Tekil Mesaj gösterimi
Alt 3. November 2012, 09:05 AM   #1
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart İSLAM ve NAMAZ: 1- MÜSLÜMANIN NAMAZI NASIL OLMALIDIR?

Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla

İSLAMDA NAMAZ (KURANA GÖRE NAMAZ) NASIL OLMALIDIR

İnsanları islam’ın diğer emirlerinden uzak tutarak, o emirlerin doğru ifa edilmesini engelleyebilen şeytan ve dostları, namaza da müdahale etmişler ve bu müdahaleye maruz kalan insanlar, namazın anlamından uzak bir konuma düşmüşlerdir.

Nitekim halkında Müslüman olan ülkelerde yaşayan birçok insan namaz kılmakta, fakat ne var ki kıldıkları namazın içeriğinden habersiz, bilgisiz bulunmaktadırlar.

Kur'an-ı Kerim ifadesiyle bu kimseler namazlarında yanılgıdadırlar; ne için, nereye yöneldiklerinin, ne yaptıklarının bilincinde değildirler..

“İşte (şu) namaz kılanların vay haline, ki onlar namazlarında yanılgıdadırlar. Onlar gösteriş yapmaktadırlar.” [Maun (107) - 4 ]

Müslümanların en görkemli ve en anlamlı ibadeti olan namaz, günümüzde ne yazık ki Önemini ve etkinliğini kaybeden bir eylem durumuna getirilmiştir. Namaz kılmayı veya hacca gitmeyi "ticari bir referans" olarak kullananları bir kenara bıraksak bile samimi Müslümanlarda da namaza ilişkin yanılgılarla karşılaşabiliyoruz.

Toplumdaki bozulma ile ilgili olarak; “Ne yapmalı?” sorusuyla yanınıza gelen bir Müslümana; “Öncelikle dosdoğru namaz kıl” denildiğinde hemen suratı asılmakta ve; “biz ne yapıyoruz sanıyorsun, Zaten namazı kaçırmıyoruz, kılıyoruz” şeklinde basit cevaplar verilmektedir!.

“Namazın dosdoğru kılınması” deyiminden sadece namazın aksatılmamasını anlayanlar, doğru Namazın insana kattığı değerlere kavuşamamakta ve namazın faydalarından yararlanamamaktadırlar.


Oysa ki bu namaz Mekke dönemi Müslümanlarının en büyük eylemlerindendi. Bu kutlu Müslümanlar dosdoğru kıldıkları namaz ile cahili pisliklerden temizleniyorlar, dosdoğru kıldıkları namaz ile dosdoğru bir Rabbani kimliğe kavuşuyorlardı.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de kurandan habersiz olarak (cahili toplumlar şeklinde) yaşayan çoğu müslümanlar, bu cahiliyeden kaçınılmaz olarak etkilenmektedirler. Bu Müslümanlara sosyal yaşantıları esnasında cahiliyeden birçok izler, birtakım pislikler bulaşmaktadır.

Böyle bir konumda bulunan Müslümanların öyle namaz kılmaları gerekir ki, kılacakları bu namaz ile üzerlerindeki cahili izler ve pislikler dökülebilsin. Dosdoğru kılacakları bu namazla dirilsinler, bu namaz İle Rabbani iklimi teneffüs etsinler, onunla beslensinler.

Allah'ın huzuruna durdukları zaman, neleri terk etmeleri gerektiğini ve neleri terk ettiklerini bilsinler.

Yöneldikleri kıbleye, vücutlarıyla, akıllarıyla, fikirleriyle, kalpleriyle, her şeyleriyle yönelsinler. Allah şahittir, böylesi namazlara ihtiyacımız var! Havaya, suya, ekmeğe muhtaç olmamızdan daha fazla , çok daha fazla muhtacız böylesi namazlara.

Çünkü böyle kılınan namazlarda temizlenebilecek ve böylesi namazlarda dirilebileceğiz.

Bu bilinçle namaz eda edilmelidir. Namazı bu bilinçle eda ettikten sonrada Allah’ın her şeyi gördüğü, bildiği gerçeğini unutmayıp, namazların içeriği hatırlanarak ona uygun yaşanmalıdır.


Evlerimizde namaza durmazdan önce şöyle bir düşünelim! Resulullah (s.a.v.) o sırada, evime teşrif etmiş olsa, Resulullah (s.a.v.)'in bulunduğu odaya, onun huzuruna nasıl gireriz? Bunu düşünün!...
Vücudumuzun heyecanla titremesini, kalbimizin saygıyla çarpışını dinleyelim!

Sonra düşüncelerimizden sıyrılıp, zamanımıza dönerek seccademize bakalım! Kendi kendimize; “Şimdi Resulullah (s.a.v.)'in huzuruna değil, onun ve hepimizin Rabbi olan Allah (c.c.)'ın huzuruna çıkıyorum” diyerek kendimizi uyaralım. Saygıyla, titreyerek, severek, sevinerek girelim O'nun huzuruna.

“Allahuekber” diyerek O'nu tekbir ettiğiniz zaman, O'nun dışında kalan her şeyin küçüklüğünü, acizliğini bir kez daha idrak edelim. Namaz boyunca Rabbimizden dilemenin, Rabbimize açılmanın, Rabbimize sığınmanın büyüklüğünü idrak edip, bunu içimize çekelim.

Sonra; açıp ellerimizi, isteyelim Rabbimizden, O'ndan isteyelim. Mülklerin sahibinden isteyelim, Rahman ve Rahim olandan isteyelim. “…YALNIZ SANA KULLUK EDER, YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ...” ipucunu hatırlayarak, başkalarına kulluk etmenin rezilliğini, Allah’ın yardımı yanında, hiç kimsenin yardımının zerre kadar önemi olmayacağını iyi bilelim.

Sonra, kendimiz için dilediklerimizi, kardeşlerimiz için isteyelim, garipler, mustazaflar, muvahhidler için isteyelim.


Tabi bütün bunların gerçekleşmesi için, önce namazın ne olduğunu doğru bilmemiz gerekir.

Namaz, bildiğimizi gibi peygamber efendimizden öncede pratiği olan bir İslam emridir. Peygamberimiz zamanında ve kuran emri ile namazın sadece içeriği değiştirilmiştir. Bilinen kıyam, rüku, secde şekli muhafaza edilmiştir.

Ama, bundan böyle değişen namazın içeriği; sadece kurandan olmuştur. Bu nedenle bundan böyle, eskiden olduğu gibi namazın içinde, herkes dilediği gibi söz ve isteklerde bulunamayacak, sadece kurandan okuyabilecektir.

Namazın içerisine kurandan olmayan söz ve dualar katılırsa, namaz doğru namaz olmayacaktır. Bu nedenle namazlarımızda, sadece kurandan ayetleri kullanmak gerekir. Bu ayetlerinde anlamlarını bilerek kullanmamız gerekir.


Yani, anlamını bilmeden ellerimizi kavuşturup yabancı bir dilden mırıldanmak ve doğru namaz kıldığımızı sanmak yerine namazda ne dediklerimizi bilmeli, o dediklerimizin ağzımızdan çıkarak kulağımıza, oradan da akıl merkezine ve buradaki kabulden sonra destekletmek üzere kalbe gönderilmesini sağlayabilmeli, bütün bunları kalben kabul ederek yapabilmeliyiz.

Yani namazda, ne dediğimizi bilmeli, Allah’a hamd’imizi doğru yapabilmeli, ondan neler dilediğimizi doğru bilmeliyiz.

Bu nedenle, okuduğumuz sure yada duaların anlamını bilmiyorsak, Arapça okuyarak, anlamadan namazı tamamladığımızı sanarsak yanılırız.

Ya anlamını öğrenip Arapça eda etmeli, yada buna güç yetmiyorsa, hangi dilden tam olarak anlamını biliyorsak, o dilden eda edebilmeliyiz.

Unutmayalımki, doğru namaz, içeriği bilinen namazdır. İçeriği bilinmeden, anlaşılmaz şekilde kıldığımız namaz, namaz değildir.
Önemli olan dil değil, anlamaktır. Allah her dili bilmektedir. Bu nedenle, anlamını bilmeye güç yetiremediğimiz diller yerine, anlamını bilerek ibadetimizi yapmak, bizi isteneni gerçekleştirmede tartışmasız başarılı kılacaktır.

Ancak böyle bir namaz, daha sonrasında yanlışa, harama düşmeyi engelleyebilir. Çünkü, bunlara meyleden nefis, daha öncesinde tanık olduğu namaz içeriğine esir olacak, bu pis işlerden uzak kalabilecektir.


Aksi halde, “namaz” başka bir zamanda ve bilinmeyen bir olgu olarak kalacak, ama “yanlış yada harama düşme” bu zamanda ve bilinen bir gerçek olarak müslümanı zora sokacaktır.

İşte bu nedenle bilerek kılalım namazlarımızı.

Namazı bu bilinçle tamamladıktan sonra, gururla kalkalım ayağa; dosdoğru kimliklerle, dosdoğru eylemlere doğru yürüyelim….


saygılarımla
aorskaya


NAMAZLA İLGİLİ SERİ YAZILARIM:

(Not; bu başlıklar altında yazılarım başka forumlarda yer almakta olup, buraya da aktardıkça başlıkların altına linklerini vereceğim. Böylece, ilgilenen kardeşlerimiz namaz konusunda bu başlıklara her yazıdan kolayca ulaşabileceklerdir. Bu nedenle, diğer formdaki linkleri vermeyi uygun bulmuyorum)

İSLAMDA NAMAZ: 1- MÜSLÜMANIN NAMAZI NASIL OLMALIDIR?

İSLAMDA NAMAZ: 2- NAMAZDA KAZA VARMIDIR?

İSLAMDA NAMAZ: 3 - KURANDAN DELİLLERLE DOĞRU NAMAZ

İSLAMDA NAMAZ: 4 - SÜNNETTEN DELİLLERLE DOĞRU NAMAZ

İSLAMDA NAMAZ: 5- NAMAZDA OKUNACAKLAR NELERDİR, NASIL OKUNMALIDIR?

İSLAMDA NAMAZ: 6- CUMA NAMAZI KADINLARA DA FARZDIR

Konu aorskaya tarafından (3. November 2012 Saat 09:13 AM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla