Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17. August 2012, 02:50 PM   #10
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
Hasan Akçay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Merhaba sayin aorskaya. Hos geldiniz.
Yazinizi bugün gördüm.

sadece yönetim alanında değil, her alanda egemenlik rabbimize aittir.

Müzakereye acilan konuyu "yönetim alani"ndan her alana yaymissiniz. Ama netlik acisindan hic bir alan ne ise her alan o. Lütfen net olur musunuz.

Örnegin hela bekciligi alaninda egemenlik kime aittir?
Büyük kaca, kücük kaca? Buna karar verme konusunda egemenlik kime aittir?

Konuyu ayaga düsürür gibiyim; özür dilerim. Ama buna her alan iddiasini netlestirmek icin mecbur kaldim.
Merhabalar sayın h.akçay, hoşbulduk...

İzninizle; Hemen konuya girmek istiyorum.

1- Evet, sadece yönetim alanında değil, her alanda egemenlik rabbimize aittir. Şeklindeki iddiamı burada da yineliyorum.

Çünkü; Rabbimiz yarattıklarının yaşamının nasıl olması gerektiğini belirleyen ve islam denen bir din indirmiştir. İnsanların bütün yaşamları bu dine uygun olmak zorundadır. Kimse, dinin dışında yaşayarak, aynı zamanda kurtuluşa ereceğini düşünmemelidir.

“İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?” (KIYAME - 75/36.ayet) sözü, rabbimizin her alanda hakimiyeti olduğunu göstermektedir.

2- Örnegin hela bekciligi alaninda egemenlik kime aittir?

Hela bekçiliği, helanın korunması yerine, heladan kazanç sağlamak, yani hela işi yaparak ticari faaliyette bulunmaktır.

Peki rabbimizin, ticari faaliyetleri düzenleyen emirleri yokmudur? Elbette vardır ve her tüccar gibi bu kimse de bu emirlere göre işini yapmak zorundadır. Kafasına göre, hükümlere ters hükümler koymamalıdır, aksi halde Müslüman olamaz değilmi!

3- Büyük kaca, kücük kaca? Buna karar verme konusunda egemenlik kime aittir?

11:84 - Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'i gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur. Ölçeği de, teraziyi de eksik tutmayın. Ben sizi hayır (bolluk) içinde görüyorum. Bununla beraber yine de sizi kuşatacak bir günün azabından korkuyorum."

11:85 - "Ey kavmim! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. Halkın malına densizlik etmeyin ve yeryüzünde fesatçılık yaparak fenalık etmeyin."

17:35 - Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha hayırlıdır ve sonuç itibariyle de daha güzeldir.

26:182 - "Ve doğru terazi ile tartın."

55:9 - Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.

Görüldüğü gibi, haksız kazanç sağlamayacak şekilde büyük, küçük ücreti belirlemesi için, rabbimiz yine hakimiyeti bırakmıyor. Örneğin başka alternatifin olmadığı yerlerde, sıkışan insanların bu durumlarını koz olarak kullanıp fahiş fiyat belirleyen işletmeci, kendi nefsini ilah edinmiş olmaktadır.


Alıntı:
Hasan Akçay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bakin ayni belirsizlik su iddiada da görülüyor: dinden bağımsız yapılanma, adına demokrasi yada ne denirse densin olamaz.

Bundan kurtulmamiz icin
söyle yapabilir miyiz:

27 Mayis tarihli iletimde görüsümü ayetlere dayanarak aciklamaya calismistim. O aciklamalari bastan itibaren tek tek ele alalim.

Örnegin ordaki ilk konu:

halkin
yönetime katilmasi.
sevgili h.akçay, istediğiniz her şekilde yapabiliriz. Ancak; sanırım bu başlık demokrasi ve islam ilişkisinin yazılmasına uygun değildir.

Bağımsız bir başlık konu bütünlüğü bakımdan daha uygun olur diye düşünüyorum.

Alıntı:
Hasan Akçay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah inananlarin davar gibi güdülmesini degil insan gibi yönetime katilmasini ister. Halkin yönetime katilmasi demokrasidir

(Bakara 104): Inananlar! "Bizi güt!" demeyin; "Bizi kâle al!" deyin.


Itiraziniz efendim?

Sevgi ile,
Hasan Akcay
Rabbimizin ayetine; “işittim ve kabul ettim” diyerek başlıyorum.

Sevgili h.akçay,

1- “[i]Allah inananlarin davar gibi güdülmesini degil insan gibi yönetime katilmasini ister. “

Bu sözünüze aynen katılıyorum.

2- “Halkin yönetime katilmasi demokrasidir”

Bu sözünüze ise; “halkın yönetime katılması, insan icadı sistemlerden demokrasiye de uyuyorsa da, demokrasi değildir." diye itiraz ediyorum.

Çünkü, demokraside kişiler, kendi serbest düşüncelerine yönetime katılırlarken, islamda ise; islami kuralları gözeterek yönetime katılabilirler.

Ayrıca; halkın yönetime katılması, zorlama ile demokrasi kabul edilse dahi, yine de “demokrasinin, halkın yönetime katılmasından ibaret olamayacağını” bilmemiz gerekir.

Daha detaylı ve açıklayıcı olmak üzere “Demokrasi ve islam konusunda”, (laiklik ve Müslümanlık konusundaki gibi) bir yazı asacağım.

Bu nedenle yukarıda da değindiğim gibi, demokrasi ve islam ilişkilerini o yazı altında sürdürmeyi öneriyorum.

Saygılarımla…
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla