Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. June 2014, 10:13 PM   #3
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleyküm, Değerli Araştıran Kardeşim.

Salâtı ikâme etmeyi emreden Allah, bunların hangi vakitlerde ikâme edileceğini de Kur’ân'da açıkça bildirmiştir:

Hud;114:Ve gündüzün iki tarafında ve gecenin yakın saatlerinde salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmayı oluştur-ayakta tut], çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür.

İsra;78:Güneşin batmasından/ kaybolmasından gecenin kararmasına kadar salâtı ikame et [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmayı kurumlaştır ve ayakta tut] ve sabah öğrenip-öğretilmesini sağla. Çünkü sabah öğrenip-öğretilmesi görülecek şeydir.
İsra;79:Ve geceden de. Ayrıca, sana özgü bir fazlalık olarak sen, salâtı geceleri uyanıp uygula! Rabbinin, seni güzel bir makama ulaştıracağı umulur.


Bakara;238,239:Salâtları [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını] ve en hayırlı salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmanın; toplumu aydınlatmanın en yararlı olanı; haftalık toplantı günü salâtını] elbirliği ile koruyun. Ve Allah için sürekli saygıda durarak kalkın; işe koyulun; eğitim-öğretim ve sosyal yardım kurumunu işletin. Ama eğer korkulu bir ortamda bulunuyorsanız, o zaman yaya veya binekli olarak giderken; hareket hâlinde koruyun, yerine getirin. Sonra da güvene erdiğinizde bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi Allah'ı hemen anın.

Cuma;9:Ey iman etmiş kişiler! Toplantı günü salât için [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma için] seslenildiği zaman, Allah'ın anılmasına hemen koşun, alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, işte bu, sizin için daha hayırlıdır.

Hûd ve İsrâ sûrelerindeki âyetlerle belirlenen salât vakitleri [sabah, akşam ve gece], günün gece dilimindedir ki nedeni Müzzemmil 1-11 de belirtilmiştir.


Müzzemmil;1-11: 1-4Ey evine kapanan kişi! Geceleyin –kısa bir süre hariç; gecenin yarısı veya bundan biraz eksilt ya da buna biraz ekle– kalk görev yap. Kendine indirilmekte olan Kur’ân'ı da tebliğ ederken düzgünce düzene koy! 5Şüphesiz Biz, senin üzerine ağır bir söz/Kur’ân'ı bırakacağız.
6Gecenin yeni oluşum etkinliği, rahat rahat çalışabilme bakımından daha güçlü, söz bakımından daha etkilidir. 7Şüphesiz gündüzde senin için uzun bir uğraşı vardır. 8Rabbinin adını an ve tüm benliğinle O'na yönel! 9O, doğunun ve batının Rabbidir. O'ndan başka, tanrı diye bir şey yoktur. Bu nedenle O'nu vekil et; “tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan” olarak tanı! 10Onların söylediklerine/söyleyeceklerine de sabret. Ve güzel bir ayrılışla onlardan ayrıl, 11Beni ve o nimet sahibi yalanlayıcıları başbaşa bırak! Birazcık süre tanı onlara.

Gündüz, peygamber için bile çeşitli telaşların yaşandığı bir zaman dilimidir. Salât [zihnî ve mâlî destek] ise, insanın kendini vermesi, yoğunlaşması gereken bir faaliyettir. Ama iş-güç, borç-harç gibi telaşların gündüz cereyan etmesi nedeniyle günün bu diliminde insanların kendilerini bütünüyle salâta vermeleri mümkün olamamaktadır. Çünkü gündelik işlerin bitmesi gerektiğinden gündüz herkesin aklı-fikri işindedir. Bu yüzden, “Gıllugış [gönül sıkıntısı] ile salât olmaz” demişlerdir. Tabiî, bununla kastedilen salât, İslâm'ın emrettiği salâttır, yoksa çoğunluğun yasak savmak kabilinden ikâme ettiği veya ikâme ettiğini sandığı şeklî salât değildir. Çünkü zihnin binbir gaile ile meşgul olduğu anlarda ikâme edilen salât gerçek salât değil, bir şekilden ibarettir. Gerçek salât, kulun gönül huzuru ile kendisini Allah'a teslim ederek ikâme ettiği salâttır.
Bu sebepledir ki, Yüce Allah salât için vakit olarak sabah, akşam ve gece saatlerini belirlemiş, gündüzü de maişet için çalışmaya ayırmıştır.
Görüldüğü gibi bu hususlar Müzzemmil/1-7'de net olarak ifade edilmiştir. Gündüz herkes için bağda-bahçede, işyerinde zorunlu ve uzun uğraşılar vardır. Günün sona ermesiyle beraber dışarıdaki bütün işler biter ve insanlar bu üç vakitte sükûnet için evlerine dönmüş olurlar. Böylece cemaat olabilmeleri mümkün olur.
Âyetlerdeki, “Gecenin yeni oluşum etkinliği, rahat rahat çalışabilme bakımından daha güçlü, söz bakımından daha etkilidir. 7Şüphesiz gündüzde senin için uzun bir uğraşı vardır” ifadeleri, o gün için, halkın eğitim ve öğretimine “en uygun” zamanı belirtmektedir.

Bu vakitleme o günün Arabistan'ının coğrafî ve sosyal koşulları çerçevesinde öngörülmüş olup, bize göre, ibadetin amacının gerçekleşebilmesi için farklı coğrafya ve sosyal ortamlarda salât için en uygun zamanlar belirlenebilir. Bunu kamu otoritesi belirler; mü’minler de ona uyarlar. Mü’minler, dini hizmet vazifelerini gece-gündüz demeden, bulundukları coğrafyaya göre toplumlarındaki en uygun zamanlarda yapmalıdır. Özellikle, salat’ın vakitlerinin belirlenmesi görevi Elçiye verilmiştir. Bu demektir ki, bu gün salat vakitlerini kamu otoritesi belirleyecektir.
Durumda âyetin değişmesi vb durumlar sözkonusu değildir.
Daha detaylı bilgi için sitemizdeki tebyinül Kur'an bölümünün İsra suresindeki 78,79. âyetlerinin açıklamalarına bakılabilir.

Kaynak:İşte Kur'an

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla