hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Namaz

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 23. July 2009, 06:05 PM   #11
muvahhit
Katılımcı Üye
 
muvahhit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: Alemde bir yer
Mesajlar: 53
Tesekkür: 4
16 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
muvahhit is on a distinguished road
Standart

selamlar,

kuranda namazın 5 vakti 3 vakti vs si yoktur,kuranda bu konuda vakitli ve farz olan salattır..

salat ise namaz değildir..namaz diye bir kelime açılımda yoktur Ali kardeşim.
muvahhit isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
muvahhit Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
40tr40 (8. May 2017), Miralay (14. June 2010)
Alt 23. July 2009, 06:19 PM   #12
muvahhit
Katılımcı Üye
 
muvahhit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: Alemde bir yer
Mesajlar: 53
Tesekkür: 4
16 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
muvahhit is on a distinguished road
Standart

ilk salat kelimesi kuranın 10.ayetinde geçer..

Alak suresi;

(9-10) Namaz kılan bir kulu, ondan alıkoyanı gördün mü ?

peki bu engellenen namaz kılıyor olsun..şimdi alak suresi ilk inen sure ise namaz kılan kim?namazdan engellenen kim?daha peygambere bile namaz kıl denmedi ki..peygamber kimin namazdan engellendiğini gördü?öyle ya görmese ''gördün mü diye sormazdı değil mi?

peki bu namaz kılarken engellenen adamın özelliği neymiş?

(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa?

evet 11 de ya doğru yoldaysa 12 de de takvayı emredense..diye devam etmiş..elçiye daha namaz kıl denmemişken kim doğru yolda kim takvayı emretmede?

insanlara takvayı emreden neden birden namazlı hale geliyor..demek ki namazlı olmak salat ediyor olmak yani dinini yaşayan ve Rabbin yoluna çağıran..burada geçen salla kelimesi namaz değil hemen sonra gelen ayettende anşılacağı gibi takvayı doğru yolu emretmek iyiliğe çağırmak kötülükten nehy etmektir..

Ali kardeşim bu soruların cevaplarını Önyargısız düşün..anlayacaksın.

Konu muvahhit tarafından (23. July 2009 Saat 06:46 PM ) değiştirilmiştir.
muvahhit isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 24. July 2009, 07:47 AM   #13
elmuh
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 96
Tesekkür: 45
47 Mesajina 108 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
elmuh is on a distinguished road
Standart

Selam Muvahhit,

Tamam önyargısız düşünelim. Önyargı zihnin bilgi ile koşullanması. Her insanın zihninde bilgi var... O zaman nasıl önyargısız olacağız... Ürettiğimiz düşünce önyargılarımıza ne kadar bağımlı, ne kadar değil nasıl anlayacağız. Herkes ben önyargısızım sen önyargılısın demekte bu sorunu nasıl aşacağız... Bunun bir yolu var mı ? nasıl ?

Bu sorunun cevabını düşünedurun, iddianıza gelelim.

1- Salat bugün Arap'ın dilinde bizim namaz ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Bunun böyle olmadığını iddia etmek, zaman içinde farklı anlamlar aldığını iddia etmek ispat ister.

2- Salat kelimesinin ilk defa Alak suresinde, salat kelimelerinin diğer kullanımları geçmeden kullanılması bu kelimenin anlamının bilindiğinin en güzel delilidir. Çünkü Kuran Arapça bir hitap olarak indirilmiştir. Vahyin inmesi öncesi Mekkede yaşayan, yahudi, hristiyan ve hanif olarak adlandırılan birkaç kişi olduğu bilinmektedir. Namaz kılan ( bugünkü şekilde olması şart değil), bir kulun, olması neden şaşırtıyor. Bu ayetlerde Allah Resulüne olmuş bir olayı örnek gösteriyor. Bu sözün bağlamı vahyin kağıda geçirilmesiyle kaybolduğu için kim olduğunu bilme şansımız yok. Bu konuda söylenecek her söz yakıştırma olur. Delillendirilemez.

3- Devamındaki ayetler, namaz kılan bir kulun olması gereken davranışlarını açıklıyor. Namazı niçin kıldığını açıklıyor. Zannetmiş olduğunuz gibi salat'ı değil. Çünkü Kuran bütünlüğünde bakıldığında diğer ayetler, salat'ın/namazın rituel bir ibadet olduğunu yeteri kadar açıklamakta. Bu ibadete verilen isim ile ibadetin manasını karıştırmayalım.

4- Mekkelilerin, sözel kültüre sahip bir toplum olarak düşünce tarzları olayları nesnel olarak kavramaya daha yatkındır. Kurandaki hitapların çoğu bu yöndedir. Onlara soyut kavramlarla seslenilmemiştir. Mekkeli için inanç gösterilmesi gereken bir şeydir. Karşılığı kıyamdır, rükudur, secdedir, kurbandır, hacdır vb. Arabın cennette deve varmı diye sorması bu mantığın en güzel şekilde ifadesidir. "Allahı atalarınızı andığınız gibi anın" denmesi, onlara bu soyut ifadenin bildikleri somut kavramlara dönüştürülerek anlatılmasıdır.

5- Salat simgesel bir davranış olarak anlamlıdır. Kelimeler nasıl bir simge olarak zihinde bir anlamla karşılık buluyor ise, salat/namaz da bir simge olarak zihinde karşılık bulur. Her türlü simgenin zihinde karşılık bulduğu gibi. Zihin kendisine akseden her bilgiyi değerlendirir. Ondan bilinç düzeyinde veya bilinç düzeyine çıkmamış olarak sonuçlar üretir. Zihin bilgiyi sahiplenir. Salat bu simgenin adıdır, anlamı değil.

Muhabbetle.
elmuh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 24. July 2009, 12:11 PM   #14
TUĞÇE DENİZ AKIN
Katılımcı Üye
 
TUĞÇE DENİZ AKIN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2009
Mesajlar: 93
Tesekkür: 79
42 Mesajina 79 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
TUĞÇE DENİZ AKIN will become famous soon enoughTUĞÇE DENİZ AKIN will become famous soon enough
Standart

teşekkür ederim haniftürk kardeş paylaşımınız için.
TUĞÇE DENİZ AKIN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
TUĞÇE DENİZ AKIN Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
HanifTürk (25. July 2009)
Alt 24. July 2009, 03:56 PM   #15
muvahhit
Katılımcı Üye
 
muvahhit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: Alemde bir yer
Mesajlar: 53
Tesekkür: 4
16 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
muvahhit is on a distinguished road
Standart

A.S Sevgili Elmuh,

Alak suresinde gelen salla kelimesinin anlamını elçinin bildiğini diğerlerinin ise elçinin anladığı şekilde bilmediğini düşünüyorum...çünkü elçiye sadece ayetler gelmemiştir elçimin kalbine destekte gelmiştir..bu destek yaptığından emin oldurma halinin ta kendisidir..

salla kelimesi o zaman ki insanların kafalarında elbet bir fiili bildiriyordu..cehalette salla,putlar için yaşamada salla..ama onlar Allahıda işin içine katarak şirket görünümünde salla'nın manasını biliyorlardı..oysa tek otorite Allahtır ve salla O'nun içinin anlamından bihaberdiler..

ben şahsım adına birkaç yıl evvel şekilseli savunurdum..lakin ben kuranda,içinde salat kelimelerinin bulunduğu ayetleri toparlayıp incelediğimde hata ettiğimin farkına vardım..

bence secde Rabbin tüm hükümlerinin kabulünden ziyade ''yaşamak''tır..ruku ise tevazudur..hayata insana karşı..zaten bir ayette ''ruku halinde zekat verin''den de bu anlaşılmakta..

ve zaten ben şekilsel olarak yapılan namazların faydadan çok zarar getirdiğini düşünüyorum..çünkü kişide şu düşünce hakim oluyor:''Ben namaz kılıyorum''

şimdi namaz kılıyorum derken dinin direğini o olarak algılıyor,zekatı infakı devre dışı bırakıyor..

vel hasılı Elmuh kardeşim,

bu saatten sonra düşüncem o ki;

Dinde şekilsel namaz yok..elçide böyle bir namaz kılmadı ama elçi Rabbe niyaz etti/desteğini istedi /af diledi..

kıyam için :uyanmak/idrak etmek

ruku için:Rabbın hükümlerini kabul etmek/kabullenmek/tevazu sahibi olmak/kibirden uzak durmak

secde için:Rabbin hükümlerince yaşamak

olarak nitelendiriyorum..

bu şekilllerin bozunuma uğramış diğer din mensuplarının öğretileri olarak algılıyorum..

ve dediğim gibi bence:

Alakta geçen salla yani Allah için yaşa/davran emrinin ne olduğunun sadece Elçi tarafından kavrandığını anlaşıldığını ve zaman içinde elçininde insanlara olan öğretmenliğiyle O'na inananlarında bunu kavradığını düşünüyorum..

sağlıcakla

Konu muvahhit tarafından (24. July 2009 Saat 04:20 PM ) değiştirilmiştir.
muvahhit isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 24. July 2009, 04:54 PM   #16
elmuh
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 96
Tesekkür: 45
47 Mesajina 108 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
elmuh is on a distinguished road
Standart

Selam Muvahhit Kardeşim,

İddialar sağlam dayanak ve kanıtlara dayanmalı ve bu kanıtlarla iddia arasındaki ilişki doğru kurulmalıdır. Varsayımların, sezgisel düşüncenin kanıt gibi kullanılması, ilgisiz neden sonuç ilişkileri kurmak doğru bir yöntem değildir.

Muhabbetle.
elmuh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 24. July 2009, 04:59 PM   #17
muvahhit
Katılımcı Üye
 
muvahhit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: Alemde bir yer
Mesajlar: 53
Tesekkür: 4
16 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
muvahhit is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
elmuh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam Muvahhit Kardeşim,

İddialar sağlam dayanak ve kanıtlara dayanmalı ve bu kanıtlarla iddia arasındaki ilişki doğru kurulmalıdır. Varsayımların, sezgisel düşüncenin kanıt gibi kullanılması, ilgisiz neden sonuç ilişkileri kurmak doğru bir yöntem değildir.

Muhabbetle.
Bencede..
muvahhit isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 25. July 2009, 08:44 AM   #18
HanifTürk
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 84
Tesekkür: 54
12 Mesajina 20 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
HanifTürk is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
elmuh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Çünkü Kuran Arapça bir hitap olarak indirilmiştir. Vahyin inmesi öncesi Mekkede yaşayan, yahudi, hristiyan ve hanif olarak adlandırılan birkaç kişi olduğu bilinmektedir.
4- Mekkelilerin, sözel kültüre sahip bir toplum olarak düşünce tarzları olayları nesnel olarak kavramaya daha yatkındır. Kurandaki hitapların çoğu bu yöndedir. Onlara soyut kavramlarla seslenilmemiştir. Mekkeli için inanç gösterilmesi gereken bir şeydir. Karşılığı kıyamdır, rükudur, secdedir, kurbandır, hacdır vb. Arabın cennette deve varmı diye sorması bu mantığın en güzel şekilde ifadesidir. "Allahı atalarınızı andığınız gibi anın" denmesi, onlara bu soyut ifadenin bildikleri somut kavramlara dönüştürülerek anlatılmasıdır.

Muhabbetle.
Değerli kardeşim kanıt demişsiniz güzel yazmışsınız şimdi bende sizden kanıt isteyeceğim nerede Hangi kaynakta Kur"an inmeden önce Mekkede haniflerin yaşadığı yazıyor kaynağınızı bekliyorum ve Muhammed Resul Kur"an inmeden önce haniflerdenmiydi öyle ya Peygamber olacak biri ancak Haniflerden çıkmalı idi öyle ise niye ayetlerde Muhammed Resule hanif olması emredilmekte idi ikincisi ve daha önemlisi ALLAH"ın ayetleri ve ayetlerdeki ifadeleri mekkelilere onların anlayışına göre gönderdiğini yazmışsınız peki O zaman nerede kaldı Kur"anın evrenselliği öyle ya Mekkeliler sözel toplum ama biz yazal toplumuz yada şu an yazal toplumlar var şimdi bu ayetler sadece Mekkelilere mi ? geldi de onların anlayış tarzına göre inmişler bence bu konudaki düşünceleriniz tekrar gözden geçiriniz salat konusunda şu an tam kesin karar vermemiş olmak ile birlikte Kur"anın bütünselliğine baktığımızda muvahhit kardeşinde haklılık payı var saygılar ile
HanifTürk isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
HanifTürk Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
TUĞÇE DENİZ AKIN (25. July 2009)
Alt 25. July 2009, 10:10 AM   #19
elmuh
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 96
Tesekkür: 45
47 Mesajina 108 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
elmuh is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
HanifTürk Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Değerli kardeşim kanıt demişsiniz güzel yazmışsınız şimdi bende sizden kanıt isteyeceğim nerede Hangi kaynakta Kur"an inmeden önce Mekkede haniflerin yaşadığı yazıyor kaynağınızı bekliyorum ve Muhammed Resul Kur"an inmeden önce haniflerdenmiydi öyle ya Peygamber olacak biri ancak Haniflerden çıkmalı idi öyle ise niye ayetlerde Muhammed Resule hanif olması emredilmekte idi ikincisi ve daha önemlisi ALLAH"ın ayetleri ve ayetlerdeki ifadeleri mekkelilere onların anlayışına göre gönderdiğini yazmışsınız peki O zaman nerede kaldı Kur"anın evrenselliği öyle ya Mekkeliler sözel toplum ama biz yazal toplumuz yada şu an yazal toplumlar var şimdi bu ayetler sadece Mekkelilere mi ? geldi de onların anlayış tarzına göre inmişler bence bu konudaki düşünceleriniz tekrar gözden geçiriniz salat konusunda şu an tam kesin karar vermemiş olmak ile birlikte Kur"anın bütünselliğine baktığımızda muvahhit kardeşinde haklılık payı var saygılar ile
Selam HanifTürk kardeşim,

Vahiy öncesi dönem Mekke si ile ilgili araştırmalarda, o dönemde Mekke'de puta tapmıyan İbrahimi geleneğe bağlı kalan, bununla birlikte tam bir islami inanca sahip olmayan bazı kişilerden bahsedilir. Ayrıca Mekkede yaşayan hristiyan ve yahudiler de bulunmaktadır. Araştırmacıların hanifler olarak adlandırdıkları bu kişiler daha sonra islama girmeyerek hristiyanlığı veya yahudiliği kabul etmişlerdir. Salat eden kul bunlardan herhangi biri olabilir. Diyelim ki hiç hanif yok, hristiyan ve yahudi de mi yok. Ben sadece haniflerden bahsetmedim ki. Tartışmanın eksenini bu tarafa çevirmeye hiç gerek yok.

Muhammedin haniflerden biri olması gerektiği sizin mantık yürütme biçiminiz. Allah elçisi olarak istediği kulu atar. Allahın seçimini biz dayatamayız. Allah bilir biz bilmeyiz. Allah açıkça fikrimizi doğrulayan bir ayet indirmemişse, Allah şöyle yapmalıydı, Allah böyle demiş olamaz mantığı ile fikir yürütülmez.

Evet Allah evrensel geçerli dini kuralları mekkelilere, onların dil ve kültür özelliklerine uygun olarak, onların anlayışına uygun olarak indirmiştir. Aksi taktirde yabancısı oldukları dil ve kültür ile indirilmiş olsaydı anlayamazlar ve itaat etmezlerdi. Arap için yabancı dilde Kuran mı derlerdi. Kuran'ın dili muhattap toplumun kültürel özelliklerine göre deşifre edilmeli, anlamlandırılmalı ve elde edilen bilgi içinde bulunduğumuz toplumun dil ve kültür özelliklerine uygun olarak anlatılmalıdır. Kuranda anlaşılmaz zannedilen pek çok ayet aslında bu kültürel motiflerden kaynaklanıyor.

Kuran kitap olarak değil söz olarak indirilmiştir. Dili hitap dilidir. Basılı bir kitap, bir kullanıcı el kitabı dili değildir. Bu Kuran içindeki hitabette açık biçimde görülmektedir. Zaman zaman bu konulara bu sitede de değindim. Bu konulara aşina değilseniz, bu konularda çalışma yapmanızı öneririm. Yazınızdan bu kavramlara pek aşina olmadığınız kanısına vardım.

Sözlü ve yazılı kültüre sahip toplumlar hakkında inceleme yapan araştırmacılar bu toplumların anlayış ve kültürel özellikleri hakkında çarpıcı tesbitlerde bulunmuşlardır. Bu sitede bu iki toplum tipi hakkında kısa bir karşılaştırma sunmuştum. Daha detaylı bilgiler isterseniz bu forumun boyutunu aşacağından size bazı kitaplar önerebilirim.

Sözlü ve Yazılı Kültür - Walter J. Ong , Metis yayınları
Sözlü Kültürden Yazılı Kültüre Kuran - Süleyman Gezer, Ankara Okulu
Kuranda Anlatım Sanatı - M.A. Halefullah, Ankara Okulu
Kuran ve Dile Dair - Dücane Cündioğlu, Kaknüs Yayıncılık
Kuran ve Mekke - Prof. Dr. Ş. Gölcük, İz Yayıncılık
İslam Öncesi Mekke, Dr. Yaşar Çelikkol, Ankara Okulu

Konu elmuh tarafından (25. July 2009 Saat 10:12 AM ) değiştirilmiştir.
elmuh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
elmuh Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
HanifTürk (28. July 2009)
Alt 25. July 2009, 11:16 AM   #20
HanifTürk
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 84
Tesekkür: 54
12 Mesajina 20 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
HanifTürk is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
elmuh Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam HanifTürk kardeşim,

Vahiy öncesi dönem Mekke si ile ilgili araştırmalarda, o dönemde Mekke'de puta tapmıyan İbrahimi geleneğe bağlı kalan, bununla birlikte tam bir islami inanca sahip olmayan bazı kişilerden bahsedilir. Ayrıca Mekkede yaşayan hristiyan ve yahudiler de bulunmaktadır. Araştırmacıların hanifler olarak adlandırdıkları bu kişiler daha sonra islama girmeyerek hristiyanlığı veya yahudiliği kabul etmişlerdir. Salat eden kul bunlardan herhangi biri olabilir. Diyelim ki hiç hanif yok, hristiyan ve yahudi de mi yok. Ben sadece haniflerden bahsetmedim ki. Tartışmanın eksenini bu tarafa çevirmeye hiç gerek yok.

.

Evet Allah evrensel geçerli dini kuralları mekkelilere, onların dil ve kültür özelliklerine uygun olarak, onların anlayışına uygun olarak indirmiştir. Aksi taktirde yabancısı oldukları dil ve kültür ile indirilmiş olsaydı anlayamazlar ve itaat etmezlerdi.
Değerli kardeşim o araştırmacılar dediğiniz kişiler hadisleride doğru kabul ediyorlar mezhebleride kabul ediyorlar onların dediklerini doğru kabul edersek hepsini doğru kabul etmeliyiz hristiyan ve yahudiler dediğinize karşı bir şey demedim çünkü bu konuda ayetler var yani Müslümanların onlarla karşılaştığına dair ama haniflerin olduğuna dair bir ayet yok ayrıca şu çok çelişik

Evet Allah evrensel geçerli dini kuralları mekkelilere, onların dil ve kültür özelliklerine uygun olarak, onların anlayışına uygun olarak indirmiştir. Aksi taktirde yabancısı oldukları dil ve kültür ile indirilmiş olsaydı anlayamazlar ve itaat etmezlerdi.

O zaman biz nasıl anlayacağız kuranı çünkü bize hitap etmiyor nasıl evrensel olacak saygılar ile
HanifTürk isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
HanifTürk Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
40tr40 (8. May 2017), Ali Rıza Borazan (26. August 2009), TUĞÇE DENİZ AKIN (25. July 2009)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
namaz, rekatları


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:26 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam