakıp da bize fayda veya zarar veremeyecek olan şeylere mi tapalım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra şeytanların saptırıp şaşkın olarak çöle düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise: "Bize gel! " diye doğru yola çağırdıkları şaşkın kimse gibi gerisin geri (inkârcılığa) mı döndürüleceğiz? De ki: Allah'ın hidayeti doğru yolun ta kendisidir. Bize âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir.” [ En’am-71 ]

22-KARANLIKTAN ÇIKAMAYANLAR,
“Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olur mu! İşte kâfirlere yaptıkları böyle süslü gösterilmiştir.” [ En’am-122 ]

23-İMAN ETMENİN GÖĞE ÇIKMAK KADAR ZOR GELDİĞİ KİMSELER,
“Allah, hidayetini dilediği kimsenin göğsünü, İslam için açar. Saptırmak dilediğinin de göğsünü öylesine daraltıp sıkar ki, İman ona göğe çıkmak kadar zor gelir. Allah, İman etmeyenlerin üzerine pisliği işte böyle atar.” [ En’am-125 ]

24-DİLİNİ SARKITARAK SOLUYAN KÖPEK GİBİ OLANLAR,
“Dileseydik elbette onu bu âyetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte âyetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.” [ A’raf-176 ]

25-GÖKTEN İNDİRİLEN SU,
“Dünya hayatının durumu, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, insanların ve hayvanların yiyeceklerinden olan yeryüzü bitkileri o su sayesinde gürleşip birbirine girer. Nihayet yeryüzü zinetini takınıp, (rengârenk) süslendiği ve sahipleri de onun üzerinde kudret sahibi olduklarını sandıkları bir sırada, bir gece veya gündüz ona emrimiz (âfetimiz) gelir de onu sanki dün yerinde yokmuş gibi kökünden koparılarak biçilmiş bir hale getiririz. İşte iyi düşünecek kavimler için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.” [ Yunus-24 ]
Hanne isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 3. March 2009, 03:19 PM   #2
Hanne
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 68
Tesekkür: 1
36 Mesajina 71 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Hanne will become famous soon enoughHanne will become famous soon enough
Standart

26-SUYA ULAŞAMAYANLAR,
“El açıp yalvarmaya lâyık olan ancak O'dur. O'nun dışında el açıp dua ettikleri onların isteklerini hiçbir şeyle karşılamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki (suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek değildir. Kâfirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır.” [ R’ad-14 ]

27-KÖPÜK YOK OLUR GİDER,
“O, gökten su indirdi de vâdiler kendi hacimlerince sel olup aktı. Bu sel, üste çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya (diğer) eşya yapmak isteyerek ateşte erittikleri şeylerden de buna benzer köpük olur. İşte Allah hak ile bâtıla böyle misal verir. Köpük atılıp gider. İnsanlara fayda veren şeye gelince, o yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle misaller getirir.”
[ R’ad-17 ]

28-ŞİDDETLİ BİR RÜZGARIN SAVURDUĞU KÜL,
“Rablerini inkâr edenlerin durumu (şudur): Onların amelleri fırtınalı bir günde rüzgârın, şiddetle savurduğu küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şeyi elde edemezler. İyiden iyiye sapıtma işte budur.”
[ İbrahim-18 ]

29-GÜZEL SÖZ KÖKÜ YERDE, DALLARI GÖKTE OLAN GÜZEL BİR AĞACA BENZER,
“Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti).” [ İbrahim-24 ]

30-ÇİRKİN SÖZ YERDEN KOPARILMIŞ, KÖKÜ OLMAYAN KÖTÜ BİR AĞACA BENZER,
“Kötü bir sözün misali, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkânı olmayan (kötü) bir ağaca benzer.” [ İbrahim-26 ]

31-EĞİRDİĞİ İPLİĞİ TEKRAR BOZAN KADIN GİBİ OLANLAR,
“Bir toplum diğer bir toplumdan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için yeminlerinizi, aranızda bir fesat aracı edinerek ipliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadın) gibi olmayın. Allah, bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ihtilafa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır.”
[ Nahl-92 ]

32-GAYBA TAŞ ATANLAR,
“ Üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi.” diyecekler. Şunu da diyecekler: “Beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi.” Gayb’ı taşlamaktadır /bilinmeyen şey hakkında atıp tutmaktadır bu. Şöyle de derler: “ Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir.” De ki: “Onların sayısını Rabb’im daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır.” O halde, onlar hakkında yüzeysel bir tartışma dışında hiçbir çekişmeye girme. Onlar hakkında, konuşup duranlardan hiç kimseye bir şey sorma.” [ Kehf-22 ]

33-DENİZLER MÜREKKEP OLSA,
De ki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir. [ Kehf-109 ]

34-BİÇİLMİŞ BİR OT VE SÖNMÜŞ BİR KÜL YIĞINI HALİNE GELENLER,
“Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider.”
[ Enbiya-15 ]

35-SARHOŞ OLMADIKLARI HALDE SARHOŞ GİBİ GÖRÜNENLER,
“Ey insanlar! Rabb’inizden korkun! Çünkü kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir!
Onu gördüğünüz gün, her emzikli kadın emzirdiği çocuğu unutur, her gebe kadın çocuğunu düşürür. İnsanları da sarhoş bir halde görürsün. Oysa onlar sarhoş değillerdir; fakat Allah'ın azabı çok dehşetlidir!.“
[ Hac-1,2 ]

36-GÖKTEN DÜŞENLER,
“Kendisine ortak koşmaksızın Allah'ın hanifleri (O'nun birliğini tanıyan Mü’minler olun). Kim Allah'a ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış, yahut rüzgâr onu uzak bir yere sürüklemiş (bir nesne) gibidir.” [ Hac-31 ]

37-KÖRLÜK İÇİNDE ŞAŞKINCA DOLAŞANLAR,
“Ahiret’e inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yapmakta olduklarını süsleyivermişiz; böylece onlar, körlük içinde şaşkınca dolaşmaktadırlar.” [ Neml-4 ]

38-DİŞİ ÖRÜMCEĞİN EVİ,
“Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu, örümceğin durumu gibidir. Örümcek bir yuva edinir; halbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi!.” [ Ankebut-41 ]

39-ÖLÜLERE, SAĞIRLARA VE KÖRLERE ÇAĞRI,
“(Resûlüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin. Körleri de sapıklıklarından (vazgeçirip) doğru yola iletemezsin. Ancak teslimiyet göstererek âyetlerimize iman edenlere duyurabilirsin.” [ Rum-52,53 ]

40-IŞIK SAÇAN BİR KANDİL,
“Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Allah'ın izniyle, bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak (gönderdik).” [ Ahzab-45,46 ]

41-BOYUNLARINA HALKA GEÇİRİLENLER,
“Biz onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanan halkalar geçirdik; bu yüzden başları yukarı kalkıktır. Biz onların önlerinde bir sed, arkalarında da bir sed çektik. Böylece onları örtüverdik, artık görmezler.”
[ Yasin-8,9 ]

42-YÜZLERİ SİMSİYAH OLANLAR,
“Allah’a yalan isnad edenleri, kıyamet günü yüzleri simsiyah halde görürsün. Kibirliler için cehennem de bir barınak mı yok ! “ [ Zümer-60 ]

43-KALPLERİNDE ÖRTÜ, KULAKLARINDA AĞIRLIK OLANLAR,
Onlar: “Bizi davet ettiğin şeye karşı kalplerimiz örtüler içindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda bir perde vardır. O halde sen (kendi dinince)amel et, biz de (kendi dinimize göre) hareket ederiz” dediler. [ Fussilet-5 ]

44-UZAKTAN KENDİLERİNE ÇAĞIRANLAR,
“Eğer Kur’an’ı Arapça dan başka bir dil ile gödermiş olsaydık, müşrikler: “Bizim lisanımızda ayetleri açıklanmalı değilmiydi? Kur’an Arapça olmayan lisanla, biz ise arabız bu nasıl olur” derlerdi. (Onlara) De ki: “O Kur’an, hidayet rehberi ve şifadır. İman etmeyenlerin ise, kulaklarında ağırlık vardır. O bunlara karşı bir körlüktür. Onlar, uzaktan kendilerine çağırılanlar gibidir.” [ Fussilet-44 ]

45-BOYUNLARINI BÜKEREK GÖZ UCU İLE BAKANLAR,
“Ve onları Cehennem’e arz olunurken, zilletten boyunlarını bükerek göz ucu ile baktıklarını göreceksin. İman edenlerde:” Asıl zarar edenler kıyamet gününde kendilerini de ailelerini de hüsrana uğratanlardır” diyecekler. Dikkat edin ki, zalimler devamlı bir azap içindedirler.” [ Şura-45 ]

46-ÖFKEDEN YUTKUNANLAR,
“Onlardan biri, Rahmân'a isnat ettiği kız çocuğuyla müjdelenince, hiddetlenerek yüzü simsiyah kesilir.”
[ Zuhruf-17 ]

47-ÜZERLERİNE NE GÖK, NE DE YER AĞLAMAYANLAR,
“Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.” [ Duhan-29 ]

48-HEVASINI KENDİSİNE İLAH EDİNENLER,
“Hevâ ve hevesini ilah edinen ve Allah'ın (kendi katındaki) bir bilgiye göre saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâla ibret almayacak mısınız? “
[ Casiye-23 ]

49-ÖLÜM BAYGINLIĞINA TUTULMUŞ BİR BAKIŞLA BAKANLAR,
“İman edenler der ki : “ Bir sure indirilseydi olmazmıydı?” Fakat hüküm kesinleşmiş bir sure indirilip de içinde savaş da anılınca, kalplerinde maraz olanların ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Onlara uygun olan da odur.”
[ Muhammed-20 ]

50-KALPLERİ ÜZERİNE KİLİT VURULANLAR,
“Peki bunlar, Kur’an’ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı ? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?” [ Muhammed-24 ]

51-KALINLAŞARAK GÖVDESİ ÜZERİNE DİKİLEN BİR FİLİZ GİBİ OLANLAR,
“Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki
Hanne isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 3. March 2009, 08:40 PM   #3
elmuh
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 96
Tesekkür: 45
47 Mesajina 108 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
elmuh is on a distinguished road
Standart

Selam Hanne,

Allah razı olsun, kitaptan ayetler eşliğinde güzel bir konuya dikkat çekmişsiniz.
Bu konuda iki ayetle katkıda bulunmak istedim.

Ali Imran 7: Kitap'ı sana indiren O'dur: Onun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşâbihlerdir. Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun yorumuna öncelik tanımak için Kitap'ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır." derler. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.

Zümer 23: Allah, sözün en güzelini, birbirine benzer iç içe ikili manalar ifade eden bir Kitap halinde indirmiştir. Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir. Sonra da hem derileri hem de kalpleri, Allah'ın Zikri/Kur'an'ı karşısında yumuşar. Bu, Allah'ın kılavuzudur ki, onunla dilediğini/dileyeni hidayete erdirir. Allah'ın saptırdığına gelince, ona kılavuzluk edecek yoktur.


Vahyin indiği sırada Mekkeliler arasında şairlere ve şiirlere çok önem verilir, şairlerin üstün güçleri olduğuna inanılırdı. Bu tür söz sanatlarına yatkın olduklarından Kuranın üslubunu anlamakta güçlük çekmemişlerdir. Vahye şiir yakıştırmaları yaptıklarını da biliyoruz.

Zümer 23 vahyin üslubuna atıf yaparak onun "sözün en güzeli" ve kullanılan söz sanatını da "müteşabihem mesaniye" olarak bildirdiğini görüyoruz. Bugünün kavramlarına endekslersek edebi bir anlatım üslubundan bahsediliyor. Bugün edebiyat/belagat dalında yapılan çok farklı söz sanatı sınıflandırmalarının çoğu benzerlik ifade eden kavramlardır ve vahiyden çok sonra yapılmış ayrıntılı tanımlamalardır. Bu ifadeleri doğru anlamak önemlidir.

Bu ifadeleri kastedilen mananın dışında anlamak veya anlamaya çalışmak bizi Ali İmran 7'de bahsedilen müteşabihiyat içeren ayetleri çarpıtma suçlamasıyla karşı karşıya bırakır. Gelenek çok defa Ali İmran 7'yi Kuranın anlaşılamıyacağına delil göstererek insanları Kuran dan uzak tutmaya çalışır. Oysa ayetin söylediği müteşabih ayetlerin, bilgili kişiler tarafından anlaşılmasında sorun olmadığı anlatım tarzını seçmenin Allahın taktiri olduğu. Vicdan sahibi kişilerin (ulül elbab) ayetleri anladığıdır.

Muhabbetle.
elmuh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12. June 2009, 10:22 AM   #4
hasyetullah
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 77
Tesekkür: 13
24 Mesajina 33 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
hasyetullah will become famous soon enoughhasyetullah will become famous soon enough
Standart

selam dostlar

4-SÖZÜN MANASINI ANLAMAYIP, ONU BİR NİDA VE SES OLARAK DUYAN HAYVANLAR,
“Kafirler, kendilerine hitap olunan sözün manasını anlamayıp onu bir nida ve ses olarak duyan hayvanlar gibidirler. Dilsiz, sağır ve kördürler. Düşünmezlerde..” [ Bakara-171 ]

bu meal kime ait?

ben hasenatta böle bir meal göremedim?

kanımca bu meal objektif bir çeviri değil

saygılarımla
__________________
De ki: "Söyleyin bakalım, o Kur'an Allah katından ise, siz de onun üstünü örttünüzse(inkar), o dönüşü olmayan kopukluğa düşenden daha sapık kim vardır?"( fussilet suresi 52.ayet)
hasyetullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 13. June 2009, 03:49 PM   #5
elmuh
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 96
Tesekkür: 45
47 Mesajina 108 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
elmuh is on a distinguished road
Standart

Selam Hasyetullah,

Abdulbaki Gölpınarlı aşağıdaki gibi çevirmiş:

Kâfirler, hiçbir şey duyup dinlemeden, anlamadan bağırıp çağıran kimseye benzerler. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da edemez onlar.

Yani sürekli olarak, düşünmeden, vahye karşı çıkma modunda olan, şiddetle itiraz eden kafirlerin, vahye kulak verecek, anlayacak bir psikolojide olmadıkları ifade ediliyor. Bazı meal yazarları bu psikolojik etkiyi düşünemediğinden olsa gerek işin içine hayvanları da katmış.

Muhabbetle,

Konu elmuh tarafından (13. June 2009 Saat 03:54 PM ) değiştirilmiştir.
elmuh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 9. June 2012, 08:18 AM   #6
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Kıssalar yaşanmış, neticesi alınmış, sonucu yakın ya da uzak nasıl biteceği belli, bellirli olaylardır. Sünnetullah ve adetullahla belirlenmiş değişmez sonuçlar içerir. Birer ikazdırlar.

Denenmiş ve aleyhte bir sonuç vereceği belli bir fiili ''Bir de ben deneyeyim; bi bakalım!'' demek ve fiili işlemek AHMAKLIKtır.

Sonucunun iyi olmayacağı Allah tarafından belirlenmiş ve bildirilmiş fiili işlemek, Allah'ı ötelemek, yerine kendi iradeni koyma da iman eksikliği-isterseniz imansızlık-, ayrımcılık yani ŞİRKtir.

Allah ne diyorsa o.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (11. June 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
anlatımlar, daki, kuran, sembolik


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:06 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam