30. December 2010, 07:15 AM | #41 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Müsaade ederseniz bende bir şeyler yazmak istedim.
Öncelikle Her kardeşin olaylara bakışından kaynaklanan farklılıklar sebebi ile bir tartışma oluyor. Bunu gerçek manada müzakere edebilmek için Ayeti Kertimeleri iyi anlamaya çalışmamız gerekli. Örneğin ALLAH a ortak koşmanın ne olduğu anlaşılmalı. Eğerki ALLAH a ortak koşmak ondan başkasını düşünmek ise sanırım dünya üzerinde iman sahibi kimse kalmaz. Müşriklerin ALLAH a ortak koşmaları yani Kabe deki putların ortak koşulması. Onlara tapmasından dolayıdır.Onlara secde ederlerdi.Onların ALLAH ın izni olmadan bir şeyler yapabileceklerini tasarruf sahibi olduklarını sanırlardı. Ben Şeyhlerin bu şekilde görülüp görülmediğinin iyi anlaşılmasını tavsiye ederim. Her kim Şeyhleri böyle görürse Müşrik olur. Her kim böyle görmez ise Müşrik olmaz. |
30. December 2010, 08:39 AM | #42 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Alıntı:
Güzel bir konudan bahsetmişsiniz. Hayatımın 25 yılını hak olduğu binlerce insan tarafından kabul görmüş bir tarikatte geçirdim. Bu dediğiniz şirke götüren amilleri ilk intisabtan günümüze kadar bizlere şartlandırdılar. Haşa! Ricalül Gaybın,gavsların,kutupların tasarruf sahibi oldukları;bunların yağmur yağdırdığı,dünyayı döndürdüğü,Allah'ın yardımcıları oldukları bizlere öğretildi. Yazılmış olan tüm tasavvuf kitaplarında da bu konu durmadan irdelendi. Tasavvuf,tarikatler,evliyalar hakkında yazılı eserlerin tamamına yakınını neredeyse okudum. Birkaç örnek vermek gerekirse;Mesnevi,Fihi Mafih,Füsusul Hikem, Fütühatül Mekkiyye, Nefahatül üns,Reşahat Aynel Hayat,İmamı Rabbani'nin,İmamı Gazali'nin eserleri,Miftahul Kulüb,El İbriz,...vs) Hepsi bu tür şirke götürecek konulardan önemle bahsederler. Bu minvalde biz neden sadece Kur'an'ı kendimize rehber edinmiyoruz? Bu yüce kitapta tüm bu yazılanları yalanlayacak yığınla bilgi,ayet ve delil dolu. Vesselam |
|
30. December 2010, 08:57 AM | #43 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Selam Miralay kardeşim
bazı ulemanın bir sözü vardır.İlimsiz tasavvuf zındıklıktır diye. Zira Akaidi anlamamak insanı zındıklığa götürür. Seninde yazmış olduğu kitapların bir kısmını bende okudum.Okuduklarımdan elde ettiğim bilgilerde keramet yada tasarruf olayının.ALLAHU TEALA H.z lerinin sevdiği kullara verdiği bir nimet olarak anladım. Bunların hiç birisi onlara tapmayı gerektirmez.Zira hepsini RABBİM HAK TEALA nasip ediyor. RABBİM İblisede normal kullara verilmemiş şeyler nasip etmiş. Tasarruf ve Keramet insanların üstünlüğü manasına gelmez.Üstünlük takvada ve dini yaşayabilmektedir. Bu sebebden dolayıdır ki. ALLAH c.c nun dostları iseler RABBİM TEALA onlardan razı olsun değiller ise RABBİM hidayet nasip etsin demek gerekli. Bu Şahısların zanlarıyla belirlenebilecek şeylerdir.Zira hiç birimiz kalbleri ve insanların takvalarını bilemeyiz. Onlara adledilen herşeyin onlara ait olup olmamak noktasınıda ele alıp onlar hakkında Müslüman olmaları sebebi ile suni zanda bulunmak sanırım daha uygun olacaktır. Selam ve Dua ile |
ebu Maruf Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (30. December 2010) |
30. December 2010, 09:07 AM | #44 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Ve aleykümselam ve rahmetullahi ve bereketuhu ebu Maruf kardeşim.
Çok güzel düşünen ve akleden bir kardeşimsin. Seni takdir ediyorum bu yüzden. Gerçi aslolan cenabı Allah'ın takdir etmesidir. İnşaAllah o da olur. Günümüzde tarikat,cemaat şeyhlerinin;Gavs,kutup olarak bilinen zevatın yaşantısına bakarsak, hiç de öyle Allah'ın rızası dahilinde yaşamadıklarını görürüz. (Kıldıkları namazları takva olarak değerlendirmezsek tabii. Sanırım o da göz boyamadır.) En büyük keramet Allahü zülcelal'in emri mucibince yaşamak,yasaklarından kaçınmaktır. Yani Kur'anca yaşamaktır. Bu zamanda bunu yapabilenler en büyük kerameti göstermiş sayılırlar. Selametle inşaAllah Konu Miralay tarafından (30. December 2010 Saat 09:29 AM ) değiştirilmiştir. |
Miralay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (3. January 2011) |
30. December 2010, 09:45 AM | #45 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Haklısın Miralay Kardeşim en büyük ölçü Kuranı yaşamaktır.
ALLAH Rasulunun s.a.v yaptığı gibi selametle. |
30. December 2010, 11:49 AM | #46 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
Aynı konuyu birinci elden, yani Kuran'dan okuduğumuzda farklı sonuçlara varıyoruz. "Peygamberlerin mucizeleri varsa bizim xxxlerin de kerameti var" söylemi Kuran'a göre hatalıdır, göz boyamadır. Birilerinin kerameti olması mümkün değil çünkü Kuran'a göre peygamberlerin de mucizeleri yoktur. Allah'ın mucizeleri vardır. Allah'ın peygamberler vasıtasıyla mucizeler göstermesinin sebebi Kuran'da yazmaktadır. Ne zaman mucize denebilecek aleni bir mucize varsa bir helak olayı da vardır çünkü mucize onlara tanınan son haktır, "hakikatın tüm kanıtı"dır. Onlar mucize istemelerine ve mucizenin verilmesine rağmen inkar etmelerinin bedelini çok ağır öderler. (Ayrıca Maide suresi 114.e de bakınız). Mucize + tebliğ görevi + helak bağlantılıdır. Yani mucize ile tebliğin bağını inkar edip de peygamberin tasarrufunda olduğunu iddia ederseniz zaten büyük yanlıştasınız demektir. Keramet diye bir kavramı bu mantığın hiç bir yerine sığdıramazsınız. Ayrıca Kuran'da yazan bazı sebeplerden ötürü bizim peygamberimiz o şekilde bir mucizeye de aracı kılınmamıştır. Yani peygamberimiz aracılığı ile verilen/gösterilen tek mucize Kuran'dır. Tabi bu yazdıklarım mutlak doğrular değil, benim anladıklarımdır. |
|
Anonymous Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (30. December 2010) |
30. December 2010, 12:41 PM | #47 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
A’râf 107 Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi Neml 12 Elini koynuna sok da kusursuz bembeyaz çıksın. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git). Çünkü onlar artık yoldan çıkmış bir kavim olmuşlardır. Bunlar Peygamberlerin Mücizesine örnektir. Yine Evliyanın Kerametine örnek olarakta Neml 40 Kitaptan (Allah tarafından verilmiş) bir ilmi olan kimse ise: Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm, dedi. (Süleyman) onu (melikenin tahtını) yanıbaşına yerleşmiş olarak görünce: Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, çok kerem sahibidir. Ayeti Kerimesini verebiliriz. Bu ne peygamberlerin Kendinden başka ilah olmayan ALLAHU TEALANIN isteğinin dışında bir tasarrufu olduğu manasına gelir.Nede doğal olarak onların ilah sayılıp secde edilmeye değer olduğu manasına gelir. O nimeti veren Mülk sahibi ALLAHU TEALA kullansın diye sahip olduğunu herkese verebilir. Bu malın sadece kullanımını vermektir.Mülkiyetini değil. Yani tasarrrufla yaradıcılık arasındaki fark anlaşılabilirse o zaman kerametinde mücizeninde ne anlama geldiği noktasında sanırım daha geniş bir bilgiye sahip oluruz. SAYGILARIMLA |
|
ebu Maruf Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (30. December 2010) |
30. December 2010, 12:50 PM | #48 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Sevgili kardeşim peygamberlerin mucizesi yoktur. Dediğimde ısrarcıyım çünkü Kuran'da öyle yazıyor. Siz Kuran'a ayet bazında bakarsanız her zaman yanlışa düşersiniz. Bütün olarak bakmalısınız.
A’râf 107 Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi Ayetini göstererek peygamberin mucizesi üzerinde tasarrufu olduğunu iddia ediyorsunuz. Halbuki Kuran'a bütün olarak baksanız olayın iç yüzünü başka yerde göreceksiniz. Bunun yapılmasını emreden Allah'tı. Musa zaten bunun için oraya gönderilmişti. Alıntı:
Farkındaysanız Kuran'a baktıktan sonra şimdi sizin keramet tanımınız da ufaktan değişmeye başladı. Size şimdi saptığınız keramet tanımı ile ilk söylediğiniz keramet tanımı arasındaki farkı da göstereceğim. Kasıtlı olduğunu düşünmüyorum, farkında olmadan yaptığınıza eminim. Allaha emanet olun. Konu Anonymous tarafından (30. December 2010 Saat 12:53 PM ) değiştirilmiştir. |
|
Anonymous Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (30. December 2010) |
30. December 2010, 01:08 PM | #49 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
|
|
ebu Maruf Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (30. December 2010) |
30. December 2010, 06:35 PM | #50 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Bu konu musa peygamber konusunda işlenmişti,, tam yerini bilmiyorum ama oralarda bir yerlerde var,,, ASA kelimesi toplamak bir araya getimrke anlamına geliyormuş,
bu öyle bir "asa" ki toprağı işleyince 12 kanallık su kanalı ve barajlar açıyor.. yere atınca sahte delilleri çürütüp onları yok eden bir sima alıyor.. Musa ona dayanıyor. Onunla ulaşamadığıı yerlere uzanıyor, onunla daha pekçok şey yapıyor.. O asayla beraber suya set çekiyorda onu 2 ye ayırıyor.. O konuyu da burayşa bağlayabilirsiniz. Konuyu BURADAN okuyabilirsiniz. çok aydınlatıcı bir bilgi Belki BURADAN ilgili tüm bölümleredi okumakisyeyebilirsimiz,,, ucize diye aratırsanız çok konu çıkar karşınıza Konu hiiic tarafından (30. December 2010 Saat 06:44 PM ) değiştirilmiştir. |
Bookmarks |
Etiketler |
bir, daha, dışının, ibn arabi, tarikat, vahdet-i vücud |
|
|