Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18. August 2012, 11:08 PM   #1
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart Peygamberin istismar edilmesine dikkat!

Selamun aleyküm,

Sevgili kardeşlerim,

Bildiğimiz üzere; rabbimiz insanlığın başından beri, insanlar için tek bir din olarak islamı belirlemiş ve onu zaman içinde parça parça, elçileri aracılığıyla vahiy kaynaklı olarak, ayet olarak insanlara ulaştırmıştır.

İşte bu şekilde devam eden dinin inişi; son peygamber olan Muhammed peygamberimizle ve yine son kitap olan kuranı kerimle tamamlanmış olup, artık ne başka peygamber gelecektir, nede başka kitap gelecektir.


Rabbimiz, Son peygamber olmasına rağmen, Muhammed peygamberimizi vefat ettirmiştir. Ama kuranı; son kitap olarak, insanlara kıyamete kadar bilgi vermek üzere korumaktadır. Ayrıca, yine peygamber hadislerini de koruma altına almamıştır.

Rabbimizin böyle yapması; Peygamberimizin vefatından sonra, bütün insanlara sadece kuranın rehberlik etmesini istediğini” gösterir, kanıtlar.


Kaldı ki, zaten peygamber efendimizde, kendi hevasından bir şeyi tebliğ etmemiş, söylememiştir. Peygamberimiz her yerde ve zamanda din için kurandan (vahiy/ayetler) konuşmuştur.

Ancak, Müslümanları, Rabbimizin dosdoğru yolu üzerinden çevirmek için izin alan şeytan, çoğu kimseyi bu yoldan çevirme becerisini göstermiştir. Aslında daha doğrusu, çoğu insan aklını kullanamayıp, şeytanın çok basit hilelerine, tuzaklarına düşmüştür. Sonrada o tuzaklara ve hilelere yine akılsız bir şekilde zevk alarak katlanmaktadır.

Ancak, uyuşturucunun verdiği zevk sona erdiğinde çekilen acılara nasıl katlanılamıyorsa, hesap günü gelip şeytanın sundukları yok olunca insanlarda cehennem azabına katlanamayacaklardır. Yanan derileri bu nedenle hep yenilenerek tekrar azaba atılacaklardır. Bu sonsuz şekilde böyle sürüp gidecektir.

İşte, bizim aklını kullanamayan kardeşlerimize şeytan; önce kuranı terk etmeleri yönünde çeşitli telkin ve vesveselerde bulunur. Kurandan uzaklaştıramıyorsa yanlış anlamaları sağlayarak, onu önemsiz hale getirmek üzere, çeşitli vesveseler de bulunur. Buna rağmen kurandan uzaklaştıramıyorsa artık başka tekniklere başvurur.

Şeytan bu defa bu işi kendisi değil dostlarına yaptıracaktır. Biz Müslümanlar içinde, Şeytandan daha ziyade dostları tehlikelidir.

Şeytan, kuranı terk ettirmek için diğer girişimleri başarısız olduğunda, “insana sağdan yaklaşması demek olan”, dine; dinden gibi görünen yanlışlar sokarak, ona göre yaşamayı sağlamaya çalışır.

İşte bunu da, koruma altına alınmayan hadisler alanında çok iyi kullanır. Şeytan dostları vasıtasıyla önce, yalan, yanlış, saçma, sapık sözleri hadis adı altında yaymak üzere, kendilerine Müslüman alimleri diyen zalimleri dünya menfaatleri karşılığında satın alırlar.


Dini az paraya satan bu zalimler için bundan sonrasının önemi rivayetleri hadis diye ne kadar çok kesime yaşatabildikleri becerisiyle ortaya çıkar. Ona göre dünya menfaatleri artar.

Bunun için, çeşitli kurum ve okullarda teşkilatlanmalar yaparak, kendilerine bağlı olan diğer alt kademelerce Müslümanlara yaymaya, dikta etmeye çalışırlar.

Bu defa Müslüman denen (z)alimler, saçma sapık rivayetleri hadis olarak uygulanmasını KESİN temin için, HADİSLERİN KURANI NESH EDECEĞİNİ, YANİ ONDAKİ HÜKÜMLERİ YA TESİRSİZ KILACAĞINI YADA KENDİNDEKİYLE DEĞİŞTİRECEĞİNİ” kabul ettirirler.

Bundan önce de zaten, kuranı normal kimselerin anlayamayacağını ve aslında gerekte olmadığını söyleyerek, alimlerin kuranı anlatacağını ve insanlarında anlattıklarına göre yaşaması halinde dini mükemmel yaşayacağını iddia ederek kabul ettirdiklerinden, kuranla ilişiğini koparan kimseler, rivayetlerle ilgili her kabule açık hale gelirler.

Bundan sonra, zalimlere inanıp, yine onlardan daha zalim olanların saçma, sapık rivayetlerini din diye yaşamak çok zor değildir.

Bundan böyle, Müslüman denen kimselerin çoğunda kuran merkezli yaşam değil, kıranla ilgisi olmayan, hatta ona tam olarak zıt şeyler din olarak yaşanmaktadır.

Bazı, cahil kimselerin de, kuranın önemini kavramadıkları için rivayetler dini yaşamayı savunmaları, onu reddetmenin peygamberi reddetmek olduğunu düşünmeleri, atalar dini yaşamayı iyice pekiştirmektedir.

Bu atalar dinini yaşamanın yanlış olduğunu gösteren, kuranın merkeze alınarak, kurana göre yaşanması gerektiğini savunanlar ise, yine bu rivayetlere sarılanlarca, dinsiz, peygamberi reddeden kimseler olarak görülüp, onlardan uzaklaşmaya çalışılmakta, hatta savaşma ortamına geçme düşüncesi baskın gelmektedir.

HALBUKİ, BU ZAVALLILAR, ŞEYTAN DOSTLARININ PEYGAMBERİ İSTİSMAR EDEN BU TUZAĞINI GÖREMEYİP, İYİCE TUZAĞA DÜŞEREK, DİNİN KURAN ÜZERİNDEN DOĞRU YAŞANMASINDAN KENDİLERİNİ MAHRUM ETTİKLERİ GİBİ, İKAZ EDENLERİ DE DÜŞMAN GÖRDÜKLERİNİN İNŞALLAH FARKINA EN KISA ZAMANDA VARMALIDIRLAR.

Yoksa, hesap gününde, bizzat savunuculuğunu yaptıklarını sandıkları peygamber tarafından; “rabbim ümmetim kuranı terk etti” diyerek şikayet edildiklerinde gerçekleri göreceklerdir.

Ama, onlar gerçekleri gördüklerinde, başka bir gerçeğide daha görmekten öteye yaşayacaklardır.

EBEDİ CEHENNEM…

Ahireti tam olarak bilen ve tam olarak iman eden eden için ne kadar korkunç değilmi!

Saygılarımla…
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla