Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25. September 2011, 07:38 PM   #1
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart Bankalar ve Örümcekler

Küresel bankacılık sistemini yakından tanımak ister misiniz?
Sizleri, hayvanlar aleminin alt kademesindeki yaşamla tanıştırıyoruz.



Bankaların, kredi adı altında verdikleri 'para' olmuş oluyor. Sanılanın aksine, bankalar bu kredileri müşterilerinin bankadaki tasarruflarından vermezler. Peki bu para nereden gelir? BANKALAR BU PARAYI SANAL ORTAMDA BİR DARPHANE GİBİ BASARLAR...Ve hakedip, alın teri dökmeden ürettikleri bu paradan 'faiz' kazanırlar. Bu bir hırsızlıktır!!



'' Faiz bir karadelik gibidir. Varolduğu müddetçe önce sizi, sonra ailenizi, milletinizi içine çeker. Hatta o kadar genişleyebilir ki, koca evreni içine alsa doymaz.''

Bir avuç sermaye sahibinin dünyada kurduğu örgüt bir örümcek ağına benzer. Bankanın merkezde olduğu bu örgütün birçok bağlantı noktası vardır (büyük şirketler, devletler, NATO, Birleşmiş Milletler gibi kurumlar, Bilderbergler, Lions Klüpleri) ve insanoğlunu ağına düşürmüştür. Çırpınan insan ise daha çok sıkışmıştır bu ağa. Bilinmesi gereken ise örümceğin evinin en zayıf ev olduğudur. Bilinçlenen insanların bu ağı hayat evlerinden temizlemesi kolaydır.




Parazitler ve Bankalar

Parazitler konuk olduğu canlıyı rahatsız edip o canlının davranışlarını değiştirerek onu diğer canlılara yem yapar. Örneğin, Tetrameres americana adlı bir parazit bir çekirgeye girdiği zaman onun kasları içinde kistler oluşmasına sebep olur. Bu kistler çekirgenin hareket kabiliyetini oldukça kısıtlayarak onu genç kuşlara yem yapar.

Bankalar da tüketicinin nefsini azdırarak, tüketiciyi kendisinin ve yandaşlarının esiri haline getirirler. O kredisi, bu kredisi verilerek (kendisinin olmayan, ürettiği para ile) yandaşlarına yem yapar tüketicileri. Reklam ve dizilerde insanların arzuları iyiden iyiye depreştirilir. Dizilerdeki o lüks yaşamlar özendirilir. Parası olmayan vatandaş ev almaya, araba almaya, tatile çıkmaya zorlanır adeta. Ve sanki bunlara sahip olmazsa mutlu olamaz hissi uyandırılır.

İşin daha da sinsi yanı, bu banka sahibinin birçok diğer kuruluşun da sahibi olduğudur. Örneğin, kredi veren banka sahibi ile satıcı şirket aynıdır. Koç ailesi, Yapı Kredinin ortağıdır. Sabancılar, Akbank'ın ve Şahenk ailesi ise Garanti bankasının. Böylece, bu şahıslar bir taşta iki kuş vurur. Hem kredinin faizini yer, hem de ürettiği malın karını. Hem de bu bastığı elektronik! para ile satışlarını arttırır. Bu ailelerin zenginliklerini parayı üreterek katladıklarına artık şüphe yoktur. Ve tüketiciler borç batağına girerek bu ailelere köle oluyorlardır. Bu bakımdan bu bankacılar günümüzün firavunlarıdır.

Bankaların bu bakımdan parazitlerden bile daha aşağı bir varlık olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bankalar kredi olarak verdikleri parayı kazanmamış, biriktirmemiş, alın teri dökmemiştir. Yasal kalpazanlık sayesinde indirir midesine milletin alın terini. Bir parazit gibi yaşar milletin üstünde. Millet çalışır, üretir, o parazitten beter canlılar ise bu üretimi yer bitirir.


***

Tefeciler Müziği Neden Sevmez?

Faiz sabitlenen kar miktarına verilen addır. Tefeciler (Bankalar ve Faktoring şirketleri resmi tefecilerdir) her girdikleri işten kendilerine önceden belirlenmiş bir kar miktarı aktarırlar. Faiz ile ticaretin farkı budur. Ticaret üretimi teşvik ederken, faiz parazitliğe, tembelliğe, başkasının sırtından geçinmeye, kölelik düzenine teşvik eder.

Her gecenin bir sabahı, her güneşin bir ayı, her kışın bir yazı olduğu gibi her çıkışın da bir inişi vardır. Faizci yaratılışa başkaldırmıştır. Faizci isyankardır bu düzene. O, hiç inişin olmadığı, hiç kaybın olmadığı bir hayat arzular. Faizci doğadaki uyumu göremeyecek kadar kördür. Arsız, doymak bilmeyen arzuları onun kalbini prangalamıştır.

Halbuki hayatın anlamı artışlar kadar eksilerde de gizlidir. Hasta olmadan sağlığın değeri bilinemez. Çirkinini görmeden güzelin güzel olduğu anlaşılmaz. Işığın içindeki milyonlarca renk ancak ışığın şiddeti azaldığında farkedilir.

Hayat zıtlıklardan meydana gelir. Artı kutuplar eksiler ile savaş halinde değil, barış halindedir. Bir atomu oluşturan artı eksi kutupların bütünlüğü kainatın düzenini sağlar. Gecenin gündüze bir düşmanlığı yoktur. Bir müzik gibidir. Farklı notalar, iniş çıkışlar müziği müzik yapar.

Bu bakımdan faizci monotondur. Gözlerini para hırsı o kadar bürümüştür başka birşey düşünemez. O yüzden hep kazanmayı arzular. Bu yüzden doğanın dengesini bozar. Faizcinin toplumdaki yeri genişledikçe toplumdaki düzen de bir o kadar bozulur. Son 100 yıl faizcinin merkez bankacılığı sistemiyle tüm dünyaya yayıldığı bir yüzyıl olmuş ve tahribatı çok ağır olmuştur.

Çünkü dünyada iki çeşit insan vardır. Biri yapar, diğeri bozar. İşin kötü yanı bozmak, yapmaktan kolaydır. Yıllardır emek verip ter dökerek inşaa ettiğiniz bir bina, saniyeler içinde yıkılabilir.İşte önümüzdeki milyonlarca yıllık bir dünya ve insanoğlunun özellikle son 100 yılda dünyayı nasıl yakıp yıktığı. Faiz ise bu yıkımın en önemli aracıdır. Faiz insan binasının altındaki dinamittir.

Hadi be o kadar mı demeyin, bizi izlemeye devam edin.

http://www.facebook.com/pages/Bankal...360893?sk=wall

Konu hiiic tarafından (25. September 2011 Saat 08:09 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
gerçek hanif (26. September 2011), Miralay (10. October 2011), yeşil (10. November 2011)