Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. January 2011, 01:54 PM   #62
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Snobyx kardeşimizin anlatmak istediğini az çok anladım.
Şöyle arzedeyim;

Değerli ebu Maruf kardeşim. Öncelikle sizin rabıtadan anladığınız;yanlış tahmin etmiyorsam,müridin şeyhini rabıtası;aşığın maşuğu hayal etmesi gibidir. Nasıl ki aşık sevdiğini bir an olsun aklından çıkaramıyorsa,müridde şeyhini öyle aklından çıkaramaz.
Bunda bir beis göremiyorum.

Lakin, tarikatlerde intisab etmiş salik adayına talim edilen (yukarıda Dost1 kardeşimizin delillerle verdiği örneklerde olduğu gibi) mürid şeyhini karşısında bir dağ veya yüce bir varlık gibi düşünür. Şeyhinin pâk alnından akan beyaz renkli nur huzmesi, müridin kalbine (veya alnına) akar. O nur müridin kalbinden tüm vücuduna yayılır. (ki, 20 küsur yıllık tarikat hayatımda bana da talim edildiğinden,yani ilmel,aynel ve hakkal yakin olarak yaşadığımdan dolayı, konu hakkında Dost1'in astığı yazılanların doğruluğunu tasdik ediyorum.)

Şimdi diyeceksiniz ki,"Ne var canım bunda? Seven sevdiğini dağ gibi de görür,derya gibi de görür."
Bu konuda size itirazım olamaz. Ama seyrü sülukun ilerleyen zamanlarında yapılan rabıtalar ve hatmei haceganlar vasıtasıyla, şeyhten istimdatlar da husule gelir ki; fatiha suresindeki, "iyyake na'budu ve iyyake nestein" akidesine ters durumlar oluşmaya başlar.
Mürid, şeyhine olan bağı ve muhabbetinden ötürü, başı sıkıştıkça normal bir insanın beş duyusuyla yapamayacağı şeylerde bile "himmet,medet" istemeye başlar. Belki inanmayacaksınız bana;belki yine zann iddialarında bulunacaksınız ama daha kötü olaylara bile şahit oldum.

İnanın ki; gerek meşayıhın,gerekse tasavvuf ehlinin yazmış olduğu eserlerde tezimi doğrulayıcı pek çok konuya şahit olacaksınız.

Sofi öyle hale geliyor ki;"Allah'ın izniyle" diyeceği yerde,"şeyhimin izniyle"; "Allah yaptı" diyeceği yerde "şeyhim yaptı"; "Allah en iyisini bilir" diyeceği yerde "şeyhim daha iyisini bilir" demeye kadar gidiyor. Tabi tevhid ehli,saf müslümanları tenzih ederim.

Lakin siz de takdir buyurursunuz ki, tüm bunlar Allah korusun insanı şirke,küfre kadar düşürebilecek tehlikeli şeylerdir.

Rabbim cümlemizi küfre ve şirke bulaşmaktan korusun.
Hanif müslümanın bir tek savaşı vardır. İyi niyetle bile olsa insanı ilerde şirke düşürmesi muhtemel tüm kapıları kapatmaktır. Bu tehlikede gördüğü müslüman kardeşlerini kurtarmaya çalışmaktır.

Allah'a emanet olunuz.
Selametle
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (4. January 2011), dost1 (4. January 2011), snobyx (4. January 2011)