Bu ve bunun gibi konularda bir şeyin çok önemli olduğunu hissediyorum.
"Yaşanan dönem ve realiteler"
Kuran bile yaşanan dönemin realitelerine ve toplumuna yönelik olarak indirilmiştir.
Peygamber bile yaşadığı dönemin realitelerine göre stratejiler üretmiş ve toplumu yönlendirmiştir.
Yanlış anlaşılmasın ama "Ali şunu dedi, Ömer bunu dedi, Hasan öyle söyledi" demenin realitede pek bir anlamı yok.
Bizim bile, çok değil 50 yıl sonra söylediklerimize "Oho amma cahilmiş bunlar diyecekler"
(Oğluma bundan 10 yıl önce internete dial up bağlanıyorduk dediğimde "o ne?" dedi. Anlatınca da "oha amma ilkelmişsiniz" diyor, iyi mi.)
Eğer peygamberde de dahil olmak üzere "Gaybı bilen yanlız ALLAH ise" bizim derdimizden de ALLAH'tan başka anlayan olmaz diye düşünüyorum.
Sanırım Kuranda bazı ayetlerin "müteşabih" olarak değerlendirilmesi bundan dolayı olmaktadır.
Ama bunda bile realitelere ve toplumlara göre yorumlar farklılık göstermekte.
Dolayısı ile insanlar "Araba inen arapça Kurandan bana ne" diyebilmekte.
Bizde kendi realitelerimize ve toplumumuza yönelik bir yöntem belirleyemez miyiz acaba?
Bu Kuranın, her topluma ve tüm insanlığa hitab etmesi ile de evrenselliği ile de çelişmez sanırım.
Yoksa elimizde vicdansızların hüküm sürdüğü bir dünyada "az sayıdaki temiz vicdanlarımızdan başka" hiç birşey kalmayacak...
|