Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. December 2011, 05:01 PM   #4
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Devam ediyoruz.

İnsanoğlunun en temel üç güvenliği vardır: can-ırz; mal; ve kamu güvenliği. Bunlar yüzyıllar boyu hiç değişmemiştir. ''Şeriat''(yasa) dediğimiz ilk dini emirler ve yasakların esas amacı bu güvenliği sağlamaya yöneliktir. Bu günkü ''temel hukuk''(can, mal ve ırz ile kamu güvenliği) aynı şeydir.

Sümer-Akad metinlerinden, Tevrat ve Kur'an'a kadar hep bu temayı görürüz. Dini metinler bunu ''ağaca yaklaşmamak'', ''sudan içmemek'', ''deveye dokunmamak'', ''domuz eti yememek'', ''inek kesmek'' gibi kendi öznel dilleriyle ifade ederler:

''Ağaca(giş'e, kiş'e, kişiye, şahsa) dokunma''=sınırlarını çiğneme, öldürme, kan dökme, insanı öldürüp etini yeme(her şeyini talan etme), saldırma, tecavüz etme. Kısacası ''insan haklarına tecavüz''.

''Sudan(mülkten, maldan, servetten) kana kana içme(servet edinme)= Kim ondan kana kana içerse(savaşı/mücadeleyi mal-mülk-ganimet sevdasına dökerse) benden değildir; azı müstesna(nafaka miktarı,geçimlik hariç)''.

''Deveye(topluluğun ortak mülküne, kamu malına, herkese ait olana) dokunma= Onları talan etme, zimmetine geçirmeye kalkma, özelleştirme.''

''İneği(Firavun'un totemini(bakarayı), her türlü putçuluğu-totemciliği) kes= Onlardan uzaklaş, özgürleş.

İşte bu çerçevede ''domuz'' pisliğin ve eşine karşı başkalarıyla ilişkisine lâkaytsızlığın sembolü olarak görüldüğü için Kur'an bu 'kadim dinî muhayyileyi' sürdürmüş ve her türden ahlâki pisliği insanoğluna yasaklamıştır.

İnsanoğlu adam öldürme, tecavüz ve zinadan sakınmalı(ağaca yaklaşmamalı), komşusu yani diğer insancıklar açken servet içinde yüzmemeli-en başta memleketi idare etme iddiasında olanlar- (sudan içmemeli), kamu malına-sahipsiz ve kimsesize dokunmamalı (deveyi kesmemeli), ve domuz etinden(zarar vermekten, ahlâki pislikler içinde yaşamaktan) uzak durmalıdır.

Yahudi Farisiler, her türlü ahlâki pislik içinde yüzdükleri, halkın parasını haksızca karınlarına doldurdukları halde, şekli olarak(cambaza bak cambaza) domuz eti yememeyi dayattıkları için İsa şöyle dedi:''İnsanı ağzına giren değil, ağzından çıkan kirletir.''. Pavlos da bunu ''demek bizi ağzımızdan giren değil, çıkan pisletir, o halde domuz eti caizdir'' diye anladı. Böylece Hristiyanlık'ta domuz eti caiz oldu.

Kur'an ise, domuz eti yasağının geçtiği dört yerde de yasaklamakla birlikte ayetin sonunda muhakkak ''mecbur kalırsanız başka. O zaman yiyebilirsiniz'' istisnasını koyar. Bu da gösterir ki domuz etini yasaklamaktan maksat sağlık sorunu filan değildir. Domuzun lânetli hayvan oluşu hiç değildir. Domuzların da doğal denge içinde bir yeri vardır. Boşu boşuna ve sırf pislik olsun diye yaratılmış değillerdir. Allah'ın her yarattığında bir hikmet yok mu?

(Devam edecek.)
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
bartsimpson (5. March 2013), hiiic (5. December 2011), yeşil (4. December 2011)