hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > NÜZUL SIRASINA GÖRE TEBYîNÜ'L -KUR'AN İŞTE KUR'AN ve VİDEOLARI Hakkı Yılmaz > İniş Sırası ile Sureler > 25.Kadr Suresi

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 27. July 2012, 09:22 AM   #1
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart Kadir Gecesi Gerçeği

Kuran cehaleti, küfrü hep karanlık olarak anlatmaktadır. Bknz: Bakara 17


Karanlık içindeki insanın hali gece gibidir.


Allah kudretine şahit olagelen insanın karanlıktan çıkışı için bir dönüm noktası olacaktır. Bu karanlığın sıyrılmaya başladığı gece hali KADİR GECEsi olup, Kuran ayetlerini okuyan biri bu karanlıktan kurtulmaya başlar. Bu dönüm noktası bin aydan hayırlıdır.


Karanlığın giderilmesi gündüze kadar olan bir süreçtir ve günümüzde aydınlanma olarakta ifade edilir. Aydınlanma sürecinde insanda bir hareketlilik ve güç meydana gelir. Zihni melekeleri açılır; ayetleri insanlara anlatma için bir ruh gelir.


Bu gelen ruh ise, temiz bilgi yani ruhul kudus, güvenilir bilgi yani ruhul emindir. Bu ayetlerin, meleklerin ve ruhun istifadeye sunulması aydınlanana kadar sürer.


Kadr Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm.


1. Biz onu Kadir gecesinde indirdik.


Bu ayetteki zamirin ne gittiği noktasında bir çok görüş vardır. Sure bütünlüğünde değerlendirildiğin inzal olanın Ruh ve melekler olduğu görülmektedir. Bu her iniş yani bir çok Müslüman için geçerlidir. Duhan Suresi bu sure bütünlüğünde değerlendirilmelidir.


Duhan1-6. Ha. Mim. -Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, -Biz onu mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır. - Her hikmetli işe o gecede hükmedilir. -katımızdan emir. -Çünkü biz, mürselinleriz. gönderilenleriz, -Senin Rabb'inin acıması gereği olarak .Doğrusu o işitendir ,bilendir.

Son nebinin örnekliği ile Kuranın gece okunması öğütlenir Bknz: Müzzemmil Suresi


Hz. Musa'nın Allah ile sözleşmesi yine gece ile ifade edilmektedir. Bkn: Bakara 51, Araf 142


Allahın ayetlerini görülmesi yine bir gece ile ifade edilmektedir. Bknz: İsra 1, Yasin 37


Kuran gece okuyuşlarını tavsiye etmektedir. Bknz: Ali İmran 113


İsra 12: Biz, geceyi ve gündüzü birer ayet olarak yarattık. Nitekim, Rabbinizin nimetlerini (bknz: Nimet verdiklerini yoluna ilet "Fatiha suresi") araştırmanız, ayrıca, yılların sayı ve hesabını bilmeniz için gecenin karanlığını silip aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. İşte biz, her şeyi açık açık anlattık.


Müminun 66,67. Çünkü ayetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin hezeyanlar savururdunuz.


Furkan 64: Gecelerini Rablerine secde ederek ve kıyam durarak geçirirler. Ayrıca Bknz Zümer 9


2. Kadir gecesini idrak ettin mi? Vemâ edrâke mâ leyletu-lkadr(i)


İdrak etmek? Son nebi başta olmak üzere tüm müslümanlar gelen bir hitap.


3. Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.


Bu süre, takribi bir insan hayatına denk gelmekte olupp, hidayetin bir ömürden daha değerli olduğunu anlatmaktadır.
4. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh , her iş için iner dururlar.


Burada ki "izin" Duhan suresinde ki "emir" ile değerlendirilmelidir.


Fussilet 30: Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vadolunan cennetle sevinin! derler.


Budaki melekler Kuran ayetleridir. Melik olan allahın emirleri ve hidayet rehberleri. Bu ayetler ne ile müjdelemektedir. Melekler intak sanatı ile konuşturulup, hidayete erenler bu müjdeyi vermektedirler; Korkmayın, üzülmeyin, size vadolunan cennetle sevinin!


Mücadele 22: .....İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir.....


Nahl 102 De ki: Onu, Ruh kudüs (Temiz bilgi) , iman edenlere sebat vermek, müslümanları doğru yola iletmek ve onlara müjde vermek için, Rabbin katından hak olarak indirir durur.(nezzelehü: Bu şeddeli ifade devamlılığı bildiri)


5. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.


Kuranın enerjisi, gücü ve bilgisi insanı karanlıktan aydınlığa çıkarır.

Rabbim karanlıklardan bizi kurtarsın.

www.vekuran.blogspot.com
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Bilgi (5. August 2012), dost1 (5. August 2012), han (2. July 2016), Miralay (6. August 2012)
Alt 5. August 2012, 12:56 PM   #2
ozaner
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesajlar: 35
Tesekkür: 7
19 Mesajina 40 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
ozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud of
Standart Kader gecesi

KADER GECESİ
Kadir gecesi aynı zamanda kader gecesidir zira Kadir gecesi denen olgu aslında vahiy insan buluşmasının adıdır.Aynı zaman da bu olay belli bir zamana has bir olgu değildir ve süreklilik ifade eder ( تتنزّل - tetenezzelü') yani bir kez inmiş bitmiş bir şey değildir.Yani geçmiş bir zaman diliminin kutlaması değildir.Hatta totocuların piyangocuların beklediği bir kez yakalayıp cenneti garanti ettiği bir olay hiç değildir.

Kadr 1 BİZ bu [ilahî kelâm]ı Kadir Gecesi'nde 1 indirdik
Kadr 2 Bilir misin nedir Kadir Gecesi?
Kadr 3 Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır: 2
Kadr 4 o gece melekler, Rablerinin izniyle ilahî bir esin taşıyarak 3 bölük bölük inerler; 4 (insanı) her türlü [kötülük]ten
Kadr 5 emîn kılar bu (gece), tâ şafak vaktine kadar.

Bir gece inmeye başlayan bu vahiy indiği yeryüzünün kaderini değiştirecektir.Sevmediğim bir ifade ile bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.Artık yer yüzü bir değer KADR le ölçülecek veya ölçüyü elinize almaktasınız.Yani kaderiniz artık bir şekilde ellerinize verilmektedir indirilmektedir indirilmesi gerekeken
Abese 11 Kellâ innehâ teżkira(tun/ Hayır. Şüphe yok ki, o bir öğüttür
12 Femen şâe żekerah(u)/ kim istekliyse O'nu hatırlayıp öğüt alabilir
13 Fî suhufin mukerrame(tin)/ O'nun] kutsal ve soylu vahiyleri [ışığında],

Evet vahiy indirilmeye başlandı indirilmeye devam ediyor ve devam edecektir.Bu gecenin zaman olarak çok değeri yoktur çünkü ilk inişe biz yetişemediğimizden bizim için asıl olan zaman değiş inişin olmasıdır.Yani vahyin kalbimize inmesidir çünkü kaderimizin değişmiş olması önemlidir.Kadr bir değerdir bir ölçüdür bir mihenk tir

Kadir gecesi neden bin aydan hayırlıdır.Yani yaklaşık bir ömürün en hayırlı günü en önemli günü en değerli en Kadrli günü vahiy bize inmeye başlağı /tanıştığımız gündür .Yani Vahyi tanıdığımız bir kadr gecesidir.yani bir Bir kader gecesidir. Onun için bir ömrün en hayrlı günü bu gündür.

Bu gece melekler iner ama niçin iner veya nasıl iner bir bakalım /Fussilet 30 İnne-lleżîne kâlû rabbuna(A)llâhu śümme-stekâmû tetenezzelu ‘aleyhimu-lmelâ-iketu ellâ teḣâfû velâ tahzenû ve ebşirû bilcenneti-lletî kuntum tû’adûn(e)/

Fussilet 30 Fakat,] “Rabbimiz Allah'tır!” diyen ve sebatla doğru yolu izleyenlere gelince, onların üzerine sık sık melekler iner [ve şöyle derler:] “Korkmayın ve üzülmeyin, işte alın size vaad edilmiş olan cennet müjdesini!

Fussılet; 14) Hani elçiler onlara önlerinden, arkalarından gelerek şöyle demişlerdi: "Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmeyin!" Şöyle cevap vermişlerdi: "Eğer Rabbimiz isteseydi, kesinlikle melekler indirirdi. Bu yüzden biz kendisiyle gönderilmiş olduğunuz şeyleri inkâr ediyoruz
Melekler Elçiler/melekeler Ruh / Kuran /vahiyle birlikte inerler

Mü'min: 15) O Refi'dir, dereceleri yükseltendir, Arş'ın sahibidir. Buluşma günü hakkında uyarmak için kendi emrinden/ kendi işinden olan ruhu kullarından dilediğine ilka eder. [bırakır
(Hicr: 29) Onu amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp ruhumdan içine üflediğim zaman, hemen ona secdeye kapanın.
(Sâd: 72) Onu amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp rûhumdan içine üflediğim zaman, hemen ona secdeye kapanın

Sonuç olarak Kadir gecesi dediğimiz gece bir zaman diliminden çok olgusal bir gerçekliktir.Yani vahiyle tanışma ve vahyin kadrini kıymetini bilip hayatının tümüne yaymaktir Zira vahiy inmeye devam etmektedir - tetenezzelü' - (tenezzelü') vahiyle ilgili olarak kaderimiz farklılaşmaktadır. Her okuyuş her değer veriş her ciddiye alış 41/30 vahyin devamlılğı ve karşılık olarak bereket rahmet idrak kapılarının aralanması anlamına gelmektedir.Yani siz vahye verdiğiniz değerler kadar anlam kazanacaksınız bu bir gün değil bir saat değil bir an değil süreklilik ifade eden bir olgudur. Kader gecesi kaderinizin şekillendiği bir süreçtir/ gecedir .Bu da vahye verdiğiniz değer kadr kadardır gün gece aramaya gerek yoktur.vahiyle yaşadığımız her an kader gecemizdir
ozaner isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ozaner Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Bilgi (5. August 2012), dost1 (5. August 2012), han (2. July 2016), Miralay (6. August 2012)
Alt 5. August 2012, 08:42 PM   #3
ozaner
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesajlar: 35
Tesekkür: 7
19 Mesajina 40 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
ozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud of
Standart Hira nerede

Alemlerin Rabbi kainatın bir fıtrat üzere yarattı 30/30 aynı zamanda insana da ve kendini unutmayan insan fıtratı gereği hakikatin peşine düştü, aradı, sordu ,soruşturdu ve hep bir arayış içinde oldu zira yaratılış bir arayıştı . Hz İbrahim’in ayı yıldızı güneşi örnek vermesi bir arayış öğretisidir. Hz Musa’nın yolculuğu hep birer arayıştı. İnsanın arayışı hiç bitmedi bitmemiştir bazıları bu arayışın yönünü saptırarak başka yöne çevirmiştir

2/177 İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır

İnsan bir yolculuk için yaratılmıştı hakikate olan açlık, hakikate olan özlemle bunu yaparken de Rahmanın insana verdiği en önemli özellik olan fıtrat akıl ve idrak etme yeteneğini kullandı.
Peki bu arayış nasıl bir arayıştı sadece mistik düşünceden mi ibaretti. Hz Peygamber Hira ya nıçin çıkardı ne düşünürdü neden orada zaman geçirirdi neydi onu günlerce aç susuz olarak orada bekleten ,ne arardı. Sorunu ne idi neden oraya gitme ihtiyacı hissetmişti.

Evrensel hakikati arıyordu ; Emin Muhammet sadece o değil ondan önceki Haniflerde aramışlardı sormuşlar ve soruşturmuşlardı. Ancak arayış doğru olmalı ve doğru sorular sorulmalı idi ki gelen doğru cevabı doğru anlamak mümkün olsun Zira başka topluluklarında arayışı vardı onlar Rabbimizin evrensel mesajını değil, kendilerine kıyak çekecek bir öğreti bekliyorlardı. Onlar siparişlerini vermişler tanımlarını yapmışlar, ???Alemlerin Rabbi ?? Olan bir İlah değil kendilerini hizmet edecek onları kutsayacak ve onlara hizmet edecek bir ilah arayışı içinde idiler. Yani yeryüzünde adalet hukuk ve özgürlük değil tam tersi şefaat yüceltilme ve torpil bulma peşinde idiler. Oysa Peygamberi beklenti tam tersi di .Dertlere deva ,sorunlara çözüm isteniyordu. Emin Muhammet soruyordu NEDEN BU ZULUM ,NİÇİN BU ADALETSİZLİK, Niye bu kadar ahlaksızlık var. Bu karmaşa ve bozukluk nedir niye bu kadar sömürü var insan onuru neden bu kadar çiğneniyor. Evrende bu uyum adalet düzen varken yeryüzündeki bu düzensizlik neden nedir bu işin çözümü nedir . YANİ DERDİNİZİN farkında olun ki deva geldiğinda doğru kullanın demekti Hira .

Zira astım olduğunuzun farkında değilseniz fıs fıs verirseler koltuğunuzun altına sıkarsınız.Yani Yeryüzü sorunlarının çözümü için gelen,yani hayatın içinde olan ve sorunları çözen kitabı okuyup duvara asarsanız belliki hiranız olmamış sizin, onun için bütün insanların HİRA sı olmalı Ki Onun yani evrensel mesajın , KADR ini iyi bilmek gerekir zira o gelen mesaj Okutur evreni insanı hayatı ve Rabbi insanlığın yaşam kaynağıdır canlılık ve diri olamanın reçetesidir insanı ve yaratanı tanıtır önce 96/1 “O benzeri bulunmayan aziz bir kitaptır.”( 41/41)
“Ve hiç şüphesiz o (Kur’an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir.” (43/44) Beklemenin cevabıdır zikir evren zikrederken sen nasıl zikretmezsin der. Aradığın yol budur çözüm budur der ve yalnız sen istersen olur der“Oysa o Kur’an âlemlere bir zikir öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün şereften başka bir şey değildir.” (68/52)
Çözüm arıyordun ya Hiran da “ Ey insanlar, Rabbinizden size kesin bir kanıt ( burhan) geldi ve size apaçık bir nur Kur’an’ı indirdik.” Buyur çözümün der;
“Âlemlere uyarıcı korkutucu olsun diye Furkan’ı indiren Allah ne yücedir.” (25/1)
“Bu kendisinde şüphe olmayan, muttakiler içinde kılavuz (yol gösterici) olan bir kitaptır.” (2/2)
“Allah, rızasına uyanları bununla (Kur’anla) kurtuluş yollarına ulaştırır.
İşte aradıkların işte sordukların işte kafanı çatlatan soruların cevabı :
“Apaçık olan kitaba andolsun ( 43/2) “ Bilinen bir kavim için ayetlerini (çeşitli biçimlerde, birer birer ) fasıllar halinde açıklanmış, Arapça Kur’an olan bir kitaptır.(41/3) “Eğer o, Allah’tanbaşkasının katından olsaydı kuşkusuz içinde bir çok aykırılık (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı.(4/82)

“Bu Kur ‘an ayetleri sağlamlaştırılmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi olan ve her şeyden haberdar bulunan (Allah) tarafından birer birer açıklanmış bir kitaptır.(11–1)
“O Kur ‘an bir şaka değildir.(86–14)
“Rabbinin sözü doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. Onun sözlerini değiştirebilecek yoktur.(6–115)
“Bunlar hikmetli kitabın ayetleridir.(31–2)
“İşte bu insanlara apaçık bir tebliğdir; hem bununla uyarılsınlar hem onun (Allah)’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler, hem de akıl ve vicdanı temiz olanlar öğüt alsınlar.(14–52)
“ Allah’tan sakınanlara: “Rabbiniz ne indirdi?” denildiğinde, “hayır”dediler. (16–30) “Kur’andan müminler için şifa ve rahmet olan şeyleri indirmekteyiz. Oysa o, zalimlere kayıplardan başkasını arttırmaz. (17–82)
De ki: iman edenleri sağlamlaştırmak Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere onu Kur’an’ı hak olarak Rabbinden Ruh’ul Kudüs indirmiştir.(16–102)

Sonuç olarak Hira hiç bitmeyen bir yolculuktur.bir ümit bir beklenti bir arayıştır.Çünkü fıtratını kaybetmeyenler umutlarını kaybetmezler .Onlar evrensel hakikatı evrende zaten hep görürler ve hep beklerler ve Rableri bu beklentiyi boşa çıkarmaz. Onlara sordukları sorulara en mükemmel cevabı alırlar . Bu değere değer vermekle başlar herşey, değer verdiğin kadar değerlenirsin sorduğu kadar cevap alırsın, hira Kudustur ,Hira Gazzedir Patanıdir Arakandır Hira YÜREĞİMDİR. YÜREKTEN ÖZGE HİRA MI OLUR
ozaner isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ozaner Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (5. August 2012), Miralay (6. August 2012)
Alt 6. August 2012, 09:34 AM   #4
ates demir
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart

Hic Ali nin öldüğü gün Kadir gecesi olur mu söyle?
  Alıntı ile Cevapla
Alt 14. August 2012, 10:27 PM   #5
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

KADİR GECESİ GERÇEĞİ

Müslümanların her yıl kutladıkları kadir gecelerini biliriz.

O gün, dini yaşamak için; nasıl özel çaba harcadıklarına, kendimizden örnekler de dahil tanık olmuşuzdur.

Peki, gerçekten o günün gecesi her Müslüman için kadir gecesimidir? Bunun üzerinde yeterince düşünüp, akıl etmeye çalışmışmıyızdır?


Başka zaman boşken; o gece dolup, taşan camilere baktığımızda; her konuda olduğu gibi bu geceyi anlama ve bilme konusunda da yeterince akıl yürütmediğimizi, yeterince düşünmediğimizi görürüz.

Her ne kadar, o gece de; muhteşem denilebilecek güzellikte kalabalıklar, kitleler camileri doldursa da, bu durum zaten normalde Müslümanların oluşturmaları gereken bir durum olduğundan, o geceyi kadir gecesi yapmaz.

Kaldı ki, kalabalığın en büyük çoğunluğunu da yine, kuranda cahil kalmayı tercih eden, dini gerçekte yaşamaya çalışmayan; fakat o gün 1000 aylık günahların af olacağı ödülünün dağıtıldığını duyan ve buna da inanmak zorunda kalan, kurnaz tüccar zihinli kafaları taşıyan insanlar ile kuran konusunda cahil olanlar oluşturmaktadır.

Hal bu ki, gerçek böyle değildir, buyurun hep beraber kadir gecesi gerçeğini öğrenmeye çalışalım.

KADİR GECESİ, KURANDA; KURANIN İNDİĞİ GECE OLARAK ANLATILIR.

YANİ KURANIN İLK AYETİ MUHAMMED PEYGAMBERİMİZE İNDİĞİ, MUHAMMED PEYGAMBERİMİZİN ONUNLA TANIŞTIĞI GECEDİR.

İŞTE BU TANIŞMA GECESİNE KADİR GECESİ DENMEKTEDİR VE KADİR GECESİ RAMAZAN AYI İÇİNDE OLAN BİR GECE OLUP, DOĞRUDAN SON PEYGAMBERİMİZE AİT, DOLAYLI OLARAKTA BİZLERE AİT BİR GECEDİR.


İşte bu kadir gecesi sadece bir tanedir ve peygamberimize ait bir gecedir.

Peygamberimizin şahsı vasıtasıyla; onun zamanlarında ayetle muhatap olan, kuranla tanışan kişilerden bu tanışmayı iyi bulup, bunu dostluğa çevirmeyi kabul edenlerin kadir geceleri ise bu kabullerini yaptıkları günün geceleridir.

İşte peygamberimizle aynı gün olmasa da sahabelerin kadir geceleri, peygamberimizi ve söylediklerini kabul edip uymaya karar verdikleri günün gecesi olmaktadır.

Peygamberimizin vefatından sonra ise korunan kuranla bir şekilde tanışan kişilerin, bu tanışmayı dostluğa çevirme kararını verdikleri günün gecesi de onlar için kadir gecesi olmaktadır.

Bizlerin kadir gecelerinin tespitine gelecek olursak, kuranda; peygamberimiz ve bu gece ile ilgili bu anlatımı (kuranın inmesi, kuranla tanışmak) iyi kavrayabilirsek kendi kadir gecelerimizi oluşturabileceğimizi görürüz.

Kuranla ilgili genel bilgiyi hatırlarsak, anlatmak istediğimi daha kolay anlayabiliriz.

Bildiğimiz gibi kuran; insanların akıllarını kullanarak, içindeki hükümleri yaşamaları ve öbür yaşamlarında cennetle ödüllendirilmelerini sağlamak için indirilmiştir.
Yine biliriz ki; kuranda insanlar için gereken her konu ne eksik, ne fazla olmadan yeterince ve anlaşılır kolaylıkta yer almaktadır.

İşte, bu bilgimiz bizi; kuranda her anlatılanın mutlaka anlaşılması için çaba harcanması gerektiğine, kuranda boş sözün olmadığı gerçeğinin görülmesine götürür.

Kıssalardan tutalım, yapmamız ve yapmamamız gereken konulara, bunlara uymazsak dünyada ve öbür dünyada alacağımız cezalara kadar her şey kuranda gerektiği için vardır.

İşte, bunlar gibi; kuranda kadir gecesi de, bizlerin bu anlatım üzerinde yeterince akıl yürüterek, düşünerek, kendi kadir gecemizi sağlamak için yer almıştır.


Kuranla tanışan bizlerin, kuranın dostluğunu kabul etmeye karar vermemiz halinde; sadece bu karara ait günün gecesinin bile 1000 aydan dahi daha hayırlı olduğunu bilmemizi, görmemizi sağlar. [/color] (* 1000 aydan hayırlı olması konusu devam yazımda açıklanacaktır.)

(Kadr 97 1–5.ayet)

1)Biz onu (Kur’ân’ı) kadir gecesinde indirdik. 2) Kadir gecesi nedir, nereden bileceksin?
3) Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. 4) O gece melekler ve ruh, Rablerinin izniyle her bir iş için iner de iner. 5) O, tanyeri ağarıncaya kadar bir esenlik gecesidir.

[shadow=red,left]ŞİMDİ, HERSENE TEKRARLANAN GECENİN; NİÇİN KADİR GECESİ OLAMADIĞININ ANALİZİNİ YAPALIM:[/shadow]

1- HER YIL TEKRARLANAN GECENİN KADİR GECESİ OLMADIĞININ KURANDAN İSPATI
İşte Allah Teala; bir ayın 1000 katı bir hayrı sadece kadir gecesi için vermektedir. Yine, bu gece de Allah’ın izniyle Cebrail ile birlikte diğer meleklerde işlerin kolaylaşması için inerler.

Ancak, kadir gecesi herkes için tekdir. Müslümanların her sene ramazanda yaşadıkları, tekrarlanan bir gün değildir.

Yani KADİR GECESİ, çoğu müslümanın her sene camilere akın edip; camide okunanların başka bir dilden olması nedeniyle; camide anlatılanların da kurandaki hükümler bilinmediği için tam yerine oturtulamaması yüzünden, anlamadan yaşayarak geçirdikleri bir gün değildir.


a- Kadir suresinin, daha ilk ayetini iyi anlamaya çalışırsak; “kuranın indirilmesine” dikkat çekildiğini ve “indiği geceye” kadir gecesi dendiğini görürüz.

Peki kuran kaç defa inmiştir? Her sene kuran inmektemidir?

Bu soruları cevaplarsak kadir gecesinin tek olduğunu görürüz:

Kuran bir defa inmiştir ve başka da inmemiştir. Kuran ilk defa indikten sonra, rabbimiz; “üzerinize olan dinimi tamamladım…” diyerek kuranı da korumuş ve başka da kitap göndermemiş ve göndermeyecektir. O halde kadir gecesi herkes için tektir ve kuranın indiği gecedir.

Şimdi burada şu soru akla gelebilir!

Kuran bir defa indirildiyse ve indirildiği gece tek ise, yani kadir gecesi tek ise bizim kadir gecelerimiz olmayacak mı? Yada bizim kadir gecelerimizi nasıl tespit edeceğiz?


Sevgili kardeşlerim; Dikkat edersek yazımın başlarında; peygamberimize doğrudan mahsus olan kadir gecesinin, onun anlatımı ile kuranla muhatap olanların, tanışanların dolaylı olarak; kadir gecelerinin o tanışma ve tanışmayı dostluğa dönüştürme kararının verildiği gece olduğunu yazmıştım.

İşte, bizlerin her biride; kuranla gerçek anlamda tanışma fırsatı yakaladığımız ve onu kabul ettiğimiz gün kadir gecemize kavuşuruz.

Kuran yeryüzüne inse de; kuranla tanışmamış biri için henüz kuran ona inmiş durumda olmamaktadır. işte; bu kimselere kuran; ilk tanışma ve kabul etme gününde inmiş olur. Bu sebeple de kadir geceleri bu günün gecesi olur.

KADİR GECESİ, kim olursa olsun, bir insanın kuranla tanıştığı ilk günün gecesidir.

İnsan kuranla tanıştığı gün, o tanışıklığı dostluğa çevirmeye karar vermişse, işte onun kadir gecesi başlamıştır.

Aksi halde tanışmakla kalıp, dost olmayı düşünmemişse, onun dostluğunu istememişse kadir gecesi falan yoktur onun için.


b- ]Kadir gecesinin Ramazan ayı içerisinde olduğu kesindir. Ancak Ramazanın hangi gecesinin Kadir Gecesi olduğu kesin belli değildir.

“Ramazan öyle bir aydır ki, insanlara doğruyu gösteren, o doğrunun açıklamaları olan ve doğruyu yanlıştan ayıran Kur'ân o ayda indirilmiştir…” (Bakara, 2/185)

Peki kuran; ramazan ayını belirtirken; kadir gecesinin kesin zamanını neden belirtmemiş de bu ayda indirildiğini söylemiş olabilir?

Eğer, her sene ramazan ayında, özellikle kutsanacak kadir gecesi olacak olsaydı; kadir gecesinin ramazanın kaçıncı gecesi olacağını da belirtmesi gerekmezmiydi?


O halde; böyle bir gece tespit edilmediğine, belirtilmediğine göre her sene kadir gecesi olamaz.

Diğer bir anlatımla; her sene kadir gecesi olmayacağından; kuranda kadir gecesi ile ilgili kesin bir günün gecesi belirtilmemiştir.


2- HER YIL TEKRARLANAN GECENİN KADİR GECESİ OLMADIĞININ MANTIKSAL İSPATI

Bakara suresinin 185.ayetinden; kadir gecesinin ramazan ayında olduğunu ama kaçıncı gecesi olduğunun bildirilmediğini görmüştük.

a- Peki, bizler bu gün bir tane bile kesin delile dayanarak; koskoca bir ayın herhangi bir gecesi olabilecek kadir gecesini, şu gecedir diyerek tespit edip kutsayamayız.

b- Böyle bir tespitle; en fazla 1/30 ihtimalle doğru (29/30 ihtimalle yanlış) tespit edeceğimiz bir günü kesin kadir gecesi kabul etmek yanlışına düşmekte oluruz.

Kurandan ilişiğimizi koparmanın sonucunda düşeceğimiz durumdan (cehenneme girmekten) kurtulmak için 1000 aydan hayırlı bir güne ihtiyaç duyma egomuzdan kaynaklı olarak, yada kadir gecesini kurandan doğru öğrenmeyen ve bu konuda cahillerden olduğumuzdan dolayı her yıl kadir gecesini kabul ettiğimizi bilebiliyormuyuz?

İşte, yukarıdaki soruya vereceğimiz cevap, kurandan beslenen bir yaşam sürmeyip, dini doğru anlamaya ve yaşamaya çalışmadıkça, böyle günleri kurtuluş umudu olarak görmeye devam edip, bu bir günde yapılacak ibadet yada iyi davranışlarla 1000 ayımızı affettirebileceğimizi düşünmemizden kaynaklanıyor.


İşte kadir gecesi gerçeği budur sevgili kardeşlerim.

Saygılarımla
aorskaya


Not: Olası hatalarımı düzeltmek için eleştirilerinizi bekliyorum.

Ayrıca; her sene kadir gecesinin şatafatla kutlanmasını destekleyen şeytan dostlarının da olduğunu ve desteklerinin amaçlarını anlatmaya çalışacağım.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 7 Kisi:
Bilgi (15. August 2012), dost1 (15. August 2012), galipyetkin (14. August 2012), han (2. July 2016), hiiic (15. August 2012), Miralay (7. September 2012), Zinedov (16. August 2012)
Alt 16. August 2012, 01:13 AM   #6
Zinedov
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Zinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud of
Standart

Tüm günler/geceler/haftalar/yıllar mübarek veya işe yaramaz olabilir. Bu, o zaman diliminde oluşanlar olay, durum ve eylemler ile ilgilidir. Bir çiftçi nasıl ki bir sene bol ürün aldığında "bu sene çok bereketliydi" derse bir günün ve gecenin mübarekliği/bereketliliği de o gün oluşan durumlar ile ilgilidir.Örneğin kadir gecesi Kuran indiği için mübarektir, her sene tekrar eden geceler değil.

22 Nisan 1969 da doğmuş, size ve İNSANLIĞA çok faydalı bir insan tanıdığınızı ve onun hakkında birine şöyle dediğinizi düşünün. "Onun doğduğu gün ne mübarek bir gündür"

Doğduğu gün 22 haziran 1969'dur. Doğduğu günün mübarek yani bereketli olmasının sebebi ise öyle faydalı bir kişinin o günde doğmuş olması. Kısacası o cümleyle Mübarek diye tabir ettiğiniz gün her sene tekrar eden 22 haziran değil yalnızca 22 haziran 1969 günüdür. Ayrıca o günün kendinden bir mübarekliği yoktur, mübarek yapan o insanın doğumudur.

Kısacası; "bin aydan daha hayırlı olan" Kuran'ın inmeye başladığı O MÜBAREK Kadir gecesi üzerinden 1400 küsür yıl geçti.

Bundan sonraki gecelerin/günlerin mübarekliği ise sizin amellerinize bağlıdır. Bir gün veya gece faydalı bir şeyler yaparsanız o gün/gece SİZİN AÇINIZDAN mübarek olur. yapmazsanız olmaz. Günlerin/gecelerin kendilerinin değeri yoktur.

Her ayın 4'ünde bir yoksulu doyuruyorsanız sizin için her ayın 4'ü mübarektir/bereketlidir. Aynı zamanda doyurduğunuz o yoksul için de. Eğer bir eylem yoksa günleriniz ve gecelerinizin diğer günlerden bir farkı yoktur.

Cuma gününün mübarekliği de ayın şekildedir.

cum'a toplanma demektir. Perşembeden sonra gelen günü değil "TOPLANILIP BEREKETLİ OLACAK BİR ŞEY YAPILAN GÜN"ü ifade eder.

Cuma günü veya X bir toplanma günü yalnızca "toplanan ve o günü mübarek kılacak bir şeyler YAPANLAR İÇİN" mübarektir. Aynı işi Salı yaparsanız Salı mübarek olur.
__________________
www.facebook.com/zinedov
Zinedov isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Zinedov Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (24. August 2012), Miralay (7. September 2012)
Alt 19. August 2012, 02:05 PM   #7
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Kur'an her ayetiyle, yaşayan her insanın hayatına uygulanabilme özelliğine sahiptir. Yani Kur'an'da anlatılanlar geçmişte olmuş bitmiş olayların anlatıldığı bir tarih kitabı değildir. Geçmişten kıssalar vermiş olsa bile o kıssalarda anlatılan içerik güncel ve uygulanabilendir. Aksi o dini atalar dini haline koyar.

Bu yönden bakınca ''Kadir gecesi''ni Peygamber'e has ve yalnızca O'nun zamanındaki bir ramazan ayının belirli bir gecesi vaktinde, yalnızca O'na vahiy inişi olarak anlamıyorum.

''Kadir'' ifadesini de ''ölçü'' olarak anlamıyorum. Benim anlayışıma göre ''kadir'' ölçüyü değil, ''çözümü- umarı- çareyi'' ifade ediyor.

''Gece'' de düşüncede bir çözümsüzlük, veya çözüm bekleyen bir olayın çözümünde çaresizlik, 'eli-kolu' bağlı, tefekkür edemeyip, tıkanıp kalmakdır.

''Kadir gecesi'' de takdir etme, çözüme ulaşma, çözüm anıdır.

Bu anın doğru takdiri-çözümü için de ''o'' yani vahiy, ayetler indirilmiştir. Böylece mümin kişilere çözüm-şifa olarak ayetler gösterilmiştir ki onlar insanı ''gece''den ''tan'' yerine, aydınlığa, huzura eriştirir, problemden kurtarıp esenliğe ulaştırır.
Meselâ Isra 1. ayeti hakkında yazdığım şu yazı ''http://www.hanifler.com/showthread.p...11297Peygamber'', peygamberin kadir gecesidir.

Konuya bağlı bilimsel çabalar saygı ile karşılanmalıdır. Ama nedense bu çabalarını Kur'an'a tasdik ettirmeye özen göstermekteler. Halbuki esas Kur!an'ın gösterdiği yolla, yani tefekkürle bir sonuca varma olmalıdır ki bu aklı doğru kullanma olup fikir yürütme değildir.

Ayrıca Kur'an'da kullanılan 8, 10, 50, l00, 1000, 1000-50,..... gibi rakamsal ifadelerin rakam dışı bazı mânâlar da taşıdığını düşünmeye başladım. Bu yönde akla uygun çalışma yapan birkaç grup da var. Daha kişisel bir sonuca ulaştıramadım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

Konu galipyetkin tarafından (12. September 2012 Saat 07:09 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Bilgi (19. August 2012), Miralay (7. September 2012)
Alt 22. August 2012, 12:40 PM   #8
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kur'an her ayetiyle, yaşayan her insanın hayatına uygulanabilme özelliğine sahiptir. Yani Kur'an'da anlatılanlar geçmişte olmuş bitmiş olayların anlatıldığı bir tarih kitabı değildir. Geçmişten kıssalar vermiş olsa bile o kıssalarda anlatılan içerik güncel ve uygulanabilendir. Aksi o dini atalar dini haline koyar.

Bu yönden bakınca ''Kadir gecesi''ni Peygamber'e has ve yalnızca onun zamanındaki bir ramazan ayının belirli bir gecesi vaktinde, yalnızca ona vahiy inişi olarak anlamıyorum.

''Kadir'' ifadesini de ''ölçü'' olarak anlamıyorum. Benim anlayışıma göre ''kadir'' ölçüyü değil, ''çözümü- umarı- çareyi'' ifade ediyor.

''Gece'' de düşüncede bir çözümsüzlük, veya çözüm bekleyen bir olayın çözümünde çaresizlik, 'eli-kolu' bağlı, tefekkür edemeyip, tıkanıp kalmakdır.

''Kadir gecesi'' de takdir etme, çözüme ulaşma, çözüm anıdır.

Bu anın doğru takdiri-çözümü için de ''o'' yani vahiy, ayetler indirilmiştir. Böylece mümin kişilere çözüm-şifa olarak ayetler gösterilmiştir ki onlar insanı ''gece''den ''tan'' yerine, aydınlığa, huzura eriştirir, problemden kurtarıp esenliğe ulaştırır.
Meselâ Isra 1. ayeti hakkında yazdığım şu yazı ''http://www.hanifler.com/showthread.p...11297Peygamber'', peygamberin kadir gecesidir.

Konuya bağlı bilimsel çabalar saygı ile karşılanmalıdır. Ama nedense bu çabalarını Kur'an'a tasdik ettirmeye özen göstermekteler. Halbuki esas Kur!an'ın gösterdiği yolla, yani tefekkürle bir sonuca varma olmalıdır ki bu aklı doğru kullanma olup fikir yürütme değildir.

Ayrıca Kur'an'da kullanılan 8, 10, 50, l00, 1000, 1000-50,..... gibi rakamsal ifadelerin rakam dışı bazı mânâlar da taşıdığını düşünmeye başladım. Bu yönde akla uygun çalışma yapan birkaç grup da var. Daha kişisel bir sonuca ulaştıramadım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin
Selamlar.

1- Bu yönden bakınca ''Kadir gecesi''ni Peygamber'e has ve yalnızca onun zamanındaki bir ramazan ayının belirli bir gecesi vaktinde, yalnızca ona vahiy inişi olarak anlamıyorum. demişsiniz.

Oysa Kurandaki anlatım tamda peygamberi tarif eden, onun zamanındaki ramazan ayının bir gecesinde sadece peygambere inen vahiyi vurgulamaktadır.

Ayet, peygamberimize inmiş, ona açıklanmış, o görevlendirilmiş ve ona ezberletilmiştir.

Ancak, bu sadece peygamberi ilgilendirecek, onu muhatap alacak şekilde sınırlandırılmamış, aksine bütün insanlar peygamber tanımıtım ve sunumuyla ayetle ilişkilendirilmiştir. Bütün insanların anlayabileceği kolaylıktaki bu anlatımı bundan farklı anlamalar, zorlama ile olabilir diye düşünüyorum.


2- Böylece mümin kişilere çözüm-şifa olarak ayetler gösterilmiştir ki onlar insanı ''gece''den ''tan'' yerine, aydınlığa, huzura eriştirir, problemden kurtarıp esenliğe ulaştırır. demişsiniz.

Her gece, her karanlık mutlak kötü değildir. Gecenin insanlar için dinlenme aracı olması da bunun delilidir. Ayrıca; kadir gecesi, gece olmakla birlikte bin aydan daha hayırlı bir gece olma özeliğine sahipken, siz somut bir olguyu soyut hale, mecaz hale getirerek, övülen bir elemanı, kurtulunması gereken eleman konumuna düşürmüşsünüz.

Hangi sebeple bu yargılara varıyorsunuz tam kesinlikte bilemem ama, kuranı sadece kendi yalınlığında ve basit bir şekilde anlamaya çalışmamanızdan kaynaklı olduğunu söyleyebilirim.

Kuran her seviyeden insana hitap ettiğine göre, sizin kadar akıllı olmayanlarda, çok sayıda olacağından, onlartında anlayacağı kolaylıkta bir anlatım biçimini seçerek, gerçek bir geceyi ve o gecede inen hükümleri anlatmıştır. Basitçe anlaşılan bu iken, aksi zorlamak olur ve doğru değildir.


3- Ayrıca Kur'an'da kullanılan 8, 10, 50, l00, 1000, 1000-50,..... gibi rakamsal ifadelerin rakam dışı bazı mânâlar da taşıdığını düşünmeye başladım. Bu yönde akla uygun çalışma yapan birkaç grup da var. Daha kişisel bir sonuca ulaştıramadım.

Burada, sayıların taşıdığı anlamaları yazmaya neden gerek duyulduğunu bilemediğimden bir şey yazmıyorum...

selamlar
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 22. August 2012, 01:24 PM   #9
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

SAYIN YÖNETİCİ:

BEN SİTENİZDE İYİ İLİŞKİLER İÇERİSİNDE VE KARŞILIKLI SAYGI ÇERÇEVESİNDE HERKESİN AYETLERDEN KENDİ ANLADIĞINI (DİNİNİ) ORTAYA KOYARAK DAHA GÜZELE ULAŞABİLME YÖNÜNDE ÇABA SARF ETTİĞİNİ ZANNADİYORDUM.

BU YÖNDE BAZAN BİRBİRİMİZE MÜDAHELELERDE BULUNABİLİYORDUK.

FAKAT:

NEDİR BU SÖYLER MİSİNİZ?

''Kuran her seviyeden insana hitap ettiğine göre, sizin kadar akıllı olmayanlarda, çok sayıda olacağından''

BU LAFI SARF EDEBİLEN BİR TERBİYESİZİN SEVİYESİNE Mİ İNMELİYİM?

HAYIR. BANA YAKIŞMAZ. VE DEĞMEZ. BU SİTEDEKİ HERKES BİRER BEYEFENDİ.

LÜTFEN GEREĞİNİ YAPIN!

Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 22. August 2012, 02:10 PM   #10
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
SAYIN YÖNETİCİ:

BEN SİTENİZDE İYİ İLİŞKİLER İÇERİSİNDE VE KARŞILIKLI SAYGI ÇERÇEVESİNDE HERKESİN AYETLERDEN KENDİ ANLADIĞINI (DİNİNİ) ORTAYA KOYARAK DAHA GÜZELE ULAŞABİLME YÖNÜNDE ÇABA SARF ETTİĞİNİ ZANNADİYORDUM.

BU YÖNDE BAZAN BİRBİRİMİZE MÜDAHELELERDE BULUNABİLİYORDUK.

FAKAT:

NEDİR BU SÖYLER MİSİNİZ?

''Kuran her seviyeden insana hitap ettiğine göre, sizin kadar akıllı olmayanlarda, çok sayıda olacağından''

BU LAFI SARF EDEBİLEN BİR TERBİYESİZİN SEVİYESİNE Mİ İNMELİYİM?

HAYIR. BANA YAKIŞMAZ. VE DEĞMEZ. BU SİTEDEKİ HERKES BİRER BEYEFENDİ.

LÜTFEN GEREĞİNİ YAPIN!

Galip Yetkin.
Bu sözün neresinde hakaret, terbiyesizlik, sataşma gördünüzde, bu davranışı sergiliyorsunuz anlamak güçtür!

Ben sizin gibi anlayamadığım için, sizin kadar akıllı olmadığımı ve kuranın bana hitabını, düz ve kolay anlatımıyla anlamam yeterli değilmidir anlatımı vardır.
Bu kadar feryat ettiğiniz cümleyi aşağıya alıntılıyorum, tekrar inceleyin...
Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kuran her seviyeden insana hitap ettiğine göre, sizin kadar akıllı olmayanlarda, çok sayıda olacağından, onlartında anlayacağı kolaylıkta bir anlatım biçimini seçerek, gerçek bir geceyi ve o gecede inen hükümleri anlatmıştır. Basitçe anlaşılan bu iken, aksi zorlamak olur ve doğru değildir.
Mavi ile boyalı kısımlara iyice dikkat ederek, önyargısız anlamaya çalışın, aynı sonuca varabilecekmisiniz görün!

Görüleceği üzere, kuranın hitap edeceği kesim anlatımı vardır. Bu kesim içinde, herkes sizin kadar aklını kullanıp, sizin vardığınız sonuca varabilirmi sanıyorsunuz cidden.

Gerçektende, sizin kadar akıllı olabileceği gibi, sizin kadar akıllı olmayanalarında bu kesime gireceğinin yazılmasında nasıl bir terbiyesizlik algılması vardır, şaşırmamak mümkün değildir. Şimdi birde, kaprislerle, nazlarla mı ilerlemeye çalışacağız. Bu nasıl anlamaktır, ben de onu anlayamıyorum.

Kaldıki;

Daha, önce bana "din nedir" diye sorabilen size, ben aynı yöneltmeyi ve "terbiyesiz" nitelemesini yapmazken, sizin yukarıda alıntıladığım yazıyı kavrayamadığınızı görmek yerine bir cevabınız şikayetmi olacaktır?

Siz, bana; "din nedir" diye sorabilirken, benim anlattığım bir yazıdan, hemen yeterince beni tanımadan "haremlik-selamlık uygulmasını" savunan biri olarak kategorize eden, suçlayıcı yazınıza bile ben bu tepkiyi vermemişken, siz de cevaplarınızı yazmak yerine konuyu daha fazla kişisel kavga ortamına çekmeye çalışmayın...


Burada din konuşuyoruz ve din ciddi iştir. Bizden etkilenecek kişiler için fikirlerimizi eleştirmemiz son derece normaldir.

Sizin, daha önceki yazılarınızda bana yönelttiğiniz kısımları tekrar hatırlamanız için alıntılılıyorum.

Konu aorskaya tarafından (22. August 2012 Saat 02:27 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
bartsimpson (26. August 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
gecesi, gerçeği, kadir


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:40 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam