Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17. November 2012, 02:21 PM   #13
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
Hasan Akçay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1- Allah köleliligin kaynagini kurutmak (47:4) suretiyle bir cirpida sona ermesini saglamis ve daha önce edinen "imâ ve ibâd"in tasfiyesi icin ayetler indirmistir.

2- Benim etim ne budum ne dememisim bunu

örnegin ta 2005'te bir cahil cesaretiyle belirtmisim (http://www.network54.com/Forum/25164...PIDA+son+verdi.)

3- Simdilerde Ali Riza Demircan'in aciklamalarindan ikna olan Abdülaziz Bayindir tarafindan video kayitlarinda yarim agizla söyleniyor.

Yarim agizla söylenenler ise kafa karistiriyor.

Sevgi ile,
Hasan Akcay
Selamun aleyküm,

Sayın Akçay, bu kısımdaki iddialarınıza ayeti ele alarak cevap vereyim.

1- Allah köleliligin kaynagini kurutmak (47:4) suretiyle bir cirpida sona ermesini saglamis ve daha önce edinen "imâ ve ibâd"in tasfiyesi icin ayetler indirmistir.

(47 MUHAMMED-4)
Fe izâ lekîtumullezîne keferû fe darber rikâb(rikâbi), hattâ izâ eshantumûhum fe şuddûl vesâk(vesâka), fe immâ mennen ba’du ve immâ fidâen hattâ tedaal harbu evzârehâ, zalik(zalike), ve lev yeşâullâhu lentasara minhum ve lâkin li yebluve ba’dakum bi ba’d(ba’din), vellezîne kutilû fî sebîlillâhi fe len yudille a’mâlehum.

Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah'ın emri budur. Eğer Allah dileseydi onlardan başka türlü de intikam alırdı. Fakat böyle olması sizi birbirinizle denemek içindir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmaz.

Sevgili akçay;

Bu ayetin neresinde kuran ifadesi ile köleliğin kaldırıldığını görebiliyorsunuz?

ayette;

1- Savaşta galip gelene kadar, esir almak, acımak yoktur. Ne zaman galip gelinir ise (kısmi cepheler oluşmuş olursa, bu cephelerin her birinde esir alınması halinde tehlikeli olmayacakları durumlar garanti edilmişse, bir cephede çarpışılırken, bu cephede esir alınabilir, savaşın her yerde galip gelmesi beklenmez), üstün gelinirse, o zaman esir alınır.

2- Sonra techizatlar bırakılıp, savaş bitince; bu esirlerin durumuna bakılır. Eğer, esirlerin bırakılmasında tehlike olmayacaksa, (yeniden kendi aralarında örgütlenip, gerilla şeklinde yada diğerlerine katılarak savaşmayacaklarına ikna olunursa) karşılıksız olarak bırakılabilir, yada bu kimselerden müslümanlara fayda sağlama imkanı varsa, o faydalar karşılığında (fidye) serbest bırakılırlar.

3- Dikkat edilirse, ayette; "savaşta esir alınmaz", yada "alınan esirler hemen serbest bırakılır" denmemektedir.

4- Esirlerin alınacağı kabul edilir ve nasıl özgürleştirilecekleri konusunda seçim müslümanlara bırakılır.

5- Bu hem dinin gereği olurken, hem de aklın gereği olmaktadır.

6- Gerçektende, bir savaş yaşanması durumunda; bu savaşın sonuçları olarak, galibiyet ve mağlubiyet oluşur, veya denklik sağlanarak savaşa ara verilebilir, anlaşma sağlanmadan taraflar kayıplarına razı olarak ülkelerine çekilebilirler.

Bu durumda her iki tarafın elinde savaş esirleri olabilir ki, bu farklı cephelerin oluşarak savaşılmasının tabi sonuçlarındandır.

Bir cephede, bir taraf baskın çıkıp esirler alabilirken, diğer cephede öbür tarafbaskın çıkıp, onlar da esir almış olabilirler.


Şimdi, böyle bir durumda sizin dediğiniz gibi, müslümanlar esirlerini hemen serbest bırakırlarsa;

a- karşıda esir düşen müslümanların neden takas karşılığı serbest bırakılmadıklarına itirazları olmayacakmıdır?

b- Takas yapılamadan serbest bırakılan bu esirler, diğerlerine katılarak, (esir düşen müslümanlar yüzünden sayıca az kalmış olan) müslümanlara karşı yeniden saldırırlarsa, müslümanlar kendi kendilerine karşılarında daha güçlü ordu yaratmış duruma düşmezlermi?

BU ANLATILANLARA EK OLARAK AŞAĞIDAKİ AYETLERDE ESİR (KÖLE) ALINABİLECEĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR:

8:67 - Hiçbir peygamberin, yeryüzünde ağır basmadıkça (kesin zafere ulaşıp üstün gelmedikçe) esirleri olması layık değildir. Siz dünya malını istersiniz, oysa Allah ahireti kazanmanızı murad eder. Allah azizdir, hakimdir.

Demekki, galip gelinince esir alınabilmekteymiş.


8:70 - Ey Peygamber, elinizdeki esirlere de ki: "Eğer Allah sizin kalblerinizde bir hayır bulursa, sizden alınandan daha hayırlısını size verir ve günahlarınızı bağışlar. Çünkü Allah bağışlayıcıdır."

Peygamberin elinde esirler olduğuna göre; kuran'ın esir almayı kaldırmadığı, ancak onların serbest bırakılmasının koşullarını belirleyerek seçimi müslümanlara bıraktığı görülmektedir.


8:71 - Eğer sana hıyanet etmek isterlerse iyi bilsinler ki, bundan önce Allah'a hainlik ettiklerinden dolayı Allah onların ezilmelerine imkân verdi. Allah her şeyi hakkıyla bilen hüküm ve hikmet sahibidir.


Esirlerin hıyanet etmeleri anlatıldığına göre esir almak yine vardır.


Sevgili Akçay,

sizin en beğendiğim davranışınız, ayetlerde açıklananları, bizzat senaryo ederek, ortamı yaratarak düşünmeniz ve sonuca varmanızdır. Ama, bu kısımda bu davranışınızı terk ettiğiniz görülüyor.

Şimdi, savaş zamanlarını ve gerçeklerini samimi olarak inceleyerek yeniden düşünürseniz, önceki yazınıza katılmayacağınızı düşünüyorum.


selam ve saygılarımla,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla