hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Namaz

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 10. November 2012, 12:14 AM   #1
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart Secde..

Selamun Aleykum Kardeslerim,

Yakin bir zamana kadar, namazlarda huzursuz olmaya basladim. Hep ayni hareketler, hep ayni ayetler ve dualar, hep ayni sayida kalan sözler.

Cok muhafazakar olan akrabalarim var. Bir yegenime sorayim dedim, olur ya carsafli falan geziyorlar, haclar falan, benden iyi biliyorlardir: "Kulun Rabbine en yakin oldugu anlar secde de oldugu anlardir, secde de edilen dualar en makbuludur, öyle degilmi?" He dedi yegenim. He de, secde de mezheb imami 3 kere "Subhane Rabbiyel ala ve bi hamdihi" ni öne kosuyor, ben ne zaman nasil dua edecegim Rabbime?

Ister inanin ister inanmayin, her secde ye varisimda basladim aglamaya, agrima gidiyordu, Rabbime dualarda bulunacagima 3 kere ayni sözleri tekrarlamam bana yetersiz geliyordu. Namazlardan sonra tesbih cekmek??? Papazlarla rahibelerin de ellerinde tesbihler var, rahatsiz ediyor beni bunlar. Onlar "Ave Maria" cekiyorlar biz papagan gibi "Subhanallah, Allahuekber, Elhamdülillah" Inaninki agrima gidiyor. Melekler ve tüm kainat böyle mi yapiyor? Yüce Rabbimizi böyle mi yüceltiyoruz??? Sayilarla mi ???

Yanlisim varsa söyleyin lütfen, bilmemek degil ögrenmemek ayip. Bende bilmediklerimi, eksiklerimi tamamliyayim sizler sayesinde.

Ben de karar verdim, icimden öyle geldi, Subhane Rabbiyel ala...dan sonra basladim dua etmeye, hemde türkce. Mademki Rabbime en yakin oldugum an, nede araya tercüman sokayim???

Su an kildigim namazlarin secde lerinde icimden geldigi gibi dualarda bulunuyorum. Zaten sahsima bir dünyalik arzusunda bulundugum falan yok (utanirim Rabbimden dünyalik isteklerde bulunmaya), yanlizca Rabbimin yüceligini diliyorum, beni Ahiret gününde kücük düsürmemesini diliyorum, verdigi riziklardan alacagim kuvveti yine Rabbimin yolunda sarfetmeyi diliyorum. En güzel armagan bu dünyada da ahirette de hayir, iyilik ve güzellik yeter artar. Ben de Rabbimin bir kuluyum, bana va'dettigi "O'na döndüren Yol'u" diliyorum kendisinden.Canimi bir müslüman olarak almasini diliyorum. Tüm Peygamberlerin ( hepsine selam olsun )Kur'an'da gecen güzel dualarini ben de secde lerimde ediyorum. Bana mutluluk veriyor bu.

Allah'in Rahmeti ve Selami üzerinize olsun.
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
merdem Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
aRaYaN (15. November 2012), dost1 (10. November 2012), hiiic (10. November 2012), Miralay (12. November 2012), sevginur (10. November 2012)
Alt 10. November 2012, 03:55 PM   #2
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Merdem Kardeşim!

Namaz duadır ve bunun şartı tazarruan olmasıdır. Doğru olanı yapmışsınız. Gerçek anlamda secdeyi yaşamışsınız. Ne mutlu size.

Değerli Kardeşim! Din ancak dilin bozulmasıyla oluyor. Dinimizde bozulan kavramlardan birisi de secdedir.

Teslim olma, boyun eğme anlamında kullandığımız “secde” sözcüğünün vaz’ı /ilk ortaya çıkışı, “devenin sahibini üstüne çıkarması için boynunu kösmesi, (eğmesi)” ve “meyve yüklü hurma dallarının, sahibinin rahat uzanıp toplamasına elverişli olarak eğilmesi” anlamındadır. Daha sonra da sözcük; “ülke krallarının bastırdıkları para üstündeki kabartma resimlere tebaanın baş eğerek bağlılık göstermesi” anlamında kullanılmıştır. (Lisan ül Arab; c:4, s:497)

Demek oluyor ki “secde”; “kişinin bilinçli olarak bir başkasına -kendisinden daha güçlü olduğunu kabul ederek- teslim olması, boyun eğmesi, onun otoritesi dışına çıkmaması” demektir.
Kur’an’da defalarca nakledilmiş olan, “meleklerin Âdem’e secde etmeleri” de işte bu anlama gelmektedir. Yani melekler (tabiat güçleri), Âdem (bilgili kimse) karşısında, o kendilerinden daha güçlü olduğu için ona boyun eğmişler ve teslim olmuşlardır.

Görüldüğü gibi, “secde” sözcüğünde “yere kapanmak” anlamı yoktur. “Yere kapanmak” eylemi “harur” sözcüğü ile ifade edilir. Nitekim bazı ayetlerde “harru sücceden” diye geçer ki bunun anlamı; “secde ederek (teslim olarak) yere kapandılar” demektir.

“Teslim olarak yere kapanma” ifadesinin yer aldığı ayetler şunlardır:

Yusuf; 100:"Ve anasıyla babasını yüksek bir taht üzerine yükseltti. Ve hepsi ona teslim olarak yere kapandılar. Ve (Yusuf): “ Babacığım İşte bu durum, o rüyamın tevilidir. Gerçekten Rabbim onu hak kıldı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan çıkarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Şüphesiz Rabbim dilediğin şeye lutuf edicidir. Şüphesiz O, en iyi bilen, hüküm koyandır."

Meryem; 58:"İşte bunlar, Âdem’in soyundan, Nuh ile beraber taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail’in soyundan ve hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz peygamberlerden Allah’ın kendilerine nimetler verdiği kimselerdir. Onlar kendilerine Rahman’ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak ve secde ederek (teslimiyet göstererek) yere kapanırlardı."

Secde; 15:"Gerçekten Bizim ayetlerimize ancak, kendilerine öğüt verildiği zaman secde ederek yerlere kapanan ve Rabblerine hamd ile tesbih edenler ve büyüklük taslamayanlar inanırlar."

İsra; 107–109: "De ki: Siz ona (Kur’an’a) ister inanın, ister inanmayın; şu daha önce kendilerine ilim verilenler; o (Kur’an) onlara okunduğunda onlar, secde ederek (teslimiyet göstererek) çeneleri üstü kapanırlar. Ve: “Rabbimiz tenzih ederiz. Rabbimizin vaadi mutlaka gerçekleşecektir.” derler. Ve onlar, ağlayarak çeneleri üstü kapanırlar. Ve bu (Kur’an) onların huşuunu (alçak gönüllüğünü) artırır."


Bir de korkudan yere kapanmak vardır ki, bu secde değildir:

A’râf; 143: Ne zaman ki Musa, tayin ettiğimiz vakitte geldi ve Rabbi ona konuştu. (Musa) “Ey Rabbim, göster bana kendini de bakayım sana!” dedi. (Rabbi ona) Dedi ki; “Beni sen asla göremezsin velâkin şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse, sen de Beni göreceksin.” Daha sonra Rabbi dağa tecelli edince onu paramparça ediverdi, Musa da baygın olarak yere kapandı (yığıldı). Ayılıp kendine gelince de, “Seni tenzih ederim, Sana döndüm (tövbe ettim) ve ben inananların ilkiyim.” dedi.

Müminlerin namazda/tazarruan yakarışlarında yere kapanmaları ise, geçmişte bağlılığın ve teslimiyetin dışa vurulması yere kapanmak suretiyle olduğu için, müminlerin geçmişten gelen örfe göre Allah’a teslimiyetlerini göstermeleridir.
Kaynak: İşte Kur'an


Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
hiiic (10. November 2012), merdem (10. November 2012), Miralay (12. November 2012), sevginur (10. November 2012)
Alt 11. November 2012, 12:54 PM   #3
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

selam,

namaz, kelime kökeni ayrıntıdan ibaret kısaca bir ritüeldir/külttür/bir inanç gibi benimsenmiş alışkanlık, ayin, kişilerce kutsallaştırılmış davranış, biçim...
islam geleneğinde vardır veya yoktur ayrı bir konu, dileyen istediğini yapar herkesin hesabı, getirisi, götürüsü kendine...
kur an da kelime/uygulanış/ayrıntılı veya ayrıntısız tarif olarak var olan ayetleri bildiğini iddia edenlerinki kendi görüşleridir/yorumlarıdır...

salat ve dua kur an ifadeleridir, birbirinden ayrı kullanılan ifadeler...
"dua" yalnız bir çağrıdır...
"salat ı ikame" alemlerin ifadesinden gelen sistemin uygulamasının özüdür...

ibrahim/40
rabbi ic alnii mukiima assalaati va min zurriyyetii rabbanaa ve takabbal duaai.../ rabbim beni, soyumu salatı ikame eden tayin et, rabbimiz çağrımı kabul et...
ali imran/38
hunaalike deaa zekeriyyaa rabbahu, kaale rabbi hab lii min ledunka zurriyyatan tayyibatan, innaka semiiu aldduai.../
orada zekeriya çağırdı rabbini, "rabbim bana lutfet tarafından iyi bir nesil, sen çağrıyı işitensin"...
mümin/60
va kaale rabbukum uduunii estecib lakum.../ dedi ki rabbiniz, "beni çağırın icabet edeyim"...

doğrusunu sadece tebliğin sahibi bilir...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Fers Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
dost1 (11. November 2012), hiiic (11. November 2012), merdem (12. November 2012), Miralay (12. November 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
secde


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:49 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam