Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10. November 2017, 09:57 AM   #25
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Daha bir kaç gün önce kendi düşüncemi şöyle açıklamıştım. Yazılanları lâyıkı ile okuyan arkadaşlarım hatırlayacaklardır. Tabii ki "yolcu42" hariç. Hatırlasaydı yukarıdaki yazıyı yazmazdı.

"İnsanın kapasitesi oranında ve önceki geleneklerinin kötülerinden arınıp yeni bir hayat seçmesine ve teklif edilene(konulan ilkelere) icabet ettiğini(uymayı) düşünerek ONDAN ANLADIĞINI İMANÎ/İNANÇ YÖNÜNDEN VE AMELİ/EYLEMSEL ETKİNLİĞE pratiğe geçirmesine DİN denilir.

Zaten ŞERİATin borç yükleyen niteliğine karşılık,
DİNin(Deyn'in), kişi tarafından ödenmesi gereken borcu olduğunun bilincinde olmaktır.
Bu anlamıyla din, insanın Vahiy’den anladığını, borcuna dâhil ettiği bir yol, bir kabuldür(bu halde kişiseldir, kişinin anlayışı/kabulüdür.)

Bu nedenle:

Kâfirûn Suresi:6-
-Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
"Size, sizin dininiz, bana, benim dinim."


İslamın genel esasları ve o Sure'nin özü içerisinde kalarak kişinin kendi bilgi dağarcığı derecesinde yapılacak bir analiz ve diğerleriyle karşılaştırmada "sır" diye nitelenen üzerinde kendince bir neticeye ulaşılabilinir.

Ama bu yapılmayıp, aklını da çalıştırmayıp "BU BİR SIR", "bazı ayetler sırlar içeriyor." deyip de sıyrılmaya kalkanlara biz ............

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (10. November 2017 Saat 05:12 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla