Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12. July 2014, 08:03 PM   #10
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Bölüm-10.

Peygamberler(muallimler) hile ile peygamberlik yaparlar. Kâhinler onların eli ile hâkim oluyorlar, KAViM DE BÖYLE SEVİYOR, bunun sonunda ne yapacaksınız”

Burada bir nokta koyup, şu acı gerçeği biraz açalım. Bu çağımızın yeniden yapılandırmacı güzel insanlarının kulağına küpe olacak sözdür. Yeniden yapılandırmacıların en eskisi, en piri olan muttaki Yeramya diyor ki, eğer kavmin gönülcüğü öyle istemese, ortalıkta ne yalancı peygamber (Sofist) kalır, ne hurafeci, ne sofist tipli siyaset ve din bezirgânı, ne de benzeri sahtekârlar diyor.
Zamanımızda da öyledir. Suçun çoğu, o yeniden yapılandırmacı münevverlerin, hallerine acıyıp kurtarmaya çalıştıkları o halktadır. Ne yazık ki onlar, doğrudan, iyiden, güzelden hoşlanmıyorlar da, Ayet ve açık yorumlar ortada iken; Fetva (hileyi şer’iye) tarafına kaçıyorlar. Yani “muallim bunun bir kaçamak yolu yok mu, bu bize zahmetli geliyor. v.s.” diyorlar. İşin acı tarafı ve şifasızlığı burada zaten. Hâlbuki bu hukuk boşluğundan geçeceklerin/faydalanacakların sayısı bellidir. O boşluk sıradan halkın aleyhinde işleyecek, tuzu zaten kuru olanlar takımının önünü açacaktır. Diğerleri hayal görmekte, zirveleşeceklerini zannetmektedirler. Yani halkın çoğu dünyevileşmeyi bile tercih etmiş olsalar, zirveleşecek olanlar rekabette acımasız olacak olanlardır. Böylece hem dünyada ve hem ahirette hüsran ve iflasla sonuçlanacak şeyi istemektedir tahkiki iman sahibi olmayan güruhlar. Birde bunun gerekçesini yine Yeramya kitabı Bab 6 Ayet 13 ten dinleyelim

“Çünkü küçükten büyüğe kadar olanlardan her biri, Kötü kazanca düşkündürler. Ve peygamberlerden kâhine kadar hepsi hile yapıyor.”(burada peygamber muallim demektir. Ahbar’dır. Hahamdır, hocadır, müderristir. Nebi değil)

Burada sosyal psikolojinin en bariz analizi var. Şöyle ki; Halk nabzına bakan muallimler var, daima el üstünde tutulmak ve toplumdan hak etmedikleri bir rağbet görmek için, halk dalkavukluğu yapıyorlar. Buna halk yardakçısı politikalar da denilebilir. Denebilir ki, ya ne yapsınlar? Halka rağmen halk için slagonu ile “tepeden inmeci” bir dayatma mı yapsınlar? Hayır, yapılması gereken ikisi de değildir. Güncelliğini zamanımızda da koruyan bu sorunun karşılığı elbette vardır. Kimisi buna orta yol diyecektir. Biz öyle de demiyoruz. Çünkü Orta yol zihinlerde idare-i maslahat olarak çağrışım yapar. Doğru kavram “ilkeli olmaktır”. Bundan sonra da, şahısların hükmetme ve devletlerin de değil, İlkelerin, mefkûrelerin hâkim kılınmasını istemektir.
İlkeler ise, ilkelerin ilkesi diyebileceğimiz Hakk (gerçek) değerlerden seçilmelidir. Bu bir anlamda, izafi ve indi değerlerin reddedilmesidir. Ayrıca çözümü kişilerde değil, sistemlerde aramayı öğrenmelidirler. Onun alınacağı yer ise bütün bilimleri içine alan ve her birinin hakkını ve yerini tayin eden ilimdir. İlimden başka mürşit aranmamalıdır. İlim ise, Allah’a İsim olan bir kavramdır. Öyle ise Doğru ilkeler Doğru olandan alınmalıdır. O Hakk tır. Haktan sadır olan Hak bilgi Adalet arayanlara paha biçilmez bir nimettir. Hak olan anlamı bizzat çıkartabilmek için de bilge olmaya yönelmek ve erdemli olmak gerekir. İşte bu sistemin var olduğu yönetim biçimine Hukuk devleti, Adalet devleti denilir.
Adalet devleti ise, şahsiliğin/bencilliğin mülkün her üç alanından tasfiye edilerek, ortaklaşa kullanılmasıdır. Hilesiz demokrasi de budur. Dinde şirk ve dalalet yoluna sapmanın tek büyük sebebi muhakkak ki cimrilik ve bencilliktir. Bunun işareti ise ferdiyetçi sistemleri sevip, toplumculuktan nefret etmektir. Böyle birisini veya böyle bir sistemi savunan ve hem de dindarlık taslayan birini gördüğünde bil ki riyakâr ve münafık biriyle karşı karşıyasın. Hak olan Muhsin olmak, haram olmak, cimri ferdiyetçilerden olmamaktır.

Hak olan bu iken, atalarının hak dinden dönüp, gelenek ve boş adetleri din gibi intikal ettirdiklerini, kendini dindar zannedenin yüzüne söylemek gerekir. Zamanımızda mülkperestler bu gerçeği oy kaygısı, taraftar kaybı, ticari kazanç kaybı veya yazılan eserin okunup, okunmayacağı kaygısını ve hatırı kırılacak endişesinin içten atılıp, dürüstçe onlara “dost acı söyler” ilkesi gereği, doğruyu söylemek, batıl şeylerle kendi kendilerini aldatmalarını önlemek gerekir. İstikamet üzere olmak işte buradan başlar. Riyakâr ve eyyamcı çıkarcı kesim asla Birr’e erişemez. Çünkü halk yardakçısı politikalarla rahat içinde yaşamayı, hakkı ayağa dikmekten daha çok önemserler. Bu durumda içlerinde hidayetten kırıntı olanlara söz fayda verir. Riyakâr ve münafıklar ise, daha da uzaklaşırlar. Bırakın öyle olsun.
Münafığın verdiği zarar fasığın verdiği zararın binlerce katıdır dine. Şeriatın da mihenk taşı Allah ahlakıdır. Onun Ahlakı Adalet ve rahmettir(sevgi ve acıma). Allah ilminden anlam çıkartacak herkesin bu ölçüyü kullanması şarttır. Adalet mademki kötülük etmemektir. Her farklılık, sonunda da, başında da bir haksızlıksa, öyle ise doğru demokrasi veya şeriat boş hak Vaadleri ile değil, aksine güçlülerin güçten arındırılıp, toplumun bir tarağın dişleri gibi bir hizada olması ile mümkündür. İşte medeniyet de budur; şeriat da. Zulüm böyle önlenir. Bu unsurları ihtiva etmeyen her sistem vahşettir. Yeramya da vahşetten yakınmaktadır.

Bakınız, Yeramya kâhin ve yalancı peygamber dediklerinin yalanlarının birisi de, kurtuluşun gerçekte mümkün olamayacağı bir yaşam tarzı içinde bulunan bu insanlara, kurtuluş vaat etmeleridir. Kurtuluşun öyle şehvetlerini tutmadan, Mülk ve cinsel şehvet içinde yaşayıp, bir taraftan da havraya (kilise cami V.s.) gidip yüzlü yüzlü dua ( namaz v.s) edenleredir sözü. Tabi ki gelenekte kurtuluş için yol budur. Yeterlidir. Adil ve rahim olmak önemli değildir. Mülk şehveti mubahtır. Zengin olun ki, daha çok yüzde onlar, daha çok yüzde iki buçuklar verirsiniz diye, insanlara içlerinden kibri atmadan cennete gideceklerini vaaz eder dururlar. Buna ilaveten de, İbrahim soyu şeriata uymak zorunda değildir, Musa Allah’la kelam etmiştir. İbrahim Allah indinde şefaatçidir. Siz seçilmiş kavimsiniz gibi saçmalıklarla insanları azimetten ruhsata, ruhsattan da fıska götüren yalancılar, "bunların şefaati vardır. siz imtiyazlısınız" derler. Günümüzde de buna benzer şeyler söylerler. Veya Hıristiyanların bazı yalancı din adamları gibi “İsa’yı Rabb bil gerisini düşünme” gibi yalanlarla taraftar toplarlar.

Demezler ki Kamil insan olun, süsünüz takva ile vera olsun, erdemli olun demezler. Sonuçta da herkes kendi peygamberinin Allah gözdesi olduğu hayaline kapılarak, olgunlaşmayı ihmal ederler. Bununla da kalmayıp, veli-aziz ismini taktıkları kişilerin peşlerine takılırlar ve bunların dahi şefaatlerine inanır hale getirirler de, insanların önce akıllarını, sonra bedenlerini köleleştirirler. Müslümanlar da maalesef böyle bir şefaat yolu uydurmuşlardır. Sanki Allah kuluna karşı çok merhametli değilmiş gibi düşünür bunlar. Bir şefaat varsa, ona Allah daha ehak değil midir? Allah haricinde bir yaratılandan şefaat ummak ise günahtır. Şirktir. Selam ona Yeramya’dan bu yana dinde gaflet ve dalalet edenlerin sayısında bir değişiklik olmamıştır. İşin en acısıysa, bunlar hala kendilerinin hidayet üzerinde olduklarını izan ve iddia ederler de, adil olanların dinini beğenmezler. Oysa asıl dindarlar bunlar değil, eşitlikçi adalet ve kavamda mizanı savunan halkçı ve devletçi kesimdir. Çünkü onların imanında riya, amelinde bencillik yoktur. Onun için doğru yol üzerinde olan bu haktanır kesime sosyalist(Toplumcu, insancıl) müminler dedik. Din ve mezhebi çeşitli olabilir. Ama yeryüzüne adalet ve kalplere merhameti yerleştirecek olan bunlardır. Onlar Maide–54 ayette yaratılacağı vaadedilen ümmetten ve Enbiya suresi 105.ayette yeri miras olarak alacak olanlardır. Onlar asla günümüzde dindarlık taslayan dincilerden değildirler.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (13. July 2014 Saat 04:46 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla