Alıntı:
FEDAKARADAM Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı
Kimin hidayette olduğunu en iyi Rabbimiz bilir.
Bize düşen doğruyu araştırmaktır.
En büyük yanlışta olanlar 100% doğruyu bulduğunu, doğrunun kendinde olduğunu sananlardır. Kalbin mühürlenmesi bunu ifade ediyor olabilir. Bir Hristiyan çocuk büyüyünce büyük bir din alimi olmayı diler ve hayatını buna adarsa muhtemelen büyüyünce büyük bir din alimi olur ama "Hristiyan kalır". Doğruyu bulmayı dilemek farklıdır çünkü yanlışa saplıyken doğrunun ne olduğunu bilmek mümkün değildir.
Allah bizi doğruya yakın olanlardan eylesin.
|
Bir Hristiyan çocuk büyüyünce hangi büyük bir din alimi olur?.İslam alimi olmuş kimse nasıl hıristiyan kalabilir?
Konuştuklarınızı kendiniz anlıyor ve duyuyor musunuz?
|
Zaten benim de size anlatmak istediğim "ilim" ve "doğru" konusunun göreceli olduğuydu.
Hristiyan bir insan
yanlışta olduğunun farkında bile olmadan yanlış bir öğretinin eğitimini alır ve
yanlış bir anlayışın alimi olur. Çünkü dileği doğruyu bulmak değil, konusunda gelişmek, ilim sahibi olmaktır. Kasten Hristiyan demiştim, tepki gösterdiniz. İslam alimi diyince doğru mu demektir? İslam alimi diyince dikkate alır mısınız? Daha bir kaç saat önce başka bir başlıkta "Mehmet Okuyan'a mı güveneceğiz" demiştiniz. Demek ki İslam alimi de olmak yetmiyormuş. Alim olması için illa sizinle aynı görüşte olması gerekiyormuş. Sizce İslam alimleri kaça ayrılıyor? Örneğin Şii veya başka xx mezhebi alimlerini dikkate alır mısınız? Mezhepsiz İslam alimlerini dikkate alır mısınız? Halbuki onlar da Kuranı ilmi sizden benden çok iyi bilmektedirler. O yüzden hepsini okumak takip etmek daha iyi değil midir? Sürekli yanlış söyleyen bir insanın da bir gün bir doğru söyleyemeyeceği yazıyor mu bir yerde? Belki de kimseye verilmeyen herkesin yanlış bildiği bir gerçeğin doğrusu en yanlış bildiğin yerde olabilir. Ayrıca sürekli doğru söyleyen bir insanın da hiç yanılgıya düşmeyeceğinin, yanlış söylemeyeceğinin garantisi var mı?
Siz kendi görüşünüzün doğru olduğuna inanıp yalnızca sizin görüşünüzdeki alimlere körlemesine inanırsanız ve kendinizi dışarıya, farklı görüşlere kapatırsanız yanlış yolda iseniz yanlış yolda olduğunuzu nasıl ve nereden farkedebileceksiniz? Sizce Kuran'da geçen atalarının dinini takip edenlerin hatası neredeydi?
Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!...
O yüzden siz, sizin bir alimi esas alıp o aliminizin görüşlerinin mutlak doğru olduğuna asla inanmayınız çünkü hatasız insan yoktur. Alimler de insan olduğuna göre aklınızı kiraya vermeyip sizin de akledip düşünmeniz gerekmektedir. Aksini yaparsanız, kendinize bir alim seçip körü körüne onu taklit ederseniz bu alimleri Rableştirmek olur. Bunun adı alim fanatikliği olur. Sağlıklı düşünmenin önündeki engellerden biridir. Kendi görüşlerinizi destekleyen alim ararsanız o zaman da bu kendinizi Rableştirmek olur.
Halbuki en güzeli isimlere takılmayıp her şeyi dikkatle okuyup kuran akıl vicdan tarih hadis vb. bir sürü süzgeçten geçirip doğruyu aramaktır. Tabi bunu yaparken de bizi doğruya daha da yaklaştırması için sürekli Allah'a dua etmek gerekir.
Doğruya yaklaştıracak olan alim, kitap falan değil Allah'dır. Nitekim bizim hidayet bulduğumuz kitabı bir ateiste verirsen onun amacı doğruyu bulmak değil de görüşlerine destek bulmak ise bizim hidayet bulduğumuz kitaptan o imansızlığını körükleyecek şeyler bulur.
Allah hepimizi doğruya yakın olanlardan eylesin kardeşim.