Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10. July 2014, 11:27 AM   #4
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Bölüm-4.

Bir diyalog isteniyorsa, kitapların diyalogu sağlanarak hakikat öğrenilsin ve erdemde yarış, mülkte bireysel ve sınıfsal terakkideki(ilerlemedeki) yarışın yerini alsın.
Sistemleri zulümden arındırılmadıktan sonra, çıkarcılarla diyalog neye yarar?!....

İşte biz bunun için eski kitapların sağlam kalmış olanlarını düşündüğümüz sosyo ekonomi politiğe ait adalet ve rahmete ilişkin hükümleriyle, metni tamam olan son hidayet rehberini denetçiliğini de göz önünde tutarak diyaloga vahi kitaplarında olanları sokarak zulmün yerine adaleti, kalp katılaşmasının yerine yumuşak kalpliliği sokma yolunu tuttuk. Çünkü yapılması ve fayda umulacak olan diyalog adalet ve merhameti hâkim kılacak sosyo ekonomi politik üzerinde niyet besledikten sonra bunu sağlayacak şeyin itidal vezin yapılarak mizan(Eşitliğin) sağlanması yolundaki mutabakattır. Çünkü Kasas suresinin diğer ayetlerinden de öğrendiğimiz gibi kapitalist kalkınma yolu bereketsiz, gelir dağılımındaki denge bozucu ve maişet bolluğuyla sevinip aşırı gitmeyi denetleyecek olan şey muttakiler kollektivizmidir(Bkz. Kasas–58 ve 59 ayetler).

Her eski münafık gibi bu günün münafıklarını da paragözlülüklerinden tanırsınız.
Referansı dinden verdikleri halde sosyalizm düşmanı; feodalizm, liberalizm dostu olan kesim muhakkak ki münafıktır. Veya riyakârdır.
Çünkü herkesin maunet sahibi olmasını savunmadıklarından, bunu savunanlara da cahil halkı düşman ettiklerinden Maun suresinde riyakâr olarak tanımlanmışlardır.

Mülkleşmenin, anlı şanlı olmanın sihrinden kurtulamayan bu kesimi siz de tanırsınız. Her ülkede çoğunlukta bulunduklarından uzun zamandan beri ülke siyasetlerine damgalarını vuranlar onlardır. Nitekim Yakup’un mektubu, Kitab-ı Mukaddes bölümünde Bab–2 de dindarın ahlakı üzerinde oldukça önemli ilkeler vermiştir. Bu münafıkların mülkdara(mülk sahibine) itibar ettikleri ve hakir(Ekonomik soldaki Zahid) mümine itibar etmeyenlere Allah’ın itibar etmeyeceği anlatılır.

Her dört kitapta da tekrarlanan sosyo ekonomik ilkelere inanır, bunların dışında kalan diğerlerine inanamazsınız. Müşterek esaslar Allah’ın tekliği ve insanların birlik beraberliğidir. Allah’ın tekliğine inanmak ve zatına güvenmek, onu her şeyden herkesten çok sevmek ZATINI ve SÖZLERİNİ ÜSTÜN TUTMAKTIR. İnsanların birliği ise eşitlik üzere olmak koşuluyla siyasi, sosyo, ekonomik birlik ve beraberliğidir. Buna da sosyo ekonomi politik denilir.

İşte bozucular iki yol takip etmişlerdir. Ya metni bozmuş, ya da anlamları. Yorumlar bozulmuşsa, aslın sapasağlam durması bir işe yaramaz, ta ki analizi yapılıp bizzat gözünle aklınla şahit olana kadar.
Bunun hakemi uslamlamadır.
İnkârı ise kör itaate dayalı ilimsiz imandır.

Hayırda yarışmayan eskilerin metotları da şöyle olmuştur. Öncelikle Mülkün ortalaşa kullanılması, yani mülk şehvetinin önlenmesine ilişkin hükümleri bozarlar. Bu hükümler çok açık ve bölgede daha önceki dinden uygulama örnekleri varsa, ona cesaret edemezler.
Bu kez Ulûhiyet’e ilişkin olanları bozarlar. Yani yedek tanrılar ihdas ederler. Alakasız şeylere ulûhiyet vererek ilahlaştırırlar veya resullerini, din adamlarını kutsayıp ulûhiyet verirler. Buna örnek Ahdi Cedittir(Kur'an). Bu'nun Sosyo ekonomi politiğinin açıklaması kitapta, manastır pratikleri de ortada iken bunu bozamayanlar, ontolojik ilkeleri tersine çevirip şirki sokuşturmuşlardır. Böylece güzel ahlak ve hayırlı iş yapmayı terk edip,”Torpille” kurtulmayı din yapmışlardır.
Bu bir insan olan peygambere ulûhiyet vererek yapılmış, yalnızca insan bir lider iken "aziz" veya "veli" denilerek yapılmıştır. Oysa "Salih amel" yoksa ve kendin için istediğin her hayırlı şeyi nitelik ve nicelik açısından "aynısıyla bütün yurttaşların için istemez isen", bu konuda "milli misak içinde değilsen" kupkuru bir iman neye yarar ki?
(devam edecek.)

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (10. July 2014 Saat 05:41 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (10. July 2014)