[hasyetullah]

Allah arazı olsun.

Diyanet De ki: “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.”

M. Esed De ki: "Bizim başımıza, asla Allahın bizim için yazdığından başka bir şey gelmez! O bizim yüceler yücesi Efendimizdir; o halde, inananlar (yalnızca) Allaha güvensin!"

Y.N. Öztürk De ki onlara: "Hakkımızda Allah'ın yazdığından başkası bize asla ulaşmaz. O'dur bizim Mevlâ'mız. Yalnız Allah'a güvenip dayansın inananlar."
Elmalılı S1 De ki: «Bize hiçbir zaman Allah'ın yazdığından başkası ulaşmaz. O, bizim Mevlamızdır ve mü'minler onun için yalnız Allah'a dayanıp güvensinler!»

Elmalılı S2 De ki: «Hiçbir zaman bize Allah'ın bizim için takdir ettiğinden başkası dokunmaz. O bizim mevlamızdır. Müminler yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.»

S. Ateş De ki: "Allâh, bizim için ne yazmış (ne takdir etmiş) ise ancak o, bize ulaşır, bizim sâhibimiz O'dur. İnananlar Allah'a dayansınlar."

sizin mealiniz ile diğer mealcilerin çevirleri arasında benzersizlik var.

zira yazdıkları denilince sanki insan daha var olmadan kaderi içizilmiş gibi gözüküyor ama yazdığı dışında diyince sanki bir tepkiye etki oluyor.

eğer sizin kader inancınız hakim olursa insan nasıl olsa kaderim bu deyip günaha batar.

rabbimiz bir çok ayetinde insanları imanında hür bıraktığı ve kişinin ya takvalı yada facir olacağını bildirmiştir.

kur'an ı kerimdeki kader ile mevcut kader anlayışı çok farklıdır kur'an da kader kelimesinin anlamı ölçüdür.

nitekim hz.ömerin bir olayı kader olayına iyi bir örnekdir

hz.ömer salgın olduğunu duyunca gittiği yerden gitmeye karar vermiş.karşısındakiler ey emirül müminin Allahın kaderşnden nereye kaçıyorsun.Allahın kaderinen gene Allahın kaderine kaçıyorum demiştir.

ayrıca insanların başına gelen musibetlerin insanların kendi ellerinden ve kendi günahlarından olduğu ayetlerle de sabittir.

ayrıca malın artması da şükrün bir gereği ve takvanın gereğinin yerine getirilmesi olur.

yani bu sözlerimin kaderin belli bir çizgide değil insanların amllerine bağlı bir gelişimde olduğu göz önünde bulundurulmalı.

eğer kader çizildiyse bizim airet yurdumuzu da çizilmiştir.o zaman dileyen iman etsin dileyen inkar etsin sözüne hacet olurmuy du?

eğer kaderi ölçü olarak algılarsak cenabı Allahın yazdıkları kader(ölçü)cinsinden gelir yani şükredersen malın artar sabredersen imanın sağlamlaşır imana bakış açın daha muhkemleşir.

ben böle düşünüyorum.ve muhkem görüşüm bu yöndedir,varsa hatam buyrun düzeltin

selametle kalınız