22. May 2013, 09:13 PM | #944 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Kimileri bu sevimli esekten daha asagi olabiliyor. |
23. May 2013, 10:03 PM | #945 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Apr 2012
Mesajlar: 582
Tesekkür: 819
299 Mesajina 561 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
İbrahim:32-34
Allah, gökleri ve yeri oluşturan, gökten su indirip de onunla size rızık olarak çeşitli meyveler çıkarandır. Ve Allah, emri gereğince denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi/ sizin yararlanacağınız özelliklerde yarattı, ırmakları da emrinize verdi. Sürekli olarak dönüş hâlinde olan güneşi ve ayı da emrinize verdi/ onları da yararlanacağınız özelliklerde yarattı. Geceyi ve gündüzü de sizin emrinize verdi. Ve O, Kendisinden istediğiniz her şeyden size verdi. Allah'ın nimetini saymak isterseniz de sayamazsınız! Şüphesiz insan kesinlikle çok yanlış; kendi zararına iş yapan, çok iyilikbilmez biridir. |
24. May 2013, 09:29 PM | #946 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Güzel türkcemizde de aynen ifade ediliyor: Nerde Cokluk orda B..... diye. Hani yurttas arapca anlamiyor türkceyide mi anlamiyor? Hayret dogrusu. |
27. May 2013, 09:03 PM | #949 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
KUR’ÂN‘A GÖRE OLAY: Yukarıdaki rivâyetlere göre olay, Mekke halkının mucize görmek istemesi üzerine gerçekleşmiştir. Ne var ki, ay’ın ikiye bölünmesi olayının müşriklerin mucize isteklerine verilmiş bir cevap olduğunu söylemek, Kur’ân âyetlerinin apaçık anlamlarına ters düşmektedir. Diğer taraftan Peygamberimizin böyle bir mucize gerçekleştirdiğini söylemek, Allah’ın son peygamberi için belirlediği görevin “sadece tebliğ” olduğunu bildiren âyetlerle çelişmektedir. Yani, rahmeti gereği Rabbimizin somut mucize vermek istemediğini bildiren Kur’ân âyetleri, bu iddianın apaçık bir yalan olduğunu âdeta iftiracıların suratlarına vurmaktadır: Ve Bizi, âyetleri [mucizeleri] göndermekten ancak öncekilerin onları yalanlamış olmaları alıkoydu. Ve Semûd’a, açık, gözle görülebilir biçimde o dişi deveyi vermiştik de onunla zulmetmişlerdi. Ve Biz, o mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz. (İsrâ/59) Bilakis onlar, “Bunlar karmakarışık düşlerdir; yok yok, onu kendisi uydurdu; yok yok, o bir şâirdir. Hadi öyleyse, öncekilerin gönderildiği gibi bize bir mucize getirsin!” dediler. Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir karye [memleket] iman etmemişti. Şimdi bunlar mı iman edecekler? (Enbiyâ/5-6) Hakkı YILMAZ |
28. May 2013, 09:15 PM | #950 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Abese / 24-32 24- Hadi, bakıversin insan kendi yiyeceğine! 25- Biz suyu döktükçe döktük. 26- Sonra toprağı yardıkça yardık. 27- Böylece, yeryüzünde daneler/hububat bitirdik. 28- Ve üzümler, yoncalar 29- ve zeytinler, hurmalar 30- ve gür çimenli, sık ağaçlı bahçeler 31- ve meyve, otlak, 32- size ve hayvanlarınıza geçimlik olarak. Dış dünyadan ve insanın bizzat kendisinden örnekler verilmesi, Allah’ın varlığına, birliğine ve kıyâmete kadir olduğuna birer delil teşkil eden bu gibi nimetleri ihsan etmesine rağmen insanın hâlâ yaratıcısına karşı büyüklenmeye devam etmesinin acayipliğini gözler önüne serme amacına yöneliktir. H. YILMAZ |
Bookmarks |
Etiketler |
ant, ayet, bir, hergün, ibret, kolay, öğüt |
|
|