Alıntı:
|
Dünya hayatını tamamen terkedebilen var mı ki zaten ?
|
DÜnya hayatını terk edin diye bir emir yada farz mı var? bu konuda aydınlatıcı bir ayet yada bilimsel bir veri mi var?
Dünya hayatını bırakma felsefesi güdenler memleketlerinin ve kendilerinin özgürlüklerini hürriyetlerini satmış kimselerdir.
bu felsefe islamdan değil budistlerden ve hristiyan ruhbanlardan dinimize girmiş bidati uygulamalardır. Eski keşiş ve ruhban amelini bu gün müslümanlık adı altından kendilerine derviş diyenler uyguluyor. keşiş, derviş...
Hadîd 27
Sonra bunların izinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükafatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.
Alıntı:
|
Büyük şehirlerde yemek,içmek,yaşamak için çalışmak, rızkınızı aramak zorundasınız.
|
küçük şehirlerde yapmak zorunda değil misiniz?
yada yapmak zorunda olmadığınız bir yer var mı?
... ikinci perde. bu saydığınız faaliyetler dinden ayrılıp dünya hayatı diye adlandırılamaz.
İnsanın rızkı için çalışması Allah'ın emridir.. Yani çalışmak ve rızık kazanmak dünya hayatı denip dinden sökülemez.
Mâide 88
Allah'ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah'tan korkun.
İbrahim 32
(O öyle lütufkar) Allah'tır ki, gökleri ve yeri yarattı, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkardı; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi; nehirleri de sizin (yararlanmanız) için akıttı.
Hicr 20
Orada hem sizin için hem de rızıkları size ait olmayanlar için (gerekli) geçim vasıtaları yarattık.
İsrâ 70
Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.
Dünya hayatının çalışmasını, helal yolla geçim vasıtasını ve rızkını kim dinden ayırıyor da bu dünya işi ötekiler ahiret işi diyor? Çalışmak bir fiil Allahın imtahanıdır, çalışırken dürüst, adaletli, cömert, bilimsel objektif olunup olunmayacağı gibi konular dünya imtahanının, dolayısıyla ahiret çalışmasının ta kendisidir.
İnsanlar sanmasın, ahiret çalışması camiye girerken başlayıp çıkarken bitiyor... çalışıp kazanma sırasında insanların uyguladığı yöntem ve yaklaşım tarzları /amelleri mutlaka hesaba çekilecek, ya ödüllendirilecek ya da cazalandırılacak.
Alıntı:
|
Yoksa benim okuduğum Kur'an'da hep ahiret hayatı ön planda.
|
Hangi Kuranı okudunuz çok merak ediyorum. Demek ki okuduğunuz Kuranda şöyle bir ayete denk gelmediniz..
Kasas 77
Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.
Alıntı:
|
Sanırım bu konuda "anti-emperyalist,devrimci" görüşte olanların kastettiği şey pasiflik, haksızlığa sessiz kalmak,değişim için çaba harcamamak.
|
son olarak ben bu sözde ne demek istediğinizi anlamadım? anti emperyalist görüş böyle mi emrediyor? pasifliği mi, haksızlığa sessiz kalmayı mı emrediyor?
Eğer bunu emrediyorsa emperyalizm haksızlığa ses çıkarmayı aktifliği mi emrediyor?