Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25. December 2014, 03:36 PM   #2
lovesoft
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2014
Mesajlar: 38
Tesekkür: 11
9 Mesajina 16 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
lovesoft has much to be proud oflovesoft has much to be proud oflovesoft has much to be proud oflovesoft has much to be proud oflovesoft has much to be proud oflovesoft has much to be proud oflovesoft has much to be proud oflovesoft has much to be proud of
Standart

Yazınızı okurken Semerkand sitesine cevap olarak yazdı heralde dedim. zira sitede
Alıntı:
Semerkand Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
"Mesela, Fransızca yazılan bir şiir Türkçe’ye tercüme edildiğinde, o şiirin Fransızca’daki aslıyla aynı olduğu iddia edilebilir mi? Hele de şiiri şiir yapan ahenginin, Fransızca’ya özgü söz sanatlarının aynen uyarlandığını iddia etmek gülünç olmaz mı? "
denilmiş.
Şiir'i tabikide ahengi ile birlikte çeviremeyiz. Kuranı kerim sanki şiir ?bu örneği kasıtlı verilmemesinden başka ne olabilir ki?

Sav : Çeviri Kuran değildir çünkü Kuran’ın Arapça olduğu belirtilmiştir.
Çürütme : Bunun belirtildiği ayetler zaten ‘çevirin de öyle anlayın’ anlamına gelir. Değilse bu Kuran’ın Araplara indiği anlamına gelir, bu durumda bizi ilgilendiren bir uyarı değildir. Mantıklı üçüncü bir olasılık yoktur.

Sav : Kuran Arapça değil ‘Allahçadır’.
Çürütme 1 : Arapça, Arapların birbirleriyle anlaşmakta kullandığı dildir. Kuran Allahça ise Allah kiminle konuşmaktadır? Tanrı’nın yalnızca kendi anlayacağı bir kitabı insanlara vermesi için bir neden yoktur.
Çürütme 2 : Kuran ‘Allahça’ ise Arapların anlamamaları gerekirdi. Kuran’ın Arapça olmadığını söylemek çevrilemeyeceği değil, Arapçaya da çevrilmesi gerektiği anlamına gelir.

Sav : Kuran çevrilirse çok anlamlılık özelliğini yitirir.
Çürütme 1 : Çok anlamlılığın yitmesi Kuran’ı Arapça okurken veya dinlerken de gerçekleşmektedir. Kuran’ın anlamı, ilgilisinin ondan ne anladığıyla sınırlıdır. Arapça okumada veya dinlemede örtülü kalan anlam yitimi çeviride su yüzüne çıkıp görünür olmaktadır, aradaki fark budur.
Çürütme 2 : Herhangi bir metin çok anlamlılık içerebilir. Bu durumda bu savı çok anlamlılık içeren insan yapısı metinlere de uygulamak zorunda kalırız ki, bu ‘çevrilemeyen’ binlerce metin olduğu anlamına gelir. Çevirmen bu durumu taksim, dipnot benzeri yolları kullanarak okuyucuya başarıyla aktarabilir. Bu da çeviri okurunun Arapçasından okuyanın göremeyeceği kimi şeyi görmesini sağlar, yani avantaja bile dönüşebilir.

Sav : Arapça sözcüklerin Türkçede tam karşılığı yoktur.
Çürütme 1 : Bir veya daha çok yabancı dil bilen herkes bunun Arapçaya özgü bir durum olmadığını bilir. Tam örtüşmeyen anlamları ve incelikleri iletmenin yolları vardır. Sözcüklere bağlama uygun anlamlar verilebilir. Birden çok anlam bağlama uyuyorsa bu durum yine taksim işareti veya dipnot gibi yollarla okuyucuya iletilir. Tam karşılık Kuran’ın bütünü incelendiğinde ortaya çıkacaktır. Kuran’ın bir parçasının tam çevrilememesi olasıdır ancak Kuran’ın bütününde tutarlı bir anlam arandığında çeviri yanlış ve eksiklikleri ortadan kalkacaktır.
Çürütme 2 : Evrim (tatavvur), esenlik (selam) gibi tam örtüşen sözcükleri bile çevirmeden bırakmaları bu savı ortaya atanların içtenlikleri üzerine kuşku düşürür. Savın sahipleri art niyetli değillerse bu gibi örtüşen sözcüklerin Türkçelerini kullanmalıdırlar.

Sav : Yalnızca Kuran değil hiçbir dildeki hiçbir metin tam çevrilemez.
Çürütme 1 : Bu sav çeviri kavramını yok saymaktadır. Bu sav farklı dil konuşan toplumların on binlerce yıldır anlaşamadığını söylemekle eşdeğerdir. ‘Tam’ çeviri gerçekte yaklaşılan ancak hemen hiçbir zaman erişilemeyen bir idealdir. Bunun böyle olması dil farklılığının değil, sözlü iletişimin özelliği gereğidir. Aynı dilde olsa bile sözlü iletişimde her zaman yitim vardır, hemen hiçbir zaman yüzde yüz verim yakalanamaz. Çünkü hiçbir iki insanın beyin haritası birebir özdeş olamaz.
Çürütme 2 : Bu durum özellikle şiir gibi estetiği anlamın önüne çıkaran yazın biçimleri için geçerlidir. Kuran ‘ben şiir değilim’ derken bu savı ortaya atanlar Kuran’a şiirmiş gibi davranmış olurlar.
Çürütme 3 : Bu sav Allah’ın çevirinin ne olduğunu bilmediğini, ‘çeviri kaybı’ kavramından habersiz olduğunu varsaymayı zorunlu kılar. Allah’ın insanları yabancı dildeki bir kitaba çağırmasını bu sav ışığında başka türlü açıklamak olanaklı değildir.

Sav : Kuran’ı Arapça okumak (daha) sevaptır.
Çürütme 1 : Sevap diye bir şey yoktur. Arapça sevab sözcüğü isabet etmek, başına gelmek gibi anlamlara gelir. Öldükten sonra ödenmek üzere hesaba yatan bir tür puan anlamı yoktur. İyi işlerin ödülü hem bu dünyada hem de sonsuz yaşamdadır. Öyleyse iyi işin belirgin özelliği karşılığının bu dünyada alınıyor olmasıdır. Kuran’ı yabancı dilde okumanın karşılığının bu dünyada alındığına tanık olmuş kimse yoktur.
Çürütme 2 : Tersine, Kuran’ı yabancı dilde okumak olsa olsa günah (kötülük) olur. Çünkü zaman ve kaynak boşa tüketilmiştir.

Çürütmelerimi çürütmenizi bekliyorum Devamı kitapta:
http://ulozto.net/xe3mBzK1/tk-s0-9-170414blog-pdf
veya
https://drive.google.com/file/d/0B-D...RzA/view?pli=1
Güncellenmiş sürüm yakında...

Konu lovesoft tarafından (25. December 2014 Saat 04:08 PM ) değiştirilmiştir.
lovesoft isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
lovesoft Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (25. December 2014)