hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HADİS ve SÜNNET > Hadis Araştırmaları

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 6. April 2009, 10:12 AM   #11
Umar
Uzman Üye
 
Umar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 157
Tesekkür: 33
17 Mesajina 28 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Umar will become famous soon enoughUmar will become famous soon enough
Standart

HADİSLERİN TUTARLILIĞI TEORİSİ”

Hadislere yönelik bu tarz eleştiriler artınca onlarda kendi pozisyonlarını sağlamlaştırmak için yeni argümanlar geliştirdiler.İmam Şafi tarafından ortaya atılan hadislerin tutarlılığı teorisi, buna bir örnek olarak verilebilir. Bu fantastik teoriye göre hadisler, asla Kur'an'la yada diğer hadislerle çelişemezlerdi.Eğer bir çelişkinin varlığı tesbit edilirse bu sadece görünüş itibariyledir ve aslında yine de çelişki yoktur. Hadislerde mevcut apaçık çelişkileri örtbas edebilmek için uydurulmuş, gerçekten çok basit bir kelime oyunudur bu. Ancak, bu teorinin bile hadisleri kurtarıp kurtaramayacağı ise, başka bir meseledir. Görülecektir ki, bu teori de ancak hadisleri daha çelişkili hale getirmektedir. Hadislerin ne Kur'an'la ne de kendi içine çelişkiye sahip olmadığını isbat için Şafi'nin yaptığı açıklama şöyledir: O, peygamberi sadece bir elçi değil, her sözü ALLAH vahyi olan ilahi bir sözcü olarak kabul eder.

Peygambere en ince ayrıntısına kadar uyulmalıdır.Çünkü tüm bu tartışmalı meseleleri halledebilecek bilgiye sahip yegane kişi O'dur.Bu şekilde hadis sünnet ve Kur'an arasında çelişki olamaz.Sünnetin doğuşunu hazırlayan farklı sebepler yüzünden yada rivayet edenin yetersizliğinden dolayı bazı çelişkiler görülebilir, ama aslında böyle bir şey yoktur. Zina örneğini ele alalım;Kur'an herhangi bir ayrım yapmadan (özgür insanlar için) zina cezasını yüz değnek olarak tesbit etmiştir. Ancak sünnet kaynaklarında bu ceza, evli olan zinacılar için “recm” edilme şeklinde değiştirilmiştir. Sünnet kaynakları bir yandan zina edenin taşlanarak öldürülmesini emredilirken,diğer yandan bazı başka rivayetler de bu iş son derece hafife alınarak yeni bir çelişki yaratılmaktadır:

Cabir İbni Abdullah Peygamberden rivayet etmiştir ki, Sizin kadınlarınız üzerinde haklarınız vardır.Mesela onlar, yataklarını sizden başkasıyla paylaşmamalıdırlar.Eğer bu sınırı aşarlarsa, yaralamayacak şekilde onları dövebilirsiniz!(Buhari ve Müslim). *** Şafi bu açık çelişkiyi sünnetin Kur'an'ı neshi (iptali) ile açıklar. Bu oldukça ilginç bir izahtır.Hem sünnet'deki ceza açıkça Kur'an ile çelişmektedir hem de sünnete , Kur'an'ı bile iptal edebilecek yetki verilmektedir.Ama şaşırtıcı bir şekilde Şafi,yine de sünnet ile Kur'an arasında çelişkiyi asla kabul etmemektedir. O Kur'an ayetlerinin Kur'an'ı, sünnetinde sünneti iptal edebileceğini savunur. Açıktır ki, hadisin tutarlılığı teorisi kafa karıştırıcı ve kabul edilemezdir!!..

"HADİSLER DE İLAHİ KAYNAKLI MIDIR" ?

Bazıları Hadis ve Sünnetinde ilahi vahiy ile olduğunu iddia etmektedirler.Açıktır ki böyleleri , ilahi vahy’in bir kriterinin de ”Mükemmel Koruma”olduğunun farkında değildirler.Peygambere ait olduğu iddia edilen Hadis ve Sünnet ise “ büyük ölçüde bozulmuş” olduğu için, asla bu kriteri sağlayamaz.Bugün hadislerin büyük ölçüde “Sahte Uydurmalar” olduğu bilinmektedir. Hatta bu oran %99'lar seviyesindedir. Bu ise, 15:9 ayetinde bildirildiği gibi, ALLAH'ın kendi vahyini koruma altına aldığı gerçeği yanında, hiçde basit bir rakam değildir. "O Zikri biz indirdik biz; ve O'nun koruyucusu da elbette biziz!"(15:9) “Onlar, kendilerine gelen Kur'ân'ı inkâr ettiler. Halbuki o, öyle eşsiz bir Kitaptır,ki ne önünden, ne de arkasından onu boşa çıkaracak bir söz gelmez. (O) Hüküm ve hikmet sâhibi, çok övülen(Allâh)dan indirilmiştir.”(41:41-42) ALLAH sözünün bir diğer kriteri de, (4:82)'de verilmiştir: "...Eğer O, ALLAH'tan bir başkasına ait olsaydı! O’nda pekçok çelişki bulunurdu."

Hadis kitaplarını okuyan bir kişi, orada bu tip çelişkilerden bolca bulabilir. Çünkü onlar ALLAH'ın (doğrudan yada dolaylı) sözü değildir.Bunu iddia edenler, ALLAH'ın kendi vahiylerini koruyacak gücü olduğunu bilmiyorlar mı? Evet, Muhammed Peygambere itaat etmek zorundayız. Ona itaat, ALLAH'a itaat gibidir. Ancak o, artık aramızda değil ve ona ait olduğu iddia edilen sözler de, çok büyük oranda “Uydurma ve Yalanlardan” ibaret. Bugün ona itaat, ancak onun ağzından dökülen ilahi vahye, yani Kur'an'a itaattir. Geçmişte de onun daveti ancak buydu(6:19, 50:45, 16:44, 16:64, 14:1, 6:155, 4:105, 18:27). Kur'an, Muhammed'in(SvS) getirdiği yegane mesajdır.

“De ki,kimin şahitliği en büyüktür? De ki"ALLAH'ın.Sizinle benim aramda O şahittir ki ve bu Kur'an (Kur'an, hadis ve sünnet değil) bana vahyolmaktadır ki, size ve ulaştığı herkese duyurayım.”(6:19) “...Benim ikazlarımı dikkate alanlara bu Kur'an (Kur'an, hadis ve sünnet ile değil) ile uyar.” (50:45)

Muhammed Peygamber(SvS) öldüğünde geriye sadece bir kitap bıraktı:Kur'an. Muhammed Peygamberin uyduğu yegane kitap da Kur'an idi. Kur'an'ı izleyenler, Muhammed Peygamberi izlemiş olurlar.Hadis ve sünnete uyanlar ise, Muhammed peygambere değil, ancak bu “kitapları yazanlara” uymuş olurlar.ALLAH'ın emri dışında birinin emrini izlemek ise, Kur’an'da “putperestlik” olarak ifade edilmiştir. Putperestlik , eğer ölüm anına değin terkedilmezse, affedilmeyen tek günahtır. O gün iyi niyetleri işe yaramayacak ve yapmakta oldukları şeyin ne olduğunun farkında olmayan pekçok putperest, hesap günü suçlu olarak ALLAH'ın huzuruna çıkacaktır. O halde peygamberi, ancak ALLAH tarafından tam, mükemmel ve detaylı(12:111) olarak nitelenen kitabı,“Kur'an'ı” izlemek suretiyle takib edelim.
__________________
Düşünüp, tutabilmek adına; 'oku'mak !
Umar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 6. April 2009, 10:13 AM   #12
Umar
Uzman Üye
 
Umar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 157
Tesekkür: 33
17 Mesajina 28 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Umar will become famous soon enoughUmar will become famous soon enough
Standart

"EBU HUREYRE VE GELENEKSEL İSLAMIN ŞEKİLLENİŞİ” HADİSLERLE GELENEKSEL İSLAM:

Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın Adıyla Müslüman olsun ya da olmasın İslamı araştıran pek çok kişi Ebu Hüreyre'ye atfedilen yada onun tarafından nakledilen hadislerin şaşırtıcı çokluğu karşısında hayrete düşmektedir.Geleneksel İslam anlayışında teşhis ettiğimiz pek çok bozukluğun en önemli kaynağı da yine sahte hadislerdir.. Bu hadislerin binlercesi ise Ebu Hureyre tarafından nakledilmiştir. Geleneksel müslümanlar için ,YÜCE ALLAH'ın sözü olan Kur'an'ın yanında, “Ebu Hüreyre” , pekçok dini mesele de "ikinci"kaynaktır. Bu arada, kimdir bu Ebu Hüreyre acaba? İslami kaynaklardan onun hakkında yeterince bulabileceğimiz bilgiler yine,Kur'an'ın emri olan ve Kur'an dışında hiçbir hadisi(dinsel kaynak olarak)kabul etmeme emrini destekler niteliktedir.Bak. 7:185 , 45: 6 , 77: 50 , 39: 23 , 50: 45 ...vb. Ebu Hureyre, hicri 7. Yılda Yemen'den gelerek İslam'a girmiştir.

Bu şekil de Muhammed Peygamberin yanında 2 yıldan daha az kalmıştır. O, bu iki yıllık refakate karşılık 5000'den daha fazla- yaklaşık 5374 civarında- hadis nakletmiştir. (Bu rakamı , Peygamberin yanında çok daha uzun süre bulunmuş olan Ayşe,Ebu Bekir veya Ömer tarafından nakledilen toplam hadis sayıları ile karşılaştırın.) Muhammed Zübeyr Sıddıki'nin "Hadis Literatürü:Kaynağı,Gelişimi ve Özellikleri" isimli kitabından alınmıştır: 1. Ebu Hureyre , 5347 hadis 4. Ayşe , Müminlerin Annesi , 2210 hadis 10. Ömer İbn-i Hattab, 537 hadis 11. Ali İbni Ebu Talib , 536 hadis 31. Ebu Bekir Sıddık ,142 hadis İlk rakam, hadis nakledenler arasındaki dereceyi .... ikinci rakam ise, rivayet edilen hadis sayısını göstermektedir. Peygamberimiz yanında geçirdiği iki yıldan daha az bir zamana karşılık Ebu Hureyre tarafından nakledilen 5347 hadise karşılık,sevgili Peygamberimize ile 23 yıl civarında refakat etmiş olan Ebu Bekir'in 142 rivayeti, orantı olarak bile oldukça düşündürücüdür.... Ebu Hüreyre kaynaklı hadislerin çoğu Ahad'tır, yani tek bir kişi tarafından tanık olunmuş hadis...

Bu kişi de Ebu Hureyre'den başkası değildir. Yine,doğruluk için gerekli şart olarak aranan "iki tanık" kuralının Ebu Hüreyre için ihmal edildiğini görüyoruz.. Peygamberin bazı arkadaşları (Sahabe) onu , mevkii sahibi olmak için hadisler uyduran bir "yalancı" olarak suçlamışlardır. İkinci halife Ömer İbni Hattab, Ebu Hureyre'ye Muhammed hakkında hadisler söylemekten vazgeçmesi , aksi takdirde onu sürgüne göndereceği tehdidinde bulunmuştur. O ise ,Ömer'in suıkast ile şehid edilişine kadar bundan vazgeçmiş ,sonra tekrar başlamıştır. Ebu Hureyre daha sonra halife ve müslümanları memnun etmek için,Muaviye'nin Suriye'deki kraliyet sarayında yaşadığı dönemlerde dahil olmak üzere, sürekli hadisler söylemeye başlamıştır. Yine kendisini dinleyenlere, bu söylediği hadisleri Ömer zamanında söylemiş olsa onun tarafından kırbaçlanabileceğini de itiraf etmiştir.! Ebu Cafer El İskafi, Halife Muaviye'nin ,-aralarında Ebu Hüreyre'nin de bulunduğu bazı kimseleri ,siyasi rakibi olarak gördüğü Peygamberin amcasının oğlu Ali İbni Talib aleyhinde hadis ve hikayeler uydurması için görevlendiğini yazar...

Ebu Hüreyre, Muaviye'nin sarayında yaşayarak onun politik görüşlerine hizmet etmiştir. Sadece Muaviye'yi memnun etmek için, Ali 'yi küçültücü,ona hakaret eden ,en azından Ali'nin derecesini Ebu Bekir, Ömer ve Osman'dan daha düşük gösteren hadisler üretmiştir. O zamanlar Ebu Hüreyre için “midesi”, gerçeğin kendisinden daha önemliydi ... Muaviye'nin saltanatı esnasında, Ebu Hüreyre'nin de yardımıyla, İmam yada Halife'lere itaatı ALLAH'a yada Peygamber'e itaat ile eş gösteren görüşü destekleyen pekçok hadis uydurulmuştur, tabii ki Kur'an'ın , bütün meselelerin danışma yoluyla demokratik bir şekilde halledilmesi prensibi ile hiçe sayılarak... (Bu esnada Ebu Hureyre'nin hala kraliyet sarayında yaşamakta olduğunu unutmayın.)

Ebu Hureyre tarafından rivayet edilen hadislerin pek çoğu, hem kendi rivayet ettiği başka hadislerle, hem diğer şahıslar tarafından yapılan rivayetlerle, hemde Kur'an ve sağduyu ile çelişmektedir. Ebu Hüreyre Kur'an'ı ,yahudilerin bozuk kitaplarını kullanarak açıklamaya çalışan ve bir yahudi din adamı iken müslüman olan “Kaab El Ahbar” 'dan da hadisler rivayet etmiştir. Bu suretle ,Tevrat'ta ki sahte hikayelerden alınma ve Kur'an ile tamamen çelişen en dikkat çekici hadisler üretilmiştir.. İslam tarihçileri ,Ebu Hureyre'nin Ömer tarafından Bahreyn valiliğine atandıktan sonra, iki yıl içinde son derece zenginleştiğini ve daha sonra da Ömer tarafından geri çağırılıp ;

"Ey ALLAH'ın düşmanı! Sen ALLAH'ın parasını çaldın.Ben ki , seni bir çift ayakkabın bile yok iken Bahreyn Emiri yapmıştım...Bu parayı (40 000 dirhem) nereden buldun"??? şeklinde sorgulandığını kaydederler. Tarihi kayıtlara göre Ömer, ondan 10.000 Dirhemi geri almıştır.(Ebu Hureyre sadece 20.000 dirhemi itiraf etmiştir.) Ebu Hureyre en çok da hadis uydurmakla suçlanmıştır. Peygamberin zevcesi Ayşe de, onu daima, kendisinin peygamberden hiçbir zaman duymadığı - aslı olmayan- hikayeler ve hadisler üretmekle itham etmiştir.

İKİ ZIT İNSAN ; AYŞE VE EBU HUREYRE

"Muhtelif Hadisler" isimli meşhur kitabında İbni Kurtubi Ayşe'nin, Ebu Hureyre'ye; " Sen Muhammed Peygamber hakkında hiç duymadığımız hadisler söylüyorsun." dediği bir olayı anlatır... O da, (Buhari de nakletmiştir ki) ; " Sen o zamanlar ayna ve makyajla meşguldun..." demiş, buna karşılık Ayşe validemiz de; Midesi ve açlığıyla meşgul olan asıl sendin..Açlığın seni daima meşgul etmiştir. İnsanların ardından koşarak onlardan yiyecek dileniyordun, onlar ise senden kaçınıyorlar ve uzaklaşıyorlardı.En sonunda da gelip odamın önünde kendinden geçiyordun.İnsanlar da senin deli olduğunu düşünüyorlar ve üzerinden geçip gidiyorlardı."diye cevap vermiştir. Eğer hadis rivayet edenler hakkında bahsedilen- sözde- sağlamlık kriteri uygulanacak olursa ,Ebu Hureyre hiç şüphesiz ,bu testte ilk kalacak kişi olacaktır.Naklettiği hadislerde yine, uydurmalar arasında ilk sırayı alacaktır.


__________________________________________________ _______________________
KASIM AHMED’İN “HADİS: YENİ BİR DEĞERLENDİRME” İSİMLİ MALAY DİLİNDEKİ ÇALIŞMASININ İNGİLİZCE ÇEVİRİSİNDEN KISALTILARAK ALINTILANMIŞTIR.

'Alıntı'
__________________
Düşünüp, tutabilmek adına; 'oku'mak !
Umar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Umar Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (10. May 2010)
Alt 17. April 2009, 06:36 PM   #13
ÖmerFurkan
Site Yöneticisi
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 450
Tesekkür: 33
85 Mesajina 163 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
ÖmerFurkan will become famous soon enoughÖmerFurkan will become famous soon enough
Standart

kendilerine birde hazret denir..
ÖmerFurkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
gerçeği, hadis, hurafe, hureyre, islamın, pavlusu, sünnet, yozlaşma


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:35 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam