hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Namaz

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 2. December 2011, 08:17 PM   #191
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

MÜNAFIKIN CENAZE NAMAZI--HAKTANSAPMAZ
20/3/2008 ·

MÜNAFIKIN CENAZE NAMAZI


9 / TEVBE: 84. AYET :

Diyanet Vakfı Meali
Onlardan ölmüş olan hiçbirine asla namaz kılma; onun kabri başında da durma! Çünkü onlar, Allah ve Resulünü inkar ettiler ve fasık olarak öldüler.

Edip Yüksel Meali
Onlardan ölen birisi için namaz kılma, mezarı başında da durma. Çünkü onlar ALLAH 'a ve elçisine karşı geldiler ve yoldan çıkmışlar olarak öldüler.

Elmalılı Hamdi Yazır
Ve onlardan biri ölürse asla namazını kılma ve kabrinin başına gidip durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resulünü tanımadılar. Ve fasık olarak can verdiler.

Yaşar Nuri Öztürk
84 Onlardan ölen biri üzerine asla dua etme; böyle birinin mezarı başında da durma. Bunlar Allah'a ve resulüne nankörlük ettiler ve yoldan sapmış olarak ölüp gittiler.

Yukarıdaki ayeti bütün mal sahipleri hemen hemen aynı çevirmişlerdir.

Bu meallere göre Allah’ın Rasul’ünün mü’min - münafık gözetmeden ölü üzerine namaz kıldığı anlaşılıyor. Ancak diğer namazda olduğu gibi cenaze namazını da nasıl kıldığına dair Kur’an’da hiçbir detay göremiyoruz her ne hikmetse.

Birkaç soru sorarsak :

1. Cenaze namazı / duası nedir?

2. Cenaze namazı / duası, nasıl kılınır / yapılır?

3. Kur’an’da niçin detaylandırılmamıştır?

4. Mü’min’in cenaze namazından niçin söz edilmemiştir?

5. Gerçekten Allah’ın Rasul’u ölüler için namaz kılıyor muydu?

6. Kabirlerinin üstünde durup onlara ne diyordu?

7. Ölülere Kur’an mı okuyordu?

Sorular uzayıp gider…

Aslında birçok ayeti anlamadıkları gibi bu ayeti de anlamamışlardır meal sahipleri, ayeti bağlamından koparmışlardır.


Bu ayetten önce, 35 / Fatır 15-24 ayetlerine bir göz atalım:

15 : Ey insanlar! Sizler Allah’a muhtaçsınız. Allah zengindir ve Hamiidtir = teşekkür eder / karşılık verir.

16 : Dilerse sizi yok eder, yeniden başkalarını yaratır.

17: Bu da Allah’a zor gelmez.

18: Hiçbir hamal diğer bir hamalın yükünü taşımaz. Yükünün altında inleyen (musqale) taşınması için yalvarsa, onun yükünden en ufak bir şey taşınmayacaktır, velev en yakınları dahi olsalar. Sen yalnız Rablerinden içtenlikle (bilğayb) çekinip İman’ı canlı tutanı uyarırsın. Böylece kim arınırsa ancak kendi yararına arınmış olur. Dönüş de Allah’adır.

19: Ve körle gören ( inananla inanmayan ) eşit değildir.

20: Kopkoyu karanlıkla, aydınlık (küfürle İslam) da…

21: Cennet ile cehennem de…

22: Ölülerle diriler de eş değer değildir. Allah ancak dilediğine işittirir. Sen kabirdekilere duyuramazsın. Sen ancak bir uyarıcısın.

Ayetteki “diriler”, inanan inanmayan her yaşayan insanı; “ölüler ve kabirdekiler” de gerçek ölüleri kastetmesi halinde, bu ayetlerin bize verdiği mesaj ne olur?

Elçi, Allah’ın mesajını kabirdekilere okuyor, Allah da Elçi’yi uyarıyor: “Ölüler duymazlar, boşuna nefesini tüketme, sen kabirdekilerin duyuramazsın” mı diyor?

Halbuki ayette geçen “ölüler” in gerçek ölüler olmadığı, yaşayan inkarcılar / münafıklar olduğu açıktır.



Şimdi de Tevbe Suresi’nin 83-85 ayetlerine bakalım:

“83: Allah seni onların bir grubuna geri gönderdiğinde (seninle savaşa) çıkmak için izin isteyecekler. De ki: Benimle asla çıkmayacaksınız, benimle birlikte bir düşmanla savaşmayacaksınız. Çünkü sizler ilk defasında geride kalanlarla oturmayı yeğlediniz. Şimdi de geride kalanlar ile birlikte oturun artık.

84: Onlardan ölmüş biri ile asla irtibat kurma, kabri üzerinde durma! Çünkü onlar Allah’a, Rasul’üne inanmamış, İman’dan çıkmakla ölmüşlerdir.

85: Onların ne mal varlığı ne de evlat çokluğu seni imrendirmesin. Allah bunlar sebebiyle, onlara dünyada azap (işkence) edip, kafirler olarak can vermelerini istiyor.”

Bu ayetler gerçekte ölmüş, kabre konmuş münafıklar değil de küfürleri nedeniyle ölüler yerine konmuşlardır.


Konuyu Tevbe 73’ten itibaren 87’ye kadar kesintisiz olarak okuduğumuzda Allah’ın muradını daha iyi anlayacağız. Allah bu ayetlerde münafıkları tehdit ediyor. Onlara, yaşarken adeta ölüm korkusu yaşatıyor. Allah Rasul’üne “ latusalli ala…” ile, münafıklarla irtibatını ebediyen kes, onlarla ilişkiyi kopar, onlar tamamen ölmüşlerdir!.. diyor.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Anonymous (6. December 2011), dost1 (22. December 2012), Miralay (9. December 2011), sevginur (23. December 2012)
Alt 29. March 2012, 03:31 AM   #192
Toslunba
Uzman Üye
 
Toslunba - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 217
Tesekkür: 90
69 Mesajina 159 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Toslunba is on a distinguished road
Standart

Şiir yazdı diye Yunus Emreyi şair sanmayalım. Bende balık tutarım ama balıkçı değil Mühenidisim. Yunustan öğrenilecek çok şey var.
Toslunba isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 22. December 2012, 09:18 PM   #193
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Af ola.Şuna bir bakar mısınız?

............ sitesinden Doğanay isimli bir arkadaş'tan.


''KURAN'DA NAMAZ VAR MIDIR, peygamber namaz kılmış mıdır, müslümanlar peygamber zamanında namaz kılıyor muydu?

Namazın olduğuna ilişkin kuran'dan çıkarsamalar ikna edici olmadığı gibi hadislere dayandırlarak yapılmak istenen kanıtlama da çok basit ve dayanaksız gözüküyor.

kuran'da namaz olduğunu söyleyen ve bunu da hadislerle destekleyenlere çok basit bir soru soracağım...

Bir insanın namaz öğrenmesi için ne kadar zamana gereksinimi vardır?

Bir saat...

Bir gün....

Bir ay...

Yoksa bir sene...

Yetmez diyen olur mu?

Ya da herkes kendisi açısından bakarak söylesin, kaç saat veya günde namaz kılmayı öğrendiniz?

Birkaç günü geçti diyen kaç kişi çıkar?

Bugünün insanı namazı birkaç saatte veya günde öğreniyor, yıllar içinde o kadar da zorlaştırlmış olmasına karşın, uyguluyor... Çok zor ve olanaksız değil yani.

Şimdi soralım: bu nasıl namaz ki yirmiüç yıl insanlar arasında peygamberlik yapan peygamber kimseye doğru, tam, kusursuz bir namazı öğretememiş, nasıl olmuş?

Bugün namaz konusunda tam olarak birbiriyle anlaşan iki müslüman bulabilir misiniz?

Birbiriyle tam olarak uygunluk içinde olan iki mezhep bulabilir misiniz?

Hepimiz de biliyoruz ki namaz konusunda tarihten bu yana kimse mutabık kalmamış, bu durum neden böyle?

Yani senin birkaç saatte veya günde öğrendiğini nasıl oluyor da ne peygamber zamanında yaşayanlar ne de ondan sora gelenler tam olarak öğrenememiş?

Böyle bir durum akla ziyan değil mi?

Hangi akıl sahibi bunu kabul edebillir?

Dinin peygamberi yirmiüç yılda kimseye tam bir namazı öğretemeyecek ama sen birkaç saate öğreneceksin? Mantığın alıyor mu?

kuran ayetlerinin sıkca vurgulayarak düşünün öğütünü yineleyip duruyorsunuz ama iş kendinizi eleştirmeye gelince düşünmeyi unutuyorsunuz?

Eğer kuran'da namaz varsa ve peygamber de namz kılıyorduysa onu kabul eden müslüman halkın da namaz kılması gerekir. Basit bir çıkarsama değil mi?

Peki madem öyle neden hadislerle kanıtlamaya çalışıyorsunuz ki peygamber namaz kılmıştır? eğer peygamber namaz kılmışsa bütün halk buna tanık olmaz mı? Olur. Bütün halk buna tanık oldu ise hadis geçersiz olur. Hadis bütün halkın gördüğü ve bildiği bir konuda sözkonusu olmaz. Uhud savaşı oldu mu? Bunda kimsenin kuşkusu var mı? Bunun için hadis arar mısın? Eğer hadis ararsan bu olayın genel bir olay olduğunu ve çok insanın bu savaşa katılmadığını göstermiş olursun, inanmıyorsundur. Müslümanlar o zaman mamaz kılıyorduysa buna herkes tanık olmuştur demek ki... Herkesin tanık olduğu bir olayda hadis aramanın anlamı ne? Birileri ben gördüm ki peygamber şu saatte, şurada namaz kıldı, demesi ne anlama gelir? Yalancılık anlamına gelir.

Demek hakkımız değil mi, binlerce müslüman içinde senden başka kimse görmedi mi? peygamber namazı gizli saklı mı yapıyordu? Peygamber namazı özel kişilerle mi kılıyordu ki, kalkıp, işte ben şu ve bu bir gün falan yerde şöyle bir namaz kıldık, bu ikindi namazıydı diyebiliyorsun?

Sorarım namazla ilgili kaç hadis var? Diyelim ki yüz.. çok mu..

Namazla ilgili hadislerin ilk ileteni kaç kişi?Diyelim ki yüz..

O dönemde ne kadar müslüman ve aynı zamanda müslüman olmayıp da onlar içinde birlikte yaşayan kaç kişi vardı? Yüzbinlerce..

Peki soralım:yüzbinlerce insan kendi ailelerine, yani sonraki kuşaklara hiçbir şey aktarmadı da sadece bu yüz kişi mi tanık olarak aktardı?

Yüzbinlerce insan sonraki kuşak içinde hiç namaz kılmadı mı ?Onlar kendilerinden sonraya hiçbir şey bırakmadı, öğretmedim mi? Yüzbinler yeni yetişen nesil içinde hiç namaz kılmadı mı, onlara bir şey aktarmadı mı?Yüzbinleri bir kenara atıyorsunuz, birkaç kişinin bilmem kaç nesil sonraya aktararak getirilen sözlerini dayanak alıyorsunuz?

Bu peygambere ve onun toplumuna hakaret değil mi?Yüzbinlerce insanın hergün beş vakit yaptığı fiili sadece birkaç kişinin ikiyüz yıl sonra duydum dediği sözlerle mi kanıtlamaya çalışıyorsunuz?

Hani müslümanlık bilime ve akla dayanıyordu? Hani kuran düşünmez misiniz diyordu?

Siz insanı ahmak mı sanıyorsunuz? Kim olduğu bilinmeyen , öyle kişilerin gerçek yaşamda varolup olmadığı hiçbir şekilde kanıtlanamayacak olan kişilerin ikiyüz sene sonra ben duydum dediği sözleri senet sayacaksın?

Bunları insanlara gerçek diye yutturmaya çalışanlara soruyorum, eğer sizin bir tarlanız olsa ve biri çıkıp bu tarlanın kendi dedesinin dedesinin kendisine mirası olduğunu söylese, ben dedemden o da bilmem kaç kuşak öte dedesinden işitti dese bu tarlAYI ONA VERİR MİSİN? Zırnık bile vermezsin. Mal olunca , bırak adama tarlayı vermeyi adama yapmayacağın hakaret bile kalmaz, defedersin. Mal mülk olunca hadis vız gelir tırıs gider ama dini konulara gelince hiç öyle davranmazsın, düşünmezsin, çünkü orada elinden mal gitmiyor tersine sütatikoyu sürdürüyorsun çok şükür..

Madem ki beş vakit namaz vardı ve peygamber ve müslümanlar bunu yerine getiriyorduysa burada hadise gerek kalmaz, bu kendiliğinden tarihsel bir gerçeklik olarak aktarılır. hergün beş vakit yapılan bir fiil nasıl olur da gizli saklı yapılan bir iş haline dönüşür ve sadece birileri ikiyüz yıl sonra çıkıp der ki ben falancadan o da falancadan o da falancadan duymuş ki peygamber ikindi namazını üç kişi beş kişiyle bir yerde kılmış. Pes.. Nere gitti peygaberin diğer topluluğu? Onlar kimseye bir şey aktarmadı mı, göstermedi mi, anlatmadı mı? Hadisçilere göre yapmamış, yani peygamber peygamberliğini doğru dürüst yapmamış, sadece gizli saklı özel kişilerle yapmış...gel de inan..

Günde beş vakit yıllarca binlerce insanın kıldığı namaz nasıl olur da peygamberden hemen sonra tartışma konusu olur? peygamber hangi namazı nasıl kıldı? Gördünüz mü görmediniz mi? he, görmedik bizden saklı yapıyordu, çok özel kişiler ancak onunla kılıyordu o yüzden kimse bilmiyor sadece biz biliyoruz işte hadis olarak bildiriyoruz... Vay be...

Eğer peygamber namaz kılmış olsaydı ve bunu da günde beş vakit yapıyor olsaydı bunun bugün tartışma konusu olması ne tarihsel bir olgu olarak ne de mantık olarak sözkonusu olması olanaksız olurdu. hergün beş vakit binlerce müslüman tarafından yerine getirilen bir fiil birkaç kişinin tanıklığına gerek kalmaksızın anlaşılır ve süregelirdi. Tarih bize böyle bir olayı, olguyu birkaç kişinin insafına mı bıraktı?

Bir olayın veya olgunun doğruluğu neyle test edilir? Birkaç kişinin lafıyla mı? Bağımsız kaynaklara dayandırılır herşeyden önce. Yani o dönemde başka toplumların, bilim insanlarının veya tarihçilerin, ticaret gruplarının belgelerine bakılır. O dönemde müslüman olmayan başka toplumların tanıklığı ve belgeleri aranır. Gösterebiliyor musunuz? Diyebiliyor musunuz peygamber zamanında müslümanların beş vakit namaz kıldığını gösteren başka toplumların tanıklığı veya belgeleri var? Bizanstan, İrandan bir belge, tanıklık var mı? Bellemişsiniz hadis diye uyduruk lafları dayatmayı. Bununla aklı ve bilimi kahretmeye çalışıyorsunuz ama akıl ve bilim ona düşman olanı kahreder.

Hadislerle namazın olduğunu ve peygamberin namaz kıldığını kanıtlamaya çalışmak bilimdışı, akıl dışı, din dışı bir çabadır, boştur, yalandır...''

Ne dersiniz?

Saygılarımla
Galip Yetkin.
Mantıklı...

Peki sizce bunun -sadece namaz konusunda- (o dönemdeki) nedeni ne olabilir?
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (22. December 2012)
Alt 23. December 2012, 12:40 AM   #194
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mantıklı...

Peki sizce bunun -sadece namaz konusunda- (o dönemdeki) nedeni ne olabilir?
Kuran dışındaki tüm kaynaklar hiç bir şekilde %100 kesinlikte doğru olduğu ispatlanabilecek kaynaklardan değildir. Dolayısıyla, zaten rivayetlere göre konuşmanın her türlüsü tam doğru olmayacaktır.

Kuranda namaz varmıdır, vakitleri varmıdır? Vardır, o halde bize inen bu kitap bizlere yetmiyormu da başka kaynak arıyoruz?

Peygamber yaşayan kuran idiyse, kurandan bulunan namaz ve vakitleri peygamberin de uyguladığı namazlardır.

Ayrıca, peygamber zamanında olan ve olmayan bazı şeyler, ondan sonraki siyasal unsurlar nedeniyle sekteye uğrayarak gelmesi son derece normaldir.

Bu dikkate alınmadan ve kuranla yetinilmeden, ille de kuran dışı başka kaynak (üstelik inanılır olması için başka ülke kaynakları) aranırsa, o zaman kurandaki namazı da yok kabul etmekle karşı karşıya kalınır.

Bu düşüncede iken bir de başka ülkelerde özellikle yanlış bilgi içeren belgeler bulunursa, o zaman o belgelere göremi namaz belirlenecektir.

Görüldüğü üzere, hangi amaçla olursa olsun kuran dışına çıkıldığında, kesinlikle doğru bulunamamaktadır. Belge olması da olmaması da bizi doğruya götürmemektedir, bu nedenle din kurandan öğrenilmelidir.

Selamlarımla,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 23. December 2012, 12:49 AM   #195
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kuran dışındaki tüm kaynaklar hiç bir şekilde %100 kesinlikte doğru olduğu ispatlanabilecek kaynaklardan değildir. Dolayısıyla, zaten rivayetlere göre konuşmanın her türlüsü tam doğru olmayacaktır.

Kuranda namaz varmıdır, vakitleri varmıdır? Vardır, o halde bize inen bu kitap bizlere yetmiyormu da başka kaynak arıyoruz?

Peygamber yaşayan kuran idiyse, kurandan bulunan namaz ve vakitleri peygamberin de uyguladığı namazlardır.

Ayrıca, peygamber zamanında olan ve olmayan bazı şeyler, ondan sonraki siyasal unsurlar nedeniyle sekteye uğrayarak gelmesi son derece normaldir.

Bu dikkate alınmadan ve kuranla yetinilmeden, ille de kuran dışı başka kaynak (üstelik inanılır olması için başka ülke kaynakları) aranırsa, o zaman kurandaki namazı da yok kabul etmekle karşı karşıya kalınır.

Bu düşüncede iken bir de başka ülkelerde özellikle yanlış bilgi içeren belgeler bulunursa, o zaman o belgelere göremi namaz belirlenecektir.

Görüldüğü üzere, hangi amaçla olursa olsun kuran dışına çıkıldığında, kesinlikle doğru bulunamamaktadır. Belge olması da olmaması da bizi doğruya götürmemektedir, bu nedenle din kurandan öğrenilmelidir.

Selamlarımla,
aorskaya
sen namaz vardır diyorsun, o namaz yoktur (tazarrulu niyaz - dua- vardır) diyor ikinizde kuranı referans gösteriyorsunuz.

sonuç????
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 23. December 2012, 12:59 AM   #196
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
sen namaz vardır diyorsun, o namaz yoktur (tazarrulu niyaz - dua- vardır) diyor ikinizde kuranı referans gösteriyorsunuz.

sonuç????
Namazla ilgili yazılarımda bu konular sanırım namazın olduğu şeklinde ortak kabulle bırakılmıştı.

Adına tazarrulu dua da dense, namazda dense, salatın her durumda ve sadece eğitim-destek anlamında olmadığı, bazı yerlerde de namazı ifade ettiğinde hem fikir olduğumuzu hatırlıyorum.

Ancak, sayın dost1 in ve özellikle de sayın Hakkı Yılmaz'ın salatın her durumda eğitim-destek anlaşılması/anlatılması üzerine sanırım yeni bir çalışma yapmam gerekecek diye düşünüyorum.

Abdestin kendisinin bile, her durumda salatın, eğitim-destek olmadığını, namazı işaret ettiğini söyleyerek bu kısmı şimdilik burada kapatıyorum.

Rabbim izin verirse ve ben de uygun olursa, sayın H. Yılmazın mealerinden alıntılayarak namaz konusunu ele almaya çalışacağım.

selamlarımla,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 23. December 2012, 01:26 PM   #197
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Sayın Bartsimpson.

Sonuç???? demişsiniz. Bakalım tatmin olacak mısınız.

-Müslüman kişi, ilimden başka bir yol gösteren edinmez. O, ilimden beslenir ve ilmin en gerçeğinin de orijinal vahiyde olduğunu bilir. Bu nedenle de ''O dedi, Bu dedi'' masallarına itibar etmez.

Yaşamı Nebi'nin yaşamına rastlamışsa, O'nun vahiy yorumuna katılır ve O'nun yaşamını benimser. Resul ölmüş veya kendisi O'nun zamanından sonra dünyaya gelmişse, artık kimseye uymaz. Şahsen sorumlu olacağından, suç ve ceza ile mükâfat şahsidir; yorumlarını kendisi yapar, imama mimama uymaz. İmam da Resul olmadiğindan söylediği de vahiy değildir.

Bireyler ümmet toplumunu oluşturduklarında, işler aralarında ''şura'' iledir. Şura ise işlerin kimseye havale edilmediği, asaleten yapıldığı için namaz kıldırma iddiası ile ortaya çıkmış imam da müteahhit konumundadır. Şura, ortaklaşa yönetimdir; katılımcı demokrasinin en ileri derecesidir. Herkes asil olduğundan katılım da denemez; ancak elbirliği ile yönetim denilir. O halde böyle bir sistemde imamın namaz-mamaz kıldırma haddi olamaz. Esasen imam islamda din işlerinin müteahhiti durumunda olduğundan islam bu nedenle Ruhban diye bir olguyu da tanımaz. İmamın peşinde saf tutulması abestir, sürü olmak pramit oluşturmak, Bakara-104. ayete aykırı olarak iradesini teslim etmektir. Toplu namaz kılma, yani imamın namaz kıldırması metot olarak da islama aykırıdır; çünkü işler havale edilemez: herkes işi kendisi yapmak durumunda olduğu için buna ''asalet-asaleten'' denilir.

Son vahiy gelmişken, bu vahiy-Kur'an- kendisini tatmin etmediğinden ve toplum içinde bu vahiyden daha imtiyazlı bir duruma geçmek için namazla toplumu etki altına almaya çalışmış bir takım kişiler başarılı olmuşlar toplumda imtiyaz sahibi olmuşlar, ve böylece hükmetmişlerdir. Bu toplumlar her alanda bireyciliği ve gemisini kurtaran kaptan mizacı taşırlar. Bu yüzden Bu toplumlarda ''şura-müşavere- yoktur. Allah'ın huzuruna çıkma gibi bir mistisizmin hakim olduğu bu toplumların tümü de liberalist, yani hak dinde ''sıla-i rahim'' denilen sosyalizmi (toplumculuğu) terk etmişlerdir. Hem uslamlamada hem de çalışma hayatında tembelleştiği ve bunu tercih ettikleri için her açıdan geride ve gaflet içindedirler ve toplumu da geri bıraktırmışlardır.

Allah aşkı ve O'nunla buluşma diye yeni ve ayinsel bir din icat etmişlerdir. Sanki ''salat'' yetmiyormuş, şah damarından daha yakın olmak kafi gelmiyormuş gibi, uyduruk bir huzura çıkma zannı ile bir ''serap'' yolu olan namazı icat ederek Allah'a düşünemezmiş gibi dinini ve O'na vuslatı öğretmeye kalkışmışlardır. Oysa bu ''panteist'' bir görüş olup cahiliye zamanından kalma felsefe bilmezlerin zannıdır. Allah ile birleşmek mümkün değildir. "Dağ"a çıkmış (vahiy alma transına geçmiş) Musa'nın Allah'ı görme isteğinin çarpılma tehdidi ile sonuçlandığı durumunu bile düşünmezler.

Allah ile randevulaşıp buluşmak sözü, öğreti ve iddiası Yahudiler'in Yakup Peygamberi Allah'la güreştirmeleri kadar fahiş bir hatadır.

Hiç bir resul ''Allah aşkı''ndan bahsetmemiştir. Çünkü aşk nefsidir ve akıl dışıdır. Sevgi ise hoşnut olmadır ve aklidir. Diğer aykırılıklar ile de aklı örten bir hal içinde bulunmayı marifetmiş gibi öne çıkartmak ve batıl dinlerin metafizik alemle ilişkide kullandıkları yöntem de palavradır; Kur'an'dan değildir. Peygamberler bile vahyi alırken asla Allah'ın huzuruna çıkamazlar ve bilinçlerini kaybetmezler. Aksi hezeyanları gerçek sanmaktır.

Daha önce belirttiğim gibi ''namaz'' ''na-maz''dır. Maz bireyciliktir. Na-maz liberalist olmayan, ''kollektivist'' demektir. ''Na'' olumsuzluk eki ile ''maz''ın ifade ettiği liberal sosyo-ekonomik politik reddedilir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (28. February 2017 Saat 01:31 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 23. December 2012, 02:29 PM   #198
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın Bartsimpson.

Sonuç???? demişsiniz. Bakalım tatmin olacak mısınız.

-Müslüman kişi, ilimden başka bir yol gösteren edinmez. O, ilimden beslenir ve ilmin en gerçeğinin de orijinal vahiyde olduğunu bilir. Bu nedenle de ''O dedi, Bu dedi'' masallarına itibar etmez.

Yaşamı Nebi'nin yaşamına rastlamışsa, O'nun vahiy yorumuna katılır ve O'nun yaşamını benimser. Resul ölmüş veya kendisi O'nun zamanından sonra dünyaya gelmişse, artık kimseye uymaz. Şahsen sorumlu olacağından, suç ve ceza ile mükâfat şahsidir; yorumlarını kendisi yapar, imama mimama uymaz. İmam da Resul olmadiğindan söylediği de vahiy değildir.

Bireyler ümmet toplumunu oluşturduklarında, işler aralarında ''şura'' iledir. Şura ise işlerin kimseye havale edilmediği, asaleten yapıldığı için namaz kıldırma iddiası ile ortaya çıkmış imam da müteahhit konumundadır. Şura, ortaklaşa yönetimdir; katılımcı demokrasinin en ileri derecesidir. Herkes asil olduğundan katılım da denemez; ancak elbirliği ile yönetim denilir. O halde böyle bir sistemde imamın namaz-mamaz kıldırma haddi olamaz. Esasen imam islamda din işlerinin müteahhiti durumunda olduğundan islam bu nedenle Ruhban diye bir olguyu da tanımaz. İmamın peşinde saf tutulması abestir, sürü olmak pramit oluşturmak, Bakara-14. ayete aykırı olarak iradesini teslim etmektir. Toplu namaz kılma, yani imamın namaz kıldırması metot olarak da islama aykırıdır; çünkü işler havale edilemez: herkes işi kendisi yapmak durumunda olduğu için buna ''asalet-asaleten'' denilir.

Son vahiy gelmişken, bu vahiy-Kur'an- kendisini tatmin etmediğinden ve toplum içinde bu vahiyden daha imtiyazlı bir duruma geçmek için namazla toplumu etki altına almaya çalışmış ve başarılı olmuşlar toplumda imtiyaz sahibi olmuşlar, ve böylece hükmetmişlerdir. Bu toplumlar her alanda bireyciliği ve gemisini kurtaran kaptan mizacı taşırlar. Bu yüzden Bu toplumlarda ''şura-müşavere- yoktur. Allah'ın huzuruna çıkma gibi bir mistisizmin hakim olduğubu toplumların tümü de liberalist, yani hak dinde ''sıla-i rahim'' denilen sosyalizmi (toplumculuğu) terk etmişlerdir. Hem uslamlamada hem de çalışma hayatında tembelleştiği ve bunu tercih ettikleri için her açıdan geride ve gaflet içinde dedirler ve toplumu da geri bıraktırmışlardır.

Allah aşkı ve O'nunla buluşma diye yeni ve ayinsel bir din icat etmişlerdir. Sanki ''salat'' yetmiyormuş, şah damarından daha yakın olmak kafi gelmiyormuş gibi, uyduruk bir huzura çıkma zannı ile bir ''serap'' yolu olan namazı icat ederek Allah'a düşünemezmiş gibi dinini ve O'na vuslatı öğretmeye kalkışmışlardır. Oysa bu ''panteist'' bir görüş olup cahiliye zamanından kalma felsefe bilmezlerin zannıdır. Allah ile birleşmek mümkün değildir. Dağa çıkmış Musa'nın durumunu bile düşünmezler.

Allah ile randevulaşıp buluşmak sözü, öğreti ve iddiası Yahudiler'in Yakup Peygamberi Allah'la güreştirmeleri kadar fahiş bir hatadır.

Hiç bir resul ''Allah aşkı''ndan bahsetmemiştir. Çünkü aşk nefsidir ve akıl dışıdır. Sevgi ise hoşnut olmadır ve aklidir. Diğer aykırılıklar ile de aklı örten bir hal içinde bulunmayı marifetmiş gibi öne çıkartmak ve batıl dinlerin metafizik alemle ilişkide kullandıkları yöntem de palavradır; Kur'an'dan değildir. Peygamberler bile vahyi alırken asla Allah'ın huzuruna çıkamazlar ve bilinçlerini kaybetmezler. Aksi hezeyanları gerçek sanmaktır.

Daha önce belirttiğim gibi ''namaz'' ''na-maz''dır. Maz bireyciliktir. Na-maz liberalist olmayan, ''kollektivist'' demektir. ''Na'' olumsuzluk eki ile ''maz''ın ifade ettiği liberal sosya-ekonomik politik reddedilir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Sevgii Galip, ben yazımda o dedi bu dedi masallarına itibar etmiyorum.

bak aynen kopyalayıp yapıştırdım.

"sen namaz vardır diyorsun, o namaz yoktur (tazarrulu niyaz - dua- vardır) diyor ikinizde kuranı referans gösteriyorsunuz."

Kuranı referans gösterdiğinizi söylemek masal mı?????

eğer bunu masal olarak nitelendiriyorsan aynısını;
Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
'Derli toplu bir bigiye ulaşmak için isterseniz, bilgisayarınızdan ''İşte Kur'an'' sitesine girerseniz oradan ''makaleler'' kısmında ''Salât'' kelimesine ve bu kelimenin bilgi yönünden çevresinin bereketine erişebilirsiniz.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
masalı ile başkasının "dediğini" referans göstererek sende yapma...

http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2082&page=16

konusunda sorduğun bakara 125'teki "tavaf edenler" ile ilgili soruna aldığın cevabın karşılığını hala bekliyorum....

Ayrıca "namaz" kelimesinin anlamı ile ilgili referans verdiğin siteden okuduklarım senin söylediklerinle hiç örtüşmüyor. (Bakınız ekteki resim dosyası)

sen "namaz" kelimesinin anlamı ile ilgili "hangi ilimden beslendin" söyle de beyhude aramayalım...

Tatmin olmak : Bir canlının fiziksel ve/ya duygusal anlamda gereksinimlerinin yerine gelmesi ya da getirilmesi sonucunda içinde bulunduğu durum.

Amacın beni tatmin etmek ise, önce beslendiğin ilmin çelişkisine kendin düşme, sonra bana tatmin olabileceğim cevap verme endişesini yaşa... emi kardeş
Eklenen Resim Ön İzlemesi
Dosya tipi: jpg Ekran Alıntısı3.jpg (18,5 KB (Kilobyte), 6x kez indirilmiştir)
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 23. December 2012, 04:20 PM   #199
sevginur
Uzman Üye
 
sevginur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 300
Tesekkür: 477
198 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
sevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud of
Standart

Sevgili kardeşlerim..!
Hayret ve endişe ile sizleri takip ediyorum..endişe deyince yanlış anlamayasınız,
bunca zamandır ;kuranla ne kadar az haşır neşir olduğuma dair biraz mahcup biraz üzgün olduğumdandır endişem geç kaldık galiba ..farklı görüşler olmasına rağmen yazdıklarınızda kendimi ayetlere vermeye çalışıyorum..Farkında vardığım şey hep birilerini dinleyerek dinimi anlamaya çalıştım.mezhepler,alimler, derken ne kadar yanlış yol izlediğimin farkına vardım.Kuran her şeyi bu kadar apaçık verirken başka kitaplardan öğrenme gafında bulundum sanırım..
neyse hatanın neresinden dönülürse kardır diyorum kuranı okuyarak anlamaya çalışıp takıldığım yada tespitlerimi ilerleyen zamanlarda Allah izin verirse hazır olduğumda sorularım ve yorumlarımlarımla iştişare etmeyi çok isterim
Allah hepinizden razı olsun ilminizi artırsın
__________________
De ki: “Ey kâfirler!
Ben sizin taptıklarınıza tapmam/ Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam.
Siz de benim taptığıma tapıcı değilsiniz/ Siz de benim yaptığım ibâdeti yapmazsınız.
Ve ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim/ Ben asla sizin yapmış olduğunuz ibâdeti yapıcı değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz/ Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz.
Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir.”
Kâfirûn Sûresi
sevginur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
sevginur Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (24. December 2012)
Alt 23. December 2012, 05:06 PM   #200
sevginur
Uzman Üye
 
sevginur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 300
Tesekkür: 477
198 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
sevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud ofsevginur has much to be proud of
Standart

selamun aleykum kardeşlerim
sorumdan vazgeçtim

Konu sevginur tarafından (23. December 2012 Saat 05:27 PM ) değiştirilmiştir.
sevginur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
namaz, rekatları


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:24 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam