Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16. August 2012, 11:54 AM   #1
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart Sübyanlarla evlilik, islamda yoktur! Evlilik için tarafların olgunluğu şarttır.

İMANSIZLARIN MÜSLÜMANI VURMAYA ÇALIŞTIKLARI (YOBAZLARINDA KULLANMAYA ÇALIŞTIKLARI) KÜÇÜK KIZLARLA EVLİLİK OLAYININ İSLAMDA OLMADIĞI

Kuran'a göre olgun olmayan taraflar evlenemez!

Kuran'a iman etmeyenlerin, inanmayanların, kendine müslüman diyen cahillerin, yobaz sapıkların "islamda küçük yaştaki çocukların evlenemeyeceğini" sadece kuranın üç ayetiyle kanıtlamak mümkündür.

Başka kısımlarda yazan ve bunun aksini savunarak; 1 yaşında bile çocuklarla evlenilebileceğini iddia edenlerin nasıl rezil duruma düştüklerini hep beraber göreceğiz.

Öncelikle şu hususu herkese açıklıkla ilan ediyorum.

Son peygamberimiz hayatta iken; İSLAM = KURAN + HADİSLER + SÜNNETLER
Son peygambeimizin vefatından sonra ise; İSLAM = KURAN dır.

Hadis rivayetleri, sünnet rivayetleri, diğer rivayetler, falan-filan efendi, falan tarikat yada mezhep görüşleri islamın kendisi değildir. Bunlar ancak kuranla çelişmediği sürece dinin açıklamaları olabilir. Ama hiçbir şartta kuran kesinliğine sahip olamazlar.

Bu nedenle islamdan konuşmak islamı bilmek isteyen kurana bakmalı, ondan öğrenmeli veya eleştirisi olursa kurana göre yapmalıdır.

Kuran dışındaki, insan kaynakları asla islamın kendisi değildir. Zamanımızda ve bundan böyle Kuran varken başka söze, hadis rivayetine mecburiyet yoktur. Bu nedenle zaten, peygamber hadisleri dahi kuran gibi korunmamış ve bu güne taşınması zorunluluk, gereklilik görülmemiştir.

Kuran bırakılarak, başka rivayet, görüş ve iddialarla ortaya çıkmak ya islamı bilmemek olur, yada islamın gerçekleri işine gelmediğinden kuran dışı kaynaklara ihtiyaç duyulması olur.

İSLAM = KURAN

Konular buna göre kuran üzerinden görüşülmelidir. Aksi mümkün olamaz.


KURANDA EVLİLİK ŞARTLARI:

NİSA (4) - 6. ayet

Yetimleri, evlenme çağına gelene kadar deneyin; onlarda olgunlaşma görürseniz mallarını kendilerine verin; büyüyecekler de geri alacaklar diye onları israf ederek ve tez elden yemeyin. Zengin olan, iffetli olmağa çalışsın, yoksul olan uygun bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, yanlarında şahid bulundurun. Hesap sormak için Allah yeter.

BAKARA (2) - 187. ayetten bir kısım

"...Onlar sizin için, siz de onlar için birer elbisesiniz..."

Kuranda tarafların evlenebilmeleri için, yeteri olgunluğa erişmiş olmaları şartı aranır. Bu nedenle evlilik için herhangi bir yaş özellikle belirtilmez. olgunluk denen olgu, rüşt dediğimiz ve medeni kanuna göre medeni hakları kullanma ehliyetinden bile daha kapsamlıdır.

iŞTE YUKARIDA; YETİMLERİN EVLENME ÇAĞINDAN ÖNCE MALLARININ İADESİ İÇİN BİLE OLGUNLUK ARANIYORSA; BUNDAN DAHA ÖNEMLİ BİR KURUM OLAN EVLİLİK MÜESSESİ İÇİN DE OLGUNLUK ŞARTTIR. (Nisa suresi 6. ayet)

BU NEDENLE; EVLENECEK TARAFLAR; BİRBİRİNİ KOLLAYACAK, KORUYACAK, ELBİSE GİBİ ÖRTECEK OLGUNLUKTA OLMALIDIR.
(Bakara 187.ayet)

Bilindiği üzere, insanların kendilerini belli yükümlerin altına sokabilmeleri için, belli bir akıl yürütme becerisine sahip olması gerekir. İşte buna rüşt, bunu yapabilecek kimseyede reşit denmektedir.


Ülkelerde genellikle rüşt için kabul edilen yasal yaş 18 dir. Bizde rüşt yaşını 18 kabul edelim.

Bu durumda reşit olmayan, yani 18 yaşın altındaki birey kendini hukuken yüküm altına sokacak anlaşmalara taraf olamaz.

18 yaşın altındakiler anlaşma yapmışlarsa bu anlaşmalar hukuken geçersiz kabul edilir.

İşte reşit olmayanların bu durumundan daha farklı olarak kuranda olgunluk dönemi esas alınır.

Olgunluk, reşitliğe göre daha geniş kapsamlı olarak, anlaşma yapmanın ötesinde; anlaşmanın sonuçlarının sorumluluğunu da akıl edebilme, üstlenebilme durumudur.

Dolayısıyla reşit olan bir kimse anlaşma yaparsa insan yapımı hukuk onun başka sonuçları ile ilgilenmez, anlaşmaya uymasını ve sonuçlarına katlanmasını ister.

Halbuki kuran, olgunlukla; tarafların anlaşma yapmadan önce onun sonuçları içinde hazırlıklı olup olmadığını araştırır.

Örneğin evlilik konusunda tarafların evlilik anlaşmasını yerine getirebilecek kabiliyette olup olmadığına bakar. Tarafların evliliğin ne olduğunu bilip bilmediklerini, ailede kişiye düşen görevleri yapıp yapamayacağına, sorumluluklarını yeteri kadar yerine getirip getiremeyeceğine bakar.


Kuranda evlilik, bazı aklı kıtların sandığı ve pratikte cahilce yada istismar edilerek uygulanan sadece imam nikahı ile olmaz.

İslam da evlilik, islami yönetim tarafından kayıt altına alınarak, resmileştirilir ve ilan edilir.

Şu anda uygulanan resmi nikahlardan tek farkla ayrılır. Resmi nikahtaki işlemler islamda da olacaktır ve buna ilave olarak evlenen kadının korunması amacıyla boşanma halinde kendi ayakları üstünde durabilmesi için ayrıca mehir adı altında erkeği maddi yüküm altına sokan bir anlaşmada yapacaklardır.

Bu nedenle de bırakalım 1 yaş gibi ileri sapıklık uygulamalarını, 9-10 yaşlarındaki çocukların dahi evliliğin ne olup olmadığını bilmediklerini "olgunluk" kavramı ile ölçmek mümkündür.

"Olgunluk" kavramı gereği taraflar evlenmeden önce, kendilerinin bu konuda serbest isteklerinin olup olmadığına bakıldıktan sonra, evliliği, aileyi, olursa çocukların bakım, eğitim vb. sorumluluklarını üstelenebilecek olup olmadıkları incelenir.

Evlilik için başvurulan kurum bunları araştırıp, kanaat getirir. Ancak bu şartlarda evlilik olabilir.

Kuranda insan yapımı medeni kanunlarınki gibi reşitlik kabul edilmez, her bakımdan olgunluk anlamındaki reşitlik kabul edilir.

Çünkü insan yapımı kanunlarda reşitlik yukarıda anlattığım gibi daha dar kapsamlıdır. Evlilik için yeterli şart değildir. Kuranda evlilik için yaş da belirtilmez. Çünkü Coğrafik ve sosyal şartlar gereği olgunluk dönemleri bölgesel farklar gösterebilir. Bu yaş belirlemenin sakıncalarını kısaca örneklemeye çalışalım.


1- Örneğin evlilik yaşı için asgari 18 yaşın belirlendiğini varsayalım.

Bu durumda; insanlar 18 yaşını bitirmeden evlenemeyeceklerdi. Halbuki, bu olgunluğa bir iki sene önce ulaşabilenler olacaktır. Bu durumda bunların evliliği geciktirilecek ve yanlış gelişmelere neden olunabilecektir. Örneğin, birbirine aşık olduğunu söyleyen kişiler, kaçak evlilikler yaşayabileceklerdir. Gerçekten 16-17 de olgunluğa erişmişse ve evlenmek isterlerse taraflar neden engellensenki?

Günümüzde, Batı ülkelerindeki cinsel birliktelik yaşının düştüğü seviyeleri söylemek bile istemiyorum.

Ama, bizim ülkemiz gibi ülkelerde; ortaokul öğrencilerinin bile ilişkiye girebildikleri görülürse, bazı kimselerişn bu yaşlarda cinsel olgunluğa erdikleri kabul edilebilir.

Ama evlilik için bu yeterli değildir. Evlilik ve sorumluluğu konusunda da olgunluğa erişen ve ailenin geçimi için gerekli olan maddi kaynağında olması halinde bunların evlenebilmesi istisnada olsa olabilmelidir. Aksi halde 18 yaşın bitimi gibi geciktirmenin nelere mal olabileceği iyi hesaplanmalıdır.

2- Örneğin evlilik için 16 yaşın bitimi tespit edilmiş olsun. Bu defada, insanlar bunu istismar edebilecek, 16 yaşına giren herkesin diğer şartlarına bakılmadan evlenmesine göz yumulacaktı. Nasıl olsa ellerinde bu imkanı veren bir yaş belirlemesi olacaktı ve kendilerine bunu hak görebileceklerdi.


İşte insan yapımı kanunlarda belirlenen yaş tespitlerinin sakıncaları bunlarken, islamın belirlediği "olgunluk kriteri" evliliği problem yaratmadan sağlayabilmektedir.

Kuranda evlilik bu şekilde düzenlenir. Aksi hurafeler deli saçması, sapık, yobaz isteklerinin karşılanması amaçlı yazılardır. İslamdan değildir.


Kuranda, küçük kızların evlenemeyeceğini, yine boşanmayı düzenleyen Talak suresi 4. ayetinden de tespit edebiliriz. Her ne kadar talak 4. ayeti ile boşanmadan bahsedilsede, boşanma ile ilgili hükümlerden evliliğin ipucunu da bulabilmekteyiz.

Bunu da yazının devamı olarak kısmet olursa başka bir yazıyla anlatacağım.


saygılarımla
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (16. August 2012 Saat 12:02 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (16. August 2012), hiiic (17. August 2012), Miralay (17. August 2012)