hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HANİF MÜSLÜMANLIK > Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman!

 
 
Seçenekler Stil
Alt 29. December 2010, 08:53 AM   #1
TEBYİN
Uzman Üye
 
TEBYİN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 240
Tesekkür: 141
173 Mesajina 603 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
TEBYİN is on a distinguished road
Standart Yılbaşımız mübarek olsun (mu)?

Yeni yıla adım atacağımız şu günlerde, din adına söz söylemeyi kendine şiar edinmiş herkesin bir konuda ittifak yaptığınaşahit oluruz.
"Krismis İsa Peygamber ile alakalı bir olaydır ve bu tamamen hiristiyanları alakadar eden bir şeydir"
Bir kutlamanın altında hiristiyan imzası varsa, bu en başından tukaka'dır doğal olarak.
Çünki, hiçbir hiristiyan hayatında asla değerli bir işe imza atamaz!!!..
Atsalardı, aydınlandığımız ampulu, hacca giderken bindiğimiz uçağı, ticaret yaptığımız gemileri, evlerde yararlandığımız elektrikli aletleri icat ederlerdi!!!...
Biz millet olarak o kadar bilinçi!! hareket ederiz ki...
Mesela, İsrail üretimi bir uçakla hacca giderken, hostesin sunduğu "Nescafe'yi, yahudi malı diye içmeyiz..
Buna takva derler efendim, bilmiyorsanız öğrenin!...
Şimdi şunu diyebilirsiniz;
Hac dönüşü hediye olarak getirilen tesbihler, seccadeler, takkeler, elektirikli aletlerin hepsi ya çin üretimi ya hint..
Orası öyle ama, namussuzlar da ucuz üretiyorlar!!!.. Ucuzu dururken pahalısına para vermekte ahmaklık olur hani!!.
Hal böyle olunca, İsa Nebi'nin doğumunu takip eden yılbaşı adetini icra etmekte bir nevi hiristiyanlığaözenti olduğundan, kutlanması zinhar günahtır!..
Hem, Bizim Nebimiz olan!! Rasulullah'ın doğum, hicret, mirac ve vefaat günleri dururken, bize ne elalemin Nebilerinden, elçilerinden değil mi?
Bakın, Yılbaşı denen gelenekte bol içki var, israf var, dansöz gibi hoş karşılanamayacak eylemler var..
Oysa, bizim geleneğimiz olan "MEVLÜT"lerde ne içki vardır ne dansöz taşkınlıkları.
Vereceksin bir 500 gayma, bulacaksın yanık sesli bir mevlüthan!!.. "İndiler melekler saaaaf".. dizesine gelince, sağa, sola gerdan kırarak, asılacak uzun havanın notalarına..
Arkadan bir iki softaya da "ALLAH" diye bağıttırıldı mı?
Tadından yenmez valla..

"Tadından yenmez" deyince,
Sahi, bu mevlüt denen cayırtı, neden osmanlıca da, tam türkçe değildir ki?
Buyur burdan yakın, işkillendim şimdi, biliyorum ki, bir eser anlaşılan dile çevrilmiyorsa muhakkak içinde zülfiyare dokunan tehlikeli maddeler barındırıyordur. Misal, risaleler gibi..
Risalelerin içindeki "zararlı kımıl"lar bir bir deşifre edilmekte.
Kimse niye bu mevlüt zararlısına el atmıyor öyleyse?

Kimse atmıyorsa, atmayacak manasına gelmez bu, buna da biz atarız Alimallah..
Hemen alalım iki mısrasını ve yatıralım masaya.
Bakalım ortaya ne çıkacak..

Zatıma Mir'at edindim zatını
Bile yazdım adım ile adını...

Bu iki dizeyi deşifre etmeye çalışalım, ne deniyormuş, anlayalım.

Zatıma Mir'at edindim zatını... Yani, Ey Muhammed, ben zatını (seni) kendime Mir'at (ayna) edindim.. Sende kendimi görünce de,öyle bir beğendim ki!!!
Hemen adımın yanına adını kazıdım..

Şimdi bu tasavvurdan, bir liseli aşık kokusu almış olabilirsiniz.
Öyleya, liseli yıllarda modadır, bir ağaca veya yazılabilecek bir nesneye, sevgilinin baş harfiyle kendi baş harfini yazmak.
Ama, bu tasavvur bile, işlenen şirkin yanında "soft" kalır.

Şirkin âlası şurda yatıyor.
Hem, Allah'ın vasıflarını açıklarken, YARADILANLARA BENZEMEMEK maddesini gözlere sokacaksın.
Sonra da, yaradılan birini ayna yapıp, yine yaradılanı yansıtabilecek bir nesneye, yaradanı yansıttıracaksın..
Yani, Aynaya bakıp kendine çekidüzen veren, ve kendini sadece ayna da görebilecek bir kapasiteye sahip bir yaratıcı tasavvuru!..
Ve en tuhafı da,
Yarattığına aşık olan, hayranlık duyan, insansı duygulara kapılan bir Allah düşüncesi..

Şunu düşünebiliriz.
Koca şair ve mutasavvıf Suleyman Çelebi efendi!!
Böyle bir dizeyi yazarken, bunun sakıncalar doğuracağını düşünememiş midir?
Yine, koca Çelebi efendi!nin düşünemediğini biz mi düşünebildik?

Şunu kesinkes bilmeliyiz ki,
Çelebi'de, Yunus'te, Celaleddin Rumi'de, Saidi Kürt'te yedikleri nanenin ne olduğunu bal gibi biliyorlar.
Lakın, için özü ve çehresi başka..

Hiristiyan alemi çıkacak,
İsa Nebi'yi Allah'ın oğlu kabul edecek,
Her yıl sonu doğumunu kutlayacak,
Bizimkiler bunun arkasında kalacak öyle mi?

İsa Nebi Allah'ın oğluysa, Muhammed Nebi de, gah Allah'ın habibi (sevgilisi) Gah Allah'ın Mirat'ı (aynası) gah Allah'ın ete kemiğe bürünen ortağıdır!!!
Yani,
Yanisi şu ki;
Bu bir peygamber yarıştırma mantığıdır.
İsa Nebi bir parende atmışsa, Muhammed nebi bin atmıştır
Musa nebi bir amuda kalkmışsa, Muhammed nebinin ki sayılamaz bile..
Ve buna Peygamber sevgisi kıyafetide giydirildi mi?
Bu yarıştırmanın tadına doyum olmaz..

Doğru,
Hiristiyanlar, İsa Allah'ın oğludur diyerek büyük bir şirke imza atmışlardır.
Ama, şu daha da doğru ve acısı en soslu bir doğru.
Muhammed Allah'ın sevgilisi, Aynası, Kendisi demek, hiristiyanların şirkine tur bindiren bir gerçektir.
Ve bu şirke imza atanlar, cami de namazlananlar, hacda tavaflananlar, okunan ağıtvari mevlütlerde şehvet hislerine boğulan sözde müslüman!!lardır..

İşin içine "şehvet" girince,
İnsanlıktan çıkartılarak, azgın bir damızlık boğaya çevrilen ve bin kişinin şehvetine eş tutulan son Nebi tasavvuruna hiç girmeyeceğim,
Girersem, bu yazının endazesi kaldıramaz bu konuyu.
Onu başka bir yazımızda değerlindiririz..

Sonuç olarak,
İsa Nebi hiristiyanların Peygamberidir ve inanırları O'nu tanrı çocuğu konumuna getirdiği için, doğum günü kutlanamaz, kutlamak caiz değildir, haramdır, büyük vebaldir..
Biz en iyisi, Allah'ın ta kendisi, sevgilisi, aynası ve de Dünyanın yaratılmasına vesile olan Muhammed Nebinin, Mesela, Anasının rahmine düştüğü!!! günleri kutlayalım, Çelebizadenin şiirleriyle, ağıtlarıyla, şarkılarıyla..

"Bir insanın ana rahmine düşmesi nasıl kanıtlanabilir, hele bu imkanların en kıt olduğu bundan tam 1400 yıl öncesise".. gibi bir soru sormayın sakın..
Kalbi ziftlenmiş Muhammed Nebi'nin!!! Altın bir leğende, Cebrail vasıtasıyla kalbinin yarılıp yıkanmasından ben diyeyim 20 yıl önce, siz deyin 30 yıl..
Hem ne farkeder ki;
Bizde aslolan TAKLİDİ (maymuni) iman değil mi?
İnanacaksın, gerisine kafa yormayacaksın.
Hem, sen düşünerek, kafa patlatarak, akıl ederek ne kendini yoracaksın ki?
Mezarda leşleri ve kemikleri bile toprak olmuş BÖYYÜK Alim!!ler..
Bizim yerimize hem düşünür hem aklederler.
Ne demişti Cübbeli Hazretleri ve tekaddese sırık'ahu efendi..
Ölmüş Şeyhler ve Gavsların ruhları, bu ülkenin bölünmesine bile mani olabilmektedir..
Yaaa,
Siz hala oğlunuzu, evladınızı askere gönderin, vatan borcu diye bilmem kaç ay zahmet ettirin.
Hiç gerek yok,.
Dikin her Vilayete bir şeyh türbesi,
Mışıl mışıl uykunuzu uyuyun.
Şunu da unutmayın, ne kıbrıs savaşını ne de Çanakkale çıkarmasını asker kazandı.
Siz o savaşlardaki YEŞİL SARIKlıları bir görseydiniz, yeminle dilinizi yutardınız..
Dilinizi yutmasanızda, asırlarca, bu hikayeyi yuttunuz nasılsa!...
TEBYİN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
TEBYİN Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
aşık74 (2. January 2011), Barış (29. December 2010), hiiic (29. December 2010), Miralay (29. December 2010)
 

Bookmarks

Etiketler
mübarek, olsun, yılbaşımız


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:35 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam