hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HUKUK > Adalet ve Zulum > Zulum ve zalim

 
 
Seçenekler Stil
Alt 23. April 2009, 05:14 PM   #1
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart Zulüm

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

“zulüm”, sözlük anlamı olarak, bir şeyi âit olduğu yerin dışında bir yere koymaktır. 'Zulüm, aynı zamanda hakka tecâvüzdür.
Küçük veya büyük günah işlemek zulümdür.
Şirk koşmak bir zulümdür,
İnsanların mallarını haksız yere yemek zulümdür.
Bir hakkı sahibine vermemek zulümdür.

Zulüm, çok olumsuz bir eylemdir ve ‘bu olumsuz eylemin sahibi de zâlimdir ve zulüm işleyen kimse demektir.

Zâlim, zulmün taşıdığı bütün olumsuz anlamların bizzat yapıcısı, meydana getiricisidir.

Kur'an bu “zulum” kavramını küfür, şirk, kötülük, baskı, işkence ve haksızlık anlamlarında kullanmaktadır.





1- Karanlık anlamında, nûrun karşıtı olarak zulum
En'âm, 1:"Hamd, gökleri ve yerleri yaratan, zulumâtı (karanlıkları) ve nûr'u (ışığı) var kılan Allah'a âittir."

Zümer, 6:"... Sizi annelerinizin karnında, üç zulumât (karanlıklar) içinde bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır..."

Ayrıca bu ayetlere de bakılabilir.. En'âm, 59, 63; Bakara, 19; Ra'd, 16; Nûr, 40 a bakılabilir.

2- Küfür, şirk, isyan ve fısk anlamında zulum
En'âm, 39:"Bizim âyetlerimizi yalan sayanlar karanlıklar içerisinde sağırdırlar, dilsizdirler..."

İbrâhim, 1-2:"Elif Lâm Râ.Bu birkitaptırki,Rabbinin izniyle insanları zulumâttan/karanlıklardan Nûra O güçlü ve hamde lâyık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik."

Lokman, 13 :"Hani Lokman, oğluna öğüt vererek demişti ki: 'Ey oğlum, Allah'a şirk koşma. Hiç şüphesiz ki şirk, gerçekten büyük bir zulümdür."
Ayrıca, Bakara, 59, 165; Âl-i İmrân, 117, 135; Nisâ, 168; A'râf, 103, 162, 165; Hûd, 67, 94; Zâriyât, 59 a bakılabilir

3- İnsanlara karşı yapılan haksızlıklar ve baskılar anlamında zulum
Haksız yere adam öldürmek Mâide, 27-29,
Hırsızlık yapmak Yusuf, 75,
Allah'ın koyduğu sınırları aşmak, böylece insanların hakkına tecâvüz etmek Talâk, 1, Başkasının malını almak Sâd, 24,
İlâhlık taslamak veya halkına baskı ve işkence etmek A'râf, 103,
Başkasının hakkını riba yoluyla elinden almak Bakara, 279,
Mü'minlere baskı ve şiddet uygulamak, onları yaşadıkları yerden sürüp çıkarmak Hacc, 39, Müstaz'af kimselerin hakkını yiyip onlara baskı uygulamak Nisâ, 75

Kur'an, ısrarlı bir şekilde ve sık sık Allah'ın kullarına zulmetmediğini, asla zulmetmeyeceğini, kullarına hiçbir şekilde haksızlık yapmayacağını haber veriyor. İnsanların dünyada karşılaştıkları geniş çaplı cezalar, sıkıntılar, zorluklar ve huzursuzluklar kendi yaptıkları yüzündendir.

Âhirette hesaptan sonra alınacak sonuç, kavuşulacak ceza da yine insanların kendi hak ettikleridir, amellerinin karşılığıdır. Allah kimseye zulmetmez, fakat insanların bir kısmı kendi kendilerine zulmederler
(Bakara, 57; A'râf, 160; Tevbe, 70; Ankebût, 40; Âl-i İmrân, 25, 161; En'âm, 160; Câsiye,22 )


Zulmu işleyen zâlim Tipler



Allah’a karşı isyan eden kâfir veya Allah’a ortak koşan müşriktir. Allah’ın âyetleri kendisine hatırlatıldığı zaman kibirlenerek yüz çeviren inkârcılar zâlimdirler. (Kehf, 57)

Allah’ın âyetlerine yalan veya uydurma diyenler de aynı durumdadırlar. (Cuma,5; Zümer, 32)
Allah hakkında kafasına göre yalan uyduran ile, ‘ben vahy aldım, Allah’ın gösterdiğini aynen gösteririm’ diyen iftiracı da zâlimdir En’âm, 93).

Allah ’ın yolunu tıkamak isteyenler ile, mescidleri tahrib eden veya oralarda Allah’a ibadet edilmesini engelleyenler de zâlimdir (2/Bakara, 114).

Şirk, şüphesiz en büyük zulümdür (Lokman, 13). Şirk koşan müşrikler de zâlimlerin ta kendileridir.

Allah , Mûsâ Pygamber Tûr dağında iken buzağıyı ilâh edinip tapınanlara da zâlim demektedir. Çünkü onlar, insan eliyle yapılmış bir heykeli ilâh haline getirmişlerdir.
(Bakara, 51, 92-93; A’râf, 148).

Kim Allah’a ortak koşup müşrik olursa, Allah ona Cennneti yasak edecek ve bu gibi zâlimlerin yardımcıları olmayacaktır (Mâide, 72).


Toplum ve kişi haklarına tecavüz edenlerdir. Bu kamu haklarına saldırı ve kişinin -ister doğuştan ister sonradan elde ettiği- haklarını gasbetme, kişiye veya kamuya her türlü işkence, baskı ve hak ihlâli şeklinde ortaya çıkar. Hak ve adaleti dağıtma makamında olanlar, adaletten ayrılırlarsa; zâlim olurlar. (Mâide, 45).


Kur’an, servet ve nimet sebebiyle şımaran, kendini büyük gören sonra da insanlara hükmetmek isteyenlere ‘teref’ demektir. Bu gibiler servetin sağladığı güçle insanlara tahakküm etmeye yeltenirler, onların haklarını ellerinden alırlar ve onları ‘müstaz‘af’ haline getirirler. Otorite gücüyle, malıyla veya başka bir şeyle kibirlenen ve kendilerini yüce görenlerin diğer adı ‘müstekbir’dir. Onlar bu kibirleriyle şımarırlar, üstünlüklerini göstermek için despotluk yapar ve insanların haklarına tecavüz ederler, onları kendi çıkarları için kullanmak isterler. Bunların yaptıklarının zulüm olması açısından, kişi ve kurum olması arasında, özel veya tüzel kişilik olmasında fark yoktur.

Tuğyan edenler/azgınlığa düşenler de, insanlar üzerinde rablık taslamaya kalkarlar ve böylece onlara hükmetmek, onlara kendi düzenlerini benimsetmek isterler. Şüphesiz onlar da zâlimlerin ta kendileridir (53/Necm, 52).

Kim olursa olsun toplumun ve kamunun haklarına tecavüz edenler, onların haklarını vermeyenler, hakların kullanımını rüşvet, torpil, baskı, şiddet ve terörle engelleyenler zâlimdirler. Yine, halkını Allah’ın indirdikleriyle yönetmeyip onlara haksızlık ve adâletsizlik yapanlar ile, mahkeme ve hukuk işlerinde ilahi yasaları uygulamayarak adâletten ayrılanlar da zâlimdirler.


Kendi kendine zulmeden zâlimler.

Bu, kişinin Allah’a karşı hata işleyerek içine düştüğü günahkârlık, ya da bedenin veya ruhun hakkını vermeyerek, kendi bünyesindeki dengeyi bozmaktır.

Hazreti. Âdem Cennette yasak meyveyi yedikten sonra yaptığı hatası için ‘kendi nefsime zulmettim’ demiştir (A’râf, 23; Kasas, 16).

İnkârından veya günahından dolayı azabı hak edenler, kendi kendilerine zulmedenlerdir. Allah onlar hakkında, “Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmettiler.” demektedir (Hûd, 101; Zühruf, 76; Âl-i İmrân, 117; Nahl, 33).

Kur’an, muttakîlerin özelliklerini sayarken, “çirkin bir hayasızlık işledikten ve nefislerine zulmettikten sonra Allah’ı hatırlayanlar, tevbe edenler” demektedir. Bu anlamda günah işlemek nefse karşı yapılmış bir zulümdür (Âl-i İmrân, 133-135).

Allah , Kitab’ı kullarından seçtiği kimselere miras kılmıştır. Onlardan kimileri nefislerine zulmederler, kimileri orta bir yol izlerler, kimileri de hayırda yarışırlar (Fâtır, 32). Kitab'a inandığı ve onu hayat kaynağı bildiği halde, Allah’ın koyduğu sınırları aşanlar kendi nefislerine karşı zâlim olurlar.

Müslüman olsun, inkârcı olsun; kim Allah’ın koyduğu sınırlara tecavüz ederse, kim Allah’ın hükmünün dışında iş yaparsa o zâlimdir (Bakara, 229).

Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur:

Kâfirler Allah’ın koyduğu ölçüleri, sınırları hiç tanımazlar, inanmazlar ve o ölçüleri kaale bile almazlar. Zaten kim Allah’ın koyduğu hükümleri, ölçüleri tanımazsa inkârcı olur. Bütün inkârcılar da zâlimdirler. Mü’minlerden bazıları ise, Allah’ın koyduğu ölçüleri kabul etmekle beraber, nefislerine karşı zulmederek o ölçüleri uygulamakta hata yapıp günaha düşebilirler. Böyle yapanlar da ‘fâsık’ olurlar.

Değerli Kardeşlerim!

Bu zâlimlerin hiç bir velileri ve şefaatçileri yoktur (Bakara, 270; Mâide, 72; Mü’min, 18).

Zâlimler zulümlerine devam ettikleri ve kötü huylarından vaz geçmedikleri için Allah onlara hidâyet vermez, yol göstermez (Bakara, 258; Âl-i İmrân, 86; Mâide, 51; En’âm, 144; Kasas, 50; Ahkaf, 10).

Allah zâlimleri kesinlikle sevmez (3Âl-i İmrân, 57; Şûrâ, 40).

Allah zâlimleri sevmediği gibi, aynı zamanda onları lânetlemektedir (A’râf, 44; Hûd, 18).

Onların sonları gerçekten çok kötü olacaktır (Âl-i İmrân, 151; Mâide, 72; Şûra, 21, 45).

Zâlimler için bir kurtuluş da mümkün değildir (En’âm, 135; Yusuf, 23).

Mü’minler zâlimlere sevgi besleyemezler, onları veli/dost kabul edemez, onlara hiç bir konuda yardımcı olamazlar. Müslümanların düşmanlığı da ancak zâlimleredir (Bakara, 193).

Kusursuzluk sadece Allah’a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah’a emanet olunuz.
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (23. September 2011)
 

Bookmarks

Etiketler
islam, küfr, zalim, zulüm, şirk


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:38 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam