|
24. July 2009, 04:54 PM | #1 |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 96
Tesekkür: 45
47 Mesajina 108 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Selam Muvahhit Kardeşim,
İddialar sağlam dayanak ve kanıtlara dayanmalı ve bu kanıtlarla iddia arasındaki ilişki doğru kurulmalıdır. Varsayımların, sezgisel düşüncenin kanıt gibi kullanılması, ilgisiz neden sonuç ilişkileri kurmak doğru bir yöntem değildir. Muhabbetle. |
24. July 2009, 04:59 PM | #2 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: Alemde bir yer
Mesajlar: 53
Tesekkür: 4
16 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Alıntı:
|
|
25. July 2009, 11:48 AM | #3 |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 96
Tesekkür: 45
47 Mesajina 108 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Selam HanifTürk,
Araştırmacıların hadisi doğru kabul etmesi iddiası bir genelleştirme ve genelleştirmeler ile düşünmek doğru değildir. Bir insanın tüm söylediklerinin doğru olması gerektiği veya yanlış olması gerektiği iddiası mantıksal dayanaktan yoksundur. Tüm kanıtların birinci dereceden olması zorunluluğu yoktur. Kanıtlara göre kanaat hasıl olur. Kabul edersiniz veya etmezsiniz. Bu hakka da sahipsiniz. Ayet olmaması, ayet derecesinde bir delil yoktur anlamına gelir. Daha fazlasına değil. Ancak hiçbir kanıta dayanmadan "bana göre" derseniz, sezgisel düşüncenize güvenirseniz bu zan olur. Delil kabul edilmez. Kırmızı ile alıntıladığınız yazının devamındaki cümle, mavi olanlar, anlamadığınız noktayı açıklıyor. Dil ve kültür olarak bize hitap etmemesi, bizim onu anlayamıyacağımız, ondan alacağımız evrensel doğrular yoktur anlamına gelmez. Önemli olan vahyi doğru anlayıp, bizim için gerekli evrensel doğruları çıkarmaktır. Bu evrensel mesajlar muhattap toplumun dili ve kültürü ile kodlanmıştır (söze dökülmüştür). Bu kodu (sözü) doğru anlamı verecek şekilde okuduğumuzda bizde doğru anlama ulaşacağız. Evet Allah evrensel geçerli dini kuralları mekkelilere, onların dil ve kültür özelliklerine uygun olarak, onların anlayışına uygun olarak indirmiştir. Aksi taktirde yabancısı oldukları dil ve kültür ile indirilmiş olsaydı anlayamazlar ve itaat etmezlerdi. Arap için yabancı dilde Kuran mı derlerdi. Kuran'ın dili muhattap toplumun kültürel özelliklerine göre deşifre edilmeli, anlamlandırılmalı ve elde edilen bilgi içinde bulunduğumuz toplumun dil ve kültür özelliklerine uygun olarak anlatılmalıdır. Kuranda anlaşılmaz zannedilen pek çok ayet aslında bu kültürel motiflerden kaynaklanıyor. Muhabbetle. Konu elmuh tarafından (25. July 2009 Saat 11:53 AM ) değiştirilmiştir. |
elmuh Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi: |
10. November 2009, 09:17 AM | #5 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Bana içinizden namazın şekillenmiş olan bir hali yok diyenler için soruyorum Namazın asıl olanının yaşanan allahın tarif ettiği şekildeki hayatın olduğuna aynen katılıyor ve inanıyorum peki yaşanan hayat namazında hangisi için allah namaz için kalkıldığında abdest almayı emrediyor.5/6- Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın.) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün. Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz. Bu namazın hangi namaz olduğunu bana bulabilirseniz problem çözülmüş demektir.
|
Ali Rıza Borazan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (15. June 2010) |
10. November 2009, 10:03 AM | #6 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Selamlar
Sanki bunları yazarken içimden geçenleri okudunuz sandım Bende bu konu ile ilgili bir şey danışacakdım,tevafuk etti... Acaba dinimizde namaz yoktur, diyen kardeşler, maide 6 'ya ne yorum getiriyorlar acaba ? Selamlar... |
12. November 2009, 12:38 PM | #7 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Acaba dinimizde namaz yoktur, diyen kardeşler, maide 6 'ya ne yorum getiriyorlar acaba ?
Bilgisi olan varmı ? Selamlar... |
6. December 2009, 09:27 PM | #8 | |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Dec 2009
Mesajlar: 29
Tesekkür: 5
23 Mesajina 52 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 |
Alıntı:
Ama Baris kardesin de degindigi gibi, 5:6 ve 4:43 mecaz anlam tasiyan birer ayetler olabilir. Mesela yikiyacagin yüz 7:29 da anlatilan olmasin, 3:106 daki anlatilan gün icin... El kelimesini bir ayetle aciklamama gerek yok sanirim, herkez biliyorki "el" kelimesi bir güc ifade ediyor. Dirsek diye cevrilen kelime deayrica "dayanma, destek" anlamina geliyor.... Mes etmek, "silmek, cizmek, karalamak" anlamina da geliyor. Buraya kadan ayet bize ne demis olabilir? 5:6. Ey iman edenler, baglila kalktığınız zaman yüzlerinizi/simanizi yikayiniz ve güclerinizi (ellerinizi) desteklerinize kadar, ve silin basinizi (lüsumsuz düsüncelerden arinin veya bir Baskanlik mertebesindeki kisiden alakanizi kesin).... vs. vs. vs..... Bu kalkilan baglilik ne olabilir? Mesela bir sahitlik sözkonusu ise, ya da bir antlasma hazirlanilyorsa veya Allahin in systemi üzerine hacca (tartismaya) gidiliyorsa.... Selamlar |
|
13. November 2009, 12:09 AM | #9 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Selam,
Öncelikle belirteyim ki, ben namaz yoktur diyenlerden değilim. Salat da vardır namaz da diyenlerdenim. Ali Rıza Abimizin önceki sayfadaki açıklamalarında paylaştığı, hayat namazı ,Kurandaki salattır, bu sebeple ben hayat namazı tabiri yerine salat kelimesini kullanıyorum. Namaz ise farsça olup Kuranda geçmeyen bir kelime, ben ise namaz dediğimde Rabbimize yönelip yakarmayı, Onu överek kıyam-rüku-secde ile madden ve manen alçalarak niyazda bulunmayı kasdediyorum. Yani, meallerde geçen namazlar salattır(hayat namazı anlamında.) Namaz ise Rabbimize alçalarak yakarmaktır,niyazdır. Bahsi geçen abdest ayetinde de salattan bahsedildiği için, abdest salat için gereklidir diye düşünmekteyim. Salatı ikame için Allah resulünün çağırması (ezan)ile mescide gidecek olan kişilerin, bu toplantı için yapmaları gereken hazırlığın anlatıldığını düşünüyorum ayette. Daha geniş açıdan ele alırsak da, her birimiz her sabah salatı ikame ve salihat işlemek niyetiyle bu azimle yataktan kalkıyor isek ve az sonra da insanların arasına karışacak isek, aslında her sabah evden çıkmadan abdest almak ve temiz olmak isabetli olur de diyebiliriz. Kurandan görebildiğim budur. Ancak ben şahsen namazdan önce abdest alıyorum. Çünkü salat için ezan ile yapılan çağrıya uyup abdest alıp giden kişiler namaz da kıldıklarına göre, salatı ikamenin toplantısında namaz da var. Yani abdestin namazı da kapsama durumu söz konusu olabilir. Kaldı ki, suyun diriltici uyarıcı etkisi gözönüne alındığında, güne başlarken, gün içinde, yani hem salat hem de namazdayken suyla haşır neşir olmak güzeldir diye düşünüyorum. Abdest ayetinde geçen ifadelerin hem vücuden (maddi) temizliği hem de mecazen manevi bir hazırlığı anlatıyor olabileceği düşüncesindeyim ama henüz bu konuda olgunlaşmış bir fikrim yok. Bir örnek ver derseniz, teyemmüm kasdetmek anlamına geliyor. Temiz toprakla teyemmüm dediğimiz şey de ''temiz toprağa kasdet, onun gibi ol'' anlamına gelebilir o zaman. Bu da salatı ikame için toplanan ve birazdan Kuran dinleyecek olan kişilerin bundan evvel zihinsel olarak yapmaları gereken bir hazırlık olsa gerek. Çünkü temiz toprağa ekilen tohum güzel yeşerir, ürün verir. Tuvaletten geldiğinizde ifadesindeki tuvaletin orjinalinde alçak toprak olduğunu okumuştum. Alçak toprak ise tohumun yeşermesi sağlam bitki bitmesi için sağlıklı değil. Bunun gibi bir okuyuşun abdst ayeti için mümkün olabileceğini düşünüyorum. Ancak bu konuda sizlerle paylaşabileceğim oturmuş düşüncelerim de yok. Bunlar sadece üzerinde düşündüğüm birkaç örnek. Ali Rıza Abi ve Aşık kardeşin sorularına yanıt verecek namaz yoktur diyen biri buralarda olmadığından, soruyu üstüme aldım ve kendi düşünceme göre düşüncelerimi paylaşmak istedim. Biraz karışık bir yanıt oldu, esasen bu konuda bir yandan da düşündüğüm için çok berrak yazamadım sanıyorum. Dikkatimi çeken ise, Kurana yönelen insanların Allah'ın izniyle ve yardımıyla Kurandaki salatın farkına vardıkları. Bizler de Salatlarını zayi eden, hırsına ve şehvetine uyan toplulukların arından gelen bir topluluğuz. Kim ki Kurana yöneliyor, Allah ona salatı gösteriyor. Tanımlamalardaki farklılıklar vs. benim için önemli değil, Ali Rıza abinin hayat namazı derken kasdettiğini yaşamayı salatta daim olanlardan olmayı nasip etsin Rabbimiz. Rabbimiz bilgimizi, şevkimizi, sabrımızı ve azmimizi artırsın. Haydin salata, haydin felaha dostlar. Selam ve sevgi ile. Allah en doğrusunu bilendir.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif. |
14. November 2009, 06:02 PM | #10 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 18
Tesekkür: 31
15 Mesajina 45 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 |
Konu hasanöktem tarafından (14. November 2009 Saat 06:09 PM ) değiştirilmiştir. |
hasanöktem Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | kamer (15. November 2009) |
Bookmarks |
Etiketler |
namaz, rekatları |
|
|