Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15. August 2012, 07:05 AM   #3
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam sizinde üzerinize olsun.

Siz hadis için kalbur delik genişliklerinizi açıklamışsınız. Bu kalburlar bir çok insan için farklı olmaktadır. Buda bir çokları için farklı din demek, dini parçalamak demek.

İnzal olunan ile uğraşacağınıza, niye samiri gibi rasulün izi/eseri ile uğraşalım ?

Bahsettiğiniz hadislerin yazılması ve aktarılması Kalemle öğreten Rabbin izni ile mi olmuştur.?


Önce tüm otoriteyi/ilahları terk edelim, sonra Allahın ipine sarılalım
Selamlar,

Sevgili kardeşim, Yazımda kalbur deliklerinin geniş tutulması olmadığı gibi kalbur dahi yoktur. Yazımın hangi kısmından kalburu çıkardığını anlayamadım.

Çok kısa bir anlatımla; "insanların kurtuluşu yakalamak için kurandan kendi anladıklarına göre yaşamaları gerektiğini, ancak kurtuluşla birlikte daha iyi kullar arasına girebilmek için, yani salih kullar mertebesine girebilmek için, kendi anlayışı yanında, mantıklı ve doğru gelen başka görüşlerden de (kurana ters olmamak şartıyla) faydalanması gerektiğine değinmişim.

Şimdi, kurandan konuları kendi anlamak yanında, aynı konuda başkalarının daha iyi anlamaları varsa onları almak, kalbur kullanmakmı olmaktadır?

Bu görüşlerden faydalanmanın neresi yanlıştır? Sadece kendi bilgimizle yetinecek idiysek, şimdi bile forumda bunları yazışmamız anlamsız olmazmı?

Ancak; hadis olgusunu kabul ettiğim için, kalbur icat ediyorsanız, bu yine sizin yanlışınızı gösterir.

Çünkü; peygamber vardır, doğal sonucu olarak onun hadis, sünneti de vardır. Bunlar kendi zamanında; kuran yanında islam için uyulması farz olan şeylerdir.

Ancak; "peygamberden sonra bunlar korunmadığı için, bunların tespitide imkanlı olmadığı için, islam eşitliği sadece kuran olmaktadır" dedikten sonra, herkesin kendi kuran görüşünü oluşturduktan sonra, "hadis, sünnet gibi kutsiyet kazandırmadan" her görüşten faydalanmak gerekir diye tamamlamışım.

Görüldüğü gibi, kuran yanında, onun tek kaynak olarak kabulü yanında başka kaynak kabulü yokken, sizin;

İnzal olunan ile uğraşacağınıza, niye samiri gibi rasulün izi/eseri ile uğraşalım ?
Bahsettiğiniz hadislerin yazılması ve aktarılması Kalemle öğreten Rabbin izni ile mi olmuştur.?


şeklinde sözleriniz dayanaksız kalmaktadır. Yazımın neresinde, "rivayetler hadis kabul edilerek" kullanılsın vardır? sizin, kalburun delikleri bir tarafa kalburun kendini bile çıkaramamanız gerekirdi. Çünkü; ben bugüne aktarılan hadis olduğunu yazmadağım gibi, varsa bile hiç bir şekilde % 100 kesinlikte tespit imkanı olmadığını söylüyorum. Bu kısımda, bir kopukluk yaşamışsınız, yanlış algılamışsınız.

Dikkat edilirse; son peygamberimizin vefatından sonraki dönem için islam=kuran dediğim görülür.

Ha, şimdi kendi kuran bilgimiz yanında, sizin, başkalarının görüşlerinden ne kadar faydalanmaya çalışıyorsak, rivayetlerden, alim, ulema görüşlerinden neden faydalanmayalım? Nasıl olsa, kurana ters olanları çöpe atacağız, ters olmayanları ise; bizimkinden daha doğru ve mantıklıysa kullanacağız...

son olarak; Önce tüm otoriteyi/ilahları terk edelim, sonra Allahın ipine sarılalım demişsiniz. Elbette; Müslümanlığın ilk kuralı olan bu deyime" amenna" diyerek kabul ediyorum. Ancak; siz yazımdan, bunun tersini çıkarmışsınız, bu yanlış olmuştur.

Şimdi buna cevap bile vermeyeyim, yazımı tekrar okuyun, Allah'ın ipine sarılmaktan başka bir şey olmadığını, hele de başka otorite yada ilah'ın yer almadığını görün ve ne kadar haksız yere ağır bir cümle kullandığınızı görmeye çalışın...

Yazımı tekrar ve kısaca aşağıya alıntılıyorum. Hala, aynı düşüncede iseniz, lütfen, yazımdan bu düşüncenize delil olarak kullandığınız kısmı alıntılayarak belirtiniz.

saygılarımla...
aorskaya

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah'ın selamı üzerinize olsun.

Son peygamberimiz muhammed, tıpkı diğer peygamberlerimiz gibi vardır ve doğal olarak onun hadis ve sünnetleri de vardır. Bu nedenle peygamberlere imanımızın gereği, bu son peygamberimizinde hadis ve sünnetlerine iman etmezsek; dinden çıkar, müslüman olamayız.

2- Peygamberin vefatından sonra ise; İSLAM = KURAN olmaktadır.


Peygamberimizin vefatından sonra; Sade bir müslüman için başka hiç bir kaynağa gerek olmadan yaşamak ve kurtuluşa ermek mümkündür. Bu nedenle, insanların kurtuluşu için tek başına kuran yeterlidir.

Ancak; müslümanların sade bir müslüman olmakla yetinmeyip; mümin, salih kimseler olmak için çabalayarak, daha iyi mevkiler yakalamaya çalışması gerekir.

İşte bu durumda da; kuranı sade bir müslüman olmaktan öteye giderek; daha iyi anlamak, daha iyi yaşamak, başkalarının da daha iyi anlamasını ve yaşamasını sağlamak için daha çok bilgi edinmesi gerekir.

Bu nedenle de müslümanların; kurandan konular hakkında kendi anlayışı oluştuktan sonra başka söz, görüş, rivayet ve iddialara bakarak, bunların içinde kurana ters olmayanlardan kendi görüşüne göre daha mantıklı olanı olursa onu alıp, hayatına sokarak, kendi görüşüyle değiştirerek yaşaması ve takva bakımından üstlere tırmanması zorunludur.

Ama, bunu yaparken; özellikle peygamberimize atfedilen her sözün hadis olmayacağını çok iyi bilmesi ve hadis olarak değil de; dini açıklayan yardımcı bilgi gibi kabul ederek kuran merkezli yaşamasını unutmamalıdır.



4- Kurana ters düşenlerin ise hemen çöpe atılmaları gerekir. Buna iman edip, kurana inanmayarak dini yaşamak, ebedi cehenneme götürür.[/i]


İşte zamanımızda; din kardeşlerimin bu bilinçle yaşamayı çok arzu etmeleri, kurtuluş için Allah’ın ipi olan kurana sarılmaları gerekir.

Aksini yapanlar ise; “zerre kadar imanla cehennemde yansa dahi çıkıp cennete gitmeyi, yada inandım deyipte ibadet yapmadan; peygamberimizden şefaat adında torpil bekleyerek cennete gideceğini sanırken; hesap gününde peygamberimizi tarafından; “ümmetim kuranı terk etti” diye şikayet edilenlerin içinde yer alarak ebedi cehennemlik olabileceklerini kabul etsinler.

saygılarımla...
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (15. August 2012 Saat 07:23 AM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (15. August 2012), Miralay (16. August 2012), Zinedov (16. August 2012)