Tekil Mesaj gösterimi
Alt 2. October 2008, 08:47 AM   #2
kuranyeter
Katılımcı Üye
 
kuranyeter - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 54
Tesekkür: 0
6 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
kuranyeter is on a distinguished road
Standart

ömer furkan asmış.

Buharî, Kitab-ül Cenaiz 128 numaralı rivâyet:

“.... Enes ibn-i Malik onlara şöyle tahdis etmiştir: “Rasülüllah şöyle buyurdu: “Kul, kabri içine konulduğu ve arkadaşları ile cemaati geriye dönüp gittikleri zaman –ki ölü bunların yürürken çıkardıkları ayakkabılarınnın seslerini bile muhakkak işitir- ona iki melek gelir. Bunlar ölüyü oturturlar ve ona:
_ Şu Muhammed adlı kimse hakkında ne der idin? Diye sorarlar.
Bu soruya muhatap olan mü’min kul:
_ O’nun allah’ın kulu ve rasülü olduğuna şehadet ederim, der. Bunun üzerine melekler tarafından:
_ Cehennemdeki oturacak yerine bak. Allah bu azap yerini senin için cennetten bir oturacak makama tebdil etti, denilir de o mü’min kul, cehennem ve cennetteki o iki makamını beraberce görür”.
Katade: “O mü’mine, kabri içinde bir genişlik verileceği bize zikrolundu” dedi ve sonra yine Enes hadisine döndü. Rasülüllah şöyle buyurdu:
“münafık ve kafir olan kula gelince, ona da:
_ Ben O’nun hakkında bir şey bilmiyorum. Ben sadece insanların onun hakkında söyleye geldikleri sözü söylerdim, diye cevap verir.
Bunun üzerine ona:
_ Anlamadın ve uymadın, denir ve ona demirden tokmaklarla öyle bir vuruş vurulur ki, derhal şiddetli bir sayha ile bağırır. Bu bağırışı insan ve cinlerden ibaret olan iki ağırlıktan başka bu ölüye yakın olan her şey işitir.”

selam.

13. Onlara o kent halkını örnek ver. Hani, elçiler gelmişti oraya.


14. Hani, biz onlara iki kişi göndermiştik, onları yalanlamışlardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyle destek vermiştik. Şöyle demişlerdi: "Biz, size gönderilen elçileriz!"


15. Kent halkı dedi ki: "Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değilsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."


16. Dediler: "Rabbimiz biliyor ki, biz size gönderilmiş elçileriz."


17. "Bize düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir."


18. Dediler: "Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşılaştık/biz sizi uğursuzluk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutlaka taşlayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap kesinlikle dokunacaktır."


19. Dediler: "Uğursuzluk kuşunuz sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi bütün bunlar? Hayır, siz savurganlığa, aşırılığa sapmış bir topluluksunuz."


20. Kentin öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: "Ey topluluk, bu elçilere uyun!"


21. "Sizden herhangi bir ücret istemeyelere uyun. Onlardır doğruyu ve güzeli bulanlar."


22. "Beni yaratana ne diye kulluk etmeyecek mişim ben? Ve sizler de O'na döndürüleceksiniz."


23. "O'ndan başka tanrılar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorluk/zarar dilerse onların şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazlar."


24. "Bu durumda ben elbette ki açık bir sapıklığın içine düşerim."


25. "Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinleyin beni!"


26. "Gir cennete!" denildi. Dedi: "Kavmim bir bilebilseydi?


27. Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı."

65. Allah o gün onlara seslenir de şöyle der: "gönderilen resul lerime ne cevap verdiniz der ?"

allah hesabı çabuk görendir.
__________________

(Medenî 113) Yemin olsun, içinizden size onurlu bir resul gelmiştir. Sizi rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. Müminlere ise daha şefkatli, daha merhametlidir.
kuranyeter isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla