Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11. May 2009, 09:41 PM   #4
SARAH
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 137
Tesekkür: 11
70 Mesajina 80 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
SARAH has a spectacular aura aboutSARAH has a spectacular aura about
Standart Agnya çakra

AGNYA ÇAKRA

Agnya çakra beynimizin orta kısmında yer almaktadır ve alnımızın tam ortasında temsil edilir. Sahasrara çakraya geçişteki son enerji merkezidir ve şayet burda tıkanıklık varsa Kundatininin yükselmesine izin vermez. Kundalini bu merkezden geçerken düşünce dalgalanmız uzar ve böylece iki düşünce arasındaki boşluk daha uzun olur. Bu boşluk sükunettir. İşte burada "düşüncesiz ve aynı zamanda olayların farkında olunan" konumuna gelinir.

Agnya çakranın özelliği affetmektir. İnsanoğlu geliştikçe sofistike bir cemiyet oluştu ve bununla beraber ego problemi başladı - her şeyin insan tarafından yapıldığını zannetmek, ilerleyen maddiyat, ticaret ve çevreden gelen şartlanmalar (arkadaşlardan, aileden vs.) ile "Ben" hissi daha da gelişti ve bununla ego ile süperego şişerek insanoğlunu ruhundan uzaklaştırdı.

İnsan aklı Ego ve Süperego diye ayrılır. Bunlar kanalların (sol kanal ay kanalıdır, sağ kanal güneş kanalıdır) tepesinde, bitiş noktasında yer alır. Bu iki kanal Agnya çakradan geçerken geçmişimizden gelen herşey (hatıralar, şartlanmalar ve hisler) Süperegoda - sol kanaldan sağa geçtikten sonra - beynimizin sağ tarafına birikir. Geleceği temsil eden herşey (düşünce, plan yapma, hareketler, vs.) aynı şekilde Ego'da, beynin sol tarafında birikir. Bu birikimler herhangi bir kanalın fazla çalışmasından meydana gelir. Mesela gelecek için aşırı plan yaparsak sağ kanalda fazla enerji sarf ederiz. Bu sağ kanala aşırı yüklenmek iki kanal arasındaki dengeyi bozar. Aşırı enerji egzos gazı gibi yükselir ve beynimizin sol tarafında, Egomuzda birikir ve orda kalarak sipiritüel yükselişimizi önler. Aydınlanmadan evvel herbirimizde bu dengesizlik vardı. Kundalini bu sis yığınını delip Yoga konumuna ulaşabilmemiz için Sahasraraya erişemiyordu.

Egomuzu yok etmemiz gerekmiyor. Çünkü benliğimizde ona ihtiyacımız var. Onsuz hiçbir harekette bulunmamız mümkün değil. Sadece Ego ve Süperego arasında denge oluşturmalıyız ve Kundalininin Şahasrara'ya geçebilmesi için boş alan oluşturmalıyız. Egoyu kontrol etmek zordur.

Bunun için en önemli unsur affetmektir. Ego hareketlerimizi oluşturur- yanlışları cezalandırır, değişiklik yapar, isteklerimize ulaştırır. Sabır ve hoşgörü ile Egoyu yavaş çalıştırırız ve onu beklemek zorunda bırakırız. Böylece ruhumuzun hareketlerimizin arasından aydınlanmasına şans tanırız ve gerçekten yapmamız gerekeni yapabiliriz. Acele davravışlartmızda herzaman bizi sürükleyen egomuzdur. Ruhumuz Tanrısal bir zamanlama ile çalışır ve Ruhumuz için eninde sonunda hangi hareket daha iyi ise bize onu yaptırır. Bizim hiçbir şeyi. zorlamaya ihtiyacımız kalmaz.

Affetmek çok önemlidir. Tüm konsantrasyonumuz affedemediğimiz insanda olur ve bu kin yıkıcı ve kötülüğümüze neden olan bir kızgınlıktır. Bu hislerin sonunda acı çeken yine biz oluruz, halbuki bu arada o insan ne affetmemizden ne de affetmememizden etkilenmektedir. Affetmeyerek biz kendimize işkence ederiz. Öyle ise kalbimizdeki sevgi ile affedelim.

Agnya çakra aynı zamanda gözlerimize hükmeder. Gözlerimizi Tanrı tarafından onun yarattığı güzellikleri görebilmemiz için verilen bir mükafat olarak düşünmeliyiz, ve saf olan şeylere (doğa, çiçekler, çocuklar, v.s.) bakmalıyız.

A. Kontrol Ettiği Organlar


* Hipotalamus
* Gözler
* Optik Kiasma
* Beyin (Limbik bölge hariç)

Temsil edildiği yerler:

* Ellerde yüzük parmağı
* Ayakta dördüncü parmak

B. Nitelikleri

* Affetme
* Yeniden doğma
* Alçak gönüllülük
* Şevkat

C. Tıkanma Nedenleri

* Devamlı oraya buraya bakan gözler
* Kendine kötülük yapmak
* Kendine acıma
* Kendi kendini affedememe
* Geçmişte ve gelecekte yaşama
* Tanrı hakkında yanlış düşünceler
* Üzüntü
* Saldırganlık
* Bencillik
* Şartlanmalar

D. Temizleme Yöntemleri

* Meditasyon yapmak
* Çakraya vibrasyon vermek
* Çakranm mantralarını söylemek
* Mum ışığının arasından Shri Mataji'nin resminde Agnya'sına bakmak
* Başın arkasını yeni doğan güneşe vermek
* Geçmişte yaşamamak
* Gelecekte yaşamamak





SAHASRARA ÇAKRA

Sahasrara başımızın üstünde bıngıldak kemiği bölgesinde yer almaktadır. Bütün çakralar ve tanrısal özellikler Sahasrara çakrasında temsil edilmektedir. Sahasrara çakrası Shri Mataji Nirmala Devi tarafından 5 Mayıs 1970 tarihinde açılmıştır. Burası hayallerimizin de ötesinde, kelimelerin bile anlatamayacağı Yeryüzündeki cennete ulaşma mertebesidir.

Kundalini Sahasraraya gelince, bir nilüfere benzetilen bu çakranın yaprakları açılır ve aydınlanma olur. Başınızın üstünde kuvvetli bir atma hissi duyabilirsiniz ve sonrada bıngıldak kemiğinizin olduğu yerden serin esintiler çıkar. İşte bu, bizim yeniden doğuşumuzdur.

Burda vibrasyonları hissetmeye başlarız. Kundalini bireysel idrakımızı evrensel idrak ile birleştirdiğinde biz birdenbire vibrasyonların frekansına ayarlanırız. Bu vibrasyonlar evrenin heryerinde vardır fakat onları biz sadece Kundalini yumurtanın kabuğunu kırıp bizi Tanrısal diyarlara taşıdığı zaman hissetmeye başlarız. Fakat şüphelerimiz varsa aydınlanmamız mümkün değildir.

Tanrısal güç ile insan birieştiğinde, biz farkedilmeyen bir kominikasyon mertebesine ulaşırız, kolektif idrak konumuna geliriz. Bir insanın gerçek derinliğin! ve güzelliğin! vibrasyonlar ile hissedebiliriz. Doğanın güzelliği artık vibrasyonlar ile hissedilir. Sadece bir soru sorun ve meditasyon konumda onun cevabı eğer pozitifse serin vibrasyonlar ile size gelir.

Sahasrara çakranın Tanrısal varlığı Shri Kalki'dir. Onun tek istediği şeytanı durdurmaktır. Kundaliniye göre biz ya yükseliriz ya da düşeriz. Bizim gerçeği anlamamızda o bize yol gösterir. Mutlak doğruyu ve yanlışı sadece vibrasyonlarımız ile anlarız.

Shri Mataji'nin yeri Sahasraradadır. Onun sayesinde Kundalinimiz uyanır ve ölümsüz ruhumuz aydınlanır ve vibrasyonları hissederiz. Yine onun sayesinde. başkalarının Kundalisini uyandırabiliriz. Başkalarına aydınlanma verebiliriz. Hastalıkları tedavi edebiliriz ve Tanrının sevgisin! tüm dünya ile paylaşabiliriz.

Aydınlanma Kundalini başımızdan geçtiğinde ve bıngıldak kemiğine geldiğinde spontane bir şekilde olur. Dikkatimiz Sahaşradayken öz benliğimizle irtibat halinde oluruz, bu Rühumuzdur. Sahaja Yoganın amacı bizi Ruhun mükemmelliğine taşımaktır. Ruhumuz en sonunda bizi Gerçek Hürriyet ile tanıştırır. Artık akıl ve düşüncelerimîz egomuzun değil Ruhumuzun enstrümanları olur. Huzur, sesizlik ve neşe içimize gelir ve kendimizi rahatlamış hissederiz. Nasıl bir tohum ekildiğinde kendiliğinden büyümeye başlar, bu da benzer şekilde spontane bir olaydır. Bizim yapmamız gerekten tek şey tohumu Toprak Anaya bırakmaktır.

Kundalini yükseldiğinde dikkati ilkönce geçmiş ve gelecekten alır ve şu ana getirir. Bundan sonra kendiliğinden çalışmaya başlar çünkü o Ruhumuzun saf isteğidir. Böylece şayet tıkanıklar varsa onları temdier. O , bir hayat pınarı gibidir, akarken yavaş yavaş birikmiş pislikleri temizler ve okyanusa doğru yol alır. Bizim yapmamız gereken tek şey şu anda olup böylece içimizdeki yaşayan göçü hissetmektir. Her türlü beklentileri bir kenara bırakalım. Dün bildigimizi düne bırakalım. Aklımız ile hiçbirşeyin olmasına sebep olmuyoruz. Sadece Kundalininin uyanıp aydınlanmayı sağlamasina karar veriyoruz.

"Cahil olan, inancı olmayan, şüpheci bir karakteri olan, yok olur. Şüpheci bir Ruh için ne bu hayat vardır ne de gelecekteki hayat, ne de mutluluk." (BhagavadGita IV:40)

Hayat için pozitif düşüncelerimizin ve sağlam bir inançımızın olması lazım, ancak bu şekilde hayatın imtehanlarından sonra gerçeğe ulaşabiliriz.

Kalbimizde barınan Ruhumuzun bu merkezde başımızın üstünde tam ortada yeri vardır. Bu Kundalinin delip geçtiği yerdir, dikkatin Ruh ile birleştiği birleşme veya Yoga'nın yeri. Kundalini uyanmadan evvel çakralardaki enerji sınırlıdır. Fakat, Birleşmeden sonra bu sınırsız olur, Kundalininin altın iplikleri orta kanaldan geçerken bütün çakraları kolye gibi dizer. Mesela bir depoda olan su bozulur veya biter fakat kaynak suyu bitmeyen bir kaynakla birleştiğinde devamlı taze kalır ve hiçbir zaman bitmez. Kaynak Ruhumuzdur. Kundalini insan beynini aydınlatır ve onun Tanrısal mertebelere gelmesini sağlar. Beyin kolektif idraka bir bilgisayar gibi bağlanır. Artık sadece evren vardır ve biz onun bir parçası oluruz.

Shri Mataji aydınlanmayı şöyle anlatır:

"Beynin sınırlı kapasitesi Tanrının varlığını farketmeye gelince sınırsız olur. Siz hem güneş ve hem de güneşin ışınlarıysanız, siz hem ay ve hem de ayın ışınlarıysanız burada ikilik nerededir? Sadece ayrılma olunca ikilik olur ve bu ayrılma yüzünden siz bağımlılık hissedersiniz... seni sevdiğin kişilerden ayıran mesafe; işte onun için onlara bağımlı oluyorsun. Herşey bizsek öteki kimdir? Beyin kimliğini kaybettiği zaman sınırlı dediğimiz beyin sınırsız bir Ruha dönüşür."

A. Kontrol Ettiği Organlar


* Beyin
* Limbik bölge
* Temsil edildiği yerler
* Ellerde avuç içi
* Ayakta taban içi
* Başta bıngıldak kemiği

B. Nitelikleri

* Vibrasyonlar
* Serin esinti
* Kollektif idrak konumu
* Sessizlik
* Düşüncesiz idrak konumu

C. Tıkanma Nedenleri

* Tanrıya inanmamak
* Tanrıdan şüphe duynak
* Tanrıya karşı hareketler

D. Temizleme Yöntemleri

* Meditasyon yapmak
* Çakraya vibrasyon vermek
* Çakranın mantralarını söylemek
* Sahasrara bölgenize saat yönünde elinizle bastırarak masaj yapın.
SARAH isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla