Tekil Mesaj gösterimi
Alt 8. June 2014, 07:37 PM   #14
ebumaruf
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 38
Tesekkür: 0
2 Mesajina 2 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
ebumaruf has much to be proud ofebumaruf has much to be proud ofebumaruf has much to be proud ofebumaruf has much to be proud ofebumaruf has much to be proud ofebumaruf has much to be proud ofebumaruf has much to be proud ofebumaruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bize sizin gibi fantazi yaptık bunda kızacak ne var anlayamadım.

Fantazi kişilerin toplumların adına yapılıp dile getirilince topluma veya o kişilere zarar verir. Fantazi kişinin kendi şahsına yapılmalıdır.

Hangi sistemini örnek?
Halifelik, Tüm farklı toplumlara onların kendi tarzlarında davranılması, Türk kürt arap ayrımcılığı yapmaması, Hükümlerin islam kaynaklı olması size göre farklı yorumlansada şimdiki gibi isviçre medeni kanunun kopyalanması değildi gibi bir çok örnekleri vardır. Padişahların yanlışları olabilir lakin sistem olarak seçim dışında mükemmel olmasa da oldukça iyiydi.



Padişahlar seçimle mi seçiliyor? Örnek var mıdır? Keşke diyebilmek için neyi referans gösteriyorsunuz? (BKZ: Zikr'de içinde "keşke" geçen ayetler.)
İlla Padişah demedim yazımda padişah yada devlet başkanı neyse dedim.
ismin önemi varmı kimi yerde devlet başkanıdır, kimi yerde cumhur başkanıdır, kimi yerde hakan kimi yerde kaan
Neticede seçimle olması gerekliliği Zira ALLAH Rasulu a.s den sonra seçim olmuştur. Belli bir döneme kadar. Osmanlıdada seçimle olsaydı 600 sene sonra rejim değişikliği olmazdı.




Örnek?



Şimdiki DÜNYA LİDERİ gibi sanırım... (Obama mı?)
evet


Kurana hakaret sadece lafla yada yakarak mı olur. (BKZ: La ilahe illallah diyememek)
O hakaret değildir. Öyleyse Mustafa Kemalde hakaret etmiş olur.
Ben insanın inanmamasını hakaret olarak görmem. O zaman zorla iman ettirmemiz gerekirdi. Zira ALLAH a ve Kelamullah a hakaret kabul edilemez.
İman ise bizim değil kişi ile ALLAH arasındaki meseledir.
Kafirun
(6) “Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.”derim geçer giderim.



Bu talimatları benim aldığım konusunda şaka yapıyorsunuz herhalde.
Kasdım şuydu hani çağ dışı deniliyor ya, Modernlik batılılar gibi olmak ya, bunada bir özentiden dolayı el kesmede çağ dışı oluyor başka şeylerde siz böyle düşününce sizin gibi düşünenlerde modernize olmak için devlet adına
batının dediğini yapıyor.



Bilemeyeceğim ben o sülaleden değilim
Kardeşim o halde niye sevmiyor diyorsun ki. Birliğimize zarar veriyorsun farkında olmadan niyetin o değildir tabiki.



Spesifik konuşunca anlaşılmıyor. kimdir onlar?
[b]Osmanlının Türkleri sevmediğini iddia sını ileri sürenlerdir. Bunu zaten yazımda
belirttim. Şöyle anlatayım. Bazı insanlar Türkleri sevmeyi Türkler dışındakilere göre ayrıcalıklı olmak zannederler. Osmanlı bu tür insanlarla mücadele etmiştir.
Bu sadece son dönemde değil bir çok dönemlerde olmuştur.
Bu günde benzer düşünceye sahip olnalar var. Buna ırkçılık denir.
Yahudiler gibi, Hitler gibi. Bu milliyetçilik değildir ırkçılıktır.
Sende ırkçılığa karşı mücadele edersen sanada Hangi miilet ırkçılığına karşı yapıyorsan o milleti sevmiyor derler. Alman sa almanları, türklerse türkleri, kürtlerse kürtleri.
Hatta bazen o hale gelirki bu durum. ALLAH Rasulu s.a Türkleştirmeye çalışırlar.
Arap a benzemediği için, hatta araplara paramı yedireceğim diye hacca gitmezler. Bir gün birisi bana hocam dede korkut peygambermiydi diye sordu.
dedim ki peygamber olup olmamasının sana ne faydası var. Biz zaten Türkler İslama olan hizmetimiz sebebiyle şerefli bir milletiz elhamdulillah. Peygamberin arap yada alman olması Türkleri küçültmezki. Peygamber araplardan çıktıda araplar onun ve onunla inen hemde arapça olan Kuran a sahipmi çıktılar.
Şeref soyda yada kanda değil takvada kulluktadır.
Tekasür
(2) Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı.
[/B
]


Tartışmayı sen, ben mihvaline çekmek çözümsüzlüğe neden olur. Fikirlerimizi konuşturalım.

Dostum ALLAH Razı olsun bende o yüzden konumuz hırsızlıktı dedim.

Siz bu çağda hala Zikr'in gökten indiğine mi inanıyorsunuz?
Ben Zikr demedim Atatürkün kitaplar hakkında böyle söylediğini belirttim.
Atatürk herhalde gökden inen kitap derken teksas tombiksden bahsetmiyor.
Kaldıki Zikr size göre Kuran olabilir. Eğer öyleyse Kuran tabiki ALLAH katındandır. Gökden ifadeside Atatürke aittir bana değil.

O zaman insanlar göktaşlarına veya dünyaya düşen uçak ve uydulara tapmaya başlasınlar. Yağmur, yada kar da olabilir.
Biz Kuran a tapmayız ALLAH a c.c taparız. Kuran onun kelamıdır. Kurana tapılmaz. Kurandaki ayetler yazılı olanlardır. Yazısız olanlarda vardır. Güneş ay bunlarda ayettir yani ALLAH ın c.c varlığının işareti dir. Fakat biz Kuran a tapmadığımız gibi onlarada tapmayız.
Ben ALLAH ın kitabına inanıp senin belirttiğin gibi yağmur perest uydu perest oluyorsam. Ben olmaya razıyım. Zira Senin ne dediğin değil ALLAH ın c.c benim hakkımdaki hükmü önemlidir.
Sen de eğer öyle düşünüyorsan ne diye forumda sürekli ALLAH ın kitabından bahsedip duruyorsun. O halde sen teksas tombiks kitaplarınamı tapıyorsun.
Senin benzetmenle senin bu kitaplara taptığınıda ileri sürer.
Ben bakış açının mantığını anlayamadım.
Bunu Atatürk ü savunmak için yapıyorsan yap. Onun iman edip etmediği onun kendi meselesidir.
Ben yaptığı doğrulardan dolayı sağolsun derim. Yaptığı yanlışlarıda eleştiririm.


BKNZ: ingilizce de DOWLOAD ne anlama gelir?

Zikri elinizdeki sahifelerden ibaret zannetmenize ithaf olunan ayetler aşağıdadır.

Müddessir (52) Hatta onlardan her bir kişi, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor.

Abese (16) O, şerefli ve sâdık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir.



Benim kainattaki kutsalım ALLAH, dünyadaki kutsalım da İNSAN'dır. Rehberim de ZİKR'dir.
Benim için Kutsal olan Rabbim dir c.c. Kuran da Rabbimin kelamı olmasıyla kerimdir ve rehberimdir. İnsan benim için kutsal değildir. ALLAH sev dediği için Müminleri severim. ALLAH buğuz et dediği için kafirlere buğz ederim.

İnsan için Allah'tan başka kutsal yoktur!

Ama eğer "madde aleminde" bir kutsala ihtiyaç gösteriyorsan, Allah "o"na da işaret etmiştir. "O kutsalı", Sâd Suresi-71'den itibaren okuyalım:

'Hani Rab'bin meleklere şöyle demişti:" Ben çamurdan bir insan -halife- yaratmaktayım.
Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üfürdüğümde, önünde "SECDE" ederek eğilin.
O meleklerin hepsi toptan secde ettiler.
İblis müstesna; benlik tasladı ve hakikat bilgisini inkâr edenlerden oldu.
Allah dedi "Ey iblis İKİ ELİMLE yarattığıma SECDE ETMEKTEN seni alıkoyan neydi? Benliğin mi engel oldu, büyüklük mü tasladın, yoksa yücelenenlerden mi oldun!?'

İnsanın yaratılışındaki anlatımda, eğer maddi dünyada bir kutsal arıyorsan Allah aradığını sana gösteriyor: İnsan. Sen, ben, komşu teyze, Amazonlardaki yerli, eskimo ......

Allah'ın yarattığında " iki elimle" diye ihtimam gösterdiği, özel yaratık kutsallık taşır, ve bu özelliklerinden dolayı Allah "birbirinize hürmet edin, büyüklenmeyin, secde edin, bunu yapmazsanız, kendinizden başkalarını şeytanın gördüğü gibi küçük görür de yaşam hakkı tanımazsınız. Yani ekonomik ve sosyal yönden birbirinizi kollayın, kollektif bir yaşam yaşayın diyor. Dikkat edin Kitab'ın konusu da ideal ve idealist insandır.

Bakara-90:"- Gerçeği örtenler için rezil edici bir azap vardır."

Gerçek ne?

Yeryüzünde en kutsal olan insan.

Ben insana ALLAH Rasulu s.a da dahil kutsal olarak bakmam. ALLAH için O nu s.a çok severim ama kutsal değildir. Kudsiyet benim için kusursuzluktur.
Kusursuz olan Sadece ALLAH c.c dır. ALLAH Rasulu bile insandır. İnsan ise kusursuz değildir. Şimdi içinden O halde neden hadis deyip duruyorsun diyenler vardır. Bunun için http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1477&page=6
bakın


(Teşekkürler Galip Ağabey)



Siz öyle zannetmişsiniz ben öyle birşey söylemedim.
Belkide öyledir, demedim diyorsan benim zannımdır.



Şaka yapıyorsunuz herhalde. Padişahın kulu olanların oluşturduğu bir toplum düzeni ile milli irade ve egemeliği aynı kefeye koyarak.
Ben Cumhuriyeti kuranlarda osmanlı halkıydı demek istedim. Kaldıki Atatürkü vatan mücadelesine gönderen Vahdettin değilmiydi. Bu kurtuluş savaşında padişahdan çobana herkesin payı vardır. Atatürk ünkü çok dur, çobanınki azdır.




fatih istanbulu fethetmedi geri aldı BKNZ: (e birazda siz araştırın canım)
şimdide katolik, ortodoks ve ermenilere verilen tavizlerle geri alınıyor.
Burayı anlayamadım Fatihden önce istanbul Müslümanlarda yada Türklerde miydi.Araştır demişsinde kaynak verde bakayım merak ettim.

Bu arada tavizlerden kastın haklarının verilmesi ise ben buna adalet ve yurta sulh derim Yok kastın Ayasofyayı müzeye çeviren zihniyetin bunuda Atatürkün imzasını kullanıp yapılmasına ise o uzun hikaye oraya hiç girmeyelim istersen.

Bu arada;

FATİH İSTANBUL'U BİR, ATATÜRK İKİ DEFA KURTARDI

1915 yılında İngiliz-Fransız donanması İstanbul'un fethi için Çanakkale Boğazı'na gelmiş, Osmanlı Ordusu onları boğazda durdurmuş, İstanbul'u almalarına izin vermemişti. Destansı bir savaş olmuştu. O savaşta Yarbay Mustafa Kemal de vardı. 19. Fırka Komutanı olarak savaşa katılmıştı. Dahiyane bir taktik ve komuta ile düşmanı durdurmuştu. Anafartalar Kahramanı olarak tarihe geçen Mustafa Kemal, İngiliz-Fransız donanmasının İstanbul'u alıp Ruslar'a yardım etmelerine izin vermemişti. Ve bu savaş, bu kahramanlık Mustafa Kemal'in ASKERİ DEHASI'nı dünyaya tanıtmış, İngiliz donanma Bakanı Çörçil'in istifasına, "Her Yüz Yılda bir DEHA gelir, o da Türklere geldi" demesine neden olmuştur. Bu olay Mustafa Kemal'in İstanbul'u BİRİNCİ KURTARIŞI'dır.
Öncelikle Fatihle Atatürkü kıyasmı yapmak istiyorsun bilemiyorum.
Niye böyle bir şeye ihtiyaç duydun bilemiyorum. Ben İstanbulu feth eden fatih tek başına değildi, Kurtuluş savaşındada Atatürk tek başına değildi dedim burdan kıyaslama istiyorsan onuda yapayım.
Senin verdiğin yazıda ne diyor altı çizgili Yarbay Mustafa Kemal de vardı. Yani Ordunun başında değildi bir cephede 19. tümenin başındaydı.
Nasıl oluyorda Mustafa Kemal kurtarmış oluyor. Albay Ahmet FEVZİ yerine vahdettin Mustafa Kemali görevlendiriyor. Eğer zaferi kazanan tek kişi istersen vahdettindir. Bu savaş Osmanlı şehitlerinin zaferidir. Yok Vahdettin sarayda oturuyordu dersen Mustafa Kemal de karargahda oturuyordu o zaman seyid onbaşının zaferidir. Mustafa Kemal Atatürkün güzel manevralarının katkısı çoktur. Ama O kadar paşalar o kadar şehitler hepsinin baş kumandanı vahdettini bırakalım hepsini Atatürk e mi verelim.

Mustafa Kemal'in İstanbul'u ikinci defa kurtarışı, İstiklal Savaşı'nda, 1922 yılında olmuştur. Bilindiği gibi 1920'de Yunanlıların Anadolu'ya çıkmaları, Trakya'yı işgalleri yanı sıra İngiliz, Fransız ve İtalyanlar da İstanbul'u işgal etmişlerdi. İşgal iki yıl sürmüştü. Mustafa Kemal bu iki yılda düşmanla savaşmış, 30 AĞUSTOS ZAFERİ ile Yunanlıları mağlup etmiş, gerek Yunanlılar Anadolu ve Trakya'dan, İngiliz, Fransız ve İtalyanlar da İstanbul'dan çekilmek, Mudanya Ateşkes Anlaşması ile hazırlanan Anadolu ve Trakya'dan Çekilme Takvimi uyarınca, düşman 1922 Ekiminde İstanbul'u Refet Bele Paşa komutasındaki Türk Ordusuna teslim etmek zorunda kalmışlardır. Bu olay, "İstanbul'un Kurtuluşu" olarak her yıl törenlerle kutlanmaktadır. Bu da MUSTAFA KEMAL'İN İKİNCİ KEZ İSTANBUL'U GERİ ALIŞI'DIR.
Buda Osmanlının zaferidir. İllede isim istersen sultan vahdettinin zaferidir.
Zira Mustafa Kemale yetki veren istiklal muharebesini başlatanda vahdettindir.
Onun mührü olmasaydı. Anadoluda Mustafa Kemali kim takardı. İstiklal Mücadeleside çanakkalede istanbulun fethide Osmanlının zaferidir. İllede isim istenirse devletin başındaki kişinin ismidir. Atatürkün mücadelesi çok büyüktür.
Fakat zafer onun değil milletindir.


Dileriz ki bundan sonraki törenlerde TARİHİ GERÇEK dile getirilip, halka doğru söylenir. Söylenir mi, kimbilir?

-----------------------------------

bu arada meslek?

bir tahminde bulunsam...

islam hukuku ve tarih galiba...

not : yukarıdaki benim zannımdır yanlış olabilir. kusura bakmayın.

zannım doğru ise hiç bir osmanlı padişahının hacca gitmemesini nasl değerlendiriyorsunuz?

devlet işleriydi, vakit imkasızlığıydı, mesafe uzaktı, hedeydi, hödöydü boşverin...

ÖRNEK: (sadece örnek olarak verilmiştir. şahısa bir kinayem yoktur. diğerlerini netten bulabilirsiniz.)

KANUNİ’NİN SEFERLERİ

Belgrad Seferi: 27 Mayıs 1521-19 Ekim 1521 (145 gün)
Rodos Seferi: 16 Haziran 1522-29 Ocak 1523 (227 gün)
Mohaç Seferi: 23 Nisan 1526-13 Ocak 1527 (265 gün)
Avusturya Seferi: 10 Mayıs 1529-29 Ekim 1529 (271 gün)
Alman Seferi: 25 Nisan 1532-22 Kasım 1532 (211 gün)
Irakeyn Seferi (iki bölüm halinde): 11 Haziran 1534-07 Aralık 1534 (Kanuni, kışı Bağdat’ta geçiriyor.) 01 Nisan 1535-08 Ocak 1536 (180+282=462 gün)
Korfu Seferi: 17 Mayıs 1537-22 Ekim 1537 Korfu Seferi (158 gün)
Boğdan Seferi: 08 Temmuz 1538-27 Ekim 1538 (111 gün)
Budin Seferi: 20 Haziran 1541-27 Kasım 1541 (160 gün)
Estergon Seferi: 23 Nisan 1543-16 Kasım 1543 (207 gün)
İran Seferi: 29 Mart 1548-05 Ekim 1548 (190 gün)
Nahçıvan Seferi (iki bölüm halinde): 28 Ağustos 1553-08 Kasım 1553 (Kanuni kışı Halep’te geçirir.)09 Nisan 1554-31 Temmuz 1555 (Kanuni, bu dönemin 10 ayını Amasya’da geçirir.) (72+478=550 gün)
Zigetvar Seferi: 01 Mayıs 1566-07 Eylül 1566 (Kanuni hayatını bu seferde kaybeder.) (129 gün)

Kanuni’nin fiilen seferde geçirdiği süre: 3086 gün/8 yıl 5 ay.”
Dostum Öncelikle biz insanların kulluklarına değilde insanlara ne verdiklerine bakarız. Kulluk ALLAh ile kulun arasındadır. O halde Atatürkün alkol kullanmasıda sorgulanmalıdır. Ben buna karşıyım. Ben insanlara nasıl hizmet ettiklerine bakarım. İkincisi Tarihi bilgin eksikdir. Hac Ömrü boyunca bir defa farz olan bir ibadettir. Her sene gidilmez. Osmanlı padişahları padişah olmadan önce şehzadelik dönemlerinde giderlerdiki. Padişahlık döneminde Milletin maslahatı içinzaman kaybı olmadan çalışabilsinler. Şehzadelik döneminde gittikleri için onların üzerindeki farzıda yerine getirmiş olurlar.
Kaldıkı bunların önemi de yoktur. Önemli olan halka ne verdikleridir yada vermedikleridir. Yukarıda top yekün atmadım bu senin zannındır dediğin şeyle burda çelişiyorsun. neden Osmanlı padişahları hacca gitmedi derken hepsini hedef alıyorsun. Malesef zannım doğruymuş keşke olmasaydı.Üzüldüm.
saygılarımla
ebumaruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla