Tekil Mesaj gösterimi
Alt 6. September 2010, 11:10 AM   #5
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart özgeçmişim

KURANDAKİ AYETLERİ KURANDAKİ AYETLERLE ANLAMAK

ÖZGEÇMİŞİM




Mersin Anamur ilçesinin, Ovabaşı köyünde 10–04–1950 yılında, altı erkek kardeşten dördüncüsü olarak dünyaya gelmişim. Babam ekmeğini çiftçilik ve bahçıvanlıkla kazanan köyün orta hallilerinden biriydi.

İlkokulu aynı köyde, ortaokul ve düz liseyi köyümüze on bir km. uzaklıkta olan ilçede güç koşullar altında, bazen yürüyerek, gidip geliyorduk. Bazen de ilçede bir ev kiralayıp, gaz lambasının ışığı altında Okumaya çalışıyorduk. Bu arada yemek yapmak ve bulaşık yıkamak, görevlerimiz arasındaydı.

Anamur lisesini bu şartlar altında bitirdikten sonra. Konya Selçuk eğitim enstütüsünün sosyal bilgiler bölümünü kazandım. Ve bu arada hem okuyor hem de Zirai donatım kurumunda memur olarak çalışıyordum. 1979 yılında okulu bitirdim.

Zirai donatım kurumunda çalışmış olduğum görevimden ayrılmadım. terfimi yükselttiler maaşım da o şartlar altında daha iyi olduğu için öğretmenliğe ayrılmayıp aynı kurumda çalışmaya devam ettim. Daha sonra 1989 yılında çeşitli nedenlerle çalıştığım kurumdan ayrıldım. Ticaret hayatına atılarak hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. Evliyim, iki kız ve bir erkek çocuk babasıyım.

Bir Taraftan da toplumdaki din anlayışı yapılan ibadet şekilleri örf ve adetler, beni düşündürüyor, ve rahatsız ediyordu. Sorumun cevaplarını yüzlerce fıkıh, tefsir, fikir kitapları okuyarak bulmaya çalışıyordum. O günlerde toplum içerisinde, gündemi oluşturan, iki yol var idi, birisi Allah’a inandığını iddia eden milliyetçilik, diğeri Komünist Rusyayı örnek edinen solculuk idi. Ben imanlı olduğum için Allah diyen yerde kendimi bulmuştum.

Ama onların inançları dinleri ve yaşam biçimleri, benim aradıklarıma uygun değildi. O günlerde olayları detayına kadar bilemiyorduk ama geleneksel de olsa bir bilgi olarak, içkinin haramlığını, kumarın ve fuhuşun yasak olduğunu biliyordum. Baktım ki Bu yasak olan şeyler bulunduğum gurup içerisinde hepsi işleniyor. Dedim ki benim yerim burası değil.

Daha sonra M.T.T.B. diye bir teşkilatla tanıştım uzunca bir zamanda orada oyalandık onlarda da bazı alimleri ilahlaştırarak.Allah’ın önüne getiriyorlardı. Benim yerim. Burası da değil ben sizin şirk Koştuklarınızdan Allah’a sığınırım. Hz İbrahimin ilah arayışı gibi ben de gerçek olan Allah’ı bulmaya çalışıyordum.
6/78- Sonra Güneş’i (etrafa ışıklar saçarak) doğar görünce: “İşte bu benim Rabbim, bu en büyük” demişti. Ama o da kayboluverince, kavmine demişti ki: “Ey kavmim, doğrusu ben sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım.”

679- “Gerçek şu ki, ben bir muvahhid olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben müşriklerden değilim.”

İşte Hazreti İbrahim peygamberin yaptığı gibi, ben yüzümü yerleri ve gökleri yaratan Allah’a çevirdim. Allah da beni Kuran ile tanıştırdı. Yıl 1980 idi. Kendi kendime şu soruyu sordum. Mademki bu dinin kaynağı orjinali kurandır. Neden biz bu dini kurandan değil de kuranı anladım diyen veya kurandan anlattığını iddia edenlerden öğrenelim?

İşte O zaman uyandım. ya Allah Ya bismillah dedim ve kuranın tercümesinden okumaya başladım. Arapça bilmek ve kuranın orjinalinden okuyup kendim tercüme edebilsem bu daha güzeldi. Ama Kuranın dilini çözmek kuranı anlamak ayrı bir ilim, Arapça bilmek ayrı bir ilimdir.

Bütün ilimleri bilmek Allah’a mahsustur. Ancak her ilimi öğrenmeye insan ömrü yetmez. Ben ömrümün şimdiye kadar, olan otuz yıla yakın bir zamanını kuranın dilini tercüman aracılığı ile çözmeye çalıştım. Allah Ondan Razı olsun.

Mütercimlerden Ali Bulaç Bey kardeşimizin tercüme edilmiş kuranını genelde kendime temel aldım. Ama diğer tercüme edilmiş meallerle de karşılaştırdım. Yer yer o da tercüme ederken hatalar yapmış ama genelde kendi yorumlarını parantez içerisine alarak, Ayetlerin tercüme ederken orjinalinden sapmamaya gayret göstermiş. İyi bir Kuran anlayıcısı eğer kuranın anlatım sanatını kavrayabilmişse Arapça bilmese bile, yanlış tercüme edilmiş bir ayeti kuranın anlatım ritminden hemen anlar.

Beni en çok etkileyen ayetlerden biri Rum suresinin otuzuncu ayeti oldu.

30/30- Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.

Bu Ayet bana kuranla kuranın, kâinatla kâinatın ve kuranla kâinatın çelişmediği Allah’ın verdiği Akılla çelişkisizliğini yakalayıp hayata uygulanan bir hanif dinini öğretti. Bir Taraftan böyle bir dinin temellerini atarken, bir taraftan da bütün peygamberlerin çektiği, ekenomik koşulların verdiği sıkıntılar benim de yakamı bırakmadı.

Adamın yaptığı gibi, elinde kitap, ayağının altında hamur teknesi arkasında tuluk, hoplayıp duruyor. Bunu gören bir tanesi soruyor. Nedir bu hal? Adam anlatıyor. Ayağımla hamur yoğuruyorum. Ekmek yapmak için. Elimde kuran var Allah’ın bana gönderdiği dini öğreniyorum.

Arkamda tuluk var onunla yoğurdu yayıp yağ ve ayran yapacağım. Deyince o da diyor ki; neden bunların hepsini birden yapmaya çalışıyorsun.? Tek tek yapsana Deyince, adam da diyor ki. “Zaman Dar Yapılacak iş çok” İşte bizim ki de onun gibi, bir taraftan Allah’ın dinini öğrenmeye çalışırken bir taraftan da, ekmek kazanılıp yaşanılacaktı.

İşte böyle bir dini yani Allah’ın Her Örnekten bir örnek verdiği,

30/58-“ Andolsun, Biz bu Kuran'da insanlar için her örneği gösterdik.Şüphesiz, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman, o inkâr edenler, mutlaka: "Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz" derler.”

Hiçbir eksiğin bırakılmadığı,

6/38- “Yeryüzünde hiçbir canlı ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın. Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık, sonra onlar Rablerine toplanacaklardır.

Ve kurandan hesaba çekileceğimiz

43/44- Ve şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız.

Diye Allah’ın söylediği Bir kitap var elimizde. Bizi yani iman edenleri Ancak dosdoğru yola götüren, bize rehberlik eden o kitaptır.

2/2- Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır.

İşte ben Allah’ın insanlara sunduğu bu hanif dinini, fıtrat dinini İbrahim dinini buldum. Herkesin arayıp da bulamadığı din budur. benim adım Müslüman. ben ne bir mezhepten ne bir cemaatten ne bir partiden, ne de herhangi bir guruptan değilim. Ben insanları Allah’a çağırıyorum.

41/ 33- Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?


İşte ben insanları Allah’a çağırmak için yıllarca uyutulmuş kandırılmış insanları uyandırmak gerçek Allah’ın sunduğu dini sunmak için yola çıktım. İlk olarak Kuranın Anlaşılmasına doğru kitabımı internette yayınlamaya başladım. Allah Hata yaptıysam sizlerin eleştirileriyle benim Yanlışlarımı düzeltsin. Doğrularım Allah’a yanlışlarım da bana aittir.

E Mail [email protected]

g mail [email protected].

Web. Kuranianlamametodu.blogspot.com


İş Tel: 03248147885

Ali Rıza Borazan

Mersin- Anamur
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla